ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Sözleşmeli öğretmen başvuruları 20 Mayıs'ta
Sözleşmeli öğretmen başvuruları 20 Mayıs'ta
AK Parti Kamp tarihi değişti
AK Parti Kamp tarihi değişti
Erzincan yolunda trafik kazası: 2 yaralı
Erzincan yolunda trafik kazası: 2 yaralı
Erzurum şehidini uğurladı
Erzurum şehidini uğurladı
 Erdem’den Türkçe hassasiyeti vurgusu
 Erdem’den Türkçe hassasiyeti vurgusu
HABERLER>TÜRKİYE
29 Ağustos 2013 Perşembe - 09:43

‘İnadına kardeşlik, inadına vahdet..’

Görmez,“İşte bugün bilhassa İslâm ümmetini bir uçuruma götüren, ateş dolu bir çukurun kenarından ateş dolu çukurlara yuvarlayan mezhepçilik fitnesini söndürmek için bir âlimler inisiyatifi başlatmak üzere buradayız…”dedi

‘İnadına kardeşlik, inadına vahdet..’

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez İranlı âlimlerden oluşan bir heyeti makamında kabul etti. İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Kurumu Genel Sekreteri Ayetullah Mohsen Eraki’nin başkanlığındaki heyette, İslam Dünyası İşleri Rehberlik Makamı Yüksek Danışmanı ve Kurum Yüksek Konseyi Başkanı Ayetullah Muhammed Ali Tehsiri, Dr. Mehdi Mustafavi, Huccetulislam Muhammed Şafiinia de yer aldı.
Kana bulanmış bir ümmet coğrafyasında, İslâm topraklarına yüzyıllık fitne tohumlarının ekildiği bir dönemde gerçekleşen buluşmayı karanlıkların ortasında yanan bir ışık olarak değerlendiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez,  “İslam coğrafyasında olup bitenlerde Sünnisiyle, Şiisiyle İslâm âlimlerinin, dinî kurumların, din eğitimi veren müesseselerin vebali ve sorumluluğu yok mudur? İnsanlığa ezeli hikmet, evrensel adalet ve iki cihanda saadet sunmak üzere gönderilen İslâm, eğer bugün bağlılarının birbiriyle savaştığı, birbirinin canına kastettiği, camilerinin birbiri tarafından bombalandığı bedbaht bir süreç yaşıyorsa Hz. Peygamberin mirasçısı konumundaki âlimlerin suçu yok mudur?” dedi.
Hz. Hüseyin’in haccı yarım bırakarak Kufe’ye gitmeden önceki son hutbesinde ibret alınması gerektiğini vurguladığı ayetleri okuyan Başkan Görmez’in konuşmasından bazı satır araları şöyle;
“HİÇBİR STRATEJİ MÜSLÜMAN KANININ DÖKÜLMESİNİ ÖNLEMEKTEN DAHA DEĞERLİ DEĞİLDİR…”
“Bunları, kendilerini Rabb’a adamış kimseler ve âlimler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! Yapmakta oldukları şey ne kötüdür. (Maide 5/63) İsrailoğullarından inkar edenler, Davud ve Meryemoğlu İsa diliyle lanetlendi. Bu, onların isyan etmeleri ve hadlerini aşıyor olmalarından ötürüydü. İşledikleri herhangi bir kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları ne kötüydü. (5/78)
Bu ayetlerde Allah’ın onları kınamasının sebebi, onların aralarında bulunan zalimlerin yaptıkları kötü işleri ve fesatları görüp onlardan yetişen dünya mal ve makamına olan meyilleri ve maruz kalmaktan sakındıkları baskı ve zulmün korkusu yüzünden onların men etmemelerinden dolayıdır. Hiçbir strateji Müslüman kanının dökülmesini önlemekten daha değerli değildir. Hiçbir siyaset Müslümanların parçalara ayrılarak birbirini katletmesini önlemekten daha önemli değildir. Muhlis İslâm âlimlerinin tek stratejisi vardır, o da kardeşlik ve vahdettir. Yapılması gereken zalimin karşısında mazlumun yanında yer almaktır.
“ASIL HEPİMİZİ KAHREDEN HUSUS İSE ULUSLARARASI HİLE, ENTRİKA VE OYUNLARIN ÜRÜNÜ OLAN BU FİTNELERİN, MEZHEPÇİLİK, SÜNNİLİK-ŞİİLİK İHTİLAFI ADINA YAPILIYOR GÖRÜNMESİDİR…”
Bugün Bağdat’ta, Necef’te her gün bombalar patlamakta, ansızın müminler ölmekte, Şam’da, Halep’te yüzbinler çatışmalar sonunda ölüme gitmekte, Beyrut’ta, Trablus’ta Müslümanlar camilerde Cuma namazlarını bombalar altında eda etmekte, Pakistan’da bayram günlerinde dahi ölümler yaşanmakta, Kahire’de meşruiyet arayışında bulunan insanların üzerine ölüm kusulmakta, İslâm beldelerinin her yerinde kan ve gözyaşı, zulüm ve şiddet hüküm sürmekte. Asıl hepimizi kahreden husus ise uluslararası hile, entrika ve oyunların ürünü olan bu fitnelerin, mezhepçilik, Sünnilik-Şiilik ihtilafı adına yapılıyor görünmesidir.
Bazı ülkeleri Sünnilik üzerinden bazı ülkeleri de Şiilik üzerinden birer temsile dönüştürme ve her iki ülke üzerinde İslâm’la veya İslâm’ın herhangi bir mezhebi ile ilişkisi olmayan sorunları yeniden tanımlayarak Müslümanları birbirine düşüren entrikaları, hile ve oyunları bozmak bütün âlimlerin, mütefekkirlerin, yazarların birinci vazifesi olmalıdır. Bugün Sünnilik ekseninde de Şiilik ekseninde de, her iki yönelimin temel sabitelerini hiçe sayan unsurların söze dâhil olma, sözü ve eylemi ele geçirme atakları karşısında sadece vicdanlar değil hemen her şey incinmekte ve kahrolmaktadır.
“İşte bugün bilhassa İslâm ümmetini bir uçuruma götüren, ateş dolu bir çukurun kenarından ateş dolu çukurlara yuvarlayan mezhepçilik fitnesini söndürmek için bir âlimler inisiyatifi başlatmak üzere buradayız…”
İnadına kardeşlik, inadına vahdet demek için buradayız. Bilumum takrib projeleri hiç kuşkusuz hayatidir ve mezheplerin sosyal gerçekliğini devre dışı bırakmaksızın gayr-i İslâmi duyarlılıklar ekseninde mevcut gelenekte bölünme yaratan eğilimleri elimine etme çabası taşımaktadır.
“BUGÜN BİZLER İSLAM’IN ÖZÜNÜ VE GAYESİNİ ÖNCELEMEMİZ GEREKİR. BU DA TEVHİDDİR, ADALETTİR, UHUVVETTİR; AHLAKİ KAYGILARI ÖNCELEYEN ÜMMETİ OLUŞTURMAKTIR VE VAHDETTİR…”
Bugün bir vahdet ve kardeşlik inisiyatifi başlatmak istiyoruz. Yapacağımız toplantılar ve görüşmeler alışık olduğumuz birbirimizi tanımak ve birbirimize güzel temennilerde bulunmak için bir araya gelinen resmi toplantı ve görüşme kapsamında değildir. Bu toplantımız öncelikle mezheplerin birbiriyle teolojik ve akademik yapacağı tartışmaları içeren toplantı da olmamalıdır. Önceliğimiz ehl-i sünnet ve ehl-i beyt kavramlarıyla dini anlama ve farklı yorumlamaları birbirimize anlatma çabasının ötesinde ehl-i tevhid olarak birliğimizi ve beraberliğimizi yani vahdeti nasıl oluşturacağımıza yönelik olmalıdır. Bu toplantılar, kan gövdeyi götürürken Bizans rahiplerinin meleklerin kanadı var mıdır yok mudur tartışması üzerine yaptıkları dini çalışmalar gibi olmamalıdır. Bugün İslam dünyasında her gün kan akmakta; düşünün bizler toplanmışız namazda eller bağlanmalı mı bağlanmamalı mı bunu tartışıyoruz. Hayır hayır, böyle bir dini tartışma ne Allah’ı razı eder ne de müminlere bir faydası olur. Bugün bizler İslam’ın özünü ve gayesini öncelememiz gerekir. Bu da tevhiddir, adalettir, uhuvvettir; ahlaki kaygıları önceleyen ümmeti oluşturmaktır ve vahdettir.
“UMARIM VE DİLERİM Kİ, HERKES İÇİN DAHA GÜVENLİ HAYAT ALANLARI OLUŞTURMANIN MİSAKINI OLUŞTURMUŞ OLURUZ…"
Bu toplantılarda bizler,  sadece ulemayı ilgilendiren konuları değil,  bütün Müslümanları hatta bütün insanlığı doğrudan ilgilendirmekte olan hakkın, hukukun ve adaletin ikame edilmesi ve yüceltilmesine yönelik vicdanlarımızın sesini dinlemeliyiz. Bu toplantının sonunda umarım ve dilerim ki, herkes için daha güvenli hayat alanları oluşturmanın misakını oluşturmuş oluruz. Bölgemizin, tüm İslam toplumlarının, Şiisiyle, Sünnisiyle zor günler geçirdiği şu günlerde herkesin hayati sorunlarıyla yüz yüze gelerek bu sorunlara çözüm üretebilme duyarlılığını gösterebilirsek bu toplantılarla bölgemizin ve insanlığın huzuruna katkı yapmış oluruz.
Bizler geçmişten bugüne kadar aynı medeniyet havzasında var olmuş toplulukların mensuplarıyız. Modern zamanlara kadar barış içinde bu coğrafyayı birlikte imar ederek aynı atmosferi soluyup bu toprakları kendimiz için darü’s-selam yaptık. Yani barışın yurdu. Evet, bu topraklar binlerce yıl barışın ve esenliğin diyarı oldu. Elbette zaman zaman çatışmalar yaşandı ancak bunlar kitleler nezdinde derinleşmedi. Ancak bu günlerde yaşananlar geleceğimizi de tehdit ederek büyük kırılmalara neden olacak potansiyeli taşımaktadır.
İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Kurumu Genel Sekreteri Ayetullah Mohsen Eraki ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ümmet arasındaki vahdetin korunmasının dinin korunmasıyla eş değer olduğunu söyledi. Eraki, “Dinin korunması bütün farzların üstünde olduğu gibi vahdetin korunması da öyledir. Müslümanlar arasında temel olarak bir ihtilaf varsa vahdetin sağlanması gerekir. bu vahdetin sağlanması için alimlere büyük görevler düşüyor” diye konuştu.

Kabulde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Necdet Subaşı ve Müslüman Ülkeler ve Toplulukları Daire Başkanı Erdal Atalay hazır bulundu.

 

 
Ağustos’a yağmurlu veda
 
İşte trafiğe kapalı yollar..
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
üniversiteli 29 Ağustos 2013 Perşembe 12:02

gereçekten takdire şayan bir çalışma.sadece şiileri değil türkiyede müftüler ilelrde cemaat önderleri ile aylık toplantılar yapmalı.diyanet başkanımız yılda 2 kez cemaat önderlerini toplamalı .kardeş olmak için şart.sayın başbakanda bu işi müslüman ülkelerin liderleri ile yapmalı.o zaman türkiye lider olur.islam alemi ümmet olur.

Yorumu oyla      7      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Hocaefendi'den Başbakan'a Methiye
Başbakan'ın Mısırdaki gelişmelerden dolayı duygusal bir atmosfere girip ...
İş Dünyası Erzurum’da buluşacak
Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Doğu Anadolu Kalkınma ve İşbirliği Köprüsü ...
‘Malazgirt 1071, Kaderimiz Bir’
Malazgirt Zaferi’nin 942’inci yıl dönümü etkinlikleri Gençlik ve Spor ...
 
‘Zalimler hiçbir zaman payidar olmaz’
Suriye’de yaşananların ardından Mısır’da olayların patlak verdiğini kaydeden ...
‘Susmak vebalin altına girmektir’
Erdoğan, Mısır’daki olaylar karşısında susmanın çok ağır bir vebalin altına ...
MHP Genel Merkezi'ne arabalı saldırı
MHP Lideri Devlet Bahçeli, parti binasına girdikten bir dakika sonra bir ...
 
‘Gerektiğinde Karadeniz gibi kabaracağız’
Başbakan, "11 yıldır Rize’nin, İstanbul’un tüm Türkiye’nin başını önüne ...
Erdoğan Rizelileri Rabia selamı ile selamladı
Erdoğan, Rizelileri Rabia selamıyla selamlayarak, “Sevgili Rizeliler sizi ...
Başbakan gözyaşlarını tutamadı
Başbakan Erdoğan, Ülke TV'de katıldığı Sıradışı Özel programında gözyaşlarını ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Gazze’den Doğu Türkistan’a Dinmeyen Ağıt: Akif’in Uyarısı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva