ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’da kaçakçılık operasyonu
Erzurum’da kaçakçılık operasyonu
ETÜ’de Sosyal Bilimler sempozyumu gerçekleştirildi
ETÜ’de Sosyal Bilimler sempozyumu gerçekleştirildi
Erzurum’da da test uçuşu yapılmıştı
Erzurum’da da test uçuşu yapılmıştı
Uçar: ‘Durmak yok yola devam’
Uçar: ‘Durmak yok yola devam’
Mesleki Eğitim Kurulu toplandı
Mesleki Eğitim Kurulu toplandı
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
27 Ekim 2009 Salı - 19:15

İstiklâlin Bedeli

Hürriyet gibi istiklâl de uzun ince bir yoldur: Kan ister, can ister; fedakârlık ister, feragat ister; zekâ ister, tecrübe ister; bilgi ister; inanç ister. Bunlar da yetmez, yürek ister, yiğitlik ister…

İstiklâlin Bedeli

Hürriyet gibi istiklâl de uzun ince bir yoldur: Kan ister, can ister; fedakârlık ister, feragat ister; zekâ ister, tecrübe ister; bilgi ister; inanç ister. Bunlar da yetmez,  yürek ister, yiğitlik ister…
İstiklâlin kara sevdalıları, bu uzun ince yolda feleğin her türlü esbâb-ı cefasına göğüs gerecek, felâket tufanları altında sendelemeden, aksamadan azimle yoluna devam edecektir. Kaderin cilvesine, feleğin sillesine aldırmayacak, hak bellediği yolda gerekirse tek başına gidecek, hiç kimseden alkış, takdir beklemeyecek, dehrin kahrına yüksünmeden göğüs gerecektir.
            Kıvrak kalemi, seyyal zekâsı, metîn karakteri, keskin makaleleriyle olduğu kadar değerli araştırmalarıyla da tanınan Necdet Sevinç’in yeni çıkan eseri bu adı taşıyor: İstiklâlin Bedeli. Kitabı elinizden bırakamıyor, istiklâl uğrunda katlanılan fedakârlıkları, namus yolunda çekilen çileleri yeniden hatırladıkça gazilere, şehitlere beslemiş olduğunuz hürmet ve muhabbetiniz kat kat artıyor.
            Beyinlere nakşedilmesine, kulaklara küpe olmasına, herkesin okuması gerektiğine inandığımız “İstiklâlin Bedeli” şöyle başlıyor: “Gaziantepliyim. Gaziantep’te doğdum. Çocukluğum, lise son sınıfa kadar ilk gençlik yıllarım Gaziantep’te geçti.Türklerle Fransızların boğaz boğaza çarpıştığı sokaklarda büyüdüm. Fransızlarla boğaz boğaza çarpışan kahramanların bir kısmını tanımak, bir kısmı ile konuşmak şerefine eriştim. Savaşta ayakta kalabilen hemen hemen bütün camilerde, hanlarda, evlerde Fransız şarapnellerinin, Fransız kurşunlarının izi vardır. Ben o atmosferi soluyarak yaşadım. Ben o atmosferin çocuğuyum.”
            Yaralılarla yaralanıp o yaralarla inliyorsunuz; ilâçsız, tıbbî malzemesiz ameliyat edilmeye mecbur kalanların ıstırapları sizi de kıvrandırıyor. Acılarla inliyor, çaresizlikler içinde çırpınıyor; aç, bi-ilâç savaşanlara katılıyorsunuz…Aç açık cepheden cepheye koşuyorsunuz. Onlarla ayazda donuyor, onlarla sıcakta yanıyorsunuz.
            Yazar, gönüller burkan, yürekler yakan ifadelerle devam ediyor: “Bizim çocukluğumuzda âdeta kafileler hâlinde körler, topallar, çolaklar geçerdi sokaklardan. Onların düşmana diz çökmeyen kahramanlar olduğunu, baş eğmemek için kollarını, gözlerini, ayaklarını feda ettiklerini sonradan öğrendim…”
            Kurtuluş Savaşı denilen o büyük mücadelenin neler uğruna ve nasıl kazanıldığını görüyorsunuz. Şair haykırır: “İhtilâl istiyorum, mukaddes bir ihtilâl”… Millî Mücadele, mukaddes bir ihtilâlin ta kendisidir. Bütün bir millet, kadınıyla, kızıyla, kızanıyla, çoluğuyla, çocuğuyla, erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla, sağlamıyla, sakatıyla topyekûn ayaklanır: Nene Hatun olur, Şerife Bacı olur, Kara Fatma olur, Rahime Kaptan olur; her bir fert Karayılan, Şâhin Beğ kesilir…Onlar uzakları yakın edenlerdir; onlar darı bol, bolu dar edenlerdir; onlar yoğu var, azı çok edenlerdir. Onlar karanlık geceyi sabah edenlerdir; onlar olmazı olduran, dolmazı dolduranlardır. Onlar dağı, bayırı düz edenlerdir. Onlar aşılmazı aşanlar, onlar yenilmezi yenenlerdir.
            Necdet Sevinç’in kalemine nurlar yağsın deyip arka kapak yazısını okuyoruz: “Türk çocuklarının, başlarını kartallar gibi gökyüzünün yüce katmanlarında dolaştırarak yaşamaları için kendilerini feda eden kahramanların aziz hatıralarına armağan edilen bu kitap, efsanevî Antep Harbi’nin yegâne belgesel romanıdır.
            Bayrağına düşman eli uzandığı anda, hiç kimsenin “uygun görmesine lüzum görmeden” şeref ve haysiyetini kurtarmak için silâha sarılan bir şehrin yaşanmış hikâyesidir, bu kitap. Bir kutsal isyanın, bir başkaldırının, savaşın galiplerine meydan okuyuşun hikâyesidir.
            Fransızlar; topları, tankları ve uçakları ile halk ibadet hâlinde iken camileri vurmuştur!.. Çarşıları vurmuştur!.. Hanları, kervansarayları, bedestenleri vurmuştur!.. Evleri vurmuştur!.. Yalnız Kozanlı mahallesinde 2 bin 657 ev obüs mermileri ile çökmüş, kasabadaki 10 bin evden 8 bini harabe hâline gelmiştir!.. Tespit edilebilen şehit sayısı 6 bin 317, yaralı sayısı 11 bindir.
            Bütün bunlara rağmen ne sitem edilmiştir, ne ah; aksine bir türkü söylenmiştir siperlerde her sabah:
                                   Vurun Antepliler namus günüdür
                                 Vurun Türk uşağı namus günüdür!..”

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Arafat’tan Marifet’e
İslâm'ın temel esaslarından biri olan hac, Allah'ın sonsuz rahmetinin ...
Başarının yolu, maneviyat
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı ...
Hac ve Nefis Terbiyesi
Yüce Yaratıcı, insanları ibadetlerle sorumlu tutmuş (Zâriyât, 56), onların ...
 
Yunus Emre, Hayatı Ve Sanatı Üzerine
Türk kültür tarihinde iz bırakan şahsiyetlerden biri olan Yunus Emre, ...
Hac Yollarında...
Osmanlı topraklarından her yıl Mekke ve Medine’ye iki sürre alayı gönderilirdi. ...
Kutsal Yolculuk: Hac
Hac; İslâm’ın kulluk görevini en çok bünyesinde toplayan bir ibadettir.
 
Müslümanın Üretim Sorumluluğu
 İhsan anlayışı ibadette olduğu gibi, iktisadî faaliyetlerde de ...
İslâm'ın İnsanlığa Sunduğu Evrensel Mesaj
İslâm Dini, getirmiş olduğu ilke ve esaslarla muhataplarına ''iyi insan'' ...
Dem Bu Demdir, Dem Bu Dem…
Müslüman olarak sahip olmamız gereken hasletlerden biri de zaman bilincidir. ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva