ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Yaşlı Destek Programı  başvuruları başladı
Yaşlı Destek Programı başvuruları başladı
İYİ Parti GİK üyeleri belirlendi
İYİ Parti GİK üyeleri belirlendi
KKKA! Erzurum 8 il içinde
KKKA! Erzurum 8 il içinde
Erzurum’da terör operasyonu
Erzurum’da terör operasyonu
Palandöken’de Kaf Laleleri açtı
Palandöken’de Kaf Laleleri açtı
HABERLER>TÜRKİYE
17 Ekim 2012 Çarşamba - 17:37

Erdoğan İl Başkanlarına seslendi

AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilen yerel seçimlerin öne çekilmesine ilişkin Anayasa değişikliği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan İl Başkanlarına seslendi

AHMET TOPAL - DERYA YETİM
ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin Anayasa değişikliği konusunda bugün CHP ve MHP ile görüşüleceğini belirterek, "Ondan sonra Parlamento'da bunun adımları atılacaktır" dedi.
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilen yerel seçimlerin öne çekilmesine ilişkin Anayasa değişikliği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bu konuda gerek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, gerekse kendisinin ortaya koydukları iradeye işaret eden Erdoğan, "Altına imzalarımızı attık ve görünen o ki her iki siyasi parti de attıklara imzalara sahip çıkmamıştır. İmza farklıdır, gizli oylama maalesef farklı olmuştur. Eğer herkes attığı imzasına sahip çıkmış olsaydı netice böyle olmayacaktı" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı'nın kararından sonra oluşan yeni duruma yönelik istişareleri tamamladıklarını ve bugün itibarıyla ilgili parti yetkililerinin ana muhalefet partisi ve MHP'yle görüşme yapacaklarını ifade eden Erdoğan, "Bu görüşmeleri yaptıktan sonra Parlamento'da bunun adımları atılacaktır. Referandum konusunu düşünmüyoruz" diye konuştu.
Anayasa değişikliği oylamasında ortaya çıkan tablonun üzücü olduğunu belirten Erdoğan, "Ben bunun fitneye, nifaka, şuna buna vesile olmasını istemem. Ama siyaseti biz böyle anlamıyoruz. Eğer biz, bir yere imza attıysak mezara kadar o imzanın arkasında durmalıyız. Pazara kadar değil" değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada seçimlerin erkene alınmasına karşı çıkan, bunu engellemek için her şeyi yapan, her türlü yola başvuran tek anamuhalefet partisinin CHP olduğunu düşündüğünü belirten Erdoğan, BDP ile CHP'nin 12 Haziran seçimlerinden beri pek çok konuda birlikte hareket ettiklerini öne sürdü. Erdoğan, "Artık ben ikisini de doğrusu bir görüyorum. Adeta bunlar müttefik. CHP'nin yolu BDP'yi düze çıkarmaz. BDP'nin yolu CHP'yi düze çıkarmaz. Biri her konuda milletle ters düştüğü için çıkmaz yolda. Diğeri de terör örgütünün kuyruğuna takılmaktan vazgeçip gerçek bir siyasi parti olamadığı için yine çıkmaz yolda" dedi.
Meclis'in gündeminde bulunan Büyükşehir Kanun Tasarısı'yla ilgili eleştirilere cevap veren Erdoğan, Türkiye'nin modern bir ülke olması gerektiğini ifade ederek, bunun lafla olmayacağını söyledi. Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Sen bu işlerden anlamazsın. Bunlar senin işin değil. Bunun için çarığı giyeceksin, çalışacaksın. Biz o araziden geliyoruz" dedi.
18 yaşındaki Türk vatandaşlarına seçme hakkı tanınmasına ilişkin düzenlemeye ilişkin eleştirileri de cevaplayan Erdoğan, Avrupa’da 18 yaşında seçme ve seçilme hakkı olduğuna işaret ederek, CHP ve MHP'yi bu konuda yanlarında görmek istediklerini söyledi.
“BİZ MHP’Yİ DE BU NOKTADA YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ, CHP’Yİ DE YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçilme yaşının 18’e düşürülmesiyle ilgili olarak muhalefetin destek vermemesini eleştirerek, “18 yaş olayıyla ilgili, CHP arkadaşlarımıza 'biz imza atmayız ama destekleriz' demiştir ama ondan sonra kaçmıştır. Ben buradan bütün gençliğimize sesleniyorum. Size inanmayan, sizin siyaset yapabileceğinize inanmayan ne kadar zihniyet varsa sizleri onlara karşı ben tavır almaya davet ediyorum” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında bir konuşma yaparak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan, dün akşam teröristlerle çıkan çatışmada 3 askerin şehit olduğunu söyleyerek şehitlerin ailelerine başsağlığı dileyerek konuşmasına başladı. Terör sorunuyla ilgili olarak, "İnşallah önümüzdeki dönemde bu konuda önemli gelişmeleri hep birlikte göreceğiz ve bu konudaki kararlılığımız zaten son bir kaç hafta içerisinde atılan adımlarla görülmüştür, görülmeye devam edecektir" diyen Başbakan Erdoğan, "Bizim bir şehidimizin bir bedeli, yüz teröriste, bin teröriste mukayese edilmez o farklı olay fakat bu mücadelenin bir bedeli olduğunu da üzülerek müşahede ediyoruz. Er ya da geç bu ülkede bu millet kazanacaktır, er ya da geç bu işe gönül veren, bu işe inananlar kazanacaktır" şeklinde konuştu.
Meclis'te seçilme yaşının 18'e indirilmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, "Türkiye’de siyaset ne yazık ki doğrular üzerinde yükselmiyor. Akşam söylediğini ertesi sabah inkar eden bir anlayışla mücadele ediyoruz bu ülkede" diyerek CHP'ye yüklendi. Avrupa'nın birçok ülkesinde seçilme yaşının 18, 21 ya da 25 olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığını seçime yaşını bile buralara kadar indiren ülkeler var. Şimdi cezalandırmaya gelince, rüşt olmaya gelince 18 yaşa 'evet' diyorsun, seçmeye 'evet' diyorsun ama seçilme noktasına geldiği zaman bakıyorsun 'hayır' diyorsun. Tabii şunu söyleyebilirsiniz; 10 yıldır iktidardasınız, niçin bunu gündeme getirmediniz. Çok açık ve net söylüyorum. Birçok konuda olduğu gibi ülkede o hazırlık dönemi, o olgunlaştırma dönemi var ya, işte biz her attığımız adımı buna göre attık. Çünkü meyveyi hamken yiyemezsiniz, yerseniz tadına eremezsiniz. Ama meyveyi de o olgunluğunu geçirdiğiniz zaman orada da yine meyveyi kaybedersiniz. Onu zamanında, tam mevsiminde yemelisiniz ki tadına ermelisiniz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan ayrıca 4+4+4 düzenlemesi için de, üniversitelerdeki başörtüsü konusu için de yine aynı olgunluğu beklediklerini söyledi.
“BU GENÇLİĞE HAKARETTİR”
Başbakan Erdoğan, 18 yaş konusuna karşı çıkan CHP'yi eleştirerek şunları söyledi:
"18 yaş olayıyla ilgili, CHP arkadaşlarımıza 'biz imza atmayız ama destekleriz' demiştir ama ondan sonra kaçmıştır. Ben buradan bütün gençliğimize sesleniyorum. Size inanmayan, sizin siyaset yapabileceğinize inanmayan ne kadar zihniyet varsa sizleri onlara karşı ben tavır almaya davet ediyorum. Hele hele bir tarafını 18 yaşında genci alıp, bir diğer tarafına da yine 18 yaşında genci alıp ondan sonra 'bunlar mı parlamento başkanlığı yapacak, bunlar mı meclise girecek, bunlar mı bakan olacak' diyen zihniyeti de ben gençliğimizin idrakine bırakıyorum. Bu nasıl bir anlayıştır? Düşünebiliyor musunuz, yani biz bu ülkede çıktığımızdan beri bir şey söylüyoruz; bir taraftan fetih neslinden bahsediyorsunuz, bir taraftan Fatih'in nesli olmaktan bahsediyorsunuz; o Fatih ki, o yaşlarda bir çağı kapamış, bir aydınlık çağı açmış. İşte bu bir hedeftir, ona ulaşırsın veya ulaşmazsın. Bir taraftan da milliyetçiyim diyeceksin. Bu nasıl milliyetçiliktir, bu nasıl millilik, bu nasıl ecdada saygı, bu nasıl gençliğe güven, itimat? İşte AK Parti gençliğimizin bu noktadaki tek senedidir bu parlamento içinde. Çünkü biz gençliğimize inanıyoruz ve gençliğimizin evelallah nasıl ki 30'dan 25'e indirdik şimdi de 18'e inmesi noktasında mücadelesini vereceğiz. Ve biz MHP'yi de bu noktada yanımızda görmek istiyoruz, CHP'yi de yanımızda görmek istiyoruz. Diğerleriyle ilgili zaten bir müzakere süremiz ortadan kalktı. Çünkü teröristle kucaklaşanla bizim müzakere edebileceğimiz bir şey yok."
Başbakan Erdoğan ayrıca Norveç Parlamento Başkanı'yla yaptığı görüşmede 22 yaşında bir bakanın bulunduğunu hatırlatarak, Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Erdoğan, "Olmaz diye bir şey yok. Biz de ise hala 'olur mu, olmaz mı, nasıl yapar yahu bu işi.' Bir tarafına 18 yaşı alıyorsun, diğer tarafa 18 yaşı alıyorsun. Bu gençliğe hakarettir. Böyle bir hakareti yapan bir insan düşünebiliyor musunuz, bir siyasi partinin milletvekili olarak parlamentoda bulunuyor. Eyvah eyvah, ne günlere kaldık. Gerisini söylemeyeyim" şeklinde konuştu.
"SAYIN KILIÇDAROĞLU BAŞKA HAVA ESTİRİYOR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine 'davranış bozukluğu var' diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kılıçdaroğlu'nun gerçek dünyadan kopuk yaşadığını söyleyerek, "Bugünlerde psikolojiye de merak saldığını görüyorum. Birileri herhalde bir şeyler eline sıkıştırmışlar. Tabii ben kendisine o aklı verenlere diyorum ki, bir sor Kılıçdaroğlu; gerçek dünyadan kopuk şekilde kendi kafasında kurduğu dünyada yaşayanların durumuna ne deniyor? Bunu bir öğreniver. Bunu öğrenmekte de fayda var. Ben teşhisi koydum da, tedavisini kendisine bırakıyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerin öne alınmasıyla ilgili anayasa değişikliği konusunda CHP'nin daha önce 'destekleriz' dediğini fakat sözlerinin arkasında durmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerin öne alınmasıyla ilgili olarak, "Farklı tarihler üzerinde mutabakata varmamız halinde yeni adımlar atılabilir. Grup Başkanvekili arkadaşlarım bu çalışmayı sürdürecekler" dedi.
BAZI BELEDİYELERİN BÜYÜKŞEHİR OLMASI
Başbakan Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde ise Büyükşehir olacak olan belediyeler konusuna değindi. Konuyla ilgili bir spekülasyon üretildiğini belirten Başbakan Erdoğan, bunların bir kısmının ideolojik bir kısmının da rant düşüncesinden kaynaklandığını söyledi. "Eğer mülki sınırlar büyükşehir sınırı olarak ilan edilirse o köylere hizmet gitmezmiş" diyerek iddiaları anlatan Başbakan Erdoğan, "Bu çok çürük bir iddiadır. Ben buradan sesleniyorum. İstanbul ve Kocaeli mülki sınırlarıyla büyükşehir olmadan önce acaba köylerine il özel idareleri ne kadar hizmet götürüyordu? Biz o köylerde yıllarca seçim çalışmalarına gittik. Biz asfalt masfalt göremedik oralarda, su bulamazsın. Ama şimdi gidin o köylere, oralarda suyun olduğunu göreceksiniz, asfaltın olduğunu göreceksiniz" diye konuştu.
Yeni yasayla büyükşehir belediyesinin köylere kadar hizmet götürmekle yükümlü olacağını anlatan Erdoğan, yeni düzenlemenin uygulamasının ise zaten İstanbul ve Kocaeli'nde görülebileceğini belirtti. Başbakan Erdoğan ayrıca Muğla Belediyesi üzerinden Fethiye ve Bodrum konularında örnekler verdi. Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
"Şimdi çıkmış koskoca anamuhalefetin başkanı, 'bunlar muhtarlıkları kaldıracaklar.' Eline diline dursun yahu hangi muhtarlıkları kaldıracağız? Ha bazı muhtarlıkları tabii kaldıracağız. 10 hane var, 10 haneye bir muhtar. Eğer biz büyük bir ülkeden, büyük bir devletten bahsediyorsak, ideal olandan bahsediyorsak, illa birisinin eline bir mühür verelim de onu sultan ilan edelim diye bir derdimiz yok. Bak bu kadar açık konuşuyorum. Elinde bir mühür olsun, sultan ben olayım, mantı bu. Şimdi biz AK Parti olarak kuru kuruya oy toplamanın peşinde mi olacağız, yoksa bu millete hizmetin peşinde mi olacağız?
Muğla büyükşehir oluyor, Muğla büyükşehir olurken burada AK Parti birinci parti diye mi büyükşehir oluyor, yoksa CHP burada birinci parti diye mi büyükşehir oluyor? Peki Muğla Belediyesi, Fethiye'ye hizmet verebilir mi? Veremez. Bodrum'a hizmet verebilir mi, veremez. Çünkü Muğla bir il belediyesi değildir, Muğla bir merkez ilçe belediyesidir aslında. Onun Fethiye'yle alakası yok, onun Bodrum'la alakası yok. Onun sadece Muğla merkezle alakası var, hizmeti de sadece oraya verir. Şimdi büyükşehir olunca ne olacak, ha büyükşehir olunca Muğla Büyükşehir Belediyesi Fethiye'nin alt yapısıyla, suyuyla uğraşacak, aynı şekilde Bodrum'la da uğraşacak. Ta en ücra köşesindeki diğer ilçelerle de uğraşacak."
Başbakan Erdoğan ayrıca 'İmar Bütünlüğü' konusundan da bahsederek, bunun bir modernlik olduğuna vurgu yaptı ve Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Erdoğan, "Türkiye'nin modern bir ülkesi olması lazım. Modernlik lafla olmuyor ey Kılıçdaroğlu. Sen bu işlerden anlamazsın. Bunlar senin işin değil, bunun için çarık giyeceksin arazide çalışacaksın. Biz o araziden geliyoruz" diye konuştu.
Erdoğan kendilerinin belediye başkanlığı döneminde ise çizmeleri giyerek seçim bölgelerinde seçim çalışmalarına katıldıklarını anlattı. "Biz burada farklı siyasi hesaplar da yapmıyoruz" diyen Erdoğan, "Bizim derdimiz millet kazansın ülke kazansın. bizim derdimiz bu" diye konuştu.
“CHP VE BDP'Yİ BİR GÖRÜYORUM”
Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise yerel seçimleri öne alan anayasa değişikliğiyle ilgili Meclis'te gerçekleşen oylama ile ilgili CHP'ye yüklendi. Başbakan Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi:"Meclis'teki oylamada CHP ve BDP'nin sergilediği tutumun da ibretlik olduğunu ifade etmek durumundayım. Dünyada seçimlerin erkene alınmasına karşı çıkan, bunu engellemek için her şeyi yapan, her türlü yola başvuran tek anamuhalefet partisi sanıyorum CHP'dir. BDP ve CHP 12 Haziran seçimlerinden beri pek çok konuda birlikte hareket ettikleri ortadadır. Artık ben ikisini de doğrusu bir görüyorum. Adeta bunlar müttefiktir. CHP'nin yolu BDP'yi düze çıkarmaz, BDP'nin yolu CHP'yi düze çıkarmaz. Biri her konuda milletle ters düştüğü için çıkmaz durumda, diğeri de terör örgütünün kuyruğuna takılmaktan vazgeçip gerçek bir siyasi parti olamadığı için yine çıkmaz durumda. Parlamento içindeki bir parti Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin muhatabı olarak KCK'yı gösterir mi ya, bölücü terör örgütünü gösterir mi? Bu nasıl anlayıştır? Biz ya parlamento ya Kandil diye boşuna demiyoruz. Bu ifadeleri bunlardan kaç kez dinledik bunun için diyoruz. Netice olarak her iki yol da milletimizin teveccühüne mazhar olmaktan uzaktır. Bildiğiniz gibi CHP'nin tarihinde şu okullar olmasa, 'milli eğitimi ne güzel idare ederiz' anlayışı vardır. Bugün ki CHP yönetiminin de inanın 'şu seçimler olmasa ne güzel siyaset yaparız' anlayışı içinde olduğunu görüyoruz. Bugün Genel Başkanı başta olmak üzere CHP yönetiminin siyaset adına yaptıkları tek şey, AK Parti'nin yaptıklarına karşı çıkmaktan, bizim ak dediğimize kara demekten ibarettir.”
“FELLİK FELLİK KAÇACAK DELİK ARIYORLAR”
Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun iktidara gelecekmiş gibi konuştuğunu belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu başka hava estiriyor. Sanki yarın seçim olsa iktidara gelecekmiş gibi konuşuyor. Ama seçim dediğimizde, sandık dediğimizde de fellik fellik kaçacak delik alıyor. Çıkardıkları bütün o gürültü, mezarlıktan geçenlerin, ıslık çalanların durumuna benziyor. Aynı. Korkularını kendi gürültüleriyle bastırmaya çalışıyorlar, yaptıkları bu" diye konuştu."Türkiye'de kuru gürültüye pabuç bırakılan dönemler artık geride kaldı" diyen Başbakan Erdoğan, "Milletimizin iradesinden, umudunu kesen CHP tarihi boyunca da iktidarı hep başka yerlerde aramış bir partidir, biliyorsunuz" dedi.Erdoğan ayrıca, "Demokrasi tarihimize kara leke olarak geçen ne varsa hepsinin gerisinde bu CHP zihniyetinin silüetini görebilirsiniz" diye konuştu.
“KENDİ KAFASINDA KURDUĞU DÜNYADA YAŞAYANLARA NE DENİYOR?”
Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşmasında kendisi için 'Davranış bozukluğu var' şeklindeki sözlerine de karşılık veren Başbakan Erdoğan şunları söyledi:"Kılıçdaroğlu'na bir şeyi hatırlatmam lazım. Önce kendi kafanda kurduğun bu dünya siyasetini nasıl yapacaksan yap. Seçimini o şekilde yap. İktidar hayal ediyorsun, güzel şeyler bunlar. Ama Genel Başkanı olduğun partinin adını 'Cumhuriyet Hayal Partisi' yapıp istediğin hülyalara da dalabilirsin. Ama greçek hayatta benim milletim sana geçit vermez. Çünkü bu millet senin de, senin zihniyetinin de cemaziyelevvelini gayet iyi bilir. Bugünler de psikolojiye de merak saldığını görüyorum. Birileri herhalde bir şeyler eline sıkıştırmışlar. Tabii ben kendisine o aklı verenlere diyorum ki, bir sor Kılıçdaroğlu. Gerçek dünyadan kopuk şekilde kendi kafasında kurduğu dünyada yaşayanların durumuna ne deniyor? Bunu bir öğreniver. Bunu öğrenmekte de fayda var. Ben teşhisi koydum da, tedavisini kendisine bırakıyorum."
"HERKES TÜRKİYE İLE MÜTTEFİK, KILIÇDAROĞLU ESED'LE MÜTTEFİK"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Beşar Esad'ın temsilciliğini yaptığını söylerken, BDP'liler içinse, "Kendilerini askeri araçların, tankların önüne atıp bedenlerini siper etmekten söz edenler acaba niçin bu okulları yakanların önüne geçip çocuklarımız için siper olmayı düşünmüyorlar, soruyorum size. Düşünmezler çünkü onların derdi benim Kürt kardeşlerim değil, onların çocukları hiç değil. Onlar sadece terör örgütüne piyonluk yapmayı bilirler" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda CHP'ye yüklendi. Kılıçdaroğlu'nun, Beşar Esad'ın temsilciliğini yaptığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Mesele sadece Kılıçdaroğlu'nun kendi dünyasında yaşaması değil, özellikle dış politikaya yönelik sözler söylüyor, öyle tavırlar ortaya koyuyor ki akıl alır gibi değil. Türkiye'nin anamuhalefet partisinin Genel Başkanı'nı karşı karşıya bulunduğumuz hemen hemen tüm uluslararası sorunlarda karşı taraftın yanında saf tutmuş görüyoruz. Mesela Suriye meselesinde Esad ile Kılıçdaroğlu'nu ayırt edemez hale geldik. Daha doğrusu Esad ortada pek gözükmüyor. Onun ülkemizdeki ve dünyadaki temsilciliğini Kılıçdaroğlu yapıyor. Bedelini bilmem. Dışişleri Bakanımızı, onun dış politika vizyonunu sadece insafa ve izana ve ahlaka da sığmaz bir şekilde eleştiriyor. Ama bakanımızın bu konuda yazdığı kitabı okumamış. Ama gençler bizim hediye olarak göndermişler kendisine. Temenni ederim ki, okur. Bizim Ortadoğu politikamızı eleştiriyor. Ama Ortadoğu'nun son 90 yılındaki en önemli halk hareketlerinin isimlerini dahi duymamış. Suriye'yi demokrasiyi getirmekten biz bahsediyormuşuz, 'Türiye'de demokrasi varmıymış?' Sayın Kılıçdaroğlu bak, Suriye'de Baas partisinden başka ikinci bir parti yoktur. Şu hareketlerden sonra naylon partiler kurulmaya başlanmıştır ve biz tanıştığımız günden bu yana yaklaşık 8 buçuk 9 yıldır kendisine hep bunu tavsiye ettik; 'gel çekinme, korkma. Bırak isteyen istediği partiyi kursun, rahat ol. Bak bu halk seni seviyor ama bunun önünü açtığında daha çok sevecek.' Ama dinlemedi. Bakın dün onu seven halk bugün karşısında. Sadece o mu, bu konuda 'ben sizden destek istiyorum' dedi ve partimiz partisiyle bu konuda ilişkide bulundu. Çok partili döneme geçeceğiz ya. Ama maalesef bu adımları da atmıyor. Çünkü doğru konuşmuyor, aldatıyor. Aynı teknik Kılıçdaroğlu'nun kendisinde de var. Aynı pınardan heralde beslenmişler, bir şeyler var. Sadece bu mu, değil. Ey Kılıçdaroğlu sen bu ülkeye bak, bu ülkenin başbakanına rahat rahat hakaret ediyorsun, küfür ediyorsun. Sıkıysa birisi gitsin de Beşar'a böyle bir hakareti yapabilsin. Nerede olduğu belli olmayan bir hücreye gönderilir. Ey Kılıçdaroğlu, Hataylı bir ailenin çocukları 17 yıl, 15 yıl, 12 yıl Suriye'nin cezaevlerinde kaldı. Cumhurbaşkanımız rica etti, ben rica ettim en sonunda Cumhurbaşkanımızın ricasıyla... Zaten mahkeme yapılmamıştı 17 yıl yapılmamıştı, 15 yıl mahkeme görmemişti bunlar. İçeri atılmışlar. Ve onun talimatıyla bırakıldılar. Kılıçdaroğlu bu mu demokrasi be? Türkiye böyle bir şey yaşadı mı, yaşıyor mu? Hamdolsun yaşamadık. Sen belki denemedin ama bu fakir belediye başkanıyken; Talim Terbiye Kurulu'nun işte cevaz verdiği bir şiiri okuduğundan dolayı işte girdi yattı içeride. Bu ülkede Başbakanlar idam edildi. Kim vardı o zihniyetin arkasında? Senin zihniyetin vardı. CHP zihniyeti vardı. Ondan sonra da yine bu ülkede başbakanlar cezaevine girdi. O darbelerin arkasında yine kim vardı, sizin zihniyetiniz vardı. Ve sistem darbeleri üretiyordu, sistem darbeleri ürettiği için de bu ülkede darbe şakşakçıları vardı. Üniversitelerdeki akademisyenlerden tutunuz, yargı mensuplarına kadar darbelerin şakşakçıları vardı bu ülkede. Bunları gördük. Yüzlerce yargı mensubu gidip, bu darbeleri tasarlayanların, hazırlayanların önünde el pençe divan durmadılar mı, onların verdikleri brifingleri dinlemediler mi? Bunları şimdi kime anlatacaksınız? Bak işte Arapların atasözü tarif ediyor; Men Dakka Dukka. Dak edene Duk edilir. Kim vurursa ona da vurulur. Buradan ders almaya mecburuz. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bu ülkede şu yaşanan ortamı eğer kalkıpta orayla bu şekilde adil olmayan insaf dışı bir yaklaşımla değerlendiriyorsan sen önce bakar körsün, onu bir düzelttir, tedavi ol. Çünkü gerçekleri görmen lazım."
“MÜHİMMAT KELİMESİNİ ARAŞTIRDIM”
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun indirilen Suriye uçağında ne tür bir mühimmat olduğunu sormasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Mühimmatın ne anlama geldiğiyle ilgili ilkokul sözlüğünden bir araştırma yaptığını kaydeden Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Kendisine uçakta bulduğumuz mühimmatları gösterecekmişiz. Sen ne zamandan beri bu iktidarın üzerinde kalkıp da bu mühimmatları inceleyecek bir görevle görevlendirildin. Böyle bir hakkın yok. Yeri gelir gerekli bir brifing verilebilir, işte Suriye'nin uçağımızı düşürdüğü zaman olan olayda yaşadığımız gibi... Ama biz sana brifing veriyoruz sen ertesi gün gidip onu millete açıklıyorsun. Senle zaten bir sır da paylaşılmaz. Neyi konuşacaksın? Sayın Kılıçdaroğlu'na düşün diyeceğim ama kendisini de zor da bırakmak istemiyorum. Bunun yerine o uçakla ilgili Sayın Kılıçdaroğlu'nun seviyesine uygun bir izahı yeniden yapmayı tercih ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu mühimmat ifadesine takılıyor. 'Nedir bu mühimmat' diyor. Araştırdım; ilkokul çocuklarının da kullandığı Türkçe sözlükte mühimmatın karşısında 'savaş gereci' diye yazıyor. Bu tanıma göre, savaşta kullanılabilecek her türlü gereç mühimmat olarak yazıyor Kılıçdaroğlu. Yani sizin üzerinize gelen füze eğer mühimmat ise, o füzenin size yönelmesini sağlayan radar da, bu sürecin yönetilmesini sağlayan haberleşme cihazları da mühimmattır aynı zamanda."
Başbakan Erdoğan, Akçakale'ye düşen top mermisi sonrasında Rusya'nın bile Türkiye'nin haklılığını vurguladığını söyleyerek, "Suriye’deki bu son gelişmeyle ilgili bile bizimle farklı düşünen Rusya Federasyonu, en sonunda Dışişleri Bakanı Lüksemburg'da yaptığı açıklamada haklılığımızı vurgulamak durumunda kalmıştır. Niye, biz duygusal davranmıyoruz, hissi davranmıyoruz. Olması gereken neyse, atılması gereken adımlar neyse bu şekilde atıyoruz. Bir tek CHP Genel Başkanı, Esed'in ağzıyla konuşuyor, kendi ülkesine suçlamalarda bulunuyor. Herkes Türkiye ile müttefik, Kılıçdaroğlu Esed'le müttefik" şeklinde konuştu.
“SURİYELİ SIĞINMACILARA ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Başbakan Erdoğan, Suriyeli sığınmacıların sayısının 100 bini geçtiğini hatırlatarak, sığınmacılara destek vermeye devam edeceklerini belirtti. Bunun bir insani görev olduğunu belirten Erdoğan, Saddam Hüseyin'in peşmergelere yönelik saldırısında 750 bini aşkın peşmergenin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde misafir edildiğini söyledi. "Bunu bilen bilir, bilmeyen bilmez" diyen Erdoğan, "Asıl bunu bilmesi gereken bölücü terör örgütünün uzantılarıdır. Ama hala bunlar onu anlamış değiller, çünkü kadir kıymet bilmezler" dedi.
“ONLAR SADECE TERÖR ÖRGÜTÜNE PİYONLUK YAPMAYI BİLİRLER”
Başbakan Erdoğan, terör sorununa da değinerek, terör örgütünün okullara yönelik gerçekleştirdiği saldırılara sert tepki gösterdi. Erdoğan, yıllara göre terör örgütünün okullara yönelik gerçekleştirdiği saldırılar hakkında bilgi verirken, "Amaçları vatandaşlarımızın evlatlarımızın okula gitmesini, yaşadığı şehri, ülkesini ve dünyayı anlayacak eğitimi engellemek. Terör örgütü 2008 yılında eğitim kurumlarına yönelik 38 saldırı gerçekleştirmiş. 2010 yılında bu 57'ye çıktı. 2011 yılında 89'a yükseldi. Bu yıl şuana kadar terör örgütü mensuplarının eğitim kurumlarına yönelik eylemlerinin sayısı 110'a yaklaştı" bilgisini paylaştı.Terör örgütünün okullardaki 6-7 yaşlarındaki çocukları hedef aldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, terör örgütünün cehaletten beslendiğini kaydetti. BDP'lilere de okulları yakmaya kalkan terör örgütüne karşı kendilerini neden siper etmediklerini soran Başbakan Erdoğan şunları kaydetti: "Kendilerini askeri araçların, tankların önüne atıp bedenlerini siper etmekten söz edenler acaba niçin bu okulları yakanların önüne geçip çocuklarımız için siper olmayı düşünmüyorlar, soruyorum size. Düşünmezler çünkü onların derdi benim Kürt kardeşlerim değil, onların çocukları hiç değil. Onlar sadece terör örgütüne piyonluk yapmayı bilirler. Barbarlığın en bariz özelliği eğitime düşmanlık, eğitim kurumlarına düşmanlık, kitaba, kitaplarla elde edilen aydınlık düşünceye düşmanlıktır. Bu bakımdan terör örgütü çağımızın en barbar, en ilkel, en insanlık düşmanı yapısıdır. Üstelik bu barbarlığı güya haklarını savunduğu insanlara karşı uyguluyorlar. Aslında terör örgütünün gerçek yüzünü, gerçek niyetini sadece bu eğitim düşmanlığı bile göstermeye yeterlidir. Baskıyla, tehditle, zulümle insanları bir süre sindirebilirsiniz, ama asla onları kazanamazsınız."
Başbakan Erdoğan konuşmalarının son bölümlerinde ise, Diyarbakır'da odasından fırlayarak okula molotof ve bomba atmak isteyen teröriste karşı direnen okul müdürünü de kutladığını ve tebrik ettiğini söyledi. Erdoğan ayrıca teröristlerce yolu kesilen bir otobüste bulunan ve teröristlerle tek başına çatışmaya giren polis memurunun da bir kahramanlık örneği sergilediğini belirterek, bu polis memurunu da kutladığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının sonunda ise 3 dönem milletvekilliği yapan Şırnak İl Başkanı Rizgin Birlik'e plaket verildi. Daha sonra ise seçmen sayısının en fazla olduğu illerin il başkanlarına da plaketler verildi.
 

 
Kasaplar fiyatları beğenmedi
 
Kutlu'ya ‘Yılın Genel Müdürü’ Ödülü
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yine bayram ihtilafı
Suudi Arabistan Yüksek Mahkemesi, aldığı kararla, Kurban Bayramının 26 ...
Erdoğan ECO’ya seslendi
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları ...
Hacı adayları Hira’da
Mekke’ye gelen hacı adayları, Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetlerinin nazil ...
 
Türk Dünyası Kurultayı başladı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Suriye’ye ...
Yıldırım’dan uçak açıklaması
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ermenistan’dan Halep’e giden uçağın ...
Ermenistan uçağı Erzurum'a indirildi
Erzurum Valisi Sabahattin Öztürk, Ermenistan uçağının Türk savaş uçakları ...
 
Erzincan'da 3 terörist öldürüldü
Erzincan'ın Kemah ilçesi yakınlarında güvenlik güçleri ile bir grup terörist ...
Başbakan Küresel Forum’da konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM), Esed rejimine ...
Çoygun Paşa rahmetle anıldı
Kıbrıs'ta 1962-1967 yılları arasında Bayraktarlık yapan Emekli Tuğgeneral ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva