KURBAN BAYRAMI VE BESİCİ GERÇEĞİ
Ertugay,“Şimdi, bu Kurban Bayramı'nda besici satamadığı, pazarlamakta zorluk çektiği hayvanını kamyonlara yükleyecek, Erzurum'dan İstanbul'a, büyük kentlere, İzmir'e, başka kentlere "Kurbanımı satabilip acaba evime, çoluğuma, çocuğuma bir miktar geçim kaynağı sağlayabilir miyim?" diye büyük bir ümitle yola düşecek, buralara getirecek ve büyük ihtimalle de geçen yıl olduğu gibi biz bunları çünkü çok acı bir şekilde yaşadık- yarısını satmış, yarısını satamamış olarak büyük bir sıkıntı içerisinde geri dönecek ve o büyük şehrin varoşlarında çektiği sıkıntı da cabası” dedi.
TÜRK ÇİFTÇİSİNE SAHİP ÇIKILMALI
Türk çiftçisine sahip çıkılmasını isteyen Ertugay “Bu Hükümetin esas yapması gerekeni yapmasını bekliyoruz, Türkiye çiftçisinin yaşadığı sıkıntılara, çaresizliğe köklü çözümler getirmesini bekliyoruz. Burada Hükümete sesleniyorum: Türkiye çiftçisine, Türk tarımına sahip çıkın; çiftçiye zulmetmeyin; azarlamak, haddini bildirmek yerine şefkatle yaklaşın; problemlerini çözün; uğradığı haksızlıkları giderecek tedbirleri derhal alın. Bakın, cumhuriyet tarihinde ilk defa Toprak Mahsulleri Ofisi geçtiğimiz yıl fiyat açıklamadı. Şeker pancarı üreticisi feryat ediyor, buğday üreticisi büyük bir sıkıntı ve çaresizlik içerisinde.”diye konuştu.
TARIMDA ÜRETİM TIKANDI
Türkiye'de temel ürünlerde, özellikle üretim bazında çok büyük bir sıkıntı yaşandığını kaydeden Ertugay, “Türkiye, tarım politikasında çok ciddi, çok önemli bir hata yapıyor ve tarım politikalarına verdiği önemi bütçe rakamlarıyla gösteriyor. Bu bakış açısıyla, bu politikalarla bu zengin coğrafyada, bu önemli tarım potansiyeline sahip olan ülkemizde, inanın, bu anlaşmaları uygulayacak, bu ofislerin işe yaramasını sağlayacak, toprağında ekimini yapan, üretimini yapan ne çiftçi bulabiliriz ne de o toprakları bekleyecek insan bulabiliriz. Türk tarımı bu şartlarda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmektedir”. dedi.
ERZURUM ŞEKER FABRİKASI ZARAR ETMİYOR Kİ...
Şeker Fabrikalarının katma değer üretme boyutuna değinen Ertugay, “Bir özelleştirme furyasıdır gidiyor. Biz özelleştirmeye karşı değiliz, ama tarımsal ürünlerin değerlendirilmesinde, çiftçinin birinci sınıf hayat standartlarına kavuşturulmasında tarıma dayalı sanayiler çok büyük önem arz etmektedir. Tarıma dayalı bu sanayiler, cumhuriyetten beri bu ülkenin en önemli kazanımlarıdır. Eğer son kalan bu tesisleri de, bu kurumları da elden çıkarırsanız çiftçi adına, üretim adına, üretici adına, ham maddeyi değerlendirme adına bütün emniyet supaplarını kapatmış olursunuz. Çünkü tarımın itici gücü, tarıma dayalı sanayidir.Bu bakımdan, bu konuda ciddi tedbirlerin alınması ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin de mutlak surette geriye bırakılması ve bu özelleştirme furyasının durdurulması gereklidir. Bakın, bu konuda, şeker fabrikalarıyla ilgili olarak zarar ettiği gerekçe gösterilmektedir. En az verimli çalıştığı iddia edilen fabrikalardan biri Erzurum Şeker Fabrikasıdır. Onun da geçtiğimiz yıl yıllık karı 14 trilyon civarındadır. Yani bu fabrikaların devlete bir yükü de bulunmamaktadır, çünkü şeker sanayisi Türkiye'de oturmuştur ve ciddi manada, bu konuda önemli mesafe alınmıştır” değerlendirmesini yaptı.