ŞEHİTLERİMİZİ ANDIK
Palandöken Belediyesi, İl Kültür Müdürlüğü ve Baki Kültür Vakfı tarafından düzenlenen “Şehitleri anma” gecesinde şiirler okundu, şehitlik anlatıldı.Palandöken Belediye Başkanı Birdal: “Dünkü olayları, yaşananları, işgalleri bilmezsek bugünü anlamayız, yorumlayamayız” dedi.
Palandöken Belediyesi, İl kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Baki Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı tarafından 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 87. yıldönümü münasebetiyle tertiplenen “Şehitleri anma “gecesi Halk Eğitim Merkezi Salonunda yapıldı.
Vatandaşların büyük ilgisine neden olan gecede Kuran-ı Kerim Tilaveti okunurken, Doç Dr. Mustafa Ağırman şehitlik hakkında bir konuşma yaptı.
Gurup HİS’ten şiirler ve ilahiler dinletisi yapılan gecede Dursun Ali Erzincanlı’da sohbet etti ve şiir okudu.
Palandöken Belediye Başkanı Cenap Köksal Birdal’ın yaptığı konuşma dinleyiciler tarafından büyük alkış topladı.
Birdal, konuşmasında Erzurum’un kurtuluşu ile Canakkale zaferini vurguladı.
“Dünkü olayları, yaşananları, işgalleri bilmezsek bugünü anlamayız, yorumlayamayız” diyen Birdal, 12 Mart Erzurum’un kurtuluşunun özelde Erzurum için, genelde ise tüm Doğu Anadolu ve bütün Türk yurdu için çok özel anlamı olan bir tarih olduğunu söyledi.
12 Mart 1918 Erzurum’un Rus işgalinden, Ermeni mezaliminden kurtulduğu, kara günlerin, karanlık günlerin aydınlığa dönüştürüldüğü çok anlamlı bir gün olduğunu da vurgulayan Birdal, “Bilindiği üzere son günlerde ülkemize karşı iç ve dış şer odakları ortak hareket ederek yeni Sevr taslaklarını gündeme getirmeye, Türkiye’yi uluslar arası arenada küçük düşürme gibi gaflet ve ihanet içinde olduklarına tanık olmaktayız. Sözde Ermeni Soykırım iddialarını parlamentolarında kabul eden batılı ülkeler ve onların ülkemizdeki taşeron kalemleri Orhan Pamuk, Halil Berktay ve bunlar gibi düşünenlere, Palandöken Belediye Başkanı olarak sesleniyorum.
Bu tarihi şehirde 1918 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında Taşnak Ermeni çeteleri 50 bine yakın Müslüman Türk’ü katlederek tam bir “Türk Soykırımı” yapmışlardır. Üniversitemizin değerli ilim adamları ve Türk – Ermeni İlişkilerini Araştırma Merkez Müdürlüğü’nün yaptığı bilimsel çalışmalarla, kazılarla savaşla hiç ilgileri olmayan masum, savunmasız 50 bin Türk, Ermeni çeteleri tarafından sadece Türk ve Müslüman oldukları için, Hz. İsa’nın tavsiyelerine bile sırt çevrilerek katledilmişlerdir.
Bizim tarihimizde, kültürümüzde kesinlikle soykırım yoktur. Hayatlarında bir kez dahi arşiv görmemiş, belge tanımamış, tarih ve kültürümüzle uzaktan, yakından hiçbir ilgisi olmamış Orhan Pamuk, Halil Berktay ve onlar gibi Türk düşmanlığına yakalanan sözde yazarlar ve batılı ülke parlamentolarının tarihimiz hakkında hüküm yürütmesi, yorum yapması, yasa kabul etmesi ilme ve akla sığacak bir davranış değildir.
Erzurum ve çevresinde katliama uğrayanların bu coğrafyanın gerçek sahipleri olan Türkler olduğunu ve 1918 yılının başlarında bir “Türk soy kırımı”nın yaşandığı gerçeğini anlatamadığımız için hayali Ermeni senaryoları gerçekleşmiş gibi kabul edilmeye başlandı ve Türk Milleti olarak hak etmediğimiz, tarihimize yönelik gerçek olmayan olayların muhatabı olmak zorunda kaldık.” şeklinde konuştu.
Birdal, şunları söyledi:
“Eğer Türk tarihinden Çanakkale ve Erzurum’un kurtuluşunu çıkarırsak, emin olun bu günkü Türkiye Cumhuriyeti de olmazdı Çünkü İstanbul erken işgal edilir, Mustafa Kemal Paşa Milli direnişin başına geçemez, Erzurum Milli kurtuluş hareketini örgütleyecek serbestiyi kazanamazdı. 12 Mart Kurtuluşu olmasa, Erzurum olamaz, Erzurum olmasa 23 Temmuz Kongresi olmaz, kongre olmasa Kurtuluş mücadelesi de olamazdı. Kurtuluş mücadelesi olmayınca da, isktiklal olmaz, yine bu ay içinde kabul edilen istiklal marşı da olmazdı. Çanakkale Zaferi olmasaydı İngiliz, Fransız, Ruslardan oluşan itilaf devletleri, savaşı planladıkları üzere en çok 17 ayda zaferle bitirir. Rus çarlığı haşmetle sürer, İstanbul / Boğazlar Rusların eline geçer, Sevr antlaşmasının şartları gerçek olurdu. Trablusgarp ve Balkan harpleri yenilgilerinden sonra morali sıfır, benliği yok olmuş ezik ve bitik Türklük için destan devri kapanırdı “
Birdal, konuşmasının son kısmında ise şöyle dedi: “Çanakkale ve 12 MART zaferleri artık tarih olmuş, göre ve misyonunu tamamlamış zaferler değildir. O zafer ruhu bu gün de Türk milletine rehberlik, kılavuzluk etmeye devam ediyor.
O zaferleri tarihe altın harflerle yazan ecdadımızın rehberi, istiklal aşkı, vatan sevgisi ve bayrak tutkusuydu. İnanç ve İmandı… Bu gün de Millete rehberlik eden hisler bunlar olmalıdır. Yüreğimizdeki vatan sevgisi, bayrak sevgisi, millet sevgisi ve insan sevgisi ile hep birlikte en iyisini, en güzelini, bize yakışanını yapmayı sürdüreceğiz ve mutlaka güzel ülkemizi daha ileriye götürecek, Büyük Atatürk'ün dediği yere, çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne varmayı temin edeceğiz. Sözlerimi tamamlarken Şehitlerimizin manevi huzurlarında (Bir karış vatan toprağı için yeniden destanlar yazacak bir nesil olduğumuzu da bütün dünyaya haykırmak istiyorum).”