ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’un araç varlığı 150 bin eşiğinde
Erzurum’un araç varlığı 150 bin eşiğinde
Erzurum Mart ayı 2. El Taşıt verileri açıklandı
Erzurum Mart ayı 2. El Taşıt verileri açıklandı
TCMB faizi sabit tuttu
TCMB faizi sabit tuttu
Gazze’de can kaybı 34 bin 305’e yükseldi
Gazze’de can kaybı 34 bin 305’e yükseldi
‘Kadına şiddeti normalleştirmeyeceğiz’
‘Kadına şiddeti normalleştirmeyeceğiz’
HABERLER>TÜRKİYE
10 Mart 2015 Salı - 05:47

‘Ekonominin direnç gücü çok yüksek’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dünyada gözlenen ekonomik dalgalanmalar ne olursa olsun, bu ekonomik dalgalanmalar karşısında Türk ekonomisinin direnç gücü çok yüksektir" dedi.

‘Ekonominin direnç gücü çok yüksek’

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dünyada gözlenen ekonomik dalgalanmalar ne olursa olsun, bu ekonomik dalgalanmalar karşısında Türk ekonomisinin direnç gücü çok yüksektir" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu,  "Kurlarda gözlenen dalgalanma, Türkiye'nin iç şartlarından ve Türkiye ekonomisi şartlarından daha çok avro-dolar paritesinde gözlenen bir dalgalanmayla ilgilidir. Bununla ilgili de dakika dakika dünyadaki trendi takip ederek en doğru adımları atıp bu dalgalanmalardan Türkiye ekonomisinin etkilenmemesi yönünde çabamızı sürdüreceğiz" dedi.
Davutoğlu,  Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın büyük bir ekonomik krizden geçtiğini, 2008'den bu yana sarsılan ekonomik dengelerin hala rayına oturmadığını söyledi.
AVRUPA’DAKİ DURGUNLUK
Ciddi bir durgunluk içinde olan Avrupa ekonomisini canlandırmak için atılan adımların istenilen sonuçları vermediğini bildiren Davutoğlu, dünyada gayrisafi milli hasılanın ortalama büyüklüğünün ortak gayretlere rağmen yüzde 2'ye çıkarılamadığını belirtti.
Dünya ticaretinin son dönemde en düşük ivmesinde seyrettiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:"Bu tablo dünya için küresel ekonomi için gerçekten karamsar bir tablo görüntüsü çizebilir ama aynı dönemde dünya ekonomisinin daraldığı 2002-2014 yılları arasında ya da küresel ekonomik krizin yaşandığı 2008'den bu yana olan dönemde istikrarını hiç bozmadan sürekli bir kalkınma trendi yaşamış ülkelerin başında Türkiye Cumhuriyeti geliyor. Bunda Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde sağlanan siyasi istikrarın, halka duyulan güvenin, demokrasiyle ekonomik kalkınma arasına kurulan sağlam irtibatın büyük payı var. 12 yılı aşkın bir süre istikrarlı şekilde devam eden bu çizgi 62. Hükümet'in kurulmasından sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakanlıktan cumhurbaşkanlığı makamına geçmesi benim de ağır bir emaneti üstlenmemden sonra hükümet programımıza da yansıyacak şekilde yeniden Türk ekonomisinin restorasyonu anlamına gelecek ikinci hamle dönemini başlattık."
12 YILLIK SÜREÇ
Başbakan Davutoğlu, 12 yılı aşkın süredir AK Parti iktidarları döneminde sağlanan büyük niteliksel sıçramanın hemen hemen ekonominin bütün alanında görüldüğünü vurgulayarak,  "Şu anda dünyanın en büyük 7. tarım ülkesiyiz, Avrupa'nın en büyük tarım üreticisiyiz, turizmde de 6-7. sıralardayız. İlk ona girdiğimiz birçok özel ve sektörel alanlar var" diye konuştu.
Davutoğlu, 2023 hedefleri doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarının yoğunlaştığı, özellikle insani kalkınma boyutunun daha da tahkim edildiği sektörel dönüşümlerle ülke ekonomisinin daha uzun soluklu direnç unsurları kazanacağı bir çerçeveye oturtmaya gayret ettiklerini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "62. Hükümet'in ekonomi programını açıklarken bu programın 8 aylık geçici bir hükümet programı değil, daha önceki sağlam ve istikrarlı başarılı dönem sonrasında 2023'e giden 8-9 yıllık bir program çerçevesinde ele aldığımızı ifade ettik. Geçtiğimiz aylarda 25 büyük sektörel dönüşüm ve bin 350 eylem adımını Türkiye'nin genelinde kamuoyu ile paylaştık. Son olarak da İngiltere'de, İsviçre'de ve bu hafta da New York'ta yaptığımız çalışmalarla da hem küresel ekonomideki gelişmeleri muhataplarımızla paylaştık hem Türkiye'deki istikrarın ve ekonomik kalkınma hedeflerinin yabancı yatırımcılar nezdinde de cazip bir şekilde devamını sağlamak üzere bu 25 sektörel dönüşüm programı çerçevesinde atacağımız adımları dünyanın en önemli yatırım kuruluşlarıyla ele alma imkanı bulduk."
"BÜTÇE DENGELERİ BAKIMINDAN HİÇ SORUNUMUZ YOKTUR"
Başbakan Davutoğlu, New York'tan döndükten sonra ekonomideki son gelişmelerle ilgili Merkez Bankası, SPK ve Hazine Müsteşarlığı yetkilileri ile görüştüğünü anımsatarak, şunları kaydetti: "Bu çerçeveyi veriş sebebim şudur: Dünyada gözlenen ekonomik dalgalanmalar ne olursa olsun bu ekonomik dalgalanmalar karşısında Türk ekonomisinin direnç gücü çok yüksektir.  Bunu kamuoyu ile paylaşmak isterim. Şu anda dünyada bütçe açığı bağlamında en iyi durumda olan ülkelerden biriyiz. Yüzde 0,7 sadece. Biz iktidarı aldığımızda bu yüzde 10 civarında idi. Bu yüzde 0,7 Avrupa Birliği'nin ortalamasının üçte birinden daha azdır, dörtte biri kadardır. OECD ortalamasında da aynı şekilde daha geridedir. Bu anlamda bütçe dengeleri bakımından hiç sorunumuz yoktur, bankacılık sistemimiz son derece sağlamdır. Bankacılık sisteminin direnci tüm bu şoklarda açıkça kendini göstermiştir. Özellikle kurlarda gözlenen dalgalanma Türkiye'nin iç şartlarından ve Türkiye ekonomisi şartlarından çok avro-dolar paritesinde gözlenen bir dalgalanma ile ilgilidir. Bununla ilgili de dakika dakika dünyadaki trendi takip ederek en doğru adımları atıp, bu dalgalanmalardan Türkiye ekonomisinin etkilenmemesi için çabamızı sürdüreceğiz."
"TAVİZ VERMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ"
Başbakan Davutoğlu, finans ve bankacılık sektöründeki gelişim ve değişim ne olursa olsun bir ülkenin ekonomisinin ana damarının üretim ve reel sektördeki genişleme olduğunu hatırlattı.
Üretemeyen ülkelerin Avrupa'da nasıl darboğazlara girdiğinin son dönemde görüldüğünü belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:"Küresel ekonomide yaşanan gelişmeler ne olursa olsun bu gelişmelerde Türkiye ekonomisi dirençlidir ama ne olursa olsun biz üretim odaklı reel sektör ve kalkınma odaklı perspektifimizden taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz. 2 hafta önce DOKAP Eylem Planı'nı açıklamıştık. Şimdi GAP Eylem Planı'nı açıklıyoruz. Önümüzdeki dönemde KOP ve DAP eylem planlarını açıklayacağız. Türkiyemizin her yerinden gelen ekonomik dinamizmi küresel ekonomiye taşıyacak bir perspektifi muhafaza edeceğiz. Zamanlama itibarıyla bunlar başlı başına bir mesai niteliği taşımaktadır. Kervan yolunda yürümektedir, kimse bu kervanın istikamet değiştireceğine ya da yolda duraklayacağına dayalı hesap yapmamalıdır.  Bu kervanın en önemli odağı da Türkiye'nin her yerine yayılan üretim perspektifimize dayalı kalkınmadır."
Geçen yıl yüzde 3 kalkınma sağlandığını, bunun hedefin biraz gerisinde kaldığını dile getiren Davutoğlu, "Ama yüzde 3 kalkınma Latin Amerika'nın takriben 3 mislidir. Avrupa'daki kalkınma yüzde 2,3 civarındadır. Diğer G-20 ülkelerin de yüzde 2 civarındadır.  Bu şunu gösterir: Türkiye bütün kriterlerin üstünde kalkınma sağlıyor ama bununla da yetinmiyoruz. Mutlaka kalkınmamızı istikrarlı şekilde sürdürecek GAP gibi projelere verdiğimiz önemi ve istikrarlı yürüyüşü devam ettireceğiz" diye konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Başbakan Davutoğlu, Çözüm Süreci'nde çok önemli bir aşamaya gelindiğini, sürecin bu aşamasında silahların tümüyle terk edilmesine dayalı bir açıklamanın söz konusu olduğunu anlatarak, "Çözüm Süreci öncesi 30 yılda yaşadıklarımız Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde neredeyse iliklerimizi sömüren bir etki yapmıştır. Toplam kaybımız savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynaklar bağlamında 400 milyar doları geçmiştir. Toplam yıllık gayrisafi milli hasıladaki kaybımız 30 yılı aşkın bir süre, yüzde 0,5 daha az kalkınma. Sadece terör bağlamındaki problemler dolayısıyla" değerlendirmesini yaptı.
Terör ve şiddet ortamı değişmediği zaman teşvik paketinin neticelerini almakta zorluk yaşandığını vurgulayan Davutoğlu,  6-7 Ekim olaylarının bölge ekonomisine vurduğu darbenin, diğer dış etkilerin getirdiği sonuçlardan çok daha fazla ve ağır olduğunu söyledi.
"Bölgedeki barış ve demokrasi ile ekonomik kalkınma arasında irtibat vardır. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu'nun demeci dikkatimi çekti. 'Demokrasi ilgi çekmediği için seçimlerde ekonomiye dikkatleri çekeceğim' diyor" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Şunu bilemiyor: Ekonomiyle demokrasi arasında doğrudan irtibat var. Demokrasinin olmadığı yerlerde ekonominin rasyonel gelişmesi mümkün olmaz. Girişimciliğin olması için özgürlüklerin olması lazım, özgürlüklerin olması için demokrasinin olması lazım, demokrasinin olması için barış ortamının olması lazım. Güvenlik, özgürlük, kalkınma, bunlar bir ülkeyi ayağa kaldırır." 
 Başbakan Davutoğlu, Türkiye'de 2006-2013 döneminde girişim sayısının yüzde 48 oranında arttığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: "Yani tam dünya ekonomisi krize girerken girişimcilik bizde yüzde 48 artmış. Teşvik sistemimizde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yer aldığı 6. bölgede ise bu oran yüzde 108 olmuş. Aynı dönemde girişimcilerin cirosu Türkiye genelinde yüzde 152 oranında artmış,  6. bölgede ciro artışı ise yüzde 364 olarak gerçekleşmiştir. Yine aynı dönemde Türkiye geneli istihdam artışı yüzde 58 olurken, 6. bölgede istihdam artışı yüzde 159 olmuştur. Bu rakamlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu da özellikle son yıllarda yaşanan canlanmayı ortaya koyuyor.
