Geçen hafta seçilen belediye başkanı, makamına oturduktan sonra beklentiye giren kesimlerden söz etmiş ve bunlardan şehir halkının beklentisini açıklamıştık. Diğer beklentiye giren kesimleri de açıklamak üzere yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
PERSONEL BEKLENTİSİ
Belediye personeli diğer kuruluşlarda olduğu gibi memur, işçi, sözleşmeli personel ve geçici işçiden oluşur. Son belediye kanunu çıkıncaya kadar özellikle işçi kadroları fazlasıyla şişirilmiştir. İşe adam değil, adama iş bulunmuştur. Bütün personel kitlesi kamu görevlisi olması gerektiği halde, büyük çoğunluğunun siyaset görevlisi konumuna gelmiştir. Belediyelerin seçimle gelen siyasi kadrosuyla kanunlarla atanmış kadrosunun aynı iş başında birlikte bulunmaları berberinde birçok sakıncası getirmiştir. Onlardan birisi de,işte bu siyasi şekillenme olmuş..!.
Bütün personel kitlesi, yeni başkanın nasıl bir idare şekline sahip olduğunu merak eder. Huylu mu, huysuz mu, hırlı mı, hırsız mı, olgun ve efendi mi yoksa ağzı bozuk geçimsiz bir kimse mi bütün bunları kollamaya çalışır.
Zamanında köşeler kapmış layık olmadığı, hak etmediği halde şef olmuş, müdür olmuş veya daha değişik üst kadrolara getirilmiş birçok kişi tedirgin olur. Gelecek yeni başkan, kendisini getirildiği makamda tutar mı, yoksa siyasi partisine mensup başka bir kimseyi mi yerine getirir gibi endişeler başlar.
Birçok personel başkanın adaylığı kesinleştikten sonra başkan adayının etrafında görünmeye başlar, hele adayın seçilme ihtimali yüksekse bu yakınlık ve yaklaşım nerdeyse gece gündüz bir beraberliğe dönüşür ve başkan adayı ile birlikte seçim çalışmalarına fiilen katılmayı yeğler.
Veya o güne kadar bütün çabalarına rağmen bir üst göreve getirilmemiş personel olur.Şansını bu sefer, yeni başkan adayının yanında yer almakta ve onunla sıkı bir seçim çalışmasına girmekte bulur.Böylelerine de rastlamak her dönemde mümkün..Ancak böyle davranmakla birlikte, desteklediği adayın seçim kazanmaması gibi durumlarda da yine hüsrana uğrayanlar bunlar olur.Böylelerini de görmek mümkün..Bu sefer de yanlış yere oynadım, ben bu hatayı nasıl yapardım..Bu adamın seçim kazanamayacağını bilmeliydim..O kadar da çalıştım,seçim bürosunu bekledim,gözünün önünden hiç eksik olmadım..Yazıklar olsun bana..diyen ve pişmanlık içinde hayıflanan personellere de sık sık rastlanır..
Birileri daha vardır; başı dik,alnı açık, kendisine olan güveni sonsuz..Seçime giren hiçbir adayın yanında yer almayı bırakın, semtine bile uğramak istemez..Ben devlet memuruyum,zaten siyaset yapmak bana yasak der ve bütün adaylardan uzak durur..
Yeni kazanan başkan sonuçta geleceği yer belediyedir.Yıllarımız burada birlikte geçer, başkana bütün doğru ve meşru işlerinde yardımcı oluruz ki bu zaten bizlerin tabii görevi..Varsa yanlış uygulama ve işlerinde de uyarmaya çalışırız,bizi dikkate almazsa sonuçlarına kendisi katlanmak zorunda kalır..Çünkü kanunlar belediye başkanlarına yetkilerini başkalarına devir etme yetkisini vermişse de mesuliyet devri yetkisini vermemiştir.Yanı yetkisini devir ettiği personelin yaptığı hatalarından dolayı başkan da aynı hatayı yapmış gibi yargılanır esası vardır.
Yine bu tür personel, gelecek olan başkan bana yetki ve görev verirse seve seve yaparım; vermezse memuriyetimin gerektirdiği görevlerimi yaparım der.
Ama bu güne kadar olan uygulamalardan anlaşılan o ki, başlangıçta önemli görevlere getirilmeyen ve itibar edilmeyen bu tür personel, zamanla değerleri anlaşıldıkça, birikim ve donanımlarına ihtiyaç duyuldukça önemli görevlere getirildikleri yine bunlar olmuş ve sonuçta gemiyi kurtaran kesim de, yine bu tür personel olduğu görülmüştür.
PARTİ BEKLENTİSİ
Kendisini aday yaparak belediye başkanı seçtiren siyasi partisinin beklentileri daha farklıdır: Belediye başkanı koltuğuna oturan şahıs, başkanlık rolünü oynayabilir mi, işin içinden çıkabilir mi, yüzlerini ak çıkarır mı, partilerine itibar kazandırır ve sonuçta oylarını artırır mı hususlarını kollamaya başlar.
Partinin beklentileri bununla da bitmez; başkan kendisiyle birlikte seçilen meclis üyeleriyle geçinebilir mi? Meclisindeki muhalefet kanadına mensup meclis üyeleriyle de diyalog sağlayabilir mi? Tamamını hizmetin içine çekebilir mi ?
Unutmamak lazım ki siyasi parti, seçtirdiği başkanın kendi döneminde yapacağı hizmetlerle öne geçmesini ister. Örneğin;
-Şehir hayatını kolaylaştıracak, yaya ve trafik yoğunluğunu bertaraf edecek yol, cadde ve bulvarlar açılmasını,
-Şehrin imar biçimini bozmayacak ve estetiğini artıracak uygulamalar yapılmasını,
-Şehrin cazibesini artıracak ve duruşunu güzelleştirecek makyaj düzenlemelerinin kazandırılmasını,
-Kentin su, ulaşım, temizlik gibi rutin fakat hayati önem taşıyan işlerinin aksatılmamasını,
-Kendisinden önce başlatılıp belli bir noktaya getirilmiş projelerin kendi projeleriyle bütünleştirip tamamlamasını,
-Kendi belediyesi alanında huzurun, barışın ve sosyal dayanışmanın odaklandığı sosyal, kültürel ve sportif gibi etkinliklerin yerine getirilmesini,
-Kısaca dönemini devasa projelerle, büyük yatırımlarla ve dolu dolu hizmetlerle geçirmesini ister.
Böyle olduğu zaman başkan, hem kendisini sonraki döneme ve dönemlere rahatlıkla taşır,hem de partisinin misyonunu gelecek dönemlere taşınmasına vesile olur..
Ne mutlu böyle belediye başkanına sahip partilere ve şehirlere.!
( DEVAM EDECEK )