Çanakkale savaşlarından sonra Milletimizin en zor ve maliyetli savaşlarımızdan birisidir Büyük Taarruz..137 bin şehit, Çanakkale 256 bin şehit..Çanakkale’de düşmana geçit verilmedi, yurda sokulmadı..Büyük Taarruzda ise Anadolu’yu işgal etmiş düşmanın kovulduğu bir zafer..Dumlupınar ve Sakarya Meydan Muharebesinin son halkası olarak gerçekleştirilen en büyük savaş..

                                    PLAN AŞAMASI

Gazi M. Kemal Paşa,İnönü savaşları kahramanı İsmet Paşa ve Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa toplanarak büyük taarruz planlarını hazırlarlar..Ömürlerini savaşlarda geçiren bu ünlü Kurmayların gizlice hazırladıkları taarruz ve savaş planları, çok ince stratejilere ve taktiklere dayandırılmıştır.
               Ordunun taarruza geçmesine karar verildikten sonra, savaşı bizzat yönetmek üzere M. Kemal Paşa, İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak paşalar Kocatepe'ye gelirler.
Tarih, 26 Ağustos 1922 günü sabah saat 05.30 'ü gösterirken Büyük taarruz emri veriliyor, bir anda yer gök kaynamaya başlıyor ve ortalık bir anda cehheneme dönüşüyor: Türk Topçu Birlikleri Afyon'unun güneyinden Yunan siperlerini dövmeye başlamış. Ardından piyade birlikleri hücuma geçmiştir.. Büyük taarruz planlandığı gibi uygulanmaya konulmuştur.
Düşman tutunamamış, hemen gerilemeye başlamış daha sonra bozguna uğrayarak ikiye bölünmüştür.
                        ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ, İLERİ…
              Savaş bütün şiddetiyle devam eder. Türk Milleti 7'den 70'e birbirleriyle kenetlenmiş, düşman karşısında büyük bir kararlılıkla ve cesaretle dünyanın gözü önünde destan yazmaya başlamıştır. Gün 30 Ağustos 1922 günü sabahı..1.Ordu Avcı hatları ile 4.Kolorduyu denetleyen Gazi M. Kemal Paşa, saat 14.oo'de Aslıhanlar yakınındaki komuta karargahından taarruz komutunu vermeye başlar.
Ordumuz, Dumlupınar'da düşmana son darbeyi vururken düşman bozguna uğramış büyük bir telaş içinde kaçmaya başlamıştır.İşte Atatürk'ün tarihe geçen meşhur komutu "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz,ileri…! "
            Yunan Generali Tikopis dahil çok sayıda asker  bu taarruz esnasında esir alınır..Şahlanan şanlı Ordumuz ise, düşman kuvvetlerini İzmir'e kadar kovalar ve 9 Eylül 1922’de Türk Ordusu İzmir'e girer.
                           KURTULUŞ SAVAŞININ ADETA BİR MANFESTOSU..
          Kurtuluş savaşımızın en önemli kesiti, kuşkusuz Dumlupınar savaşlarıdır. Bu Savaşlar sayesinde Yunanlar işgal ettikleri Anadolu'dan sökülüp atılmışlar ve bu savaşlar sayesinde Türk Milletine Zafer kapıları açılmış, Anadolu'yu işgal etmeye gelmiş diğer devletlerin kuvvetleri, mukavemet göstermeden tabana kuvvet kaçarak canlarını kurtarabilmişler.
          Yine bu savaşlar sayesinde Türk Milleti, kendi öz gücüne inanarak kendine olan güvenini yinelemiş, tarihe ve dünyaya karşı vermekte olduğu ateşten gömlek misali zor sınavını "Kurtuluş Savaşı "şeklinde zaferle taçlandırmasını başarmıştır.
                    30 AĞUSTOS BAŞLI BAŞINA BİR ZAFERİN DESTANI..
             Bu nedenle 30 Ağustos Anadolu için ve Türk Milleti için bir dönüm noktası, bir devrin başlangıcıdır. Öncellikle düşman hücumları durdurulmuş ve Anadolu'dan kovulması gereken en azılı en zarar verici düşman olan Yunan’a karşı süpürme harekâtı başlatılmıştır. Çünkü Yunan, İşgal esnasında masum insanları öldürmekle kalmıyor; tecavüzler, işkenceler yanında, başak vermiş ekinleri yakarak, çevrede otlayan ineği vurarak ilerliyor. Herkese ve her şeye karşı kati ve katil olarak davranıyor...
                                    BU ZAFERİN HEDEFİ VATANI KURTARMAKTIR
 
              30 Ağustos bu yüzden de önemi çok büyük bir zafer.. vahşet durdurulmuş ..,insan hakkını ve savaş kuralını tanımayan azgın ve taşkın düşman yenilgiye uğratılmıştır.

 *30 Ağustos, böyle bir zaferin destanıdır..
*30 Ağustos, bir milletin maddi ve manevi olarak yumruk misali tek kuvvet haline geldiği bir milli sınav savaşıdır,
* 30 Ağustos, Atatürk ve silah arkadaşları tarafından hazırlanan planların mükemmel bir şekilde uygulandığı ve hedefe varıldığı zaferdir. Hedef: Vatanı kurtarmaktır,
 *30 Ağustos, Milletimizin kaderini ortaya koyduğu savaştır. O da.." Ya istiklal,ya ölüm..! "dür.
*30 Ağustosta Milli ruhun, milli refleksin ve milli hayatın döküldüğü bu kalıp, daha sonra Kurtuluş savaşı için adeta bir tac sayılacaktır.
          Neticede, bir millet zafere kadar savaş diyor ve sonunda zafere ulaşıyor..
         30 Ağustos zafer bayramımız ve aynı zamana rastlayan Ramazan Bayramımız kutlu olsun ve şehitlerimizin ruhları şad olsun..!