MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÇELİK:
ÖSS MANTIĞI, MİLLİ EĞİTİMİ FELÇ ETTİ
Palandöken Kış Turizm Merkezi'nde 2 gün süren ''Abant Platformu Toplantıları''na katılan Bakan Çelik, toplantıda ortaya çıkan sonuçları değerlendirdi. Çelik, ''Abant Platformu''nun resmi bir nitelik taşımadığını, kararların ve ortaya çıkan sonuçların çalışmalarında kendilerine ışık tutacağını kaydetti.
Bakan Çelik, üniversiteye giriş sınavının adaletli bir sistem olmadığını belirterek, ''İnsanların önüne engeller koymanın ve liseleri ÖSS'ye kilitlemenin hiçbir mantığı yok'' dedi.
Söz konusu durumun faturasının kendilerine kesilmemesi gerektiğini de ifade eden Çelik, şunları kaydetti:''ÖSS, ÖSS'nin mantığı, Türk milli eğitimini ve ortaöğretimini felç etmiştir. Biz Türkiye'de gerginlik ve gerilim istemiyoruz. Gerginlik ve gerilim isteyenlere fırsat vermeyelim. İnsanlar bizim devlet adamı sorumluluğumuzu, bizim nezaketimizi eğer zaaf olarak telakki ederse o insanla nasıl muhatap olacağımızı iyi biliriz. Bu mesele çözülecektir.''
YÜKSEK ÖĞRETİM BÜTÇESİ
Çelik, yüksek öğretim bütçesinin tartışma konusu olduğunu belirterek, ayrılan bütçenin azlığı nedeniyle Türk üniversitelerinin dünyadaki ilk 500 üniversite sıralamasına giremediği yönündeki iddialarla ilgili olarak ''Kamuoyuna son 10 yılın yüksek öğretim bütçelerini yüzdeler olarak açıklayacağım'' dedi.
Bakan Çelik, şöyle konuştu: ''Sadece bu yıl TÜBİTAK'a araştırma yapılsın diye ayırdığımız para 450 trilyondur. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey görülmemiştir. Geçen yıl üniversitelerin bütçe artış oranı yüzde 41.5'tir. Geldiğimizden beri yüksek öğretime 14 bin 500 kadro verdik. Nasıl hükümet para vermez dersiniz? 2003 yılında Brüksel'de yapılan toplantıya katıldım. Utandım. Türkiye toplantıya katılan ülkeler arasında performansı en kötü ülke.''
Çelik, yüksek öğretim kurumlarına ''tek tip elbise giydirmek yerine'', üniversiteler arasında bir koordinasyon birliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, bu alanda gerekenin yapılacağını söyledi.
CUMHURİYETİN KURULUŞUNDAN BU YANA EĞİTİM POLİTİKALARI
Cumhuriyetin ilk yıllarında benimsenen sağlam eğitim politikalarının yıllar geçtikçe ekonomik kaygılarla hedefinden saptığını ileri süren Çelik, şöyle devam etti:
''İlerleyen yıllarda özellikle milli şef döneminde, Milli Eğitim Bakanlığı adeta bir torna tezgahı gibi algılanmış. Eğitilmesi gereken insanlara da affedersiniz adeta kereste gözüyle bakılmış. Biz bu malzemeyi bu tornadan geçiririz. Tek tip, tek desen, tek ebat malzeme üretiriz şeklinde bir yaklaşım sergilenmiş. Tek tipçi bir anlayış milli eğitime de damgasını vurmuş. Halbu ki insanları tek tipleştirmeye çalışmak eşyanın tabiatına aykırıdır.''
GLOBALLEŞME
Globalleşen dünyanın getirdiği avantajlar ve dezavantajların iyi değerlendirilmesi getirdiğinin altını çizen Çelik, ''Türkiye'de şu anda en sıkıntılı ve en tehlikeli akım, şovenizme kayma ihtimali olan ulusalcılık diye bir harekettir. Son derece tehlikeli bir gelişmedir. Globalleşme dünyaya büyük tehlikeler ve dezavantajlarla birlikte geliyor. Bu dezavantajları avantaja dönüştürmenin yolu globalleşmeyi çok iyi tanımakla olur. Biz onun için kendimize ipekböceği politikasını layık görmemeliyiz. 70 milyon kabuğunda kalamaz'' diye konuştu.
Gazetecilerin din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında mezhep ayrımcılığı yapıldığı yönündeki iddialarla ilgili soruları üzerine Bakan Çelik, ''Açın İslam kültürü ansiklopedisine bakın. Burada Allah, Hazreti Muhammet ve benzeri birçok kavram gayrimüslimlerce hazırlanan kaynaklardan alınmış. Kimse bir yerlere çekmesin. Ders kitabı yazma uzmanlık işidir. Yapılan da budur'' dedi.
DEMİRYOLUNDAKİ PATLAMA
Çelik, Bingöl'de Suveren İstasyonu yakınlarında Elazığ-Tatvan seferini yapan trene yönelik saldırıyı kınadı. Şehit olan güvenlik görevlilerine rahmet, ailelerine de başsağlığı dileyen Bakan Çelik, ''Bu güzel ülkeyi kendimiz için bir cehenneme çevirmenin anlamı yok. Ben Van doğumluyum, Milli Eğitim Bakanıyım. Sağlık Bakanımız Erzurumlu. Diyarbakırlı milletvekilimiz Tarım ve Köyişleri Bakanı. Aslında bu, bölücülere en güzel mesajdır. Bunun altındaki manayı birileri görmeli'' şeklinde konuştu.
Bakan Çelik, Erzurum'daki programının ardından uçakla Ankara'ya gitti.