ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Hasta yakınları polise saldırdı: 3 gözaltı
Hasta yakınları polise saldırdı: 3 gözaltı
‘Sibergöz-36’ operasyonunda 19 tutuklama
‘Sibergöz-36’ operasyonunda 19 tutuklama
Aynalı: 'Erzurum yeşil bir şehre dönüştü'
Aynalı: 'Erzurum yeşil bir şehre dönüştü'
Erzurum’dan 4 ayda 11.6 milyon dolarlık ihracat
Erzurum’dan 4 ayda 11.6 milyon dolarlık ihracat
Erzurumspor deplasmanda galibiyet arayacak
Erzurumspor deplasmanda galibiyet arayacak
HABERLER>TÜRKİYE
12 Aralık 2014 Cuma - 06:57

‘İşte 2023 vizyonumuz bu’

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "İleri demokrasi, insani kalkınma, yaşanabilir mekanlar ve çevre, güçlü ekonomi, öncü ülke. İşte, 2023 vizyonumuz bu" dedi.

‘İşte 2023 vizyonumuz bu’

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "İleri demokrasi, insani kalkınma, yaşanabilir mekanlar ve çevre, güçlü ekonomi, öncü ülke. İşte, 2023 vizyonumuz bu" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "İleri demokrasi, insani kalkınma, yaşanabilir mekanlar ve çevre, güçlü ekonomi, öncü ülke. İşte, 2023 vizyonumuz bu. Biz bu vizyonu gerçekleştirmek için çalışırken sizin hayalleriniz buna yetişemez sayın Kılıçdaroğlu. Bizde strateji de var, ufuk da var, vizyon da var, sadece eleştirmek yok" dedi.

DAVUTOĞLU’NUN KONUŞMASI

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerde eleştirileri yanıtladı.62. Hükümet olarak ilk bütçeyi sunduklarını belirten Davutoğlu, görevi alır almaz hemen hükümet programını okuduklarını anımsattı.

Davutoğlu, "Bazı beklentiler muhtemelen şuydu: Hükümet, geride kalan 8-9 ayı kapsayan, seçime kadar, bir program yapar, geçici bir program sunar. Hayır, arkadaşlarıma talimat verdim. Değil 8-9 aylık; 4 yıllık, 9 yıllık, 2023'e kadarki programın ana çerçevesini çizeceğiz. İkinci atılım hamlesini ve yeni Türkiye'nin yükselişinin programını yapacağız" dedi.

Davutoğlu, şunları kaydetti:"İleri demokrasi, insani kalkınma, yaşanabilir mekanlar ve çevre, güçlü ekonomi, öncü ülke. İşte, 2023 vizyonumuz bu. Biz bu vizyonu gerçekleştirmek için çalışırken sizin hayalleriniz buna yetişemez sayın Kılıçdaroğlu. Bizde strateji de var, ufuk da var, vizyon da var, sadece eleştirmek yok. Hemen orta vadeli programı açıkladık. Şimdi, tabii, ekonomiyi statik zannettikleri için şaşırıyorlar. 'Niye 12 yıldır yapısal dönüşüm programları…' diyor. Dünya değişiyor, ekonomi dinamik, küresel krizden çıkmışız. G-20 Toplantısı'nda herkes yapısal reform çabasından bahsediyordu, sadece iki ülke yapısal reform paketi açıklayabildi: Türkiye ve Meksika. Dünya ekonomilerinde şu anda 'yüzde 2 kalkınmayı nasıl sağlayacağız? diye tartışıyor. Biz normal hedef olan yüzde 2 kalkınmanın dünya ortalamasının 2-3 mislini gerçekleştiriyoruz bu şartlarda; bunu gerçekleştirmeye de devam edeceğiz. Yapısal, sektörel 25 alanda programı açıkladık, 9'unda detayları verdik, 1300 eylem planı açıkladık ve inşallah bunları tek tek gerçekleştirdiğimizde de Türkiye'de reel sektörün canlanması, ihracatın ithalatı karşılama oranının en üst düzeye çıkması sağlanacak ve en önemlisi de Ar-Ge alanında çok ciddi atılımlar yapacağız.

Geçen hafta inovasyon toplantısında ki 'uygulamalı buluş' diye Türkçeleştirme teklifinde bulundum, inovasyon haftasında zikrettik. Biz iktidara geldiğimizde Gayrisafi Milli Hasıla'dan Ar-Ge'ye ayrılan pay sadece yüzde 0,55'ti; şu anda 2 misline çıktı, yüzde 1. En kısa zamanda gelişmiş ülkelerdeki nispetlere, yüzde 3'e doğru çıkacağız, hedefimiz bu. Her yerde Ar-Ge çalışmalarını teşvik ediyoruz. Eğitim ve diğer alanlarda bu çalışmaları sürdürmeye kararlıyız.

Kısaca, milli, aidiyet bilincimiz güçlendiğinde, buna dayalı olarak milli irade tahkim edildiğinde, demokrasi sağlam zeminlere oturduğunda, ekonomi sağlam, ayakları üstünde durduğunda dünyada da itibarlı bir ülke haline gelirsiniz."

"KİMİNLE SIKINTIMIZ VAR BİLİYOR MUSUNUZ SAYIN KILIÇDAROĞLU"

"Yüz sene önce bizi komşu halklardan kopardılar, milletimizi parçaladılar. Biz dış politikamızı komşu halklarla bütünleşme üzerine kurduk" diyen Davutoğlu, bir ay içinde Bağdat'a ve Erbil'e gittiğini, Abadi'nin de Türkiye'ye geleceğini kaydetti. Davutoğlu, "Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nde ortak kabine toplantısını tekrar başlatıyoruz, size kara haber. Yunanistan'daydık, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı yaptık. Sayın Putin Ankara'ya geldi, Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı yaptık. Hani 'Komşularla sıkıntı var' deniyor ya, bakın, başladık, hepsiyle yapıyoruz" dedi.

"Kiminle sıkıntımız var biliyor musunuz sayın Kılıçdaroğlu?" diye soran Davutoğlu, "İşte, o gördüğünüz küçücük Suriyeli kızı buraya gönderen Beşşar Esad'la sıkıntımız var ve olacak. O bahsettiğiniz küçücük kız var ya, eğer sizin sözünüzü dinleyip kapımızı onlara kapatsaydık şu anda yaşamıyor olacaktı. Halep'in üzerine bombalar yağarken, Türkmenler Bayırbucak'ta katledilirken, İdlip'te Kürtler, Türkmenler, Araplar katledilirken, siz oraya heyet gönderdiniz. Bayırbucak Türkmenleri katledilirken heyet gönderdiniz, elini sıktınız Beşşar Esad'ın. İşte, biz onlarla problemliyiz. Bir daha ilan ediyorum, nerede zalim varsa onunla problemliyiz, bu bize onurdur. Nerede mazlum varsa onunla kucak kucağayız, bu da bize onurdur" diye konuştu.

"DARBECİ" TARTIŞMASI

 

Davutoğlu'nun, "Bizim Mısır halkıyla bir problemimiz yok. Kılıçdaroğlu Kahire'ye hiç gitmediği için… Bir giderseniz, bir taksiye binin, eminim Türk'sünüz diye para almaz sizden, çünkü hepsi bizi bilir. Mısır halkıyla bizim hiçbir problemimiz yok. Mısır, bizim aziz ve kadim dostumuzdur ama darbecilerle problemimiz var, sizlerle problemimiz olduğu gibi, siz de darbecisiniz" sözleri, Genel Kurul'da tartışma yarattı.

CHP Grup Başkanvekilleri ayağa kalkarak Davutoğlu'nun bu sözlerine itiraz etti.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Böyle bir müzakere yapamayız, sayın Başbakan ne dediğini açıklar. Tatmin olmazsanız İçtüzüğe göre işlem yaparız. Sayın Başbakan ne kastediyorsunuz bununla, açıklar mısınız, bunu bir tavzih edin" dedi.

"Hiddetlenmeyin, daha sorularınıza cevap vereceğiz" karşılığını veren Davutoğlu, "Mısır halkını bizim düşman yaptığımızı söylediniz. Ben de darbe döneminde, Mısır'da darbe olmuşken oraya heyet gönderdiğiniz için sizi darbecilikle suçluyorum, tamam mı? Siz bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na hakaret edeceksiniz, hükümetine başka bir milletle problemli hale getirdin diyeceksiniz, en ufak bir eleştiride tepki göstereceksiniz" diye konuştu.

İtirazların sürmesi üzerine TBMM Başkanı Çiçek, "Sayın Başbakan konuşmasını tamamlar, görüşlerini açıklar, bir sataşma, itham varsa cevap verirsiniz. Söz vermezsek o takdirde bu tür itirazlar yaparsınız. Bırakın sayın Başbakan konuşmasına devam etsin" sözleriyle araya girdi.

Başbakan Davutoğlu, "Benim neyi kastettiğim çok açıktır. Biz, Mısır halkıyla beraberiz, darbecilere karşıyız. Siz de darbenin yapıldığı dönemde heyet gönderdiniz, kastettiğim budur" karşılığını verdi.

"AİLEMLE İLGİLİ BİR ŞEY SÖYLERSEN CEVABINI ALIRSIN"

"Bizim siyasetimizin esası ahlak, erdem, irfan olacaktır" diye sözlerini sürdüren Davutoğlu, şunları kaydetti:"Siz şöyle döndünüz ve ben başta olmak üzere bütün Bakanlar Kurulu'na 'tabi sizin çocuklarınızın iş problemi yok' diyerek anonim bir suçlamada bulundunuz. Kastettiğiniz şey şu: Bizim çocuklarımız haksız yere bir yerlerde istihdam ediliyor, öyle mi? Peki. Bakın, benim çocuklarımla akrabalarım hepsi meydanda, bakan arkadaşlarımın da... Yalnız size bir belge göstereceğim. Sene 1997. Sayın Kılıçdaroğlu, o yıllarda müsteşar yardımcısı ve SSK Genel Müdürü. Kılıçdaroğlu'nun oğlu ki ben siyaset ile aileyi karıştırmaya ilkesel olarak karşıyım ama madem ki siz döndünüz bizi, bütün bu heyeti anonim olarak suçladınız, şimdi duyacağınız sözleri sabırla dinleyin. Kılıçdaroğlu'nun oğlu, 14 yaşında, ilköğretim son sınıf öğrencisi, bir şirkette işe giriyor, 1 Mart 1997. İşten çıkış tarihi 1 Mayıs 1997. O günlerde emeklilik yaşıyla ilgili bir düzenleme var. 14 yaşındaki çocuğunuzu işe alıyorsunuz, sigortalı yapıyorsunuz, çocuk okuldayken işte çalışıyor görünüyor sonra da çıkartıyorsunuz. 14 yaşında bir çocuğun nasıl sigortalı yapıldığını açıklayın. Bana dönüp ailemle ilgili bir şey söylersen cevabını alırsın. Aslı Kılıçdaroğlu, doğum tarihi 1976, 19 yaşında, 1 Nisan 1995'te işe giriyor, 30 Nisan'da işi bırakıyor. Sadece sigortalı olarak işe başlamış olmak için yapılıyor bu işlem, sizin döneminizde. Zeynep Kılıçdaroğlu, hepsinden özür diliyorum, çocuklarınızın bir kabahati yok, kabahat size ait ama bunu söylemek zorunda bıraktınız."

‘BU DOSYAYI SİZE YOLLARIM’

Başbakan Davutoğlu, sözlerini "Genel Başkan Yardımcınız bir takım iddialarda bulundu. KPSS, birilerinin fısıldamasıyla, KPSS sınavını çalan bazı çevrelerin... Sınavsız alım iddiası. Burada onlarca Kılıçdaroğlu ve önceki soyismi Karabulut ve Gündüz ailelerinin isimleri var..." diye sürdürdü.

Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, bu dosyayı size yollarım. Sizin imzanızla sizin hakkınızda teftiş kurulunun raporu var. Açık bir şekilde söyleniyor ki ilave puanlarla kazanan sayısının artırıldığı. Eğer siyasete seviye getireceksek ailelerimizi bunun dışında tutalım ama dönüp anonim olarak hükümete bir ithamda bulunamazsınız. Buna izin vermeyiz" ifadelerini kullandı.

"Şimdi Kılıçdaroğlu'nun takdir edeceğim" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Ebu Zer'i biliyor, çok önemli. Bir kaç gün önce din dersi bağlamında Ortaçağ karanlığı diye sözler sarfettiniz. Bize 'Ortaçağ karanlığı' dediğiniz dönemin aydın siyasetçisidir Ebu Zer. Biz, onun yolundayız. Hacı Bektaşi Veli'nin dönemidir, Ehlibeyt'in dönemidir, 12 İmam'ın dönemidir. Ebu Zer'i okuyun, daha başkalarını da okursanız, medeniyetimizin köküne vakıf olma ihtimaliniz var'" dedi.

ARTIK IMF’YE BORÇLU BİR ÜLKE YOK

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yüzyılın muhasebesini yaptığımızda, artık Duyun-u Umumiye benzeri, IMF'ye borçlu bir ülke yok. Kendi kendine kalkınabilen, dış yardım almadan, IMF'ye el açmadan kalkınabilen bir ülke var" dedi.

HEPİMİZİN DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMASI LAZIM

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, 2015 yılı bütçesinin tümü üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, herkesin demokrasiye sahip çıkması gerektiğini kaydetti.

Başbakan Davutoğlu,  "Hepimizin demokrasiye sahip çıkması lazım. 'Demokrasi söz konusu olduğunda başka her şey teferruat' demesi lazım. Demokrasiye, mili iradeye ister şu cihetten, ister bu cihetten herhangi bir müdahale söz konusu olduğunda hepimizin gür bir sesle ayağa kalkması lazım. Evet biz kalktık. Partilerin kapatılmasını biz neredeyse imkansız hale getirdik ama yeterli desteği bu Meclis'ten göremedik. Tamamıyla imkansız hale gelecekti. Daha birçok gelişmeler insan hakları gününde iftiharla söylüyorum;  12 yıl içindeki demokratik reformlarımızı saysak herhalde başka kitapçık daha dağıtmamız gerekir. Ama 12 yıl önce olağanüstü halde yaşıyordu memleket. Köyler boşalmıştı, mezralar, yaylalar sessiz kalmıştı. Olağanüstü hali kaldırdığımız gibi demokratikleşme adımlarını attık, atmaya devam edeceğiz. Çünkü ekonominin temeli siyasi istikrardır, siyasi istikrar da demokrasiyle gelir" diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı döneminde yurtdışında bir konferansta, "Türkiye'nin bu ekonomik başarısını neye borçlusunuz?" diye kendisine sorulduğunda verdiği yanıtla ilgili şunları söyledi: "İngiltere'de bir toplantıda... Büyük doğalgaz kaynakları bulmadık, petrol kaynaklarımız da yok, kimse bize Avrupa'daki krizlerde olduğu gibi bize milyarlarca, yüz milyarlarca Avro para da vermedi. Biz bir sömürgeci devlet olmadığımız için elimizde birikmiş sermaye de yoktu. Ama neyi keşfettik biliyor musunuz dedim. İşte aramızdaki fark bu. İnsan odaklı siyaset anlayışı bu... Biz insanımızdaki cevheri harekete geçirdik. Hiçbir cevher insan cevherinden daha kıymetli değil. Sizler reddebilirsiniz Sayın Kılıçdaroğlu ama binalar ortada, yapılanlar her şey ortada. Zaten gittiğiniz her ilde görürsünüz. Son 12 yılda 100 yeni üniversite açtık. 76, 176 oldu. İlk ve orta öğretimde 234 bin derslik yapıldı. 73 şehrimizi doğalgaza kavuşturduk. Yakında doğalgazın ulaşmadığı şehir kalmayacak. 757 yeni hastane inşa ettik. Bin 747 birinci basamak sağlık tesisi inşa ettik. 276 barajın yapımını tamamladık, bin 330 spor tesisi yaptık, 182 gençlik merkezi açtık, 632 bin 600 konut yaptık, 189 adalet sarayı yaptık, 17 bin 591 kilometre bölünmüş yol yaptık. Bütün dünyanın takdirle izlediği Marmaray'ı hizmete açtık. Asya'yı Avrupa'yı birbirine bağladık. Bunları hep biz yaptık ve milletin helal kazançlarıyla yaptık.

ATAK helikopterini yaptık. RASAT ve Göktürk uydularını uzaya gönderdik, ilk defa milli savunma sanayini bu derece güçlü hale getirdik. Bağımsızlığımızın birinci şartı savunma sanayimizin güçlenmesidir. TSK bundan sonra sizin dönemlerde olduğu gibi tank modernizasyonu için bizden çok daha gerideki ülkelere müracaat etmek zorunda kalmayacak. ALTAY tankını da yapıyoruz, uçağımızı da yapıyoruz. 90 organize sanayi bölgesi yaptık, buralarda 700 bin istihdam sağladık. Hava limanlarımızı 26'dan 53'e çıkardık ve Türkiye'nin her yerine siz de her yerine uçabiliyorsunuz havalimanlarından. Kredi Yurtlar Kurumu'nun yurt sayısını 190'dan 438'e, kredi verilen öğrenci sayısını 451 binden 881'e çıkardık. Ayrıca 364 bin öğrencimize burs veriyoruz. TİKA'nın faaliyet sayısını 38'e çıkardık, dünyanın en önemli insani kuruluşlarından biri haline getirdik. 30 ülkede 38 Yunus Emre Kültür Merkezi açtık. 3 milyar 307 milyon dolar resmi kalkınma yardımıyla, şu anda gayrisafi milli hasılasına göre dünyada en fazla insani yardım yapan ülke Türkiye'dir. İşte Türkiye Cumhuriyeti devleti böyle şefkatli ve kuvvetli bir devlettir bizim dönemimizde. IMF defterini kapattık. IMF işlerine icra direktörü olarak bizim Hazine Müsteşarımız bakıyor, başarıları dolayısıyla Türkiye'deki. Dünyada en çok turist alan 6. ülke konumuna geldik. Sosyal hizmetlere 1 milyar 376 milyon lira ayrılırken yeni bütçemizde 26 milyar 561 milyon ayırdık. Sadece engellilerimize 10 milyar lira, eski rakamla 10 katrilyon ayırdık. Engellilerimizin aileleri her gittiği yerde bize teşekkür ederler çünkü aileler tatil yapmak istediklerinde bakıcı gönderiyoruz, bütün masrafı devletten karşılanmak üzere. Çünkü onlar bizim başımızın tacı, memleketimizin bereketidir. Engelli ya da herhangi bir vatandaşımız darda ise bize Ankara'da uyumak haramdır. KÖYDES Projesi ile 9 milyar kaynakla köylere gittik."

"BAŞBAKANLIĞIMI TARTIŞMAYA AÇIYORSUNUZ AMA..."

Tarımsal milli gelir 36 milyar liradan 116 milyar liraya çıkardıklarını, 759 enerji santrali yaptıklarını, 11 yılda 3 milyar 250 milyon fidan diktiklerini anlatan Davutoğlu, "Tabii buradan Yalova'da kesilen asırlık çınarları  eksi olarak çıkarmak gerekecek. Ayrıca teşekkür ederim, bilseydim bir gün daha beklerdim ama inşallah benim çağrıma kulak vererek yapmamışsınızdır açıklamayı ama oradaki hassas şey şu: Yalova Belediye Başkanı 'Genel Başkan'ın haberi vardı' diyor, siz 'yoktu' diyorsunuz, üzüldüğünüzü söylüyorsunuz. Hani benim Başbakanlığımı tartışmaya açıyorsunuz ama belediye başkanınız ile biraz daha iyi koordinasyonunuz olursa, tavsiye ederim  faydalıdır " dedi.

Davutoğlu, kendisine laf atan CHP'li milletvekillerine,  "İnşallah yakında her bir insan bireyi için bir ağaç dikmiş olacağız. 7 milyar ağaç dikeceğiz bu ülkeye. Yemyeşil kılacağız her yeri. Çevre duyarlılığımız da bu..." karşılığını verdi.

CHP'LİLERE "DAHA ÇOK DERS ALACAKSINIZ"

Makro ekonomik göstergelere işaret eden Davutoğlu, Türkiye ekonomisini 230  milyar dolarlık bir ekonomiden 822 milyar dolarlık ekonomi haline getirdiklerini, ekonomiyi 3,5 kat büyüttüklerini söyledi. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu büyüme, bu rakam matematiksel olarak bir rakam, hayalden söylenmiyor. Matematiği bilen aradaki farkı görür. Şimdi 56 yılı 43 yılı dediniz, 1946'dan ama onu maruz görürüm matematik hesaplama hatası olarak ama. Bu rakamları ne yapacaksınız, nasıl izah edeceksiniz? 230 milyardan 822 milyara... Öyle bir kurnazlık yapıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu... Diyor ki '2009'da gayrisafi milli hasıla şuydu, şimdi 10 bin 500, yükselmedi.' Peki  2009'da kim iktidardı, oraya  kim getirdi? Bizi bizimle karşılaştırıyor, başka karşılaştıracak bir şey yok. Peki aynı dönemde küresel ekonomik kriz yaşandı. Türkiye'de 2009'dan bu yana 100 olan milli gelir nispet olarak 120'ye çıktı. Aynı dönemde Avrupa'da 100'den 98'e geriledi, negatif büyüme var. Bazı ülkelerde, ismini zikretmek istemem hepsi komşu ülkelerimiz, hiçbirini rencide etmek istemem; bu rakamlar 70'e geriledi. Küresel krizin olduğu bir dönemde biz ekonomiyi büyütmeye devam ediyoruz ve her sene büyüyor ama tabii bizimle bizi karşılaştırdığı için idrak etmek mümkün olmuyor. 2002 yılında 28 milyar döviz rezervimiz vardı, 133 milyara çıktı. Bakın bu çarpıcıdır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ilginç bir demeci, sürekli tekrar ediyor bugünlerde, milletimiz de dinliyor; diyor ki 'bana bir 4 yıl verin, sonrasını istemiyorum.' Şimdi neden söylüyor, biliyor musunuz bu rakamları biliyor. Yani hazinemizin dolu, rezervimizin bol olduğunu biliyor. 4 yıl gelecek, 4 yıl harcayacak, sonra gidecek. Yok öyle ucuza mal.  Bakın, 1991'de SSK Genel Müdürlüğü'ne geldiniz. SSK o zaman kar yapıyordu. O zamanın parasıyla 128 bin lira. Az da olsa kar görünüyordu. 4 yıl sonra 1995'te 81 trilyon 335 milyon zarar yaptı. Keşke 4 yıl kalsaydınız, 8 yıl kalmışsınız 1 katrilyon 111 trilyon zarar yaptı SSK. Allah milletimizi korusun."

Davutoğlu, kendisine tepki gösteren CHP'lilere, "Dinleyin,  ben sinirlenmedim, orada güzelce dinledim, not aldım. Ne güzel, dinleyin. Daha çok ders alacaksınız, dinleyin. sonra cevabı verirsiniz  siz" dedi.

OECD  ülkeleri içinde gelir dağılımını en hızlı düzelten ülkenin Türkiye olduğunu belirten Davutoğlu, "Devraldığımızda yoksulluk sınırı 4,2 dolardı günde. Günde 4,2'nin altında Türkiye'de yüzde 30 yaşıyordu. Şu anda sadece yüzde 2,7  yaşıyor. Hepsi yoksulluk sınırının üstünde orta gelir grubuna çıktılar. Orta sınıfın en güçlendiği ülkelerden biriyiz. OECD rakamlarına göre de gelir dağılımını en hızlı düzelten ülkeyiz" diye konuştu.

Yoksulluğu azalttıklarını, günlük 15 doların altında yaşayan kimsenin kalmadığını belirten Davutoğlu, 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatı 2013 yılında dört katına çıkartarak 151,8 milyar dolara çıkardıklarını, yılın ilk 10 ayında ihracatı yüzde 5,6 oranında artırdıklarını, ithalatı yüzde 3,9 azalttıklarını, dış ticaret açığının yüzde 18,2 düştüğünü, Ekim sonu itibarıyla 12 aylık ihracatın 158,8 milyar olduğunu söyledi. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranının 2002'de yüzde 11 iken bugün yüzde 1 seviyesine düştüğünü, 2013 yılı sonu itibarıyla 28 AB üyesi ülkeyle kıyaslandığında genel devlet bütçe dengesinin en iyi durumdaki 4. ülke konumunda olduklarını ifade eden Davutoğlu, "2002 yılında her 100 liralık verginin 86 lirası faiz ödemelerine gidiyordu, bugün sadece 15 lirası gidiyor, gelecek yıl bunu 13 liraya kadar düşüreceğiz. 2002 yılında toplam bütçe harcamalarının yüzde 43,2'sini faiz ödemeleri oluşturuyordu, bugün faizin bütçedeki payını yüzde 12'ye düşürdük. 2002'de yüzde 74'e ulaşan kamu borcunun milli gelire oranını yüzde 33'lere kadar gerilettik. 25 AB üyesi ülkeden bu anlamda daha iyi durumdayız. Avrupa standardının çok üzerindeyiz" dedi.

 

Davutoğlu, 2002 yılında Türkiye'ye sadece 1,1 milyar dolar olan doğrudan yatırımın 2013 yılında 12,9 milyar dolara yükseldiğini belirterek, 1984-2002 döneminde gelen doğrudan yabancı yatırımın 14,6 milyar dolar iken 2003 yılından bugüne kadar toplam 145 milyar olduğunu söyledi.

"Artık IMF'ye borçlu bir ülke yok"

Başbakan Davutoğlu, "Yüzyılın muhasebesini yaptığımızda, artık Duyun-u Umumiye benzeri, IMF'ye borçlu bir ülke yok. Kendi kendine kalkınabilen, dış yardım almadan, IMF'ye el açmadan kalkınabilen bir ülke var. Bugün AK Parti'nin 13. bütçesini sunuyorum. Bu vesileyle biraz önce saygı sınırlarını aşarak Cumhurbaşkanımıza sarfedilen sözleri de şiddetle kınayarak, geçmiş 12 bütçeyi sunan, 12 yıl bu millete hizmet etmiş, bu başarılara imza atmış Cumhurbaşkanımıza buradan selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. Eğer bugün başı dik, onurlu bir ülke varsa, dünyada en çok temsil edilen 7. ülkeysek itibar budur. Eğer yolsuzuluk sizin dönemdeki gibi olsaydı biz bu başarıları sağlayamazdık. 2001'i unutmayın. Kimlerin Yüce Divan'da yargılandığını unutmayın" dedi.

Davutoğlu, 2015 yılı bütçesinin büyüklüğünün 473 milyar lira olduğunu, eğitim için 87,5 milyar ve sağlığa ayrılan 80,9 milyar lira toplandığında 168 milyarın sadece iki kaleme ayrıldığını, 2002 yılında bütün bütçenin ise 119 milyar lira olduğunu kaydetti. "Nereden geldi bu para? Hortumları kestiğimiz, yolsuzlukları durdurduğumuz için... Yolsuzluklara geleceğim, size söyleyecek sözüm var" diyen Davutoğlu, sadece eğitime ve sağlığa ayrılan bütçenin 2002'deki toplam bütçeden 60 milyar daha fazla olduğunu söyledi.

 
Kırım dramı konferansla anlatıldı
 
Silivrispor maçını Uzuner yönetecek
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ala'dan "Çözüm Süreci" açıklaması
İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Çözüm sürecini baltalama çabalarını reddediyorum" dedi.
‘İnsanlığın vicdanı olmaya devam edeceğiz’
Erdoğan, “Türkiye olarak dünyanın neresinde olursa olsun zulme, haksızlığa ...
‘Biz hiç baraj hesabı yapmadık’
Davutoğlu, baraj tartışmaları ile ilgili olarak, “Biz hiç baraj hesabı ...
 
Erzurum BTE ve TANAP’la gündemde
Çavuşoğlu, "Azerbaycan ile birlikte oluşturduğumuz üçlü mekanizma toplantısını ...
3'lü Zirvede Erzurum damgası
Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Dışişleri Bakanları, 3’lü toplantısının 4. Kars’ta yapılacak.
‘200 yıldır bize dayatılan ezberleri bozuyoruz’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasi hayatı boyunca kendisi ve yol ...
 
Ala gündemi değerlendirdi
İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Öyle yerden saldırıyorlar ki; başarılı olduklarında ...
‘Huzur bozanlar, demokrasi düşmanıdır’
Davutoğlu, “Bu bütün provokasyonlara rağmen inadına barış, inadına kardeşlik ...
‘Kadına şiddeti lanetliyoruz’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İki kadını kurtarmak ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Şarkışla
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Güvenin Verilmeyeni
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva