ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Yaşlı Destek Programı  başvuruları başladı
Yaşlı Destek Programı başvuruları başladı
İYİ Parti GİK üyeleri belirlendi
İYİ Parti GİK üyeleri belirlendi
KKKA! Erzurum 8 il içinde
KKKA! Erzurum 8 il içinde
Erzurum’da terör operasyonu
Erzurum’da terör operasyonu
Palandöken’de Kaf Laleleri açtı
Palandöken’de Kaf Laleleri açtı
HABERLER>TÜRKİYE
25 Mart 2015 Çarşamba - 06:11

Davutoğlu’ndan Çanakkale Ruhu vurgusu

Başbakan Davutoğlu, Hem Çanakkale Savaşı'nın ve İstiklal Marşı'nın ruhunu bugüne taşıyacaklarını hem de bu ruhun bugün, bu topraklarda ebedi istiklalin sağlanmasını teminen, savunma sanayini güçlendireceklerini vurguladı.

Davutoğlu’ndan Çanakkale Ruhu vurgusu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ''Çevremizdeki istikrarsızlıklar bize açık bir şekilde gösterdi ki Türkiye füze teknolojisi geliştirmek durumundadır, uzay teknolojisini geliştirmek durumundadır'' dedi.

Davutoğlu, Milli Savunma Bakanlığı Atış Test ve Değerlendirme Merkezi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, son 15 gün içinde iki tarihi olayın yıl dönümünün kutlandığını belirterek, ''Bu tarihi olaylar üzerinden aslında bekamızın sembolü olacak iki önemli merkezimizin, savunma sanayi açısından önem taşıyan merkezin açılışını gerçekleştirdik'' dedi

2 ÖNEMLİ TARİHİ OLAY

İki önemli tarihi olaydan birisinin 12 Mart 1921 tarihinde TBMM'de kabul edilen İstiklal Marşı olduğunu anımsatan Davutoğlu, ''O öyle bir marş ki bir milletin istiklal aşkını ifade etmenin yanında, büyük çileler çekmiş bir neslin bütün haletiruhiyesini gelecek nesillere aktaran ve milli birlik ve beraberliğimizi, devletimizin bekasını, ülkemizin selametini en iyi şekilde ifade eden duygu yoğunluklu bir edebiyat abidesi'' diye konuştu.

ÇANAKKALE

Diğer önemli tarihi olayın ise 18 Mart 1915 Çanakkale Savaşı, büyük deniz zaferi olduğunu belirten Davutoğlu, ''Bu vesileyle geçtiğimiz hafta Çanakkale'deydik. Hep beraber Genelkurmay Başkanımızla, kuvvet komutanlarımızla, silahlı kuvvetimizin değerli temsilcileriyle, yiğit asker Mehmetçiğimizle Çanakkale'de 100. yılda güçlü bir iradeyi bir kez daha dünyaya haykırdık. Nasıl Çanakkale geçilemez ise Türk milletinin istiklal iradesi de geçilemez, ezilemez, Türk milleti boyun eğdirilemez'' ifadelerini kullandı.

ÇANAKKALE ZAFERİ’NİN 100’ÜNCÜ YILI

Başbakan Davutoğlu, Çanakkale Savaşı'nın 100. yılının bu sene çok daha derin anlamlar içeren bir şekilde kutlandığını, şehitlerin rahmetle anıldığını belirterek, ''Şehitliği o gün gezerken, Türkiye'nin her bir yanından gelen şehitlerimiz yanında Türkiye'nin sınırları dışında kalmış olan Kerkük'ten, Bağdat'tan, Basra'dan, Kudüs'ten, Halep'ten, Şam'dan, Üsküp'ten, Saraybosna'dan ve Kafkaslar'dan akın akın gelip Çanakkale Boğazı'nı değil sadece İstanbul'u, sadece İstanbul'u değil bir milletin geleceğini, sadece bir milletin geleceğini değil kadim kültürlerin ve mazlum milletlerin geleceğini de tayin etmek üzere toprağa düşen bu aziz şehitlerimizi bir kez daha andık'' diye konuştu.

''ANMALAR MİLLİ BİLİNCİ HAREKETE GEÇİRİR''

Anmaların önemli olduğunu, milli bilinci, milli şuuru harekete geçirdiğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:''Ama sadece anmalarla yetindiğinizde bir müddet sonra bu anmalar bir hamasete dönüşebilir, içi boşaltılabilir ve sadece hissi bir ortamın yaşanması üzerinden bir şekilde formel törenler haline dönüşebilir. Biz İstiklal Marşı'mızdan, Çanakkale Destanı'mızdan aldığımız o büyük ilhamı bugüne ve geleceğe taşıyoruz. Bunun iki çarpıcı örneği de, birisi yine geçen hafta 16 Mart Pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla hep birlikte ASELSAN Radar ve Elektronik Harp Teknolojileri Merkezi'ni açmamızdır. İkincisi de bugün burada Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi'nin açılışı. Şimdi bunları bir araya getirdiğimizde aslında sahip olduğumuz savunma perspektifini ve siyasi iradeyi de ortaya koymuş oluyoruz.''

ÇANAKKALE RUHU

Hem Çanakkale Savaşı'nın ve İstiklal Marşı'nın ruhunu bugüne taşıyacaklarını hem de bu ruhun bugün, bu topraklarda ebedi istiklalin sağlanmasını teminen, savunma sanayini güçlendireceklerinin altını çizen Davutoğlu, ''ASELSAN'daki tören vesilesiyle zikretmiştim, milletlerin kahramanlıkları onların tarih üzerinde, tarih içinde büyük bir hürmetle anılmasını sağlar ama bekalarını sağlayamayabilir. Nitekim Çanakkale Savaşı'nı kazandık ama maalesef Birinci Dünya Savaşı'nı kaybettik. Topraklarımız büyük bir işgal tehdidi altında kaldı'' dedi.

TEKNOLOJİK ALTYAPI

Milletlerin kaderini tayin edecek kahramanlıkların yanında o kahramanlığı taçlandıracak olanın teknolojik alt yapıya sahip olmaları olduğunu belirten Davutoğlu,  ''Bu bizim için akıl ile hissin, tarih ile bugünün ve geleceğin irtibatını kuran temel öğedir. Nitekim Kıbrıs Barış Harekatı'nda karşı karşıya kaldığımız zorlukları, büyük bir kahramanlıkla kazandığımız Cumhuriyetimizin en büyük askeri başarısını aynı zamanda büyük bir ders olarak gördük ve o savaş esnasında yaşadığımız tecrübelerle savunma sanayisini geliştirme kararı aldık'' diye konuştu.

''BUNUN EN ÇARPICI ÖRNEĞİ ASELSAN''

Davutoğlu, o zamandan bugüne Türkiye'nin savunma sanayi alt yapısını geliştirme konusunda önemli mesafeler katettiğini ifade ederek, bunun da en çarpıcı örneğinin ASELSAN olduğunu söyledi.

''2002 yılında, hükümetlerimiz kurulana kadar Türkiye savunma sanayi ihtiyacının yüzde 80'nini ithalatla karşılıyordu'' diyen Davutoğlu, en temel alanlarda, en stratejik alanlarda parçaları yurt dışından gelen ve montaja dayalı savunma sanayi unsurlarını geliştirdiğini belirtti.

12 YILLIK SÜREÇ

Davutoğlu, son 12 yıl içinde gerek ekonominin sağladığı geniş imkanlar, gerek siyasi irade ve stratejik vizyon ile Türkiye'nin sadece kahraman bir milletin güçlü silahlı kuvvetlerini barındıran bir ülke değil, aynı zamanda dünyada önemli bir savunma sanayi ülkesi olduğunu ifade ederek, "5 milyar dolarlık üretim, 1.6 milyar dolarlık ihracat, 1 milyar  dolarlık ki en önemlisi bu alandır, Ar-Ge yatırımlarıyla savunma sanayimiz artık hem birçok sanayi sektörümüzün sürükleyici unsurudur hem de istikbalimizin teminatı mahiyetindedir. Özellikle vurguladım Ar-Ge çalışmalarını çünkü dünyadaki bütün büyük buluşlar önce savunma sanayinde uygulandı daha sonra diğer sektörlere, alanlara kaydırıldı. Bunda bilgisayar teknolojisi dahil olmak üzere. Dolayısıyla savunma sanayisinin gelişmesi ve bununla bağlantılı olarak altyapının güçlendirilmesi, sadece savunma sanayisi açısından değil, sanayinin genel yapısı ve ekonomimiz açısından da hayati önem taşımaktadır.''

''BİR KONYALI OLARAK BENİ ÖZELLİKLE GURURLANDIRIYOR''

ASELSAN Radar ve Harp Teknolojileri Merkezi'nin açılışının bu anlamda önemli olduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:''Ama savunma sanayimizde üretilen yeni silah kapasitemizin, mühümmatımızın, füze, roketlerimizin denenmesi uygulamayla Ar-Ge arasındaki irtibatı sağlayan bir unsurdur. Savunma sanayi altyapınızı destekleyecek entegre bir sistem mutlaka bunun uygulama alanlarını da gerekli kılar. Elhamdülillah belki Çanakkale Savaşı'nda sahip olduğumuz vatan topraklarının bir kısmını terk etmek zorunda kaldık ama bugün coğrafi derinliği bağlamında, bu tür uygulamaları yapabilecek büyüklükte bir toprağa, bir ülkeye sahibiz. Bazı ülkeler, bu tür atışlar, uygulamalar yapamadıkları için, coğrafi derinliği olmadığından başka ülkelere ihtiyaç hissederler. Bu anlamda Türkiye, her türlü uygulamayı kendi içinde gerçekleştirebilecek NATO'nun en önemli atış, test ve değerlendirme merkezlerini kurabilecek coğrafi bütünlüğe de sahip, bir genişliğe, bunu yapabilecek teknolojik kapasiteye de sahip."

"Bu anlamda tesislerimizin Konya'da kuruluyor olması da bir Konyalı olarak beni özellikle gururlandırıyor" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Dolayısıyla Ar-Ge alanında yaptığımız yeniliklerin, uygulamada sonuçlarının gözlenmesi bağlamında da bugün açtığımız tesis özel bir önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, "Her vesileyle gerek Milli Güvenlik Kurulu'nda, gerek Yüksek Askeri Şura'da, gerek Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde yaptığımız istişarelerde bir hususa sürekli vurguda bulunuyoruz. Konvansiyonel harp teknolojisi bağlamında Türkiye, dünyanın önemli güçlerinden biridir. Bu anlamda da konvansiyonel tehdide karşı en caydırıcı kapasiteye sahiptir" diye konuştu.

"MİLLİ KAPASİTEMİZİN DE BU ANLAMDA GELİŞTİRİLMESİ LAZIM"

Ancak füze ve roket alanında bütün bu konvansiyonel tabloyu tamamlayacak yeni bir teknolojik altyapıya ihtiyaç olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"NATO bünyesinde sahip olduğumuz kapasitenin ötesinde milli kapasitemizin de bu anlamda geliştirilmesi lazım. Çevremizdeki istikrarsızlıklar bize açık bir şekilde gösterdi ki Türkiye, füze teknolojisini geliştirmek durumundadır, uzay teknolojisini geliştirmek durumundadır. Eğer önümüzdeki yüz yılda da bekamızı teminat altına alacaksak mutlaka füze teknolojisinde, uzay teknolojisinde dünyanın en önemli altyapılarından birine sahip olmak durumundayız. Onun için biraz önce de yolda arkadaşlarımla konuşurken hazırlıklarını tamamlamakta olduğumuz Uzay Ajansı'yla ilgili yasayı da en kısa zamanda Meclis'imize sevk etme konusunda kararlıyız."

Artık teknolojik kapasitenin, orduların sayısal büyüklüğü kadar önemli olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Geçen hafta Radar ve Harp Teknolojileri Merkezi'nin açılışında da vurguladığımız gibi bu teknolojiye sahip olmak aslında savaşmadan savaşı kazanmak anlamına gelir. Çünkü caydırıcılık karşı tarafa gerekli mesajı verir" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, "Bugün burada bu caydırıcılığın biraz önce izlediğimiz örnekleri bağlamında Uygulama Merkezi'nde gözlenecek önemli altyapılarına şahit oluyoruz. Uygulama Merkezi, eminim ziyaret edenleri Uygulama Merkezi'ndeki tatbikatlara, çalışmalara katılacak olan yabancı, dost, asker unsurları ve silahlı kuvvetleri unsurlarını da hayranlıkla izleyecekleri bir altyapı niteliği taşıyacaktır" diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:"5 kilometre genişliğinde, 40 kilometre uzunluğunda ve bu anlamda karadan karaya atılacak bütün roketleri ve füzeleri de test edebilecek geniş kapsamlı bir çalışmadan bahsediyoruz. Bu vesileyle 3 hususu da vurgulamak istiyorum. Birincisi stratejik vizyonumuz. Coğrafyalar, ülkelerin kaderidir. Coğrafyanızı taşıyamazsınız, tarihinizi değiştiremezsiniz. Çanakkale Savaşı nasıl değiştirilemeyecek tarihi bir vaka ise bu topraklar üzerinde bağımsız olabilmek için kudretli olmak da tarihi bir derstir."

KENDİ UÇAĞIMIZI YAPMAK İÇİN KARAR ALDIK

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz şimdi kendi tankımızı yapabiliyoruz, kendi uçağımızı yapmak için karar aldık. Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde milli muharip uçağının 2023'de ilk uçuşlarını yapması konusunda planlamalar yaptık" dedi.

Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:"Bu topraklar jeopolitik kıymet bakımından altın değerindedir ama altın değerindeki toprağı korumak da kudretli bir iradeyi gerekli kılar. Etrafımızda bir ateş çemberi var, bu ateş çemberi bazen Türkiye'nin komşu ülkelerinden mülteci akınları şeklinde ülkemizi etkiliyor, bazen istikrarsızlık unsurları olarak ülkemizi etkiliyor. Türkiye, bir taraftan kudretini silahlı kuvvetlerinin kapasitesini yansıtırken, diğer taraftan da sivil ve demokratik altyapısı ile ülke vatandaşlarının aidiyet bilincini güçlendirmek durumundadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisindeki bütün vatandaşlarımızın, herhangi bir etnik ve mezhebi ayrım olmaksızın İstiklal Marşı'nı, Çanakkale Savaşı'nın o derin anlamına sahip çıkacakları ortak aidiyet bilincidir esas itibarıyla bizim ülkemizi koruyacak olan. Bu aidiyet bilinci sarsıldığında, etnik ve mezhep çatışmalarının körüklendiğinde ülkelerin ne duruma düşecekleri Suriye ve Irak örneklerinde gözlerimizin önündedir. Türkiye Suriye ve Irak'tan çok daha kudretli, muktedirdir ancak esas itibarıyla bu kudreti temin edecek, kaynak sağlayacak olan husus; ülkemizin iç siyasi yapısının hiç bir ayrımcılığa, hiç bir etnik ve mezhebi temele, kimliğe dayanmayan ortak vatandaşlık bilinci ile tahkim edilmesidir.

