Anadolu’daki Avrupa Toplantılarına katılan Yazar Akyol, bölge kalkınmasında önceliği açıkladı:
KALKINMA ATILIMI YETERSİZ
Milliyet Gazetesi Köşe yazarı ve CNN Türk İcra Kurulu Başkan yardımcısı Taha Akyol, dünkü Milliyet gazetesinde yer alan makalesinde:”Denizli, Gaziantep, Maraş gibi illerimizde gördüğümüz büyük atılım, Erzurum'da var mı?” sorusunu sorarak cevaplandırdı: “Güçlü bir işadamı sınıfı, dünyaya ihracat yapan firmalar, binlerce metrekarelik fabrika siteleri... Henüz Erzurum o duruma gelmemiş.”
YATIRIM MALİYETLERİ YÜKSEK
Erzurum’un sosyo ekonomik gelişmişlik sorununu irdeleyen Akyol yazısında: “İki önemli sebebi var bunun: Senenin dokuz ayı kış; bu da çalışma ve yatırım maliyetlerini artırıyor.
İkincisi, Erzurum batı ile ticaret yapmak için uzak mesafede, doğu ile ticarete baktığınızda İran, Gürcistan, daha uzaktaki Türk cumhuriyetleri büyük pazarlar değil.” tespitini yaptı.
CİNDİLLİ’NİN TESPİTLERİNE KATILDI
“ Mera hayvancılığının gerilemesi, sınır ticaretindeki siyasi sorunlar Erzurumlu tüccarın işini zorlaştırıyor” diyen Akyol, ETSO Başkanı Cindillinin: "Bir gelişme var ama Erzurum'u bölgenin ekonomik lokomotifi yapacak kadar hızlı ve güçlü değil. Erzurum'u lokomotif haline getirmek, Türkiye için hayati öneme sahiptir." sözlerine katıldığını ifade etti.
DOĞU EVRENSEL DÜZEYDE ALT YAPIYA MUHTAÇ
Yazar Akyol Doğu kalkınmasının evrensel düzeyde altyapıya, atılgan bir girişimci orta sınıfa ve İran'dan öteye yapılacak ihracata bağlı, olduğunu vurguladığı, yazısının son bölümünde
“Dün dünde kaldı... Çağımızda içe kapanarak değil, dışa açılarak kalkınmaktan başka yol yok. Her şey ona göre; piyasayı kavramış bir hukuk, piyasa ekonomisi, siyasi istikrar, dünyaya açık kafalar” dedi.
ERZURUM,RUHUNU ARIYOR
Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Ahmet Hakan’da dünkü Hürriyet’te: “Ruhunu arayan şehir: Erzurum” başlıklı yazısında Tanpınar’ın “‘Beş Şehir’in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır.” tespitini paylaştığını belirterek:”Erzurum’un bugünkü durumu da işte böyle bir şey...Kaybettiği şeylerin ardından duyduğu üzüntüyü yaşıyor ve yeniye karşı müthiş bir özlem taşıyor...” ifadelerini kullandı.
ERZURUM’DA SANAYİ YOK
‘Anadolu’daki Avrupa’ toplantısının, hem üzüntünün bir kez daha en derin anlamda açığa çıkmasına, hem de yine en derin anlamda özlemin filizlenmesine neden olduğunu anlatan Hakan: “Mevcut olumsuz durum bütün açıklığıyla ortaya kondu ve bu durumdan kurtuluşun yolları arandı...Olumsuz durum şudur:Erzurum’da sanayi yok... Tarım gelişmemiş... Hayvancılık ölmüş...Nitelikli insan gücü kenti terk ederken niteliksiz insan göçü had safhaya ulaşmış... İşsizlik en büyük sorun.” dedi.
ERZURUM’UN TEK ŞANSI, ASİL RUHU
Köşe yazısında Erzurum’da gelir adaletsizliği diye bir şey olmadığını, çünkü yoksullukta eşitlik gibi bir durum bulunduğunu dile getiren Hakan şu görüşleri aktardı:” Bütün bunlardan önemlisi Tanpınar’ın pek güzel anlattığı ‘ruhu olan’ şehir gitmiş, yerine ‘büyük bir köy’ gelmiş. Evet, mevcut durum budur...Birçok Anadolu kentinin yaşadığı yakıcı sorunları Erzurum daha fazlasıyla yaşıyor.Ama Erzurum’un bir şansı var: O da ruhunda gizli...”
Milliyet Gazetesi Köşe yazarı ve CNN Türk İcra Kurulu Başkan yardımcısı Taha Akyol’un Milliyet’te yayımlanan “Anadolu Notları” ve Ahmet Hakan’ın Hürriyet’te yayımlanan “Ruhunu arayan Şehir:Erzurum” başlıkları yazıları şöyle:
TAHA AKYOL/ MİLLİYET
Anadolu notları
SERHAT şehri Erzurum'dayım... Doğan Grubu'nun "Anadolu'daki Avrupa" toplantılarını izliyorum.
Denizli, Gaziantep, Maraş gibi illerimizde gördüğümüz büyük atılım, Erzurum'da var mı?
Güçlü bir işadamı sınıfı, dünyaya ihracat yapan firmalar, binlerce metrekarelik fabrika siteleri... Henüz Erzurum o duruma gelmemiş.
İki önemli sebebi var bunun: Senenin dokuz ayı kış; bu da çalışma ve yatırım maliyetlerini artırıyor.
İkincisi, Erzurum batı ile ticaret yapmak için uzak mesafede, doğu ile ticarete baktığınızda İran, Gürcistan, daha uzaktaki Türk cumhuriyetleri büyük pazarlar değil.
Baro Başkanı Av. Sadullah Kara diyor ki:
- Erzurum gelişiyor ama sorunlarımız var. Yetişmiş nüfusumuz batı illerine göçüyor, onun yerine vasıfsız nüfus geliyor. Demografik dengemiz bozuluyor.
Çözüm olarak hükümetin büyük altyapı teşvikleri vermesini istiyorlar.
* * *
ERZURUM Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) 1919'da kurulmuş. Ama mera hayvancılığının gerilemesi, sınır ticaretindeki siyasi sorunlar Erzurumlu tüccarın işini zorlaştırıyor.
ETSO Başkanı Muammer Cindilli'nin konuşmasını dinlerken "entelektüel ve tüccar bir insan" diye düşündüm. Ahmet Hamdi Tanpınar'dan bahsetti. "Mahalle kültürü"nden, "etrak ve ekrad"ın (Türkler ve Kürtler) ayrılmazlığından bahsetti... Sonra da tam bir işadamı mantığıyla Erzurum'un ekonomik sorunlarını anlattı...
Meğer kendisi edebiyat öğretmenliğinden ayrılmış, şimdi ticaret yapıyor.
ETSO'nun beş bin üyesi var, yirmi yıl önce dört bin kadarmış.
"Bir gelişme var ama Erzurum'u bölgenin ekonomik lokomotifi yapacak kadar hızlı ve güçlü değil. Erzurum'u lokomotif haline getirmek, Türkiye için hayati öneme sahiptir."
Cindilli'nin bu sözlerine yürekten katılıyorum.
* * *
TOPLANTIDA Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım konuşmasını bitirdikten sonra kendisini kutladım ve şunu söyledim:
- Bu konuşmayı keşke özelleştirmelere iptal kararları veren yargı organlarında yapsaydınız veya gerekçeyi siz anlatsaydınız.
Türkiye'de Telekom'un yılan hikâyesine dönmüş özelleştirme hikâyesi ve nihayet başarılı bir özelleştirme yapılabilmesi, adeta "ekonomik rasyonelleşme" ve "rasyonelleşmeye direnç" tarihimizin simgesidir.
Bakan bunu çok iyi anlattı...
Yıldırım'dan birkaç cümle:
- Evrensel düşünmek zorundayız. Bilişim teknolojisindeki gelişmeye paralel olarak dünya 'tek pazar' haline geliyor. Tasarımın bir ülkede, üretim elemanlarının her birinin başka bir ülkede, pazarlamanın da bambaşka ülkelerde yapıldığı dünyadayız...
Ekonomi, kalkınma deyince her şeyi buna göre düşünmeliyiz. Ekonomide artık elli yıl öncesinin vizyonları bile eskidi.
"Marka yaratmak" böyle yeni bir iş... 7 dolarlık bir gömlek, tanınmış bir markanın damgası vurulunca 70 dolar oluyor! Ve Jeff Medina diyor ki:
- Türkiye ancak piyasa ekonomisi ve dışa açılma sürecine girdikten sonra uluslararası markalar yaratmaya başladı...
Doğu kalkınması da evrensel düzeyde altyapıya, atılgan bir girişimci orta sınıfa ve İran'dan öteye yapılacak ihracata bağlı...
Dün dünde kaldı... Çağımızda içe kapanarak değil, dışa açılarak kalkınmaktan başka yol yok. Her şey ona göre; piyasayı kavramış bir hukuk, piyasa ekonomisi, siyasi istikrar, dünyaya açık kafalar...
Ahmet HAKAN/ HÜRRİYET
Ruhunu arayan şehir: Erzurum
Erzurum’da Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Beş Şehir’ adlı enfes kitabının ‘Erzurum’ bölümüne kendimi kaptırdım.
Tanpınar diyor ki:‘Beş Şehir’in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır.’
Erzurum’un bugünkü durumu da işte böyle bir şey...
Kaybettiği şeylerin ardından duyduğu üzüntüyü yaşıyor ve yeniye karşı müthiş bir özlem taşıyor...
İşte Doğan Yayın Holding’in ‘Anadolu’daki Avrupa’ toplantısı, hem üzüntünün bir kez daha en derin anlamda açığa çıkmasına neden oldu, hem de yine en derin anlamda özlemin filizlenmesine...
Yani mevcut olumsuz durum bütün açıklığıyla ortaya kondu ve bu durumdan kurtuluşun yolları arandı...
Olumsuz durum şudur:
Erzurum’da sanayi yok... Tarım gelişmemiş... Hayvancılık ölmüş...
Nitelikli insan gücü kenti terk ederken niteliksiz insan göçü had safhaya ulaşmış...
İşsizlik en büyük sorun...
Kentte gelir adaletsizliği diye bir şey yok, çünkü yoksullukta eşitlik gibi bir durum var...
Bütün bunlardan önemlisi Tanpınar’ın pek güzel anlattığı ‘ruhu olan’ şehir gitmiş, yerine ‘büyük bir köy’ gelmiş.
Evet, mevcut durum budur...
Birçok Anadolu kentinin yaşadığı yakıcı sorunları Erzurum daha fazlasıyla yaşıyor.
Ama Erzurum’un bir şansı var: O da ruhunda gizli...