Erzurum Gazetesi Arşiv

Ağzınıza ,dilinize , kaleminize sağlık. Allah razı olsun eskileri bize unutturmadığınız için." Bereket büyüklerle beraberdir." Şeyh Edebali

ESKİ ERZURUMLU ERDAL BEY. SELAMLAR. GAZETENİZDE BİR YAZIDA GASSAP MUSTAFA DİYE BİRİNİN ADI GEÇİYOR. gASSAP mUSTAFA KİMDİR.yAZARMISIN?

erdal Bey,Gürcükapıyla başlayan ve Cumhuriyet caddesiyle devam eden yazı dizisini beğenerek okuyorum.Kaleminize sağlık.Daha önceleri Sayıl bey Kara iz bırakanlar isimli bir kitap yazmıştı.Ona benzer şekilde "Erzurumun delileri"veya "Erzurumun nüktedanları" adında Erzurumda yaşayan garip, saf veya komik insanlarımızı tanıtan bir kitap hazırlanmaz mı diye düşünüyorum.Eloları,şefikaları,nusretleri vs bu kitapta okur, daha yakından tanırız diye düşünüyorum.Kolay bir şey değil ama inşallah birisi bu işe gönül ve emek koyar.Selamlar.

Çocukluğumuzda ve gençliğimizde ; Kısacası yaşantımuz boyunca ; Tanıdığımız ve gördüğümüz birçok insan arasında öğleleri vardır ki ,yaptıkları işleri ve davranışları ile taa kalbimize ve beynimize kadar girmişlerdir. Bu insanların göstermiş oldukları sevgi,saygı ve olumlu çalışmaları senelerce silinmez.KAYBOLMAZ.İşte sizinde bahsettiğiniz , geçmişteki bu güzel insanlar bunlardan birileridir.Bu yazıda yani Cumhuriyet Caddesi 4 de görüyorum ki ; Bu kadar kutsal bir görevi omuzlarında taşıyan ve büyük bir sorumluluk anlayışı içerisinde gelecek nesillere taşıyan değerli yazarımız ; İlimiz de bu güzide insanların bulunduğunu yer zaman ve mekanlarıyla derinliğine inerek yaptıkları iş ve güzellikleri seve seve göğüs gererek güzel bir uslupla okuyucularına anlatıyor. Değerli yazarımıza teşekkür ederim .Aramızdan ayrılan değerli büyüklerimizin makamları cennet olsun .Başarılar dilerim.

Sevgili kardeşim elo diye bahsettiğin kişinin ismi Halis kendiside Aşkale ilçesindendi genelde Ehmal cami etrafında Gürcükapı muhitinde dolaşırdı o zamanlar cami önünde seyyar satcılık yapan esnaflar vardı Halis'de yoldan geçen vatandaşlara tezgahta buluna her hangi bir ürünü gösterip ( Anam bene bundan al dedi )diyerek hayır sahibi iyi niyetli insanların istediği şeyleri almalarını sağlardı.Hey gidi Erzurum hey.Erdal bey kardeşim hatırlatmak amacıyla yazdım yanlış anlama yinede bu konuda bıraz daha detaylı araştırıp yazarsan bu şehrin şanlı geçmişi hakkında yazılarınızı takip eden gençlerimiz sağlıklı bilgiler edinirler.Başarı dileklerimle saygılar

Yazınız beni gençliğime götürdü... Şehir dışında yaşayan bir Erzurumlu olarak, sizin anlattığınız o kültür beni ziyadesiyle çok mutlu etti. Size teşekkür ediyorum.

Değerli yazınız bana şunu hatırlattı: Cadde Arapça bir kelime. Osmanlının son zamanlarında kentlerin avrupai biçim almasında park, bulvar, arter,kordon boyu, cadde gibi yeni kavramlar lisanımıza girdi. sokaktan büyük ve birbirini dik kesen geniş caddeler açıldı. Cuhuriyet ve Paşalar Caddesi buna örnektir. Mesire yerinin adı park oldu. Ankara'da Ulus'tan Çankaya'ya kadar Kızılay'dan geçen ana cadde açildı. Osmanlı orta çağ kent anlayışında bütün sokaklar kıvrımlı olarak kent meydanına çıkardı. Modernleşme ile sokaklar düz çizgi halinde ana caddelere çıkacak biçimde yapıldı. Cadde ve sokaklara insanların ayrılmaz parçası olan motorlu araçlar ortak oldu. Hatta caddenin ortasından yürüyenlere türlü tevir lakaplar takıldı. Caddede insandan daha çok motorlu araçlara yer ayrıldı. Baş köşe onların oldu. Üstüne üstlük bir de esnaflar ya aracını ya da sattığı malzemeleri kaldırıma yığınca insan cadde ve sokakların ürkek misafirleri oldu.Buna birde buz sarkıtları eklenince! selamlar.