‘A.Ü. Bilgi Çağı Üniversitesi’

Türk Milleti, asil ve yüce bir millettir. Erzurumlular da bu özellikleri taşırlar.Onlar kendilerine yapılan hizmetleri,hiç bir zaman unutmazlar.Kendilerine hizmet edenleri hep yad ederler,onları saygıyla anarlar ve hürmet ederler.Sizleri de İnşâallah yüceltecekler. Selamlarımı ve saygılarımı sunarım.Hoşça kalınız.

hiç öncülük ettiniz mi? Edebiyat fakültesi var ama,bu şehire gelen, sanki yabancı bir yere geldim hissine kapılıyor.Güzelim dilimi zin gelişmesine, katkıları ne oldu? Niçin bu yabancı hayranlığını yok edemediler.Ama,yeri geldiğinde anfilerden iyi nutuklar atıyorlar. Saygıdeğer Hocam,artık üniversitemiz; halka karşı ördüğü duvarları kaldıracak,halkla ku çaklaşacak,gereğinde yerel problemlerle uğraşıp çözecek,yüksek düzeyde araştırma yapacak,yaptığı çalışmalardan patent alacak, ileri teknolojiyi yakalayıp geliştirecek,üret tiğini de daha da geliştirerek satacak ve ülkeye milyar dolarları kazandırarak halkının refah ve mutluluk içerisinde yaşama sını sağlayacak.Sanayicisinin yardım alamadı ğı bir üniversite,yabancı dilde yayın yapsa ne olur? Ha bu şehirde sanayii yok diyorsanız öz eleştiri yapmalısınız.Kayseri,Konya,G.An tep'de var da burada neden yok.xxxxxxxxx Saygıdeğer Rektörüm,acizane bu saydıklarımız, 52 yıldır bu şehirde yapılmadı.Bari siz ya pınız,siz tarihe geçiniz.

Sanıyorlar ki üniversite, sadece öğrenciye akademik bilgileri ezbere öğretmektir.xxxxxx Sayın Hocam,sizler acaba öğrenciye,mahalli şehrimize,bölgemize,ülkemize ve dünya bilimi ne ne hizmet ve ne katkı verdik diye hiç sor dunuz mu? Halbuki üniversite sistemi,halka önderlik yapmayı,halka hizmet sunmayı,halkale bütünleşmeyi gerektirir ve teşvik eder.Örne ğin sizler piyasaya çıkıp hiç danışmanlık yaptınız mı? Bunu da rapor ettiniz mi?Veya kaç firma veya kuruluşa danışmanlık yaptınız? Bırakın bunları yapmayı,sanki halktan kopun mesajı verdiniz.Örneğin,51 yıllık Ziraat fakültesi,bu şehire ne verdi?Geliştirilmiş tohum ve hayvan ırkı mı üretip sundu? Yıl larca kendinize günlük;yağ,süt,peynir,yumurta yapıp dışarıya kapalı kantininizde satmadınız mı? İnşaat fakültesi olduğu halde,bu şehir, yıllardır köhne,izbe,metruk yapılarla dolu değil mi? Güzel Sanatlar fakültesinin katkısı ne?Çevre mühendisliği var ama şehir bir mezbe le gibi.Mesela şehirde genel bir temizlik kam panyasına

3-5 bin dolarda kaldı,üniversitelerimiz tekno loji üretemediği için sanayiimiz gelişemedi, satıp zengin olamadık,hep teknolojiyi üreten ülkelerin pazarı olarak dışarıya milyar dolar larımızı verdik.Halbuki,üniversitelerimiz bunları yapmak için kurulmuştur.Asli görevle ri de budur.Maalesef bu üniversitelerimiz,bu asli göervlerinin dışında hiç de üzerlerine lazım olmayan işlerle uğraştılar.Enerjilerini başka yerlere harcadılar.Bilim,bilişim,tekno loji üretmek,icat yapmak yerine,siyaseti,ide olojiyi,dini,etnik yapıyı,baş örtüsünü vs.vs. çağdaş ve gelişmiş bir ülke üniversitesinde olmayan üntü püften şeyleri üniversiteye soka rak,ülkeyi bugünkü perişan durumlara getirdi ler.Acaba, dünyanın beşyüz üniversitesi içerisine nasıl gireriz demediler,bunun için gayret göstermediler,çalışmadılar.Hükümetler yıkıp hükümetler kurulmasına çalıştılar,pan kartları alıp meydanlarda Ordu'yu göreve çağırdılar,milletin dişinden, tırnağından kesip ödediği paraların hakkını veremediler.

gibi,üniversite kadroları,projelerden yetişen öğretim üyelerinden atanırsa hem verim, hem kalite yükselecektir.Eğer bu üniversite(diğer üniversitelerde)52 yıl önce;ezberciliği bıra kıp uygulama ve araştırmaya yönelik,bilim ça ğına uygun,birkaç yabancı dil bilen(yabancı dil bilmek çok çok önemli)mesleğinin gerekli bilgileri sağlanmış,kendisini hayata hazır lamış ve geliştirmiş,dünyayı tanımış bireyler yetiştirmiş olsaydı,bugünkü durumumuz çok farklı olurdu.Ne yazık ki ülkemizde üniversi telerimiz işlev ve yükümlülükleri gereği;ye tişmiş,nitelikli insan gücünü sağlayamadı,in san gücünü yetiştiren,bilim adamı ve akademis yen yetiştiremedi,beynelmilel ölçülerde araştırma faaliyetleri ve bilgi faaliyetleri yapamadı,bilgi üretemedi,ürettiği bilgi de uluslararası platformlarda kabul görmedi ve sanayii ve teknolojiye uygulanamadığı için topluma aktarılamadı.Bunlar olmadığı için de ülke olarak,fakir ve yoksul bir durumda bulu nuyoruz.Bunları yapamadığımız için,milli geli rimiz

Saygıdeğer Rektörüm,Einstein,"Bilimin köke ninde esin ve kuşku bulunmaktadır"derken,bi lim adamı olanın,mutlaka çok yönlü ve sezgili olması gerektiğini belirtir.Kadroların oluşma sında,gelişmiş ülkelerde benimsenen,'proje asistanlığı' veya 'post-doktor' gibi önemli uygulamalar ülkemiz üniversitelerinde bulun madığı için kaliteli öğretim üyesi yetişeme mektedir.Ayrıca ülkemizde çok derse girmek cazip hale getirildiğinden,öğretim üyesi der se girerek bilimsel çalışma yapamamaktadır. Halbuki projelerden yetişmiş öğretim üyelerin den atama yapılsa kayırmacılık ve duygusallı ğın önüne geçilmiş olunur,siyasi eğilim,cema at,etnitise ve edealistlik gibi,üniversiteye bilim adamı alınırken uygulanan,saçma sapan uygulamalar da kaldırılmış olur.Oysaki akade misyen,bunun bir meslek değil de hayat şekli olduğunu anlaması gerekir.İşte bugün,üniversi telerimizin verimsizliğinin temelinde bu yat maktadır ve kimin ne yaptığı ve ne ürettiği izlenememektedir.Gelişmiş ülkelerde olduğu