ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Yaylaözü'nde 5 ev, 2 ahır ve 2 samanlık yandı
Yaylaözü'nde 5 ev, 2 ahır ve 2 samanlık yandı
İspir'de temmuz ayında kar sürprizi
İspir'de temmuz ayında kar sürprizi
Demirci gözyaşlarıyla uğurlandı
Demirci gözyaşlarıyla uğurlandı
Aydın'dan AGİT sunumu
Aydın'dan AGİT sunumu
Çiftçi'den Oltu Taş ocakları değerlendirmesi
Çiftçi'den Oltu Taş ocakları değerlendirmesi

Mahmut Akdağ

Erzurum’un Altın Babası…
11 Ağustos 2013 Pazar

Bayram ziyaretlerinde ilgi çekici bir hikaye anlatıldı..

Erzurum’a ait..

Bu topraklara ait bir rivayet..

Olay 19’uncu yüzyılda yaşanmış..

Şenkaya’nın Barik diye bir köyü var..

Göçün çok az olduğu nadir yerleşim alanlarından biri..

Göle yolu üzerinde..

Bu köyde Altın Baba hikayesi nesilden nesile paylaşılıyor..

Gençlere örnek, insanlara hayat klavuzu olsun diye.

Köyde ahırı, mereği dolu, tarlası tapanı dağı taşı tutmuş bir adam yaşıyor..

Ama mütevazi, ama edepli..

Övülmeyi, farklı ve üstün görünmeyi sevmeyen, bu yüzden zenginliği içinde tevazu sığınağında yaşamayı tercih eden bir Allah dostu..

Komşusu aç iken tok yaşamayı zulüm bilen bir arif..

Köyün etrafında bir çok yayla ve başka yerleşim alanları da var..

Altın Baba, köyün etrafındaki onlarca köyün yaşayanlarıyla komşuluk etmeye oldukça dikkat ediyor.

Komşu köylerin ölülerine mezar, doğanlarına beşik oluyor..

Ama tevazu kalıbı içinde..

Zenginliği dillere destan olan bu adam, yardımlarını, fukaraya, dula, yetime desteklerini de müslümanca yapıyor..

Hissettirmeden, söylemeden, reklam etmeden..

Kendince bir yol bulmuş..

Bayram sevinç zamanı ya..

Bayramlar özellikle çocukların temiz ruh dünyalarında yaşamak ya..

Fukaraya para verse duyulacak..

Birine iaşe gönderse tellelem teşt olacak.

Öyle bir usülü benimsemişki bu Müslüman..

Yaşadığı köy ile yakın yerleşim alanlarındaki köylülerin çocuk sayısını, adlarını ve yaşlarını araştırmış..

Tek tek kayd etmiş..

Sonra Her çocuğa bir altın almış..

Hepsini de ayrı kese içine koymuş..

Ziyaret ettiği her evde yalnızca çocuklara vermiş bu armağanı…

4 kişinin yaşadığı eve dört, beş kişilik aileye beş altın..

Ama kese içinde..

Yardımın adı bayram hediyesi..

Maksat çocukları sevindirmek..

Ama niyet, yardım ettiği insanların haysiyetini, onurunu zedelemeden varlığını onlarla paylaşmak.

Para verse, yardım ediyorum dese, o insanları utandıracak.

Onurlarını kıracak..

Ama çocuklara hediye olunca, gönüller kırılmayacak..

Yıllarca yardımlarını böyle yapmış adam..

Bayramda, kandillerde..

Çocuklara altın armağan etmiş, aileleri sevindirmiş..

Şimdi ramazan yardımlarını, iaşe ulaştırılan insanları afişe ederek, onlarla resim vererek bir tekebbüre ve çirkinliğe bulaştıranlara inat, o, Hakk’ın verdiğini, yine Hakk ölçülerince ve edeple ve insanca ulaştırmış yoksullara..

Adı o yüzden Altın Baba olarak kalmış..

Kıssayı anlatanlara, Altın Babanın kabri, türbesi var mı diye soracak olduk.

Yok dediler, taşsız bir kabir istemiş..

Toprakla hemhal olmuş…

Peki nerede diye sual edince..

Bize bu hikayeyi nakleden beynimize kazınan ilgi çekici bir cevap verdi..

Nerede olacak bey dedi, nerede olacak..

Onun kabri fukara gönüllerinde..

Böyle biri yaşadı mı yaşamadı mı bilmiyoruz..

Tabiri caizse anlatanların yalancısıyız..

Ama gördüğümüz bir şey var..

Altın Baba, bir dadaşlık klavuzu olarak o köylerde hala yaşıyor..

Rahmet niyazları ve dualar gönderiliyor..

Belki böyle biri yaşamamış..

Belki böyle biri hiç olmamış..

Ama dualar Altın Baba gönüllülere hep ulaşmış…

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
muammer yılmaz 13 Ağustos 2013 Salı  18:52

mahmut bey inanın harika bir yazı yazmışsınız,her açtığımda bu siteyi sizin yazdıklarınızı mutlaka okurum...böyle civanmert babacanlar yine var çok şükür,ama maalesef yaptıklarını çarşaf çarşaf yerel gazetelerde yayınlayanlar var...özellikle istanbulda ki dernekler ve derneklere sahip çıkan erzurumlu iş adamlarının bir kısmı yaptıkları her hayırlı şeyleri mutlaka yayınlarlarlar millete duyururlar,hasbilikten diğergamlıktan uzak bu tavır benim gibi düşünenleri derinden yaralıyor...bir noktayada değinmek istiyorum tevazu içinde iki büklüm olan insanlarıda maalesef onure edenimiz yok,çünkü mesele allah rızası olmadığı için her büyük godaman(bağışlayın) acaba bugün uçabildimmi insanların gözünde deyip büyük beklentilere giriyor... sıradan basit bir adamım,basitim evet ama mesele erzurum olunca gece gündüz düşünürüm,caddeleri aklıma gelir,tarih kokan mekanları hanları aklıma gelir,çok severim erzurumu,alvar köyüne gidip ağlamak isterim mesela,duygularım kırık döküktür,çünkü rızayı ilahi yi memnuniyetin dışında herşey mevcut godamanlarımızda(afedersiniz)ve fukaralarımızda...neyse kusura bakmayın sizden birşey isteme ukalalığında bulunup ibrahim erkal hakkında güzel bir yazı kaleme almanızı istemiş olmam sizin hakkımda suizan yapmanıza sebebiyet verir mi acaba...mesela onun yaptıkları hiç konuşulmuyor erzurum için onunla şahsen tanışıyorsam allah hesabını sorsun ama o erzurumun has evladı ve erzurumu dünyaya tanıtan çok değerli bir müzik adamı gönül insanı...neyse çok fazla yazmayalım hoşuna gitmeyebilir bazı herşeyi riya gösteriş kokan zatların...amacım herşey güzel olsun erzurum için çünkü erzurum bu başka bir yer değil...dua edin lütfen

Yorumu oyla      8      6  
saffet kaleli 12 Ağustos 2013 Pazartesi  18:20

Dinimiz emride bu zaten şimdi göstere göstere yapılanlar yardım değil şovvvvvvv

Yorumu oyla      9      5  
misafir 12 Ağustos 2013 Pazartesi  11:43

günümüzde yapılan yardımları duyurmak neredeyse moda haline geldi yardım verilenler bu yolla aslında mahçup duruma da düşüyor .Peki bu durum nasıl önlenebilir özellikle toplu yardımlarda (belediyeler,dernekler vs) basın davet edildiğinde duyarlı basın davete icabet edip duyurmasa.. daha iyi olmaz mı?

Yorumu oyla      8      6  
hayati 12 Ağustos 2013 Pazartesi  03:35

hayatin telaseleri bu tur hassasiyetleri unutturuyor.

Yorumu oyla      8      6  
metin Karaca 12 Ağustos 2013 Pazartesi  01:59

şimdi herşeyimiz desinler için. Onun içinde toplumsal barış sıfır...

Yorumu oyla      9      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Hızlı Tren Haritasında Büyük Bir Boşluk: Erzurum
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Ateş nereden tutuşuyor?
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’da Tarih Yürüyüşü yahut 3 Temmuz’un Sırrı
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Yüce kitabımız Gölgesinde
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Sıkıntının Sıkıntısı
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Yapay Zeka'ya yazdırıp "Ben yazdım" demek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva