Ostim olayına bilimsel yaklaşım

ERZURUM gazetesi

Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyeleri’nden Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, geçtiğimiz hafta Ankara’daki OSTİM VE İVEDİK organize sanayi bölgelerinde meydana gelen ve 20 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan patlamalara neden olan madeni yağların, kaçak üretim yapılıp insanların ölümüne neden olurken bir yandan da çevreye olumsuz etkileri bulunduğunu bildirdi.

ATAMANALP’İn değerlendirmesi

Akaryakıta gelen zamlardan dolayı ağır vasıtalarda motorin yerine madeni yağların kullanılmasının çevreyi ciddi ölçüde tehdit ettiğini belirten Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, OSTİM ve İVEDİK organize sanayi bölgelerindeki patlamaların, bu yağları üreten tesislerde meydana geldiğini söyledi. Bu yağların insan yaşamını tehdit etmenin yanı sıra çevreye de büyük zararı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, yağların yanmaları sonucu atmosfere bıraktıkları zehirli gazlar yanında su kaynaklarına ulaşarak önemli zararlara neden olduğunu ifade etti.

GÖRSEL ÖZELLİĞİ DEĞİŞEN SULARIN DURUMU

Görsel özellikleri değişen suların rekreasyon amaçlı kullanımlarının mümkün olmadığını dile getiren Prof. Dr. Atamanalp, bu yağların su canlıları özellikle de balıklar için farklı şekillerde olumsuz etki yaptığını anımsattı. Prof. Dr. Atamanalp, şöyle konuştu:

“Solungaçlarını tıkayarak su canlılarının solunumunu direk etkilemeleri yanında suyun parametrelerini değiştirerek dolaylı etkiler de göstermektedir. Su üzerinde oluşturdukları film tabakasıyla suyun ışık geçirgenliğini azaltmakta ve sularda hayati öneme sahip fotosentez olayı engellenmektedir. Benzer şekilde, oluşan film tabakası denizlere oksijen transferini düşürüp oksijen konsantrasyonlarını azaltmakta ve balıkların göç etmelerine hatta ölümlerine neden olmaktadır. Balıklar su içerisinde bulunan kirletici maddeleri solungaç ağız ve deri yoluyla bünyelerine aldıktan sonra bunları kas dokularında biriktirmektedir. Bu dokular, balıkların insanlar tarafından tüketilen kısımları olduğundan sonuçta bu kirleticiler insanlara ulaşmaktadır. Dolayısıyla su canlılarında görülen olumsuzluklara kayıtsız kalınmamalı bunların insanlarda sağlık problemlerine neden olacağı bilinmelidir. Madeni yağlar ve petrol kirliliği gelişmiş ülkelerde çok önemsenmekte ve su kirliliği içerisinde önemli bir başlık olarak ele alınırken ülkemizde bu denli bilinçsizce tüketimi kaygı vericidir” diye konuştu.