2002 yılında bütün bölgede GAP bölgesinde toplam ihracat 690 milyon dolardır. Yani 1 milyardan aşağıdır. Mardin'de toplam bir yıllık ihracat 23 milyon dolar civarındaydı. Sadece geçen Ocak ayında ihracat 58 milyon dolar. Bir ayda 2002'nin 2,5 misli ihracat artışı sağlanmış.  Şu anda Mardin'in 2014 ihracatı 930 milyon dolar. Yani 2002 yılında bütün GAP bölgesinde 690 milyon dolar ihracat yapılırken şimdi bir tek Mardin'de yılda 930 milyon dolar ihracat yapılıyor. 2014 yılında ise bu rakam 9,3 milyar dolar olmuş. yani 2002 de 690 milyon dolardan 9,3 milyar dolara ulaştık. Bugün açıklayacağımız eylem planı ile bunu 2018 de 22 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. 8 havaalanı ile bölgedeki bütün illerin hava ulaşımını sağladık. Batman Adıyaman ve Mardin havaalanlarına yeni terminal binaları yaptık. Diyarbakır Havaalanı terminal binasını tamamlamak üzereyiz.  2003 yılı öncesinde bölgede 98 kilometre toplamda otoyolu ağı vardı. 2015'te bu 291 kilometreye, 288 kilometre bölünmüş yol ise 2 bin 172 kilometreye çıktı. Bu altyapı devrim mahiyetinde bir değişimdir. Ben 2001 yılında ailemle bütün bu bölgeyi gezdiğimde gördüğüm tablo ile şimdi bizzat gözlemlediğim fark muazzamdır. Bu da bütün engellemelere, şantiyelere yapılan saldırılara ve 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen gerçekleşmiştir."
EN BÜYÜK TEŞVİK ÇÖZÜM SÜRECİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "En önemli, en büyük teşvik Çözüm Süreci'nin kendisidir. Bunlar tamamlandığında bölge halkının hayat standardı değişecek" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Özel sektörün bölgeye daha fazla yatırım yapması içinde teşvik sisteminde bölgeye özel yenilikler düşünülüp düşünülmediğine ilişkin soru üzerine Davutoğlu, 2012'deki değişiklikten sonra bölgenin ciddi bir yatırım çektiğini, "hiç yatırım çekmedi" gibi bir kanaatin doğru olmadığını ancak daha fazla yatırımın bölgeye gelebileceğini söyledi.
Bölgeye daha fazla yatırım için hem bölgesel hem de ulusal alanda her türlü çalışmanın yapıldığına işaret eden Davutoğlu, "Dar ölçekli, kısa dönemli yatırım değil de uzun dönemli yatırımın gelmesi için yatırımcıların orada kalıcı bir istikrarı ve kamu düzeni ortamını görmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Kamu yatırımlarında da Yüksekova'da yapılan havaalanı inşaatında olduğu gibi büyük engellerle karşılaştıkları ve bunun sürdüğünü ifade eden Davutoğlu, şantiyelere, firmalara yapılan baskılar veya güvenlik ortamındaki bozulmaların olumsuz etki yaptığını kaydetti. Başbakan Davutoğlu, "Önümüzdeki dönemde de teşvikleri artıracağız. Teşvikler, özellikle 6. Bölge teşvikleri bağlamında zaten çok geniş imkanlar sunuyor. Buna bir de yüksek teknoloji ağırlıklı bir yatırım varsa ek teşvikler sağlıyoruz. Kalkınma ajansları, KOSGEB, bankalar ve benzeri kurumlar aracılığıyla da kredi veya hibe desteği sağlıyoruz" diye konuştu.
"MEZOPOTAMYA EKONOMİK ANLAMDA TEKRAR BİR BÜTÜNLÜK HALİNE DÖNÜŞECEK"
Organize sanayi bölgesi ve teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulması, üniversite-sanayi işbirliği anlamında ciddi atılım yapılacağını dile getiren Davutoğlu, iktidara geldiklerinde 76 olan üniversite sayısının 176'ya yükseldiğini, üniversitelerin şehirlere ve bölgeye yapılan yatırımlarda iş dünyasıyla işbirliği ortamı oluşturmasının istediklerini belirtti.
Başbakan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bütün bunların ötesinde en önemli, en büyük teşvik Çözüm Süreci'nin kendisidir. Silvan Barajı çarpıcı bir örnektir. Çok sayıda terör saldırısıyla maalesef baraj inşaatı istediğimiz hızda ilerleyememiştir. Bunlar tamamlandığında bölge halkının hayat standardı değişecek. Bölgede o kadar geniş imkanlar var ki... Türkiye'nin arkadan gelen değil sürükleyen, lokomotif bölgesi haline getireceğiz. Bizim 5, 10, 20 sene sonrasına bölgeyi hazırlamamız lazım.
Tekrar inşallah, idealimiz odur, 2011'de Suriye'de baskı ve zulüm dönemi, Irak'ta mezhep çatışmaları başlamadan önce Irak ve Suriye ile ekonomilerimizi entegre etmek için çok ciddi tedbirler almıştık. Bunları inşallah tekrar yapacağız, bunlar tekrar öyle veya böyle gerçekleşecek. Bereketli Mezopotamya ekonomik anlamda tekrar bir bütünlük haline dönüşecek. Ortadoğu'daki terör ve rejim baskıları sonrasında bölge halkları entegre olduğunda, Çözüm Süreci nasıl ulusal anlamda en büyük teşvikse çevre ülkelerde sağlanacak düzen ve istikrar da Ortadoğu bölgesinin yeniden inşası bağlamında çok büyük bir zemin ve ortam sağlayacak."
"YATIRIMCILARIN ORTAK KANAATİ, TÜRKİYE'NİN YATIRIM İÇİN CAZİP NOKTADA OLDUĞU"
"Önümüzdeki hafta Merkez Bankasından dövize doğrudan bir müdahale beklentisi içine girilmeli mi, bu konuda paylaşabileceğiniz bir detay var mı" sorusunu yanıtlayan Davutoğlu, bütün dünyada çok ciddi bir dalgalanma, volatilite olduğuna, doların sadece Türk lirası karşısında değil bütün dünya para birimleri karşısında değer kazandığına işaret etti.
Artışın konjonktürel olması halinde Türkiye'nin kendi özel tedbirlerini alabileceğini ancak küresel ekonomiyi ilgilendiren bu durum karşısında alınacak tedbirlerin doğurabileceği sonuçların çok iyi hesap edilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, bu dalgalanma yaşanırken New York'ta olduğu için küresel ekonominin nabzını tutma imkanı bulduğunu söyledi.
Yatırımcılarla konuştuğunu aktaran Davutoğlu, şöyle devam etti:"Yatırımcıların ortak kanaati, Türkiye'nin bütün sayısal göstergelerinin yatırım için cazip noktada olduğu yönünde. Biraz önce zikrettiğim, özellikle bütçe, finansal sektördeki temel parametreler, kalkınma perspektifi, enflasyonun düşme trendi içine girmiş olması, faizlerin enflasyonla birlikte düşme trendi içine girmiş olması, bütün bunlar olumlu göstergeler."
 

 
Erzurumspor’un kayba tahammülü yok
 
Etimesgut maçını Malok yönetecek
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Şiddetle mücadelede yeni dönem
Başbakan Davutoğlu, 14 ilde pilot olarak uygulanan Şiddet Önleme ve İzleme ...
‘Kadına şiddet insanlığa ihanettir’
Erdoğan, “Bundan sonra kadına şiddeti de bizzat takip ettiğim konular ...
Güllüce, üniversiteli gençlerle buluştu
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Yaşar Doğu Yüksek Öğretim Erkek ...
 
‘Yeni Anayasa bizim millete sözümüzdür’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Başkanlık sistemi demek yeni anayasa demek. Yeni ...
"Türkiye münevver insan problemi yaşıyor”
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, şimdiki kuşak öğrencilerinin ...
Güllüce: ‘Sesimizi değil, sözümüzü yükseltiyoruz’
Güllüce’ Millet ne isterse onu yaptıklarına işaret eden Bakan Çevre ve ...
 
Davutoğlu: ‘Nefret dili kullanılmamalı’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bir kişi Hazreti Muhammed ve Hazreti İsa’ya ...
‘Kadınlara karşı ayrımcılık, ırkçılıktan beterdir’
Erdoğan, ‘Kadına yönelik şiddet konusu, kanayan bir yaramız olmaya devam ...
‘Aktif vatandaş topluluğu istiyoruz’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Pasif vatandaş topluluğu istemiyoruz, ne Amerika’da ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva