İnsanlık adına büyük yıkımların yaşandığı bir yılı daha kendisine tarihin çöplüğünde ayrılan yere göndermek için geriye sayım devam ediyor. İnsanlık olarak yaşadıklarımızın bir kez daha yaşanmamasını diliyoruz. İsrail’in Filistin toprakları üzerinde taş üstünde taş omuzların üzerinde adeta baş bırakmaması ile başlattığı saldırılar binlerce insanın kıyımına neden olan olaylara karşın alınmış olan kararlara uymadığı bir yana uygulamadığı ve halen saldırılarını devam ettirdiği görülüyor. Yaş almış olan Amerikalıya sırtını dayaması nedeniyle insanlık alemi ile adeta dalgasını da geçiyor.
Diğer yandan Bölge Valiliğine soyunduğu anlaşılan Amerika’nın Ankara’da görevli olan işgüderi Tom Barrack bölge ülkelerindeki gezisine devam ediyor. 1919 yılından bu yana geçen dönemde Ulus Devletlerle çok uğraş verdiklerini söylüyor. Anılan tarihte Bölgenin tek ulus devletinin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu da anımsatmak gerekiyor. Yüce Atatürk’ün halkı ile birlikte kurdukları ulus devletin Türkiye Cumhuriyeti olduğunun asla unutulmaması kaçınılmaz oluyor. Buna koşut o günlerde Sovyet Sosyalist Devletler Birliği varlığını devam ettiriyordu. Adı geçen birliğin dağılması sonrasında yeni ulus devletlerin kurulduğu biliniyor. Geride bıraktığımız yakın tarihte bölgede yaşanan ve son olarak Suriye’de estirilen baharların sonrasında yaşananlar Ulus devletin özellikle korunmasını zorunlu olarak bizlere anımsatıyor.
Papa XIV. LEO seçildikten sonra ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmakla ne kadar övünse az geliyor. Öyle ki Anıt Kabri ziyaret etmiş olmasının övünülecek bir yanının olmadığı kendiliğinden ortalıklara çıkıyor. Ziyaret etmiş olması güzel olsa bile Yüce Atatürk’ün ismini anmıyor olmasını ayıpların en büyüğü olarak kaydetmek gerekiyor. Bunun ötesinde PAPA XIV. Leo’nun çok sayıda bölgeyi ziyaret ederek Ayin yapıyor olması dini inancın önüne geçiyor. Nedenine gelince Ayin yapılan yerlerin kendilerine ait olduğu savlarıdır. İsrail’in vaat edilmiş topraklar safsatası ile örtüşüyor.
Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında müzakere sürecinin hızlı bir ivme kazandığının görülmesi gerekiyor. Tamamen insani amaçlara ivme kazandırmaya yönelik açıklamasının doğru değerlendirilmesi gerekiyor. Yeni sınır kapılarının açılmasının siyasi boyutu öne çıkarılarak konuşulması gerekiyor. İki liderin ilk görüşmelerinde karşılıklı iyi niyetli söylemlerin sonsuza dek sürmeyeceğinin de bilincinde olmamız gerekiyor. 50 yılı aşkın sürede benzer sözlerin yinelendiği biliniyor.
İki toplum liderinin görüşmesi öncesinde Yunanistan’dan EOKA adına gönderilen silahların saklandığı ve daha sonra dağıtımının yapıldığı ve Grivas’ın da uzun süre anılan köyde saklandığı biliniyor. Baf yakınlarındaki (Helerako köyü) Adı geçen bu köyde iki liderin görüşmesi öncesinde EOKA Müzesinin açılışına katılan Rum lider yaptığı konuşmasında ilkokul öğrencileri dahil herkesin müzeyi ziyaret etmeleri konusunda uyarıda bulunuyordu. Anılan köydeki bazı kişilerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması sonrasında önemli görevlerde bulunduklarını da anımsatmak gerekiyor. Küçük yaşlarda Türklere karşı zehirlenenlerin sonrasında ülkemizi getirdikleri noktadır. Bu anlayışın esiri olacaklarından kuşku duyulmaması gerekiyor mu ne…
Sevgi ile kalınız…