ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
 Atatürk’ün Erzurum’u teşrifinin 106. yıl dönümü 
 Atatürk’ün Erzurum’u teşrifinin 106. yıl dönümü 
'Erzurum böyle de güzel'
'Erzurum böyle de güzel'
ETSO'da TESK gündemi
ETSO'da TESK gündemi
Başbağlar şehitleri törenle anılacak
Başbağlar şehitleri törenle anılacak
32 yıldır dinmeyen acı: Başbağlar
32 yıldır dinmeyen acı: Başbağlar

Zülküf Usanmaz

İttifak Yükseliş Merdivenidir..
6 Mayıs 2012 Pazar

Önce bir atasözüyle başlayalım yazımıza isterseniz  “ Bir ellin nesi var; iki ellin sesi var  “ diye.. ve buna bağlı olarak başlığımıza denk düşen ve çok eskiye dayanan yaşanmış bir öykü arz edelim ardından..Çocukken sık  sık rahmetlik dedemden duyduğum bir öykü..Dedem, olay etrafındaki şahısları isimleriyle anlatırdı. Ama aradan uzun yıllar geçtiği için olay kahramanlarının ve olay içindeki şahısların isimlerini  bir türlü hatırlayamadım..Ancak olay net ve ana çizgileriyle hatırımda tutmaya muvaffak olduğuma seviniyorum.
Hınıs’ın Pınar köyüne ait arazilerin büyük kısmı Bingöl dağlarının eteklerinde yer alır..Burası ise köyden bir hayli uzak..O gün tarlası bir arada olan köyden üç kişi burada tarlalarını sürmektedir.Öğle arası mola vermişler ve bir araya getirdikleri azıklarını  bir yanda yemeye başlarken  diğer yanda öküzlerini  o civarda çayırı bulunan başka bir komşularının çayırına salıvermişler.  Tarla süren kişilerden biri köy imamı, biri sonradan gelip köye yerleşen zengin bir Ermeni, üçüncüsü ise bir çiftçi..
Çayır sahibinin gelebileceğini hesaba katmamışlardı. Aksilik ya adam birdenbire çıkagelmişti. kendilerine doğru gelmekte olduğunu görünce de aralarında” Ne olacak ki biz üç kişiyiz, o tek kişi ne yapabilir ki..” deyip hiç umursamamışlardı. Çayır sahibi  ise aynı hesaplar içindeydi..Ben üç kişiyle nasıl başa çıkayım diye..Diğer yandan da çayırın altını üstüne getiren üç çift öküzün çayırını zayi etmesine içerlenmekteydi.
Çayır sahibi önce sakin olmayı başardı. Çiftçilerin yanına varınca hiç bir şey olmamış gibi davrandı ve onlarla sohbet etmeye başladı. Ardında sözü kış mevsiminde hayvanlara verilmek üzere yeterince bulamadıkları ot ve samana getirince Ermeni çiftçinin yüzüne dik dik bakarak,
-Hey sen..! Köyde seninle hiçbir ahbaplığım yok, sonra dinlerimiz bile farklı..Bunlar ise biri hocamız, bize doğru yolu gösteren dini önderimiz, canımız malımız ona helal olsun, bu da dindaşım ve çiftçi kardeşim..Peki sen hangi hak ve hukukla öküzlerini çayırıma salıverirsin diyerek Ermeni’yi hastanelik edinceye kadar dövmeye başlar, sonra diğer çiftçiye döner,
-Alaf kıtlığı yüzünden kış mevsiminde neler çektiğimizi sen bilmez misin? Hadi hocamıza her şeyimiz feda, ya sen çayırımı bu hale nasıl getirirsin der demez adamın üzerine atılır, onu da döver, döver, Ermeni’nin yanına uzatır. Bu sefer sıra hocada;
-Ulan hoca..! Kürsüye çıkıp yıllardır helal-Haramdan dem vuran sen değil midin? Haydi, bunlar belki cahiller, bilmezler ya sen?
Çayır sahibinin içten içe kabaran bir öfkeyle hocanın üzerine atılması ve hocayı evire çevire dövmesi diğerlerinkine mi benzer..!
Sonuçta hoca da hastanelik edilmiş, diğerlerinin yanına uzatılmıştır.
Çayır sahibi biraz rahatlanmış bir halde ellerini kalçalarına koyup yan yana uzattığı adamlara bakar ve
-Bunların ittifakını bozmasaydım üçü tek kuvvet olarak karşıma dikilmiş olsaydılar, bunu başarmam mümkün olabilir miydi? Bu yüzden birlikten kuvvet doğar, bölünüp parçalanmak ise zayıf düşürür; açık örneği işte önümde duruyor.
Milletler ve ülkeler de aynen böyledir. Bunun için Milli Şairimiz M.Akif ERSOY’ UN şu beyitlerine kulak verelim.
 
Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan; 
 Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan. 

Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah, 
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah. 
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; 
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Hızlı Tren Haritasında Büyük Bir Boşluk: Erzurum
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Ateş nereden tutuşuyor?
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’da Tarih Yürüyüşü yahut 3 Temmuz’un Sırrı
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Yüce kitabımız Gölgesinde
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Sıkıntının Sıkıntısı
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Yapay Zeka'ya yazdırıp "Ben yazdım" demek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva