Erzurum valiliğini ziyaret eden Sağlık Bakanı Akdağ, mağdur belediye işçilerinin durumuna ilişkin değerlendirme yaptı. Bir gazetecinin, Erzurum'da, ''5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'' kapsamında kapanan belediyelerdeki işçilerin durumunu sorması üzerine Akdağ, söz konusu sorunun sadece Erzurum'a özel olmadığını belirtti.
ÇÖZÜMÜ KOLAY DEĞİL
Belediyelerde fazla işçi olduğunu anlatan Recep Akdağ, şöyle konuştu: ''Bizden önceki dönemlerde popülist yaklaşımlarla belediyelerdeki memur ve işçi sayıları artırılmış. Memurlarla ilgili olarak Sağlık Bakanlığımıza bu memurların önemli bölümü geçiş yapacak. Bu konuda çalışıyoruz. Bu konuda mesele nasıl geliştirilir bakacağız. Buradaki işçileri başka kuruluşlara vermek mümkün olur, olmayabilir. Bu diğer kurumların ihtiyaçları ile ilgili. Bu Türkiye'nin genel bir sorunu. Erzurum'un dışında birçok belediyede bu problem var. Çözümü de çok kolay değil. Belediyelerde ihtiyaç olanın 2-3 misli istihdam edilmiş. Bu konuda çalışıyoruz, gayret ediyoruz.''
VALİLİĞİ ZİYARET ETTİ
Erzurum Valiliğini ziyaret eden Akdağ, burada bir gazetecinin, ''Kürt kökenli doktorların Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görevlendirileceği'' yönündeki sorusu üzerine, Sağlık Bakanlığında personel atamalarının belli kurallar dahilinde yapıldığını söyledi.
Doktor, diş hekimi ve eczacıların atamalarının kurayla, diğer sağlık personelinin atamalarının ise yapılan sınavlarda aldıkları puanlar doğrultusunda, ÖSYM tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Bakan Akdağ, ''Bizim belli bir personeli bir bölgeye göndermek gibi uygulamamız yok'' diye konuştu.
PERSONELDE AYIRIM YAPMAYIZ
Söz konusu yönde bir çalışmanın da olmadığını ifade eden Akdağ, şunları söyledi:
''Bir kimse Türkçe'nin yanı sıra bir başka dili de mesela Kürtçe'yi de biliyorsa ona (illa sen Doğu'da, Güneydoğu'da Kürt kökenli kardeşlerimizin yaşadığı yerlerde doktorluk yapacaksın) deme hakkımız yok. Ama böyle arzu eden kişiler varsa, zaten bu bölgelere Türkiye'nin her yerinden doktor gönderme konusunda hevesliyiz. Buralar doktor sayısının az olduğu yerler. Müracaat etsinler, hemen oralara göndeririz. Kürtçe'yi öğrenmiş personelin zaten hepsi Türkçe biliyor. Özellikle bu bölgelere gönderilmesi diye bir çalışmamız yok. Bu düşündüğümüz bir şey de değil. Bugüne kadar hastanelerde, sağlık ocaklarında bir problem yaşamadık. Sağlıkla ilgili hizmetler sırasında vatandaş Türkçe'ye hakim değilse, ona mutlaka eskiden beri yardımcı olunuyor. Zaten bölgede insanlar Türkçe'yi anlayabiliyor ve konuşabiliyor.''
H1N1 VİRÜSÜ VE İKİNCİ DALGA ENDİŞESİ
Bir soru üzerine de Akdağ, domuz gribine neden olan H1N1 virüsünün kışın ikinci bir dalga ile dünyada çoğalmasının mümkün olabileceğini bildirdi.
Vatandaşlardan ellerini çok iyi yıkamalarını isteyen Bakan Akdağ, şöyle devam etti:
''Biriyle el sıkıştığımızda, kalabalık ortamda çok sayıda kişinin elinin dokunduğu yere elimizi dokundurduğumuzda elimizi yıkayacağız. Bu korunma açısından en önemli tedbirdir. Bunu şimdiden öğreneceğiz. H1N1 virüsü şu an Türkiye'de yok ama yarın geldiği zaman ne yapmamız lazım, birincisi ellerimizi yıkamamız lazım. İkincisi de o gün gelir de virüs yayılırsa, hastaların mümkün mertebe evde kalıp virüsü başkalarına bulaştırmaması gerekiyor. Öksürürken kağıt mendille ağızlarını kapatmaları gerekiyor. Bunlar yayılmayı azaltmak için önemli şeylerdir.''
Sağlık Bakanı Akdağ, Erzurum'da 2011'de yapılacak Dünya Üniversitelerarası Kış Spor Oyunları ile ilgili çalışmaların takvime uygun olarak yapıldığını da kaydetti.
Daha sonra Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'i makamında ziyaret eden Akdağ'ın akşam saatlerinde Ankara'ya gideceği bildirildi.