Bu yazımda içte ve dışta birlik ve beraberlik içinde olmadığımız hususunu öne çıkarmaya çalışacağım.

Düşünüyorum niye

Milli meselelerde ittifak edemiyoruz,

Düşünce ve fikriyatımız bu kadar param parça,

Eğitimde darmadağınık halimiz var,

Yasama, yürütme ve yargı kendi aralarında ve birbiriyle tam uyumlu değil,

Siyasi partilerle devlet birbirinden uzak,

Yurt dışındaki insanımız birbirine sırtını dönmüş vaziyette,

Sosyal hayat yapımız farklı farklı..

Siyasetimiz ancak bu kadar olur dedirtecek cinsten,Bu başlıkları ekonomi için,ticaret için ve daha birçok alan için çoğaltabiliriz..Ama gerek yok..Çünkü;

En tepedekilere bakıyoruz, birlik ve beraberliklerinden söz etmek ne mümkün..Ülkenin hayati önem taşıyan en önemli milli meselelerinde bile, uzlaşma ve bütünlük yok.Milli meseleyi ele alıp icraat yapan kadroya, diğer siyasi kadrolar sadece muhalefet olsun diye çelme takabiliyorlar..Bir bakarsınız ulusal meselemiz, bu sayede darmadağın olmuş,hedef ve amacına ulaşamamıştır.

Birisinin ak dediğine, diğerinin kara demesi halinde, doğruyu bulmanın ve aramanın çabası başlar vatandaşta..Çünkü doğru tektir; hem öyle,hem de böyle olmaz..

                    DERİN AYRILIKLAR FELAKETTİR..

Düşünce sistemimiz ve fikriyatımız da öyle, hatta daha da beter..! Bir milletin tek tip düşünmesi beklenemez..Herkes aynı şeyi düşünüyor ve benimsiyor diye bir şey olamaz..Ama bu gün Japonlar gibi herkesin düşünce hedefinde ülke menfaatleri yatıyorsa o zaman farklı ve sesli düşünmenin hiçbir sakıncası yok..Ya bir düşünce ülke yararına,diğer düşünce ülke yıkımına yönelikse o zaman farklılık zarar getirir..Bunun gereğini yapmayan farklı  düşüncelere bölünmüş Irak gibi, Afganistan gibi ülkelerin yaşadıkları dramı görüyorsunuz..!

                    PARTİLERDE FARKLILIK..

Siyasette bütünlük aramak daha da hayal..Maşallah en çok siyasi partiye sahip ender ülkelerden birisiyiz. Hiç rejim tartışması yapamayan 400 milyon nüfuslu Amerika’da sadece iki parti varken veya bir buçuk milyar nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi Çin, tek partiyle yönetilirken bizde bu kadar partinin var olması, ister istemez rejim tartışmasını beraberinde getiriyor..

Dikkat ederseniz partilerimizin her biri ayrı ayrı yerlerde duruyor.Birçoğunun parti programında ülke idaresiyle, ülke rejimiyle bütünleşemeyen hatta ters düşen hedefler, misyonlar ve vizyonlar söz konusu..

                     EN BÜYÜK AYIP DIŞARIDA..

Bu dağınıklığımız içte olduğu gibi yurtdışındaki insanlarımızda da yaşanıyor..Yurtdışında yaşayanlardan alınan bilgilere göre, farklı siyasi görüşlere ait gruplar hep farklı farklı yerdeler..Biri diğerinden haberi yok..Bütün bağları koparmışlar, birbirlerine danışmaları ve dayanışmaları sıfır.. Gurbet diyarında kıvançları ayrı, tasaları ayrı hale gelmiş ve birbirlerine ters bakan aynı toprağın çocukları..Bundan daha vahim bir şey düşünülebilir mi ?

Çeşitli cemaatler oluşmuş..Biri diğerini yerin dibine batırırcasına ithamlar,iftiralar çabasındalar..Öyle ki bir cemaate mensup gruplar, diğer cemaate ait  camilere bile gitmiyorlarmış..Allah aşkına böyle bir din mi var oralarda? Nerede din, iman, vatan birliği?

Etnik ayrışım güdenler daha da bloklaşmışlar.. Kendilerine ait mekanlara diğerlerini sokmuyor,belki yakında semtlerini ve şehirlerini bile ayırabilirler..Adamların memleketlerini ve insanlarını da bozduk vallahi..

Mezhep ayrımı peşinde koşanlar da aynı yanlışlık içindeler

Her biri ayrı ayrı telden çalıyor..Bölük pörçük olmuşlar..Kendilerini ülkelerinde istemeyen yabancılar karşısında da,  bu yüzden itibar ve milli saygınlıklarını kayıp ediyorlar..

HELE EĞİTİM Kİ HİÇ BİRİSİNE BENZEMEZ…!

Devlet okulları,zengin okulları,cemaat okulları var da var..Üniversiteler de aynı durumda..Devlet Üniversiteleri,vakıf üniversiteleri,bilmeme kimin veya kimlerin üniversiteleri...

Kim nerede,ne öğretiyor tam belli değil..

Hele bir de bu okulların yedek ticarethaneleri olan dershaneleri de var..

İşin içinden çıkmak ne mümkün.. Tam bir curcuna..

Sonuçta tedrisatımız “Tevhid”  mi, değil mi emin değiliz..

 Her alandaki bölünmüşlük için sözü Milli Şair’e bırakalım…

        “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.

          Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez…”

                              Veya

         “Sahipsiz olan memleketin batması haktır.

           Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”