Bugünlerde üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığımız Çözüm Süreci böyle bir stratejik vizyonun eseridir.  Çözüm süreci ile yapmak istediğimiz şey; bir daha Türkiye'yi herhangi bir başka ülkede görülecek şekilde etnik ve mezhebi ayrımlara yönelecek tarzda bir tehlikenin içine çekilmesinin önüne geçmektir.  Dolayısıyla stratejik vizyonumuzun hem bu zor coğrafyada ülkemizi ayakta tutan jeopolitik altyapısını doğru kavramamız, hem de Çanakkale Savaşı'nda yan yana duran, omuz omuza şehadete yürüyen bu milletin evlatları arasında herhangi bir ayrımcılık, bölücülük yapma niyetinde olanlara fırsat verilmemesi gerekir."

Türkiye'nin sivil ve demokratik yapısıyla askeri kudreti birleştirdiğini, ateş çemberinde istikrarını koruduğunu belirten Davutoğlu, çabanın; ülke bütünlüğünü, milli birlik ve kardeşliği tahkim etme çabaları olduğunu bildirdi. Davutoğlu, "Bugün açtığımız teknolojik merkez ve altyapı birleştirildiğinde, Çanakkale'den istikbale yürüyen, İstiklal Marşı'nın ruhuna ve bilincine uygun bir stratejik vizyonun toplum tarafından benimsenmesini sağlayacaktır" dedi.

Dışişleri Bakanı olarak Roketsan'ı ziyaret ettiğinde, kurumun kendilerinden önceki hükümet tarafından 2005 yılında kapatılmasına karar verildiğini öğrendiğini belirten Davutoğlu, "Eğer o zaman Roketsan kapatılmış olsaydı bugün sadece ekonomik bakımdan sadece önemli bir sektörü kapatmış olmakla kalmayacak aynı zamanda kudretimizden büyük bir can damarı kesilmiş olacaktı" diye konuştu.

 Davutoğlu; ekonomik kudret ile askeri kudretin yan yana yürüdüğünü vurgulayarak, ekonomik olarak kudretli olmayanların askeri bakımdan da kudretli olamayacağını söyledi. Davutoğlu, "Çanakkale Savaşı'ndan sonra eğer 1. Dünya Savaşı'nı kaybetmişsek bunda bizim askeri yetersizliğimiz değil dış borçlarla kemirilen bir ülkenin Düyun-u Umumiye arka planı vardır. Kendi silahını, tankını, uçağını, gemisini yapamayan bir ülkenin kaderi, o uçağı, o tankı kim yapıyorsa o ülkenin elinde olur" görüşünü dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, Türkiye ekonomisinin, TSK'yı en geniş anlamda milli üretim yapabilecek duruma getirebilecek güçte olduğunu ifade ederek "IMF'ye borcumuzun ödenmesi ile aslında Türkiye istiklalini kazanmıştır" dedi. Çanakkale Savaşı'nı kazanılmış olmasına rağmen 1. Dünya Savaşı'nın kaybedildiğine işaret eden Davutoğlu, ekonomik istiklalin önemine işaret etti.

Ahmet Davutoğlu, 2002 ile başlayan dönemde Roketsan'ın kapatılmadığı gibi ona benzer resmi, özel bini aşkın savunma şirketinin de faaliyete geçirildiğinin altını çizerek, Tusaş ve Aselsan'ın dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasında olduğunu vurguladı. Davutoğlu, ayrıca "Bizim hedefimiz; o stratejik vizyonla bütünleşik bir teknolojik altyapıyı silahlı kuvvetlerimize kazandırmaktır" diye konuştu.

SİYASİ İSTİKRAR

Siyasi istikrarın önemine de dikkati çeken Davutoğlu, siyasi istikrarın olmadığı, geçici koalisyonlarla yönetilen ülkelerde, planlamaların yapılsa dahi uygulanamayacağını anlattı. Davutoğlu, 1990'lı yıllarda Türkiye'nin en küçük çaplı modernizasyonlar için bile dışarı bağlı olduğunu anımsattı.

Davutoğlu, şöyle devam etti:"Başdanışman olarak göreve başladığımda gerçekten bu ülkenin bir vatandaşı olarak, sadece görevli birisi olarak değil, en fazla beni üzen husus; hibe desteğine duyduğumuz ihtiyaçtı, askeri hibeler diye önümüze gelen yazışmalardı. Irak savaşı öncesi hibe başlığı adı altında bize sunulan teklifleri şimdi sadece tebessümle hatırlıyoruz. Artık Türkiye askeri alanda kendi güvenliğini, bekasını teminat altına almak için hibeye muhtaç bir ülke değildir, bir daha da hibeye muhtaç olmayacaktır. Aksine gerektiğinde hibe verebilen, askeri teçhizatlar konusunda başka ülkelere katkı sağlayan bir ülkedir.

Buradaki temel husus; demokrasi ile desteklenmiş, sivil irade ile tahkim edilmiş güçlü bir siyasi istikrarın sürmüş olmasıdır 12 yıl içerisinde. Biz şimdi kendi tankımızı yapabiliyoruz, kendi uçağımızı yapmak için karar aldık. Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde milli muharip uçağının 2023'de ilk uçuşlarını yapması konusunda planlamalar yaptık. Çünkü nihayet bu siyasi istikrarın 2023'e kadar süreceği konusunda hiç bir tereddüdümüz yoktur. Burada aldığımız her karar, uygulamaya yansıyacaktır."

Davutoğlu, çevredeki ülkelere bakıldığında büyük siyasi krizlerin o ülkenin bütünlüğünü tahrip ettiğini, etnik ve mezhebi çatışmaların, demokratik bir katılımın olmadığı konjonktürün o ülkelerin iç bütünlüğünü zaafa uğratıp, orduyu bölerek karşı saflar haline getirdiğini söyledi.

 Davutoğlu, "Türkiye olarak hem Çanakkale Savaşı ve İstiklal Marşı'ndan aldığımız o ruhu ve bilinci bugüne yansıtmak konusunda sahip olduğumuz tarihi tecrübeler, hem son derece güçlü bir geleneğe sahip olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman Mehmetçiklere dayanan o köklü geçmişi, hem de demokrasiden beslenen, siyasi istikrarla bütünleşmiş, ortak aidiyet bilinci ile tahkim edilmiş, ortak istikbal ve gelecek anlayışı ile yükselen bir küresel güç olma yolunda kararlı bir şekilde yoluna devam edecek, gerekli olan her türlü adım atılacaktır" dedi.

 
Patent kültürümüz zayıf...!
 
‘Her zevalin bir kemali vardır’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘27 Mayıs süreci bir katliamdır’
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Adnan Menderes’in asıldığı ...
‘Gayret Bizden, Tevfik Allah’tan’
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen muhtarlar toplantısında konuşan ...
Güllüce’den ahilik vurgusu
Ahilik teşkilatının önemine dikkat çeken Güllüce, "Ahilik denen şeyin, ...
 
‘Gündem Yeni Türkiye’
Seçimlerde gündemin yeni Türkiye olması gerektiğini kaydeden Erdoğan, ...
‘Birlik, dirlik ve kardeşlik’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, nevruzu, baharı idrak ...
‘Köklü bir medeniyetten besleniyoruz’
Davutoğlu, AK Parti 4. Sosyal Bilimler Teşvik Ödülleri Töreni'nde yaptığı ...
 
'Kentsel dönüşüm yürek isteyen bir iş'
Bakan Güllüce, kentsel dönüşümün yürek, bilek, emek ve gayret isteyen ...
‘Tarih cesurları hatırlar’
Korkakların tarih boyunca hiçbir zaman zafer anıtı dikemediklerini belirten ...
Davutoğlu: ‘Çanakkale’den ders almalılar’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün savaş hukukunun her türlüsünü çiğneyerek ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva