Yerel seçimlere şunun şurasında 1 yıl kaldı…
Önümüzdeki sene bu günler kıyasıya mücadelenin zirvelere vardığı zamanlar olacak…
Bunu bildiği için mevcut yönetimler şimdiden hazırlıklara başladılar bile…
Kimi yeni proje ve hizmet takvimleri açıklarken, bazıları da yaptıklarını takdime çalışıyorlar…
Geçtiğimiz günlerde Palandöken Belediyesinin basın toplantısına katıldık…
Önceki gün de Aziziye’nin…
Yaptıklarını açık bir biçimde izah ettiler…
Güzeldi…
Ancak, dikkatimi bir husus çekti…
Her iki belediye için de geçerli olan…
Tuvalet yapımı!
Başkanların ısrarla vurguladıkları “şu kadar tuvalet yaptık” ifadesi fena halde kulak tırmalayıcı…
Hangi çağdayız…
Bundan 20, 30 sene önce olsa hizmet sınıfına girecek bu aktivite bu gün öyle değil…
Tam tersi bir mesaj veriyor…
Bir bakıma yönetimini üstlendiğiniz ilçenin gelişme, kalkınma noktasındaki negatif halini gösteriyor!
Üstelik sevimsiz de duruyor…
***
Başkanlar bu anlamda kendilerini gözden geçirseler fena olmaz…
Takdimde daha farklı bir tarz denemeliler…
Özellikle de, tuvalet ve benzeri çalışmaları hiç dillendirmemeliler…
Ters etki yapması kaçınılmaz…
Bunun yerine, sıkça dile getirdiğimiz olimpiyat şehri formatına uygun tanıtma gerçekleştirseler çok daha iyi olur…
Bir de daha farklı bir yol denense…
Mesela…
İlçe’nin muhtarlarının da katılacağı basın toplantıları…
Başkan hizmetlerini anlatırken, ilgili muhtarlıkta olanı ve beklentilerini söylese…
Hatta, bazı Sivil Toplum Örgütleri de bu işe dahil edilseler…
En azından, sunumu yapılan hizmetle ilintili STK’lar…
Mesela; bir yol ıslah çalışması anlatılırken orada bulunan bir Camii’nin bu hizmetten faydalanması yahut cemaatin mağduriyeti söz konusu olabilir…
O caminin dernek yöneticileri de orada bulunsa, interaktif bir takdimle verimlilik de inandırıcılık da artar…
Bunu özellikle teklif ediyoruz…
Bizlere yansıyan bir başka cihetten dolayı da istiyoruz…
Zira, basına hizmetsizlikten dert yanan bazı STK yöneticileri var ki…
“Kurtla yiyip kuşla şivan eder” pozisyondalar…
Arkadan arkaya yerel yönetimleri şikayet eden bu tipler, başkanla veya bir başka yöneticiyle karşılaştıklarında da, “en büyük başkan” naraları atıyorlar…
Bunların deşifre olması, hakikatin gün yüzüne çıkması bakımından fena olmaz!…
***
Bu noktada bir şeyin altını kalın puntolarla çizmek lazım ki…
Son 10 yıldır ne Belediye Başkanları, ne de Milletvekilleri kendi performanslarıyla seçiliyor değiller…
Vatandaş teveccühünün arkasında Başbakan’a duyulan sevgi halesi yer alıyor…
Büyük ihtimal bu seçimde de aynı şeyler yaşanacak…
Görünen o…
Ama, bu demek değil ki, meşhur aforizmada dile getirilen “bir dönüm bostan yan gel yat Osman”
Toplumsal hizmet makamlarının o bölgede yaşayan her kulun hakkını üstlenmek anlamına geldiğini kimse unutmasın…
Yerin altı hiçbirimize uzak değil…
Hesabı oralara kabarık götürmek istemeyen, elinden gelenin azamisini göstersin…
Zira orası öyle bir yer ki…
Telafi mümkün değil!