ÖNCE KÖYLÜ, ARDINDAN KAR ENGEL OLDU

Erdal Bey;gönlünüze yüreğinize sağlık.Bizi güzel Erzurumumuzda çok güzel bir gezintiye çıkardığın için.O sokakları,mahalleleri dolanırken herhalde eski adetlerimizden olup,bugün maalesef yerine getirmediğimiz getiremediğimiz adetlerimizi de muhakkak düşünmüşsünüzdür.Şimdi tam ayları evlere kışlık iaşeler alınır.Patates gibi,yağ gibi,bulgur gibi.Evin hanımıgelenlerden karınca kararınca komşulara gönderir.Evin çocuğu gittiği kapının hanımına annem dediki"bir tadına baksınlar"diyerek verir,o evin halkını kürt,laz,çerkez olduğuna hiç bakılmaz,sadece paylaşmanın hazzına varılarak büyük keyif alınırdı.O İaşe her ne ise azalmaz Yüce Yaradanın hikmetiyle daha da bir bereket alırdı.O güzel ifadelerinizle yeni nesillere aktarmak üzere bu konuda da bir yazı lutfederseniz ziyadesiyle memnun oluruz.Selam,sevgi,saygı,kalbi muhabbetlerimle.Allaha emanet olun.

emin bey; bölücü kürtleri ve bir çok masum görünen ve içte gizli bölücülük heyecanları taşıyan kürtleri unutuyorsunuz. akp de aynı duygularla açılım gibi bir yanlışa bulaştı. kimse masum değildir, ülke elden gitmeden daha akıllı, gerçekçi düşünmek lazım. erdal bey eski günlerin güzelliğinden söz ediyor olsa gerek. gerçekler acıda olsa farklıdır. tuzaklara akıllılar çok düşmezler kibarca, bizde düşmeyelim, saf olmanın gereği yok, hayırlı ramazan ve bayramlar

'Kürt kökenli hemşerilerimizin çoğunluğu oluşturduğu camide, onlarla birlikte omuz omuza namaz kılarken, “Müminler ancak kardeştirler” ilkesinin her türlü sorunu çözeceğini tekrar idrak edip, ülkede fitne tohumları ekmek isteyen şeytanın çocuklarına lanetler okuyorum.' yazının bu bölümünü okuduğumda gözyaylarımı tutamadım. İşte çözüm bu, islam kardeşliği. Allah razı olsun Erdal bey.

Asil Babanın asil çoçuğu seni seviyoruz hakkını helal et senin gibi güzel abileri memlekette bırakıpta çıktık...

Az önce çok güzel bir rüya gördüm ya da çok anlamlı, tarih kokan kısa bir film izledim sanki.Başkanımın sizin gerçek dünyayı ve asıl Erzurumu unutmamak için hemen hemen her pazar günü bu ziyaretleri yaptığınızı bildiğim için sizi gururla ve saygıyla anıyor,bu değerlere sahip çıkmadığımız için kendi adıma ve insanlık adına hüzünle kaplıyorum yüreğimi. İnsanların içlerine karışmak,dertlerini öğrenmek,onlar için çözüm aramak, hangi evde aş pişip pişmediğini araştırmak,küçücük çocukların yüzlerinde ufacık bir tebessüm görmek için çabalamak,vatan için,Erzurum için çalışmak, bunu görev bilmek ne mutlu ki size nasip olmuş.İyiki varsınız.Allahım seni korusun...

"Vatanın bağrına Moskof(PKK) dayamış hancerini;Yok mudur kurtaracak,bahtı kara maderini?N.F.Kısakürek." ben yolumu şaşırmadım.Yolum sizin yolunuzdur sayın başkan.Soy adınız Güzel,mesleğiniz şifa dağıtan,isminiz Er'dal.Üçü bir arada işte buna derim ben.Dua ile,Ülkü ile Kalınız.

Size övgü değil taş atagım.Çünkü meyvesi olan ağaç taşlanır.Belki isabet ettirir de bir olgun meyve düşürür,aç olan ruhumu doyururum diye."İçi alev alev müslüman,dışı pırıl pırıl Türk ve içi dışına hakim,dışı içine köle.N.F.KISAKÜREK." Böyle bir maya ile yoğrulan,Erzurum sevdalısı,örnek insan,değerli başkan saf ve som dadaşım,yanan yüreğinize Antalya'dan ılık meltem rüzgarı ile selam ve saygılarımı iletir bu vesile ile,sizin ve Erzurum Gazetesi çalışanlarının kandilini kutlar Allaha emanet ederim.Ülkü İle Kalınız.

geçenlerde iftar öncesi bir iki saat sokaklarında dolaşıp,meşhur köftecisinde iftar etmeye çalışmadan önce bende benzer şeyler düşünüyordum Erzurum için

Değerli başkanım.aziz insan,yine dolu dolu bir erzurum gezisi yaptık,sizin en icra ayrıntıları gören gözleriniz ve mangal gibi insan aşkıyla,vatan sevgiyle dolu yüreğiniz sayesinde...okurken yaşadım,yaşarken hüzünlendim içine gülücüklerimi katarak...aynı manzaraları ve o duygusallığı birkaç gün evvela bende yaşadım.bir alışveriş merkezinin ser.dolaşırken gözyaşlarımı saklayarak,dedimki yıkılsada,yapılsada bu şehir bizim içinde anılarımız ve hatıralarımız saklı öylesine çok ve öylesine büyük ,o küçücük yıkık dökük evlerimize rağmen..ERDAL HOCAM SEN ÇOOOK YAŞA SAĞLIK İLE...SELAMLAR VE SEVGİLER...

Yazının sonunda Erzurum'dan her mahalleden, maziden ve bugünden siyah beyaz fotoğrafları okuduğum bir sergiden çıkmış gibiyim. Her mahalle ayrı bir atlas kumaş; ama antika olmadan pörsümüş, tel tel olmuş... Yreğimize akan bir yazı olmuş. teşekkürler, saygılar