Birkaç yıldır gündemden düşmeyen bir haber var…
“Telefonla dolandırıldı”
Haberin başlığı bu…
Hemen bütün vilayetler de yaşanan bir olay…
Birisi vatandaşı telefonla arıyor…
“Ben Emniyetten arıyorum, terör örgütüne sizin adınıza para yatırılmış, şahısları yakalamak üzereyiz, ama şu kadar para yatırmanız gerek”
Dinleyen vatandaş ta, soluğu bankada alıyor…
Para yatırıyor…
Daha önceleri de kontör yüklüyorlardı…
Bunun son örneği Erzurum’da yaşandı…
Gölbaşı semtinde oturan bir şahıs polis merkezine başvuruyor…
Ve diyor ki…
“…. isimli şahsın cep telefonu ile arayarak kendisini emniyet mensubu olarak tanıttığını ve örgüte hesabından para yatırıldığını, şahısları yakalamak üzere olduklarını verecekleri hesap numarasına para yatırmamı istedi.
Sonra da ekliyor…
Eşimin de şahısların yanında olduğunu söylediler. Ben de, şahısların talep ettiği 20 bin TL’yi belirtilen banka hesabına yatırdım. Şahısların daha sonra parayı eve bırakacaklarını söylemeleri üzerine eve gittim. Durumu fark edince de size geldim” diyor...
***
Güler misin ağlar mısın?
Allah şaşırtmasın!
Bu ne panik kardeşim…
Ne oluyoruz!
Böyle bir telefon geldiğinde şöyle gerisin geri kaykılıp da…
Niçin, “acaba” demiyoruz!
Bir büyük suçluluk psikolojisi içindeyiz ki sormayın gitsin…
Daha önce bir akrabamın başına bu olay gelmişti…
Gazeteciyiz ya…
Bana gelip durumu anlattı…
600 liralık kontör yüklediğini şimdi de, bin liralık daha kontör istediklerini söyledi…
Telefon makinasında arayanın numarası var…
Ver bakayım dedim…
Aradım arayan numarayı…
Aksanı bozuk bir ahlaksız çıktı…
Telefon kayıtlı ya…
Hemen “söyle söyle kontör numaralarını” deyince…
Ağzıma gelen en ağırından sinkaflı bir karşılık verdim…
Şok oldu!
Hemen kapattı…
Bizimki yanımda şaşkın şaşkın yüzüme bakıyor…
Adeta hipnotize halde…
***
Şimdi son vakaya bakın…
Az değil 20 bin lira yatırıyor…
Gölbaşındaki karakola gidip de, “başıma şu geldi, beni arıyorlar hele bir bakın” demiyor da…
Banka’ya koşuyor!
“Vatandaş saf ne yapsın” mı dediniz…
O faslı geçin…
Bu şahsı tenzih ederek söyleyeyim ki…
Bir çoğu kaptırdığı paraları bir araya getirebilmek için ne kurnazlıklar yapıyor…
Her gün onlarcasına rastlıyoruz…
Yalan, riya, dalavere…
Sonra…
Uyduruk bir adam karşısına çıkıyor…
Üstelik, Emniyet mensubu olma ihtimali milyonda bir bile olamayacak cehalette birisi…
Onca takla ile elde ettiklerini bir çırpıda götürüyor!
“Ohhh olsun” demiyoruz elbet…
Tabii ki, kolluk güçleri bu tür ahlaksızlıkların önüne geçmeli…
Yapanları arayıp bulmalı…
Ama…
Bir de kendimize dönsek derim…
Hani büyüklerimiz her daim ifade ederler ya…
“Ayağın taşa değse içine bak” diye…
Bunu yapalım…
Sıkça…
Her gün!
Bence çarenin yüzde 99’luk bölümü bu yaklaşımda…