Çanakkale ve Kurtuluş savaşları ondan sonra gelir. Anadolu ve Balkanlar arasındaki geçişe engel olan 1058 yıllık ömürlü Bizans ve Roma imparatorluğu, İstanbul’un fethi ile ancak ortadan kaldırılmıştır. Sonra Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ticaret yolları, yine bu fetih sayesinde ele geçirilmiştir.
Tamamen günün teknolojisine ve üstün moral gücüne dayanan çok zor bir zafer olmuştur İstanbul’un fethi..
Basit ve yalın bir benzetme yapacak olursak, bugünkü halimizle gidip Amerika’yı fetih etmeyi başarmamız gibi..İşin bu boyutunu yakalayan herkes eminim ki , İstanbul’un fethine gereken önemi verecektir.
ÜST ÜSTE BİR BİRKAÇ BAŞLIK İSTİF EDELİM
-Dünyanın stratejik olarak kilit noktasıdır İstanbul,
-Osmanlı, içinde imparator haline geldiği kent,
-Fetih edilmesiyle çağ kapanıp çağ açılan büyük diyar,
-Bizans imparatorluğunun yıkılıp Osmanlı imparatorluğunun kurulduğu tarihi şehir,
-Hadisi şerifte Peygamberimiz tarafından şehir olarak İstanbul, Kumandan olarak Fatih Sultan 2.Mehmet Han ve fetih yapan askerler övülmüştür.
-Şairlerin ilham kaynağı yaptıkları, öve öve bitiremedikleri kent,
-Roma imparatorluğunun ebediyen yok olmasına sebep olan şehir..
-Uygarlıkların ve medeniyetlerin iç içe sarmaş dolaş olduğu kültürler ve medeniyetler müzesi gibi bir şehir..
Bizans imparatorluğunun elindeyken Kostantinpolis olarak anılan şehir, 29 Mayıs 1453 tarihinde Osmanlı tarafından fetih edildi ve ebediyen İstanbul olarak Türk diyarı oldu. Bizans kuvvetlerinin başında komutan olarak X1 konstatin bulunurken, Osmanlı Kuvvetlerinin başında da henüz 21 yaşında Sultan Fatih Mehmet Han bulunmaktaydı.
BİZANS
Osmanlı, kendisini içten ve dıştan karıştıran bir politikaya muhataptı. Durduk yerde kendi menfaatlerine saldırılıyor, rahat vermemeye uğraşılıyordu. Bunları yapan Bizans’tan başkası değildi. Bizans ta bir gün Osmanlının kendisiyle hesaplaşacağı endişesini üzerinden bir türlü atamıyordu. Nihayet korktukları da gelip başlarına çıkmıştı. İstanbul kuşatılmıştı. Ardı ardına hücum dalgaları gelişiyordu. Sonunda Ulubatlı Hasan adındaki Yeniçeri kahramanı, İstanbul surlarına Osmanlı sancağını dikiyordu.
O günler Avrupa’da ise, mezhepler arası fanatizme dayalı şiddet hareketleri vardı.Özellikle Protestanlarla Katolikler arasında kıyasıya bir düşmanlık yaşanıyordu.İstanbul’un fethi esnasında Bizans Avrupa’dan ve Papadan yardım beklediler.Ama yardım bir türlü gelmedi.Çünkü papa yardımı şarta bağlamıştı.Katolik mezhebini kabul edecek olurlarsa yardım yapacaklardı..
Bizans’ın papalığa verdiği cevap ise, tarihteki yerini şu kalıp cümleyle alacaktı :Ayasofya’da kardinal külahlını görmektense,Müslüman sarığını görmek evladır..diye.
İstanbul fetih edildikten sonra Papa II.Pie,Fatih Sultan Mehmed’e mektup göndererek, Hıristiyan olması için teklifte bulunmuş ve teklifini kabul etmesi halinde “Umum Rum ve şark imparatoru “ olarak kendisini ilan edeceklerini vaad etmiştir.
Fatih’in cevabı ise yazılı veya sözlü değil fiili olacaktı : O da Gedik Ahmet Paşa komutasında İtalya’ya çıkarma yapmak iken, vedenikli Jakop tarafından zehirlenmesi sonucu bu harekat, akamete uğratmıştır.
FETHİN BAZI SONUÇLARI
Osmanlılar, ancak İstanbul’u fetih ettikten sonra İmparatorluk haline gelebilmişler. İstanbul’un fethi,fetihler için bir dönüm noktası olmuştur.Öyleki imparatorluk sınırları genişledikçe genişlemiş, sonuçta üç kıta ve yedi denize kadar dayanmıştır.Nitekim, hükümdarlarımızdan birisinin deyimiyle “Bu dünya bir hükümdara çok,iki hükümdara az..”denilebilecek kadar genişlemiştir.
Ancak birçok kazanım altında kayıplar da vardır. Bunlardan bazılarını sıralayalım:
-İstanbul’dan İtalya’ya kaçan sanatkar ve bilim adamları, Avrupa’da reform ve Rönesans hareketlerini başlattılar ve öncü oldular.
-Ticaret yolları Türklerin eline geçince, Avrupalılar kendileri için yeni coğrafi keşifler yaparak yeni ticaret yollarını elde ettiler. Dolaysıyla Osmanlı’ya vergi vermekten de kurtuldular.
-Bizans’ın aşılmaz surlarını aşıp İstanbul’un Osmanlılar tarafından fetih edildiğini duyan Avrupalılar, kendi gelecekleri için daha güvenli teknikler geliştirdiler ve güçlü devletler ve krallıklar haline gelmeye başladılar.
-Avrupa’da zorlanarak gerçekleşen teknolojik gelişmeler, sanayi devrimine hazırlıklar, reformlar ve Rönesans girişimleri İstanbul’ un fethi esnasında başlayan beyin göçü sayesinde olmuştur.
ATALARIMIZ ZOR İŞLERİ BAŞARDILAR
Günün teknolojisi önde.Gemileri karada yürütmek..Çeşitli kollardan geliştirilen stratejik hücum atakları yapmak..Aman Allahım,Bizanslar nasıl da şaşkına dönmüşler..!
Diğer tarafta müthiş bir moral.Peygamberin hadisine mazhar olmak..Övülmüş komutan olarak ve övülmüş asker olarak..Yoksa kolay mı yağmur gibi ok atışı altında surlara sancak dikmek..Karada gemi yürütmek ve 10 buçuk asır ömür sürmüş Roma imparatorluğunu yıkmak..
Biliyoruz ki, maddi gücü harekete geçiren de manevi güçtür.İkisi bir arada oldu mu yapılamayacak ve başarılamayacak hiç bir iş yoktur.Teknoloji ve maneviyat et tırnak gibi olmalı..
Kim bilir günümüzdeki en büyük eksikliğimiz, belki de bu birlikteliği sağlayamamaktır..