Şu tip siyasetçiyi hiçbir zaman sevemedim ve sevmeyeceğim de.. O siyasetçi ki önce bin bir yalan vaat ve dalavereyle halktan oy alıp seçilmek... Seçildikten sonra da fırıldağını çevirip fırsat bu fırsattır diyerek;-Kasasını ve kesesini büyütmeye çalışan siyasetçi,-Yakın çevresini iş ve güç sahibi yapmaya çalışan siyasetçi,-Halkın sayesinde geldiği makamı halk için değil, kendisinin veya yakınlarının çıkarı için kullanan siyasetçi,-Sadece menfaatçi siyasetçi de değil, yaklaşık kırk bin kişi adına gidip devlet memuru gibi bütün işi ve becerisi sadece meclisteki mesaiye devam etmekten ibaret olan siyasetçi,-Normal olarak seçim bölgesinde önemli bir gelişme olur olmaz,herkesten önce sahip çıkmaya çalışan ve göz açıklığı marifet sanan siyasetçileri sevemedim.Sıralanan bu hususları bir ölçü olarak kabul ediyor ve bu niteliklerin dışında kalan iyi siyasetçiyi halk olarak alkışlar ve alnından öperken, bu kötü niteliklere sahip olan siyasetçiye de lanet dahil ne okusak yerinedir diyoruz..!
ÖZEL SEKTÖR YETERSİZ...
Rakam veremeyeceğim ama, Erzurum'da devlet sektörüne ait sanayi ve yatırım işletmelerin sayısı, bir elin parmak sayısı kadar azdır. Bazı sanayileşmiş kentlerimiz hariç, bu husus Erzurum gibi birçok ilimiz için de aynı şekilde söz konusu..Devlet sektörü öncü sektör olup, özel sektörle rekabet ortamını oluşturur. Ama asıl yatırımları yapan sektör, özel sektördür. Bu gün Çorum , Denizli gibi kentlere gidin bu farklılığı daha net olarak görmüş olursunuz ve Özel sektör, devlet sektörünün en az 20 katı kadar yatırım yaptığına rastlarsınız..Hele Gaziantep, Konya, Kayseri gibi illerimizde özel sektör zaten başını almış gidiyor.İşin garip tarafı saydığım böyle vilayetlerimizdeki yatırımcılar arasında Erzurumlu yatırımcılara bolca rastlamak..İşin burasında yine " Erzurum'un kuru sevdalıları "çağrışım yapıyor..Erzurum'u çaresiz bırakan sebeplerden birisi de, özel sektörün yetersiz olması...
ŞİMDİ MADALYONU ÇEVİRİYORUM..
İlk yazılarımda Erzurum'a güzel hizmetler yapmış müstesna insanlarımızı hatırlatmak ve onlara hem ulusça, hem de şehrimizce layık oldukları saygı ve sevgi her zaman göstermek zorunda olduğumuzu açıklamıştık..Bu yazı dizisini daha fazla bıkkınlık olmasın diye uzatmak istemediğim için kısaca bazı yatırımları sıralayacağım ve o yatırımları gerçekleştiren hürmet ve sevgiye layık olan insanlarımızı da ima yoluyla belirteceğim.Yıllar önce Aşkale’deydim. Çimento fabrikası özelleşirken sağa sola satılmak üzereydi. Ancak şu andaki Sanayi ve Ticaret odası başkanımız, canını dişine takarak bu fabrikanın Erzurumluların ellinde kalmasını sağladı. Bu yüzden kendisi için, Erzurum'un müesseselerine ve meselelerine sahip bir ağabeyimiz tabirini kullanmak istiyorum.
Sağlık sektörü artık Erzurum için bir sac ayağı..Bütün ilçeleriyle birlikte kapasite,donanım , araç ve gereç bakımından flaş bir vilayet olduk.. Erzurum için yok, yoktur.Sayın Bakanımıza minnet borçluyuz..Yenişehir'i Gez Mahallesine bağlayan Aliravi Caddesiyle Paşalar Caddesinin trafik yükünü paylaşan Saraybosna Caddesinin açılması kent içi ulaşım bakımından son 25 yılın en flaş hizmeti olmuş..Bu hizmet,sahibini ebediyen" Unutulmaz " hale getirecektir. Hep alkışlayacağız..!
Şehir içiyle tam bir tezat ta olsa, şehre giriş ve çıkış yollarının çevresinde yapılan güzel düzenlemelere ve güzelleştirmelere kim ne diyebilir ki.. Yabancılar için şehir hakkındaki ilk intibalar, bu düzenlemeler sayesinde edinilir.Şehrimizin Aziziye ilçesinde öğretmen camiasının hizmet içi eğitimi için açılan Eğitim Araştırma Enstitüsü, lisansüstü seviyesinde eğitim veren İslam Araştırma Merkezi ile İstinaf Mahkemeleri gibi müesseselerin şehrimize kazandırılmasında emeği geçen değerli büyüklerimize şükran borculuyuz...Onlar Erzurum'un kuru sevdalıları değiller..!Bunlar ilk aklıma gelen hizmetler... Bunların dışında kalan mutlaka önemli hizmetler vardır.Pozitif olarak Erzurum'a dün ve bu gün adına kazanım sağlayan her insanımıza şükran ve minnet borçluyuz..Ben köşemde onların adını tek tek sıralamasam dahi, halkımız onları her zaman gönlünde anmaya ve saklamaya devam edecektir.