ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Çiftçi Erzurum orman varlığını değerlendirdi
Çiftçi Erzurum orman varlığını değerlendirdi
Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı
Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı
Nafiz Kotan’a vefa
Nafiz Kotan’a vefa
Ilıcalı Ailesi yasta
Ilıcalı Ailesi yasta
Bakan Tekin’den Diyarbakır annelerine destek
Bakan Tekin’den Diyarbakır annelerine destek
HABERLER>GUNCEL
30 Temmuz 2007 Pazartesi - 00:00

ANADOLU TARİHİNE IŞIK TUTAN MÜZELER

Zengin tarihi mirasa sahip olan Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum ve Kars'ta bulunan müzelerde birçok kültüre ait binlerce eser sergileniyor. Erzurum Kalesi, Kars'taki Ani Harabeleri ve Iğdır'da bulunan Soykırım Anıtı da bölgedeki önemli tarihi varlıklar arasında yer alıyor.

ANADOLU TARİHİNE IŞIK TUTAN MÜZELER

ANADOLU TARİHİNE IŞIK TUTAN MÜZELER Zengin tarihi mirasa sahip olan Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum ve Kars'ta bulunan müzelerde birçok kültüre ait binlerce eser sergileniyor. Erzurum Kalesi, Kars'taki Ani Harabeleri ve Iğdır'da bulunan Soykırım Anıtı da bölgedeki önemli tarihi varlıklar arasında yer alıyor. ERZURUM’DA DÖRT MÜZE VAR Erzurum Müze Müdürü Mustafa Erkmen, yaptığı açıklamada, ''4 ayrı birimimiz var. Bunlar, Arkeoloji Müzesi, Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri Müzesi, Atatürk Evi ve ören yeri olarak da Erzurum Kalesi'dir'' diye konuştu. Tüm müzelerin ziyaretçilere açık olduğunu belirten Erkmen, arkeoloji müzesinde sergilenen eserlerden en önemlisinin, 5-6 bin yıl önceye dayanan Karaz kültürüne ait eserler olduğunu söyledi. TRANS KAFKAS KÜLTÜRÜ Karaz kültürünün dışında Trans Kafkas kültürüne ait eserlerin de sergilendiğini bildiren Erkmen, şunları kaydetti: ''Müzemizde Urartu dönemine ait zengin eserler de yer almaktadır. Arkeoloji müzemizde yaklaşık 20 bin eser sergilenmekte. Bunun 8 bini sikke, 3-4 bin civarı etnografik eser, diğer kalanları da arkeolojik eserlerdir. Diğer bir müzemiz Yakutiye Türk İslam Eserleri Müzesi'nde ise 750-800 eser teşhir edilmektedir. 1310 yılında İlhanlı döneminden kalan anıtsal bir eser olan yapıda Selçuklu döneminden Osmanlı'ya kadar giyim, takı, el yazması, muska gibi etnografik eserlerin teşhiri yapılmaktadır. ATATÜRK EVİ Başka bir müzemiz ise milli mücadelenin temellerini attığı Atatürk Evi'dir. Hem Atatürk'ün hayatı hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılması açısından hayati öneme sahip bir mekan. Atatürk Evi, o dönemi yansıtan, o günkü dizayna göre teşrif tanzimi yapılmıştır. Ayrıca binada birtakım resim, fotoğraf ve harita gibi eşyalar da teşhir edilmektedir.'' ATATÜRK’ÜN NÜFUS KAYDI ERZURUM’DA Erkmen, Atatürk'ün nüfus kaydını Selanik'ten Erzurum'a aldırdığını belirterek, şöyle devam etti: ''Atatürk bu olayı çok önemsemektedir. Yine aynı şekilde kongre kararının alınması çalışmaları da o binada yapılmıştır. Türkiye'nin cumhuriyetle yönetileceğini ilk defa o mekanda telaffuz etmiştir. Bu anlamda önemli olayların yaşandığı bir mekan ve herkesin tanıması gerektiğini düşünüyorum.'' ERMENİ SOYKIRIMI SEKSİYONU Müze Müdürü Erkmen, bölgede Ermeniler tarafından yapılan katliama ilişkin kazılarda çıkan buluntuların sergilendiği bir seksiyonun da yer aldığını belirterek, şöyle devam etti: ''Tüm dünya basınını çağırarak, herkesin gözü önünde yapılan kazılar sonucu çıkan eserleri sergiliyoruz. Dünya kamuoyunun yanıltılmasına yol açan bazı iddiaların yersiz olduğunu göstermesi bakımında bu eserler önemlidir. Bu seksiyonda, 3 vitrinde yapılan sergilemede, 6-7 kazıdan elde edilen eserler bulunmakta.'' Erzurum Kalesi önemine de dikkat çeken Erkmen, kale içerisinde Saltuklular döneminden kalan saat kulesi, kale mescidi ile medrese, türbe ve caminin yer aldığını ifade etti. DOĞUANADOLU’NÜN TARİHSEL ZENGİNLİĞİ Kafkaslar'dan Anadolu'ya girişte ilk yerleşim merkezi olan Kars'ta, 1978 yılında İstasyon Mahallesi'nde yapılan müze binası, 1981 yılında hizmete açıldı. Paleolotik dönem eserleri olarak, taş el baltaları, çakmak taşı, mikrolitler, kazıyıcı ve kesici aletler ile buzul çağının sonunda 2 milyon yıl önce yaşayan dinozorlara ait bir bilek kemiğinin de yer aldığı seksiyonda, eski Tunç çağına ait başta Anı Ören Yeri olmak üzere, bölgedeki höyüklerde siyah perdahlı kiremit olarak bilenen pişmiş toprak eserler de sergileniyor. Urartu dönemine ait Sarıkamış Micingirt köyünde bulunan 2 adet bronz Urartu kılıcı ile bir bronz savaş kemeri ve bronz bilezikler ise müzede dikkat çeken eserler arasında yer alıyor. Müzede, sikkeler, Roma, Bizans dönemi eserleri, genç Hristiyan dönemi eserleri ile Selçuklu dönemine ait eserler sergileniyor. OCAKLI KÖYÜ VE ANİ ÖREN YERİ Kars'a bağlı Ocaklı köyü sınırları içerisinde yer alan ve Türkiye-Ermenistan sınırını çizen Arpaçay nehri üzerindeki yüksekçe bir tepede kurulu Ani Ören Yeri'nde, 10 adet kilise, 1 adet köprü, 3 adet yapı kalıntısı ve çok sayıda bina kalıntısı temelleri bulunuyor. Selçuklu Sultanı Alparslan'ın 1064 yılında bölgeyi fethinden sonra yaptırdığı saray, kervansaray, 2 cami, 2 hamamın kalıntılarının da yer aldığı ören yeri, bölgeye gelen turistlerin ilgisini çekiyor. KAZIM KARABEKİR PAŞA'YA AİT VAGON Sovyet Rusya'nın Kafkas Kızıl 11. Ordu Komutanı Keker tarafından Kazım Karabekir Paşa'ya gönderilen vagon, TCDD idaresince muhafaza edilmesinin ardından, 1970'ten beri Kars'ta şehir müzesi yanında döşenen kısa ray üzerinde ve üstü örtmeli bir yerde müze olarak kullanılıyor. IĞDIR ŞEHİT TÜRKLER ANITI Iğdır'da, ''Ermeniler Tarafından Katledilen Şehit Türkler Anıt ve Müzesi'', Nahcivan, İran ve Ermenistan'dan gelen yolların kavşağında yer alıyor. Anıt müze, 5 Ekim 1999 tarihinde açılışında sonra bölgeye gelenlerin büyük ilgisini çekiyor. Yerden yüksekliği 43.50 metre olan anıt, halen Türkiye'nin en yüksek anıtları arasında yer almaktadır. Anıt müzenin daire planlı salon içerisinde, Ermeniler'in katlettiği Türk şehitlerin sembolik mezarı bulunuyor. Anıt müzede, bölgede Ermeniler tarafından katledilen Türkler'e ait toplu mezarların fotoğrafları ve bu kazılarda çıkarılan belgelerle sergileniyor. Müzede Ermeniler'in yaptıkları katliamlara ait fotoğraflar ile bir de kütüphane bulunuyor. Uygarlık tarihine ait her türlü objenin, bilimsel kurallar altında sergilenerek, halkın kültürel birikimini zenginleştiren ve verilerin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan müzeler, zengin bir tarih ve kültür birikimine sahip olan ülkemizin geçmişine ışık tutuyor ışık tutuyor. Sivas'ta ulusal kurtuluş mücadelesine ışık tutacak kararların alındığı ve Sivas Kongresi'nin yapıldığı tarihi bina, günümüzde Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor. Milli mücadele yıllarında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye tarafından ''Milli Mücadele Karargahı'' olarak kullanılan ve günümüzde müzeye dönüştürülen binada, milli mücadele yıllarından izler günümüze taşınıyor. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren Sivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine ait izleri de taşıyor. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına 3.5 ay süre ile resmi karargah olarak tahsis edilen bina, Sivas Kongresi içtimalarının burada yapılmış olması, Anadolu'daki milli mücadele hareketinin teşkilatlandırılarak, millet iradesinin her türlü baskının, kişi ve zümre idaresinin üstünde olduğunun bütün dünyada ispatlanması ve Cumhuriyet yönetiminin temellerinin burada atılmış olması ile Cumhuriyet tarihinde de önemli bir yer tutuyor. CUMHURİYET'İN TEMELİNİN ATILDIĞI YER Milli mücadele döneminde Atatürk'ün ''Cumhuriyet'in temelini burada attık'' sözünü söylediği müzede, Atatürk'e ait çalışma ve dinlenme odası ile tarihi kongre salonu, kongrenin yapıldığı günlerdeki hali ile muhafaza ediliyor. Atatürk ile kongrede yer alan delegelere ait fotoğrafların, Mustafa Kemal Atatürk'ün kongre hazırlığı ile ilgili tamimlerinin ve bildirilerinin, kongreye ait belgelerin ve tutanakların, milli mücadelenin sesini duyurmak için o dönemde yayımlanan İrade-i Milliye Gazetesi'nin nüshalarının ve gazetenin basıldığı matbaa makinesinin, merkezi Sivas'ta kurulmuş olan Anadolu Kadınları Müdafa-i Vatan Cemiyeti'ne ait bildiriler ve haberleri içeren belgelerin, o dönemde iletişimi sağlayan telgrafın sergilendiği müzede, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine ve milli mücadele yıllarına ait etnografik eserler de gözler önüne seriliyor. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda kişinin ziyaret ettiği müze, o dönemlerde yaşanan siyasi ve tarihi olaylara ışık tutuyor. 102 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ Ziyaretçileri özellikle binanın 2. katındaki, Atatürk'ün o dönemde kaldığı yatak odasında, belgelerle Atatürk salonunda ve tarihi Sivas Kongresi'nin yapıldığı kongre salonunu gezerken duygu dolu anlar yaşıyor. Müzenin etnografik eserler bakımından da çok zengin olduğunu ifade eden yetkililer, binanın giriş katındaki silah seksiyonu, kilim seksiyonu, bakır eserler bölümü, giysiler ve el işlemeleri bölümü, Sivas Başodası, tekke eşyaları bölümü, A. Turan Türkeroğlu (Hacı Beslen) Odası gibi kısımlarda çok önemli eserlerin yer aldığını kaydettiler. Binanın bodrum katının ise depo olarak kullanıldığını belirten yetkililer, kentteki arkeolojik eserlerin de bu bölümde saklandığını, yapım çalışmaları başlatılan arkeoloji müzesinin tamamlanmasının ardından bu eserlerin o müzeye taşınacağını bildirdiler. Müzeyi 2006 yılında yaklaşık 102 bin kişinin ziyaret ettiğini anlatan yetkililer, bu yıl sonunda da bu rakamlara ulaşılacağını ifade ettiler. BİNA ÖZELLİKLERİ Binanın 5 Ekim 1892 tarihinde Sivas Valisi Mazlum Paşazade Mehmet Memduh Bey tarafından Mülki İdadi Binası olarak yaptırıldığını belirten dört satırlık kitabe, halen Sivas Müzesi'nde bulunmaktadır. 19. yüzyılın Osmanlı Dönemi sivil mimarlık örneklerinden biri olan yapı, 3 katlı ve iç avluludur. Dış cephelerinde taş, iç mekanlarda ise ahşap ana malzemedir. Yapıldığı tarihten itibaren okul binası işlevini sürdüren yapı, İdadi, Sultani, Sivas Lisesi, Kongre Lisesi adları ile anılmıştır. 1930 yılındaki bir tadilatta doğu cephesindeki esas giriş batı cephesine alınmış, çatısı sacla kaplanmıştır. 1981 yılına kadar okul olarak kullanılan bina, onarımı, teşhir ve tanzimi gerçekleştirildikten sonra 1990 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Giriş katı Etnografya Müzesi, 2. katı Atatürk ve Kongre Müzesi, bodrum katı ise depo, laboratuvar ve fotoğrafhane olarak düzenlenmiştir. ŞARKIŞLA'DA AŞIK VEYSEL MÜZESİ Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde, dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'na ait, 1982 yılında müzeye dönüştürülen ev de Sivas'ta ilgi gören mekanlar arasında. Ozanın doğum ve ölüm yıl dönümlerinde ziyaretçi sayısının arttığı müzede, Şatıroğlu'na ait eşyalar, giysileri, sazları ve çeşitli malzemeleri sergileniyor. Bu arada köye gelen ziyaretçileri ağırlamak için de müzede konaklama imkanı da sunuluyor. 21 SANDUKALI MEZAR ODASI BULUNAN MÜZE Tokat Müzesi, içerisindeki 21 sandukalı mezar odası ile arkeolojik ve etnografik eserlerle çok sayıda ziyaretçinin uğrak yeri oluyor. Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde bulunan tarihi Gökmedrese'de faaliyet gösteren Tokat Müzesi'nde, çok sayıda kültür varlığı sergileniyor. Emekli öğretmen Halis Cinlioğlu tarafından 1926 yılında çevreden toplanan taşınır kültür değerlerinin depolanmasıyla ilk müzecilik faaliyetlerinin başlatıldığı tarihi bina, Türkiye'nin zengin müzelerinden biri olarak dikkat çekiyor. İçerisinde barındırdığı 21 sandukalı mezar odasından dolayı halk arasında Kırkkızlar Medresesi olarak da adlandırılan tarihi müzede, arkeolojik ve etnografik eserlerle, zengin sikke koleksiyonu bulunuyor. Muiniddin Süleyman Pervane Bey tarafından 1277 yılında yaptırılan ve uzun yıllar medrese, daha sonra da darüşşifa olarak hizmet veren bina, 1982 yılında müzeye dönüştürüldü. Müzeye dönüştürüldükten sonra, yörenin arkeolojik ve etnografik eserlerinin çağdaş müzecilik anlayışı içerisinde teşhir edildiği tarihi yapı, iç ve dış görünümü ile dikkat çekiyor. Kemerleri Türk mavisi (turkuaz), patlıcan moru ve lacivert renkli çinilerle bezeli olan müze, Anadolu Selçuklu medreselerinin en güzel örneklerinden biri olarak biliniyor. İki katlı, iki eyvanlı, revaklı, ortası açık avlulu olan müzede, eski tunç çağı, Hitit çağı, Frig çağı, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserler teşhir ediliyor. Bitkisel ve geometrik şekiller içeren Selçuklu dönemi taş işçiliğinin en güzel örneklerinin sunulduğu müzede sergilenen tüm eserler, ziyaretçileri büyülüyor. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda ziyaretçinin uğrak yeri olan müzeyi, günlük yaklaşık 50 kişinin ziyaret ettiğini belirten yetkililer, müzede sergilenen eserlerin insanlık tarihine ışık tutacak nitelikte olduğunu kaydettiler. ATATÜRK EVİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ Ayrıca, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadele yıllarında Tokat'ta konakladığı tarihi ev de, bu yıl yapılan restorasyon çalışmalarının ardından Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi'ne dönüştürüldü. Kurtuluş Savaşı başlatıldığı zaman, Atatürk ile birlikte Bandırma Vapuru'yla Samsun'a gelen ilk 18 kişiden birisi olan Tokatlı Mustafa Vasfi Süsoy'a ait Devegörmez Mahallesi'ndeki tarihi ev, Atatürk'ün Tokat'a gelişinin 88. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen törenle ziyarete açıldı. Müzede, Atatürk'ün evde kullandığı özel eşyalar ile diğer malzemeler sergileniyor. Diyarbakır'da buğdayın ilk üretildiği, insanların ilk yerleşik düzene geçtiği Ergani ilçesi yakınlarındaki Çayönü buluntularına ev sahipliği yapan Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, yıllardır tarihin izlerini bugüne taşıyor. Diyarbakır'daki ilk müze, 1934 yılında Ulu Caminin külliyesine ait Zinciriye Medresesi'nde açıldı. 1985 yılında Elazığ Caddesi üzerindeki modern yapıya taşınmasının ardından 1993 yılında ziyaretçilere açılan Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, Paleolitik dönemden başlamak üzere, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Urartu, Asur, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı dönemine ait bin 500'ün üzerinde esere kronolojik olarak ev sahipliği yapmakta. Amid sikkeleri ile yöresel etnografik eserlerden oluşan zengin bir koleksiyona da sahip müzede, bin 744 etnografik, 9 bin 201 sikke, 4 bin 976 arkeolojik eser olmak üzere toplam 15 bin 921 adet envanterlik eser kayıtlı. İLK YERLEŞİK DÜZENE GEÇİLEN YER Yaklaşık 5 bin metre karelik alan üzerine kurulan ve çeşitli yapılardan oluşan müzede, tarihte tarıma ilk geçilen yer, buğdayın, arpanın ilk kez üretildiği ve insanların ilk yerleşik düzene geçtikleri Diyarbakır'ın Ergani ilçesi yakınlarındaki Çayönü buluntuları, Arkeoloji Müzesi'nin en çok ilgi çeken eserlerinin başında yer alıyor. Müzede ayrıca 20. yüzyıla ait bir kilise buluntusu olan Meryem Ana Heykeli ile Osmanlı dönemine ait çiniler de dikkat çekiyor. Öte yandan resimler, grafikler ve anlatımlarla izleyiciye eser hakkında bilgi verildiği müzede, daha önceki yıllarda Bismil ve Ergani yöresinden çıkan Neolitik, Asur ve Roma dönemlerine ait eserler de müzenin vitrinlerini süslüyor. ''OTUZBEŞ YAŞ'' ŞAİRİ TARANCI'NIN EVİ Diyarbakır'ın Sur Beldesi'ndeki Camii Kebir Mahallesi'nde Cahit Sıtkı Tarancı Sokak'ta bulunan ''Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi'' de Diyarbakır sivil mimari örneğini yansıtan en güzel örneklerden biri. 1733 yılında inşa edilen, 2 Ekim 1910 yılında burada dünyaya gelen Tarancı'nın çocukluk ve gençlik yıllarının bir bölümünün geçtiği bu tarihi ev, 1973 yılında Kültür Bakanlığınca satın alındı. Ev onarıldıktan sonra, 29 Ekim 1973'te müzeye dönüştürüldü. Daracık bir sokaktan, tek kanatlı ahşap bir kapıyla girilen geniş avlulu yapıda şairin özel eşyaları, el yazısı ile yazılmış mektupları, aile fotoğrafları ve kitaplarından oluşan zengin bir koleksiyon, meraklılarının büyük ilgisini çekiyor. ''Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün, Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider'' dizelerini kaleme alan Cahit Sıtkı 12 Ekim 1956 yılında Viyana'da vefat etti. Şairin en önemli eserleri arasında ''Otuzbeş Yaş'', ''Ömrümde Sükut'', ''Düşten Güzel'' ve ''Ziya'ya Mektuplar'' yer alıyor. DİYARBAKIRLI ZİYA GÖKALP Kentin önemli yapıları arasında yer alan yapılardan biri de Diyarbakırlı sosyolog ve yazar Ziya Gökalp'in doğduğu evdir. Diyarbakır'ın sivil mimari örneğini yansıtan ve bazalt taştan iki katlı olarak 1806 yılında inşa edilen ev, 1956 yılında müzeye dönüştürüldü. 1876 yılında Ziya Gökalp'in doğduğu ve bir dönem yaşadığı evde, yazarın özel eşyaları ve belgelerinden oluşan koleksiyon sergileniyor. Bir çok kitapları yanında ''Kızıl Elma'', ''Yeni Hayat'' ve ''Altın Ordu'' gibi eserleri bulunan Ziya Gökalp'in Diyarbakır'da bulunduğu sürede çıkardığı dergi ve gazete koleksiyonları ile zengin kütüphanesi müzeye gelenlerin büyük ilgisini çekiyor. İLKLERİ BARINDIRIYOR Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Nevin Soyukaya, yaptığı açıklamada, Diyarbakır Müzesi'nin Türkiye'nin en eski müzeleri arasında yer aldığını, müdürlüklerine bağlı olarak Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi ile Ziya Gökalp Müzesi'nin bulunduğunu söyledi. Arkeoloji Müzesi'nin Anadolu ve bölge tarihi açısından çok önemli eserleri barındırdığını, Paleolitik dönemden günümüze kadar bölgeye egemen olmuş tüm uygarlıkların izlerini, onlara ait eserleri, bulguları müzede görmenin mümkün olduğunu ifade eden Soyukaya, şunları söyledi: ''Müzemizin zengin eserleri içerisinde Çayönü gibi çok önemli yerleşim yerlerinin eserleri teşhirimizde. Çayönü, yakın doğunun tarımcı köy topluluğu. Dolayısıyla tarıma ilk geçilen yer. Buğdayın, arpanın ilk kez evcilleştirildiği yer. Bununla bağlantılı tarıma ait bir çok bulgu var. Tarımın gelişimi ile ilgili bir çok bulgu var. Tarımla ilgili aletler, aletlerle ilgili çok gelişkin insanlık tarihi açısından bilgi veren bulgularımız var. Çayönü mimarisini de teşhirimize almıştık. Bu arada müzemizi İçkale Projesi nedeniyle kapatacağız. Bakanlıktan ve valilikten onayımızı aldık. Eserlerimizi İçkale müzelerine taşıyacağımız için eserlerin sağlık durumlarının tespiti ve konservasyon bakımını yapabilmek için teşhirimizi toplamamız gerekiyor. Bu nedenle müzemizi bir iki gün içinde kapatıp eserlerimizi bakımdan geçireceğiz.'' Soyukaya, her 3 müzeyi bu yıl şuana kadar, arkeoloji 5 bin 159, Cahit Sıktı Tarancı Müzesi, 24 bin 429 ile Ziya Gökalp Müzesi'ni ise 2 bin 182 olmak üzere toplam 31 bin 770 kişinin ziyaret ettiğini bildirdi. ESERLERDEN ÇOK BİNASI İLGİ GÖRÜYOR Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Batman, Şırnak ve Siirt'te müze bulunmazken, Mardin Müzesi'nin, yöreye özgü taştan adeta oya gibi işlenmiş yapısı görenleri adeta büyülüyor. 1895 yılında Katolik Süryani Patriklik binası olarak inşa edilen müze bir süre patriklik binası olarak hizmet verdi. Askeri kışla ve sağlık ocağı olarak da hizmet veren yapı 1995 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca restore edilerek, müze binasına dönüştürüldü. Yaklaşık bin 500 eserin sergilendiği müzede, Osmanlı dönemine ait eserler ilgiyle izleniyor.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İnşaat sektörü destek bekliyor
Erzurum Yapı Kooperatifleri Birliği Başkanı Adnan Bozan önemli bir sektör ...
CEYLAN COŞTURDU
Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nce İstasyon meydanında organize edilen ...
BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU İHALESİ YAPILDI
ERZURUM MARMARARAY’A BAĞLANACAK Bakan Yılmaz: “BTK, Türkiye'nin ...
 
ERZURUM-TRABZON DEMİRYOLU ULAŞIM GÜNDEMİNDE
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ulaştırma ve Lojistik Sektör ...
ASKERLİK KANUNU'NA TABİ YÜKÜMLÜLERE İNDİRİM
Askerlik Kanunu'na tabi yükümlülere, son yoklama ve askere sevkleri sırasında, ...
ERZURUM’DA ARAÇ ESTETİĞİNDE YENİ BİR KONSEPT
Erzurum'da açılan araç estetik merkezinde otolar için her türlü konfor ...
 
ÖSS TERCİH İŞLEMLERİ 3 AĞUSTOS'TA SONA ERECEK
Üniversite adaylarının tercih işlemleri 3 Ağustosta sona erecek. Adaylar ...
Yurt, Burs, Kredi Başvuruları sürüyor
Üniversite ara sınıf öğrencilerinin, yurt, burs ve kredi için başvuru ...
Erzurum Gazetesi Arşiv
ORTALAMAYI TUTTURAMADIK Erzurum Trafiği mevcut araç sayısını ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Şarkışla
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Güvenin Verilmeyeni
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva