ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Jandarmadan kaçakçılık operasyonu
Jandarmadan kaçakçılık operasyonu
Silah ve tarihi eser kaçakçılarına operasyon
Silah ve tarihi eser kaçakçılarına operasyon
5 ilde ‘Sibergöz-33’ operasyonu
5 ilde ‘Sibergöz-33’ operasyonu
Kaçakçılık operasyonu: 5 gözaltı
Kaçakçılık operasyonu: 5 gözaltı
ATAUNİ’de 4 bölüm daha akredite edildi
ATAUNİ’de 4 bölüm daha akredite edildi
HABERLER>TÜRKİYE
26 Ağustos 2013 Pazartesi - 01:48

‘Susmak vebalin altına girmektir’

Erdoğan, Mısır’daki olaylar karşısında susmanın çok ağır bir vebalin altına girmek olduğunu belirterek “Özellikle bilim insanlarının ve üniversitelerin daha gür bir ses çıkarmasını beklerdim. Bugün susulursa yarın konuşmaya, itiraz etmeye kimsenin hakkı olmaz” dedi.

‘Susmak vebalin altına girmektir’

ERSEN KÜÇÜK - GÖKTÜRK FIRAT - OZAN KÖSE
RİZE (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’daki olaylar karşısında susmanın çok ağır bir vebalin altına girmek olduğunu belirterek “Özellikle bilim insanlarının ve üniversitelerin daha gür bir ses çıkarmasını beklerdim. Bugün susulursa yarın konuşmaya, itiraz etmeye kimsenin hakkı olmaz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün öğle saatlerinde İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen, ismini taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Meclis Toplantısı’na katıldı. Güneysu ilçesinden Rize şehir merkezine giderken Başbakan Erdoğan’ın konvoyunda bulunan polis minibüsü kaza yaparken, kaza ucuz atlatıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, vakfın kuruluşuna ön ayak olan herkese ve üniversiteye isminin verilmesine tekrar teşekkür etti.
Erdoğan, 42 akademik birime sahip ve 2006 yılında kurulduğu güne nazaran çok ileri bir noktada olan üniversitenin henüz arzu ettiği noktada olmadığını ifade ederek “Rize’ye bu üniversiteyi kurarak Rizeli çocuklarımızın, gençlerin eğitim aşkını adeta bir vuslatla taçlandırdık. Şimdi yapmamız gereken şimdi bu Rizeli’nin damarlarında bulunan bu eğitim aşkını üniversite ile buluşturmak olmalı” diye konuştu. Bunu yaparken tüm Rizelileri memleketlerine olan vefa borcunu ödemeye çağıran Erdoğan, “Ben bu ülkenin başbakanı olarak baba ocağı ana ocağım Rize’ye vefa borcunu ödemenin gayreti içindeyim. Babam gibi annem gibi Rize’den çıkmış farklı şehirlere yerleşmiş Rizeliler’i şehirlerini unutmamaya, şehirlerine olan vefa borcunu ödemeye çağırmalıyız” şeklinde konuştu.
Yaklaşan eğitim öğretim sezonu ile ilgili olarak da Erdoğan, 11 yıl boyunca eğitimin alt yapısını iyileştirmek modernleştirmek için çok büyük yatırımlar gerçekleştirdiklerini hatırlatarak “Bizim artık eğimin fiziki alt yapısından eğitimin muhtevasına daha fazla yoğunlaşmamız kaçınılmaz hale geldi. Ekonominin ihtiyaç duyduğu elamanları yetiştirmek için muhteviyata yönelmemiz lazım. Ülkesini ve dünyayı daha iyi tanıyabilen gençlerin yetişmesine önem vermeliyiz” diye konuştu.
“ÖZGÜRLÜK İSTEDİĞİN YERDE İSTEDİĞİN ŞEKİLDE AT OYNATMAK DEĞİLDİR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında özgürlüğün tanımını da yaparak “İlk dersimizden üniversitenin son gününe kadar bizim çocuklarımıza gençlerimize demokratik kültürü hoş görüyü birbirinin yaşam tarzına saygıyı anlatmamız geriyor. Kardeşlerim bizim en önemli aşmamız gereken şey özgürlükler konusudur. Peki özgürlük nedir? Bunu sorduğumuz zaman özgürlük istediğin yerde istediğin gibi at oynatmak değildir. Özgürlük bir başkasının özgürlük alanına kadardır, o alanda istediğini yapmaktır. Buda kamu düzenini bozmak sureti ile değil kamu düzenine saygı duymak sureti iledir. Ama bir başkasının özgürlük alanına girdiğiniz anda bu hem kamu düzenini bozmayı getirir. Hem şiddeti hem de kargaşayı getirir. Biz bir başkasının özgürlük alanına saygı duyduğumuz zaman bu ülke tutulamaz. O zaman refah, huzur ülkemizde egemen haline gelir. Bizim şiddet ile başarmamız gereken şey budur ve bunu başarmalıyız” ifadelerini kullandı.
Son günlerde Mısır’da yaşanan olayları değerlendiren Erdoğan “Bakınız Mısır’da son haftalarda yaşanan meseleler sadece siyasetin konusu değildir. Siyasetin olduğu kadar sosyolojinin, uluslararası ilişkilerin, tarihin, demokratikleşme mücadelesinin konusudur. Son derece önemli hadiselere şahit oluyoruz. Bakınız ilim adamı ilim namusundan, fikir namusundan bedeli ne olursa olsun taviz vermeyen insandır. Çok açık ve net söylüyorum. Ben bir siyasetçiyim. Eğer kalkıp da ilme karşı bir şey istiyorsak ilim adamının şunu söylemesi çok önemlidir; ‘Öyle değil böyledir’ demesi lazım. El pençe divan durup ferman buyurdunuz efendim dememesi gerekir. Şu anda biz dünyada bunu yaşıyoruz. Ülkemizde de bunlar yaşandı. Bunları aşmamız lazım. Bunlar aşıldığı zaman üniversiteler güçlüdür. Bunları aşamazsak üniversitelerimiz gariptir, fakirdir. Msıır’daki hadiselerde bunu tekrar yaşadık. Ben Mısır’da yaşanan olaylarda dünyanın en büyük üniversitelerinden olan Ezher şeyhini orada darbecilerin ve darbelerin yanında görünce hüsrana uğradım. Böyle bir şey olamaz. Sen nasıl Ezher’in şeyhi olupta nasıp darbeye çanak tutarsın, darbeyi alkışlarsın. Bu alkışlanabilir mi buna evet denilebilir mi ? Orada işte ilim bitmiştir. İlim derken o ilim adamı bitmiştir. Bilim adamı ona müsaade etmez ama o ilim adamı kisvesi ile o günlük, o aylık, kendini o darbecilere karşı kurtarır ama tarih bunları lanetler” dedi.
Demokrasinin beşiği olarak kabul edilen Batı’nın Mısır’da yaşananlara hala “Dur” diyemediğini kaydeden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mısır’daki darbeyi meşru gösterebilmek için devrimci darbe, demokratik darbe gibi ucube, aklın ve mantığın alamayacağı kavramlar üretilmiştir. Darbenin enin demokratik olanı olur mu ? darbe darbedir ama kılıfı uyduruyorlar ben yaptım oldu ben dedim oldu. Mısır’daki olaylar karşısında susmak çok ağır bir vebalin altına girmektir. Özellikle bilim insanlarının ve üniversitelerin bu olaylar karşısında daha gür bir ses çıkarmasını beklerdim. Bugün susulursa yarın konuşmaya itiraz etmeye kimsenin hakkı olmaz. Demokrasi tıpkı bilim gibi yüzyılların bin yılların bir neticesidir. ‘Mısır’daki müdahaleye bir darbedir’ diyemeyen geçmişten ziyade geleceğe ihanet eder. Darbelerin hiçbir meşru haklı gerekçesi olamaz. Hem Türkiye’de hem de dünyada ‘Mursi de hata yaptı’ diyerek vicdanlarını rahatlatmak isteyenler var”

"DARBELERİN HİÇBİR MEŞRU GEREKÇESİ OLAMAZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin terör alanı haline getirilmemesi gerektiği uyarısında bulunarak “Onun için bizim üniversitelerimizin çatısı altında asla bunlara müsaade edilmemelidir. Oralarda herkes elinde bilgisayarı ile kitapları ile dolaşmalıdır. Böyle bir şey olduğunda da yönetim anında bunlara müdahale etmelidir. Elindeki yetki ve selahiyeti en iyi şekilde kullanmalıdır. Hiç taviz verilmemelidir. Tüm disiplin mekanizmaları en ideal şekilde işletmelidir. Çünkü bunlar fırsat bulduklarında üniversiteleri aynı şekilde terörize etmenin gayretine giriyorlar” dedi.
“Darbelerdin hiçbir haklı, meşru tarafı olamaz” diyen Erdoğan, “70 yıl otokratik bir sistemle yönetiyorsunuz bir ülkeyi. İkinci bir siyasi parti yok. 70 yıl bu süreç devam ediyor burada zulüm var, dayatma ve ölümler var. 70 yıl üzerine halkın iradesi sandıkta tecelli ediyor halkın bu iradesi üzerine yüzde 52 ile Mursi geliyor ve Mursi’ye bir yıl bile tahammül edemiyorlar. Niye sabredemiyorsunuz ? Eğer Mursi’nin hatası varsa getirdikleri gibi götürürler. 3 yıl daha tahammül et 70 yıl tahammül ettiler. Üç yıl getiren götürür. Niye sabredemiyorsunuz çünkü dert başka. Çünkü alıştıkları bir yolsuzluklar silsilesi var. Eğer biz Türkie’ye 1’i 3’e, 4’e ve 5’e katladıysak şunu size özellikle hatırlatmak istiyorum. Bu dönemde geçtiğimiz dönemler ile kıyaslanamayacak kadar yolsuzlukların o bağlantılarını kestik. Sıfır yolsuzluk halen yok mu var. Ama onları aşacağız. Kayıt dışı ekonomi halen var onları da aşacağız. Onları aştıkça zaten daha da güçlü olacağız. O yüzden önümüz açık. Bunu başaracağız. Mursi yanlış yaptı demek doğrudan doruya darbeyi meşrulaştırmaktır. Ortada üç bine yakın ölü varken, bir demokrasi cinayeti varken Mursi’yi gündeme getirmek darbecilerin sırtını sıvazlamaktır” şeklinde konuştu.
Mısır’da yaşananların geçmişte Türkiye’de de yaşandığını hatırlatan Erdoğan “27 Mayıs darbesi meşrulaştırılmak istendi. ‘Menderes hatalıydı’ dediler. 12 Eylül meşrulaştırılmaya çalışıldı, ‘Siyasetçiler hatalıydı’ dediler. ‘Merhum Erbakan için de hatalıydı’ dediler. 28 Şubatı meşrulaştırmaya çalıştılar ve Menderes’i, arkadaşlarını ipe götürdüler. Onun içinde diktatör dediler. O günün gazeteleri var bende. Şimdi aynı şeyi şahsıma söylüyorlar. Ben diktatör olacağım birisi kalkıp bana diktatör diyecek. Onun vay haline. Diktatörlüğün mizacında karakterinde böyle şeylere tahammül yoktur. Anında götürürler. Diktatör görmek isteyenler Suriye’ye gitsin. Bakın 100 bin’e yakın insan öldürüldü. Aynı şey şu anda Mısır’da var. Dünyanın çeşitli yerlerinde var” ifadelerini kullandı.
“SEVSİNLER SİZİN ÖZGÜRLÜK MÜCADELENİZİ”
Erdoğan, “Benim polisim kalkıyor su sıkıyor, biber gazı sıkıyor şiddet deniyor” diyerek Türkiye’de Gezi Parkı olaylarına vurgu yaptı. Erdoğan, rektörlere uyarılarda bulunarak şunları söyledi:
“Molotof kokteyli ile kamunun bütün araç ve gereçleri yakılıyor , dükkanlar sivil araçlar yakılıyor, bunlar diktatörce, şiddete başvuranlar olarak değerlendirilmiyor. Neymiş özgürlük mücadelesiymiş bunlar. Sevsinler sizi. Bunların neresi özgürlükçü. Özgürlük mücadelesi verenler fikren verir, düşünce ile verir. Demokratik yollarla sandıkta verir. Sandıkta kazanamayacaklarını görenler işte dağda silah ile yürüyorlar sokaklarda silah ile yürüyorlar. Onun için bizim üniversitelerimizin çatısı altında asla bunlara müsaade edilmemelidir. Oralarda herkes elinde bilgisayarı ile kitapları ile dolaşmalıdır. Böyle bir şey olduğunda da yönetim anında bunlara müdahale etmelidir. Elindeki yetki ve selahiyeti en iyi şekilde kullanmalıdır. Hiç taviz verilmemelidir. Tüm disiplin mekanizmaları en ideal şekilde işletmelidir. Çünkü bunlar fırsat bulduklarında üniversiteleri aynı şekilde terörize etmenin gayretine giriyorlar. Üniversitelerimiz bir terör alanı bir terör meydanı değildir. Oralarda bilgi vardır, ilimin tahsili vardır. Oradaki insanlar toplumun örnekleridir. Örnek olmaları gerekir.”

 
Erzurum modeli tartışıldı
 
Erzurum’da sıcak hafta..
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
MHP Genel Merkezi'ne arabalı saldırı
MHP Lideri Devlet Bahçeli, parti binasına girdikten bir dakika sonra bir ...
‘Gerektiğinde Karadeniz gibi kabaracağız’
Başbakan, "11 yıldır Rize’nin, İstanbul’un tüm Türkiye’nin başını önüne ...
Erdoğan Rizelileri Rabia selamı ile selamladı
Erdoğan, Rizelileri Rabia selamıyla selamlayarak, “Sevgili Rizeliler sizi ...
 
Başbakan gözyaşlarını tutamadı
Başbakan Erdoğan, Ülke TV'de katıldığı Sıradışı Özel programında gözyaşlarını ...
‘İnsanlık vicdanını kaybediyor’
Görmez, "insanlık vicdanını kaybediyor. Birkaç gündür hepimiz evlerimizde ...
‘Ben’ bize yakışmaz…
Erdoğan, "Asla 'ben' yok, 'biz' var. 'Ben' bize yakışmaz. AK Parti'nin ...
 
‘Elimizde belgeler var’
Erdoğan, Mısır'daki darbenin arkasında İsrail'in olduğunu belirterek "Elimizde belgeler var" dedi.
Erdoğan, vahşeti lanetledi
Erdoğan, “Bugün Mısır, yarın bir başka ülkeyi, belki Türkiye’yi karıştırmak ...
Hazro'da silahlı çatışma: 8 ölü
Sabaha karşı çıkan çatışma'da çok sayıda da yaralı var!
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva