Doğu Besicisine Hormon Darbesi...!

HORMON İNSAN SAĞLIĞI İÇİN RİSK

Sağlığa zararlı olan hormonun, Türkiye’de yasak olmasına rağmen kullanılmasına devam edildiğini ve sektörün bu yüzden ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya bulunduğunu anlatan Nazmi Ilıcalı, “Erzurum, yıllar önce Türkiye’nin et ve süt deposuydu. Mera bakımından Türkiye’nin en büyük illerinden olan Erzurum, bugün yerlerde sürünüyor, ama hiç merası bulunmayan iller Türkiye’nin et ihtiyacını karşılıyor. Bu çok düşündürücüdür” diye konuştu.

ILICALI: BESİCİLİK SEKTÖRÜ SON YILLARIN EN KÖTÜ DÖNEMİNİ GEÇİRİYOR

Besicilik sektörünün, özellikle Erzurum’da son yılların en kötü dönemini geçirdiğini, devlet teşvik ve desteklerinin üretim odaklı olmadığı için amacına ulaşmadığını vurgulayan DATÜBB Başkanı Nazmi Ilıcalı, dengesiz piyasa şartları ve sektörün sorunlarının çözüme kavuşturulmamasının, işin içerisine hile ve sahtekarlığı soktuğunu kaydetti.

ERZURUMLU BESİCİ ŞAŞKIN !

“Erzurum’da bir besici hayvanını ete dönüştürebilmek için en az 4,5 ayını verirken, çeşitli hormonlar kullanan bazı üreticiler bu süreyi en fazla 3 ay olarak kullanıyor. Her bir beside 1,5 aylık süre akıl karı mıdır?” diyen Ilıcalı, şöyle konuştu: “Erzurum’daki besici kapalı ahırlarda 4,5 ay boyunca en kaliteli yemi hayvanına yedirecek ki, et üretebilsin. Ama batıda bazı besiciler, bu işi hormonlar sayesinde hem kısa sürede, hem de daha ucuza bitiriyor. Ve ilginçtir, özellikle İstanbul ve Ankara’daki et ihtiyacının büyük bir bölümü de, bu tip üreticilerden karşılanıyor. Ne bekliyorlar, bunun önlemini de biz mi alalım?”

Öte yandan 2008 yılı ile ilgili olarak bir değerlendirmede de bulunan Nazmi Ilıcalı, “2008 yılı için söylenecek pek fazla bir şey yok. Ahırlarımızı da, ceplerimizi de boşaltı bu yıl. Umuyoruz 2009 yılı 2008 gibi geçmez” dedi.