KIRIM KONGO KENE HASTALIĞI MASAYA YATIRILDI
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, kenelerden geçen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığıyla ilgili yapılan bilgilendirme toplantısına katıldı. KKKA ile ilgili bilgi veren Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bulaşıcı ve Salgın Hastalıklar Kontrolü Daire Başkan Vekili Dr. Ramazan Uzun, hastalığın tedavi yolları, korunma yolları konusunda geniş açıklamada bulundu. Uzun, 2003 yılında hastalığın bilinen isminin konulduğunu ifade ederek, "Hastalık şu an İran, Irak ve Afganistan'da var. Dünya Sağlık Teşkilatı'na bildirdik. Ülkemiz artık virüsün izole edildiği ülkeler listesine alınmış durumda" dedi.
Hastalığın bulaşmasında keneler birinci derecede rol oynadığını ifade eden Uzun, "Hastalık insanlara ait doku veya vücut sıvılarına temasla bulaşması söz konusu olabiliyor. Hastalığın kuluçka süresi genelde kene ısırması veya keneyle temas söz konusu ise, 1-3 gün bu süre en fazla 9 gün olabiliyor" şeklinde konuştu. Uzun, hastalıkla ilgili yapılan çalışmalarda hastalık teşhisi konulan ve ölen insan sayısının yıllara göre ülke genelinde dağılımını yaptı. Ramazan Uzun, hastalığın yıllara göre dağılımını şu şekilde açıkladı:
"Hastalıkla ilgili 2002 yılında 17 vakaya ulaşabildik. 2003 yılında çalışmalar hız kazandığı için 133 vaka, 2004 yılında ise oturmuş bir sistem olması nedeniyle 249 KKKA vakası belirlenmiştir. Ayrıca ülke genelinde 2003 yılında doğrulanmış 6 KKKA ölüm vakası olmuştur. 2004 yılında ise 13 KKKA ölüm vakası olmuştur. 2005 yılında ise 55 KKKA pozitif vaka doğrulanmış. Ölüm olarak da sadece Çorum'da 1 vaka söz konusu. Ölümlere göre dağılım 2003 yılında 5'i Tokat, 1'si Erzurum. 2004 yılındaki 13 ölümden 4'ü Tokat'ta. 2005 yılında şüpheli ölüm gerek basın gerek toplumda bahsedilen rakamlardan sadece Çorum'dan 1'si doğrulandı. Diğer şüpheli vakaların laboratuar sonuçları çıkmadı."
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı konusunda Tokat'ta yapılanları gözden geçirme fırsatı bulduklarını ifade ederek, " Merkezden 2003 yılından itibaren çok yoğun bir şekilde bilimsel kurullar oluşturduk. Yapılan çalışmalar sonunda belli bir noktaya geldik. Bundan ötesi halkımızın bu bilim kurumlarını ortaya koyduğu prensipler doğrultusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik. " açıklamasında bulundu.
Ünüvar, aşı konusunda yapılan çalışmalarla ilgili sorulara, "Aşıyla ilgili yapılan çalışmalar var, ama henüz neticeye ulaşmış durumda değil. Asıl olan bu hastalıktan korunma çok önemli. Temastan sonra yapılacak tedbirler çok çok önemli. Yani onlar da aşı kadar önemli. Aşıyla ilgili bir takım çalışmalar var, ama henüz herhangi bir aşısı yok" şeklinde cevap verdi.
Bir basın mensubunun "Hastalık biyolojik bir silah mı?" şeklindeki sorusuna ise Ünüvar, "Yani otur spekülasyonlar da yapılıyor. Ama onun şu anda bir doğruluğu yok" dedi.