ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
DAGC’den, Bölgesel Kalkınma ve Zengezur Koridoru vurgusu
DAGC’den, Bölgesel Kalkınma ve Zengezur Koridoru vurgusu
Erzurum'dan Hatay'a itfaiye köprüsü
Erzurum'dan Hatay'a itfaiye köprüsü
Geleneksel Türk Okçuluğu kemankeşleri buluştu
Geleneksel Türk Okçuluğu kemankeşleri buluştu
Çiftçi aşure bereketini paylaştı
Çiftçi aşure bereketini paylaştı
Sağlık çalışanları Gazze için yürüdü
Sağlık çalışanları Gazze için yürüdü

Zülküf Usanmaz

Dünya Barışı
14 Eylül 2009 Pazartesi

Öylesine bir şey ki barış, birey için, toplum için,ulus için  ve dünya için lazım, kısaca herkes için ve herkese lazım .. Beşeriyetin doğuşundan kıyamete kadar baştan başa zaman ve mekanı kuşatan bir eylemdir barış..Tıpkı aynı ölçeklerde insanlığı budayan  ve kökünü kazıyan savaşlar gibi..Yoksa bu gün,yeryüzünde yaşayan yaklaşık 8 milyar insan kadar insan, tarih boyunca yine insanlar tarafından öldürülür müydü ?

            Eğer savaşlardaki,

            Oluk oluk akan kan,

            Haddi hesabı olmayan ölümler,

            İnsanlık suçu olan işkenceler,

            İnsanlığın yüz karası tecavüzler,

            Tahrip edilen şehirler,

             Batırılan medeniyetler Olmasaydı, barışın ehemmiyeti anlaşılır mıydı?

                           BARIŞA BAKIŞIMIZ…

            Millet olarak biz tarih boyunca barışa çok önem vermişiz..Savaş zorunlu olmadıkça  savaşa“ Cinayet “ diyen bir milletiz. Yurtta barış, dünyada barış vecizesi de bize ait..

Dünyanın tamamında da böyle olmalı. Çünkü İnsan, tarihteki savaşları ve sonuçlarını düşündükçe, barış için ne yapılsa azdır diye düşünür.

Dinimiz bütün dinler arasında barışa en fazla önem veren bir din..Kasten adam öldüreni “Ebedi cehennem..” cezasıyla uyarırken, peygamber efendimiz “ Kasten adam öldürenin Kabe’yi yıkmaktan daha beter bir suç işlediğini..” buyurmuştur.” Çünkü Kabe, sonuç itibarıyla kul yapısı,insan ise Allah yapısı..”diye beyan etmiştir.

Sonra İslam kelimesi “Selam “kökünden gelme “     Selam “ ise barış demektir.Yanı dinimizin ismi bile “BARIŞ “anlamında..Bu bile İslam Dinin barışa verdiği önemi açıklamaya yeter..

                                    GARANTİ YOK

1939’dan 1945 yılına kadar 6 yıl boyunca süren 2.cihan savaşı en fazla can kaybının yaşandığı dünya savaşı olmuştur. O yıllar dünyada yaşayan toplam 2 milyar civarında insandan 60 farklı ulusa ve millete mensup 75 milyon insan ölmüştür.

         Barışı kalıcı kılmak için bu acı hadiseden sonra bütün dünya çaba göstermiş, birdaha böyle savaşların olmaması için tedbirler almıştır.

İlk önce Hiroşima’ya atom bombasının atılmasından iki gün sonra yanı 8 Ağustos 1945’te Londra anlaşması yapılıyor. Anlaşma, Avrupada büyük savaş suçlularının kovuşturulması ve cezalandırılması amacını taşıyor. Anlaşmada barışa karşı işlenen suçlar sıralanıyor. Bu suçları işleyen devletler uluslararası mahkemelerde yargılanıyor.

Barışa karşı işlenen suçlar kısaca; uluslararası sözleşmeleri, anlaşmaları, güvenceleri ihlal ederek saldırı savaşı düzenlemek, savaşı planlamak, savaşa hazırlık yapmak,  savaşı başlatıp sürdürmek gibi eylemlerde bulunmak veya bunun için ortak komplo ve planlara katılmak…

Ama bu güne kadar kesin kes savaşları önleyecek etkin bir tedbir bulunamamıştır. Bu yüzden artık dünya savaşları olamayacak diye bir garanti yoktur.

                 BARIŞI BOZAN ETKENLER ÇOK..

Birleşmiş Milletler Teşkilatının raporlarına göre,

Dünyada bir milyar 250 milyon insan aç yaşıyor,

Bir milyar insan hala içme suyuna hasret,

Bir milyar 600 milyon insan elektrikten yoksun,

Az gelişmiş ülkelerde yaşayan 767 milyon insanın 581 milyonu çok yoksul,

AIDS başta olmak üzere her türlü hastalık kol geziyor,

42 milyon insan, göçmen konumunda

Askeri harcamalar 800 milyar doları geçmiş,

 Dünya dolaşımında olan 875 milyon silahın yüzde 74’ü sivillerin ellinde..

 

Yılda 300 milyon insan bu silahlarla vurularak ölüyor..

Cezaevlerinde işkence ve gayri insani muameleler devam ediyor..

Çocukların tutuklu ve asker olarak çalıştırıldığı bir dünya..

                  BARIŞI KORUMAK İÇİN

Bütün dünya, barışı korumak için bir çaba içinde.. Birçok ülke kıta ölçeğinde güvenlik, ekonomik ve askeri birliktelikler kurdular. Avrupa Güvenlik konseyi, Avrupa Ekonomik İşbirliği Kalkınma Teşkilatı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği gibi.. 

Veya küresel ölçekte birliktelikler: Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Kuzey Atlantik Asamblesi, İnsan Hakları kuruluşları gibi...

Ayrıca ulusal ve uluslararası birçok dernek,vakıf, sivil toplum örgütü sayılabilir.. Ama bütün bunlar savaşları önleyebilseydiler ve barışı kalıcı yapabilseydiler dünyada hala devam eden savaşları olur muydu?

Yazıma Şairimizin şu güzel dizelerini ilave etmek istiyorum..!

“Dünya Barışına Katkı

Neyi paylaşamıyoruz neyi?

Şu üç günlük kahır dolu dünyada!

Taşı mı, toprağı mı

Petrol kuyularını mı

Ayı mı, güneşi mi, ufukları mı

Ya da;

Yorgun, hantal, köhneleşmiş çağı mı?!.

***

Neyi paylaşamıyoruz neyi

Ekvator çizgisini mi

Kutupları mı?

Çağdaşlık, uygarlık lâfta mı yoksa

Kanunlar, nizamlar rafta mı yoksa

Bilemiyorum da;

İnsanlığın sonu ne olacaksa?!.

***

Oysa paylaşmayı bilenler için;

Ekmek de var, aş da var yeterince

Nekesliğe ne gerek

Ne gerek zorbalığa?!.

Ekmeği muadil bölenler için;

Üretime yönelik iş de var yeterince

Hak hukuk kuralı çiğnenmiyorsa

Meziyet budur bence!

***

Ölüm kusan silahlarla kan dökmek

Can almak, can taşıyana reva mı?

Çocuklar öldürülür

Saf ve masum çocuklar

Acımasızca tek tek!

 Bomba atmak âşiyâna, reva mı?

Bırakın da gönlünce yaşasın yavrucuklar!

***

Özgürlük herkesin ortak paydası

Belli bir zümrenin değildir tekelinde!

Zulmün ve esâretin

İstilâların

Kime dokunmuş ki faydası?!.

Dil, ırk, kültür farkı kimin elinde

Öyleyse nedir bu öfke, bu şiddet, bu kin?

***

Aramızdan çekilirse baronlar

Denge bizim olur, güç bizim olur

Kızıl derilisi de

Ve siyah renklisi de

Hayatın tadını tuzunu anlar

Huzur, barış ortamında nitekim;

İnşallah, yeni bir dünya kurulur...”

                 Ahmet Süreyya DURNA

Şafak Taarruzu (Şiirler) Not: Bu şiir özel barış ödülüne layık görülmüştür.1989

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM
YAZARLAR
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Aydemir’den Sert Uyarı: Siyaset Sokakta Değil, Sandıkta Yapılır
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Hızlı Tren Haritasında Büyük Bir Boşluk: Erzurum
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Ateş nereden tutuşuyor?
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’da Tarih Yürüyüşü yahut 3 Temmuz’un Sırrı
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Yüce kitabımız Gölgesinde
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Sıkıntının Sıkıntısı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva