Hz. Âdem ile eşi Hz. Havva Cennetten atılmadan önce, kendilerine yemesi yasaklanan yiyecekten yeyince çıplak hale geldiler ve ağaç yapraklarını örtü yaptılar.
Kur’an-ı Kerim’de geçen bu hadiseyi yazıma zemin döşemesi yapmam doğru değil ama dikkatlerinizi çıplaklığın geçmişine çekmek istedim. Örtünme ve açıklık olayının Cennette kadar hatta insanlık atası ve ilk peygamber ile eşine kadar uzandığını ve yaşandığını görmüş oluruz.
Süleymaniye Vakfı’nın araştırmalarına göre İslamiyet’ten önce Araplarda örtünme âdeti yoktu. Kadınlar erkeklerden sakınmaz, başörtülerini enselerine bağlar, boyun kısmı ile ön yakaları geniş bir şekilde açık olurdu. Dolaysıyla erkekler açık kadınları rahatsız ettikleri devamlı şikâyet konusuydu. Toplumu derinden rahatsız eden bu husus, Medine’de daha yaygındı. Belki de bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in örtünmeyle ilgili nazil olan Ahzap ve Nur sureleri Medine’de nazil olmuş... Ahzap suresin 59.ayetinde;
İLAHİ EMİR..
“Ey Peygamber; eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, cilbablarını( geniş ve büyük başörtüsü ) üzerlerine sıkıca örtünsünler. Böylesi onların (iffetli olarak) tanınmaları ve rahatsız edilmemeleri için daha elverişlidir.”
Nur suresinde ise;
“Mümin erkeklere söyle, gözlerini önlerine indirsinler ve avret yerlerini korusunlar….” (Nur 24/30)
“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini önlerine indirsinler ve avret yerlerini korusunlar….” (Nur 24/31)
NÜDİZM
  Açıkça görüyoruz ki dini kurallar, toplumların örf ve adetleri, hukuk ölçüleri, ahlak sistemleri insanlığın rahat ve huzuru için kadınları örtünmeye yöneltmiştir. Bugün dünyada yaşayan 7 milyar insan dini, ırkı ne olursa olsun ve dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın anadan üryan yanı çırılçıplak yaşamıyor. 
Çok küçük bir grup 19.yüz yılın başında sırf gerçekçilik adına “ Nüdizm “ diye bir akım geliştirirler. Akımın temel felsefesi ise şöyledir: insan doğarken elbiseyle doğmuyor, çıplak olarak doğuyor. O halde hayat yolunu da doğuştaki çıplaklığına bağlı olarak devam etmesi gerekiyor şeklinde..
ÇIPLAKLIK YOKSA BİR ARAÇ MI?
Son zamanlarda dünyanın birçok yerinde kadınlar, çıplak politik eylemler yaparak, dikkatleri sosyal sorunlara çekmeye çalışıyorlar. Örneğin; Yenizellanda’da her yaştan erkek kadın 600 kişi çırılçıplak denize girdi.Yine İngiltere’de 299 kişi pilajda bir araya geldi.
  En son olay ise Amerika'nın San Fransisco kentinde Belediye Meclisi toplantısı çıplak protestoya sahne oldu.
  Yapılan toplantının gündeminde kamusal alanlarda çıplak dolaşılmasının yasaklanması vardı. 20 Kasım'da kabul edilen ancak yürürlüğe girmesi için son kez meclis gündemine getirilen kanunun oylaması sırasında izleyiciler arasından bir grup soyunarak protestoya başladı.
Toplantı salonundaki polisler protestoculara müdahale etti. Battaniylerle üzerleri örtülen protestocular gözaltına alındı. Protestoya rağmen kanun yürürlüğe girdi. Kanun çerçevesinde kamusal alanlarda çıplak dolaşılması yasaklandı.
Demek ki örtünme sadece İslamiyet’e ve Müslümanlara has bir kural değil, neredeyse dünya nüfusunun tamamı tarafından benimsenen ve olmazı olmaz olan bir kural..İnsan onuruna ve yüceliğine yaraşan da bu değil mi?