ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Trendyol 1. Lig: Keçiörengücü: 1 - Altay: 1
Trendyol 1. Lig: Keçiörengücü: 1 - Altay: 1
Trendyol 1. Lig: Giresunspor: 1 - Ümraniyespor: 2
Trendyol 1. Lig: Giresunspor: 1 - Ümraniyespor: 2
3.6 kilo uyuşturucu madde ele geçirildi
3.6 kilo uyuşturucu madde ele geçirildi
Başıboş köpek kazaya sebep oldu
Başıboş köpek kazaya sebep oldu
Aranan 8 kişi yakalandı
Aranan 8 kişi yakalandı
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
29 Aralık 2009 Salı - 01:16

Her Düşünce Referans Kaynağı Olabilir mi?

Her ekonomi sisteminin referans aldığı kaynaklar vardır. Beşeri sistemler, insanların, filozofların veya düşünürlerin ifadelerini, yorumlarını kendileri için esas kabul etmiş ve referans kaynağı olarak görmüşlerdir. İslam medeniyeti, İslam toplumu ve İslam iktisadı ise sistemini ortaya koyarken kendisine Kuran ve Sünneti referans kaynağı olarak görmüş ve kabul etmiştir.

Her Düşünce Referans Kaynağı Olabilir mi?

UFUK İLVER
Her ekonomi sisteminin referans aldığı kaynaklar vardır. Beşeri sistemler, insanların, filozofların veya düşünürlerin ifadelerini, yorumlarını kendileri için esas kabul etmiş ve referans kaynağı olarak görmüşlerdir. İslam medeniyeti, İslam toplumu ve İslam iktisadı ise sistemini ortaya koyarken kendisine Kuran ve Sünneti referans kaynağı olarak görmüş ve kabul etmiştir.
Referans kabul edilen düşüncelerin, fikirlerin, ölçü olabilmesi neye bağlıdır? Bir şeye, kabul edilmesi gereken örnek veya ölçü diyebilmemiz için hangi şartlara haiz olması gerekir? Yani her düşünce ölçü olabilir mi? Veya kendisine taraftar bulan her fikir ölçü niteliği taşır mı? Veya kendi içerisinde belli seviyede doğruluk veya tutarlılık sahibi ise yine ölçü olarak nitelenmeli midir? İşte bütün bu sorulara cevap olarak rahatlıkla hayır diyebiliriz. Birilerinin bu fikirleri, ölçü olarak kabul etmiş olmaları, hayat adına kurtuluş reçetesi şeklinde sunuyor olmaları, bu fikri ve kanaati değiştirmeyecektir.
Öyleyse bir şeyin ölçü olabilmesi için
- Kendi içinde tamamen, bütünüyle tutarlı olması gerekir.
- Kurallarından biri yekdiğerini yok saymaması veya diğer bir kuralla çelişmemesi gerekir.
- Belirlemiş olduğu kurallar manzumesi ile bütün insanlığı kucaklaması ve bütün insanlara reçete olabilecek bir hüviyet taşıması gerekir.
- Bütün insanları kucaklarken den kasıt, diğerlerine göre birilerine imtiyaz tanımamasıdır.
- Adil olması gerekir.
- Zamana bağlı olarak eskimemesi, pörsümemesi ve geçerliliğini yitirmemesi gerekir.
- İnsanların fikirlerinden müteşekkil olmaması, yani beşeri olmaması gerekir.
- Vahiy eseri, yani insanı insandan daha çok iyi bilen, insanın her hususiyetine aşina olan bir Zatın yani Allah’ın koymuş olması gerekir.
            Kısaca yukarıda ifade edilen özellikleri taşıyan bir şey, ancak ölçü özelliklerini taşıyabilir. Aslında insanlık tarihi de bunun sağlamasını fazlasıyla yapmıştır. Zira insanların, bir takım filozofların fikirlerini kendilerine şiar edinenlerin, toplumları nasıl kaostan kaosa sürüklediklerine bu tarih şahittir.
Kendi fikirlerine, kirli emellerine uygun bir takım düşünceler, düşünürler bulduklarında onlara sarılır ve kendi emellerini bu fikirler üzerinden uygulamaya çalışırlar. Aslında ortaya atılan bazı sistemlerin temel de böyle bir problemi vardır. Yani amaç ve önemli olan, toplumun mutluluğu değildir, kişilerin kendi isteklerinin uygulanmasıdır. Hayatı ve toplumu yapboz tahtasına dönüştüren gücü elinde bulunduran bu insanlar, mutluluk ve kurtuluş adına çıkmış, insanları tam manasıyla hezeyanlara sürüklemişler ve acıların büyüklerini yaşatmışlardır.
Belirlemiş oldukları sistemlerini kabul ettirmek için icbara başvurmuşlar, eziyet etmişler, toplama kampları kurmuşlar ve en nihayetinde binlerce, milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuşlardır. İşte bütün bunları yapanların esin kaynakları bir takım filozofların saçma sapan düşünceleridir. Toplumun fıtri olarak benimsemediği bir şey fıtrat dışıdır. Makul olmayan her fikir akıl dışıdır.
Aslında toplum, iyi bir test edici ve not verici durumundadır. Fıtrata ve akla uygun olmayan fikirleri ve sistemleri kabul etmiyor, benimsemiyor ve kapı dışarı atıyor. Hal böyleyken koskocaman yüzyıllar, böyle acılar içinde geçti. Özellikle Avrupa toplumu bu acıları fazlasıyla yaşadı. Hiçbir mükemmeliyet özelliği taşımayan, kendi içinde tutarsız, toplumun her kesimini kuşatamayan sistemler yüzünden Avrupa toplumu yıllarca kendi içlerinde savaşlar ve acılar yaşamış oldu. Sanayi devrimini yaşayan Avrupa, sermaye sahipleriyle tanışmaya başlamış oldu. Sonrasında sanayi devriminin gerçekleşebilmesi için ciddi bir iş gücüne ihtiyaç hâsıl oldu. Böylece hiçbir nizam ve ahlaki bir kural olmaksızın işçi olarak çalışanların çoğu kadınlar ve çocuklar idi.
Bu ağır şartlar içerisinde çalışmaya mecbur olan bu sınıf, bu uğurda fazlasıyla zayiat verdi. Ne denli sonraları işçilere bir takım haklar verelim düşünceleri ortaya çıktı. Derken kapitalizm, komünizmi doğurdu.
Komünizm ise özel mülkiyete savaş açtı, işçi sınıfının haklarını koruma altına aldığını iddia etti. Öyle düşündü ama fıtrata ters olarak çalışanın çalıştığının hakkını vermedi ve özel mülkiyeti yasakladı her gayreti ve semereyi devlet bünyesinde toplamaya başlayıp kendince adalet dağıtmaya ve herkese eşit miktarda bir pay vermeye başladı.
Neticesinde hüsnü kabul görmedi. Tarih sahnesinden silinip gitti.
İşte tafsilatıyla anlatılabilecek bu meseleden anlaşılan, referans kaynaklarının önemli olduğu idi. Zira bu referans kabul edilen ölçülere göre sadece ekonomik sistemin değil, hayatın bütününün şekil aldığını görebilmekteyiz.
 İşte yukarıda kısaca örneklendirmeye çalıştığımız meselenin hülasası da kapitalizm ifratı, komünizm tefriti temsil ederken, İslam ise kaynakları ve hayata sunduklarıyla tamamen istikameti ve orta yolu temsil etmektedir.
 

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
cemil 29 Aralık 2009 Salı 20:24

ekonomi ve iktisat ile alakalı seri şeklinde devam eden yazılarınızı takip etmekteyim, istifade ediyorum, teşekkür ederim.

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Mevlânâ, Aydınlatmaya Devam Ediyor
Büyük mutasavvıf ve düşünürümüz Mevlânâ Celâleddin Rûmî (12071273), XIII. ...
İktisadi Referans Kaynaklarımız Ve Birkaç Hakikat
Kuran-ı Kerim, Bütün ahkâmıyla hayatımızı bir düzene koyduğu gibi iktisadi ...
İnsan Âşığı Bir Gönül Eri
İslâm’da insanın en önemli varlık olduğu Allah’ın(cc) kelâmından anlaşılır. ...
 
Beşeri İktisadi Sistemlerin Özellikleri Ve Topluma Yansımaları
İnsanlığa mutluluk ve saadet bahşetmek amacıyla ortaya çıkmış/çıkarılmış ...
Gönül Sahibi Bir Dost Mevlânâ
Gönlün varsa eğer, yürü, gönül sâhibi bir dost ara!”
İktisadi Sistemimiz Ve Buna Bağlı Ölçüler…
Her şey bir ölçüye dayanır ve bir ölçü içerisinde gerçekleştirilir. Bu ...
 
İbretlerle Dolu Bir Yolculuk
Hicret, Müslümanlar için Mekke'de artarak devam eden baskı, zulüm ve diğer ...
Aylar Bize Hep Muharrem Oldu
Zaman, sürekli akış halindeki “an”ların kesintisiz bir şekilde peş peşe ...
Sosyalleşme Ve İnsan Psikolojisi
İnsan psikolojisini ele vermede temel ölçütlerden birisi de kişinin hayat ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva