Erzurum’un yerel bazda geleceğe bakışı ancak ciddi analizlerle ortaya konabilir.
İlin vizyonun belirlenmesi, sosyal ve ekonomik konumunun atılım sürecine girmesi ve bütün bunları belirleyecek bir yol haritasının oluşturulması bakımından siyasi nabzın iyi ifade edilmesi mutlak bir gereklilik arz ediyor.
Böylesi bir analizin rasyonel ve objektif olması da fevkalade mühimdir.
Bilimsel ölçekte, sosyologların görüşlerine ihtiyaç vardır ve bu da Atatürk üniversitesi tarafından mutlaka yapılması gereken öncelikli bir araştırma konusu olmak durumundadır.
ANALİZİN GEREKÇESİ
Meselenin irdelenmesinde partiler, seçmen ve Erzurum gerçeklerinden hareket edilmeli, analiz kriterlerinin hemen hepsi de siyaset üstü bir anlayışla değerlendirilmelidir.
Biz, henüz seçim atmosferinden yeni çıktığımız bir dönemde, Yerel seçim sonuçlarını oldukça yüzeysel olarak ele alıyor, ama meselenin bilimsel bir araştırma konusu yapılması noktasında ise derinliğine bir vurguda bulunuyoruz.
DÖRT TEMEL KRİTER
Yerel Seçim sonuçlarını Erzurum ölçeğinde dört ana başlık altında ele almakta fayda var.
A.Erzurum’un Sosyal ve Ekonomik konumu ve ihtiyaçları
B.Seçmen Profili ve Erzurum duyarlılığı
C.Siyasi hareketlilik ve Siyasi Partilerin performansı
D.Aday profili ve performansı
PARTİLERDEKİ SUSKUNLUK
Basın gözüyle yerel seçim sonuçlarının analizine geçmeden önce, bir önemli not düşelim.
Seçimlerin üzerinden dört günlük bir süre geçmesine rağmen, seçimi kazanan AK Parti dışında diğer siyasi partilerin değerlendirme şeklinde açıklamaları henüz gerçekleşmedi. Ortada sadece seçim galiplerinin beyanları var. Seçimi kazanamayanlar ise sükut içinde.
Bu durum, Erzurum’da siyasi çalışmaların sadece kazanmak üzerine kurgulu olduğunu ortaya koyuyor. Ve maalesef acı bir gerçektir ki, siyaset etmenin odağında Erzurum yok.
Eğer Erzurum olsaydı, seçimi kazananlar kadar kaybedenlerde, kentin veya ilin beş yıllık geleceğine dair beklentilerini seslendirir ve Erzurum paydası etrafında bir ortak akıl oluşumu için katkı ve destek yolunda bir kararlılık sergilerlerdi.
Bu olmamıştır.
Oysa siyasetin temel amacı kazanmak değildir.
Siyaset etmek düşüncesinin odağında üretmek vardır.
Bu fikirdir, projedir..ama neticede toplum için katma değer üretmek anlayışıdır.
Kazanmak düşüncesinde ise ego vardır.
Seçim öncesine bakıldığında, bu durum zaten bütün netliğiyle ortaya çıkmaktadır.
PROJE YOKSUNLUĞU
Mevcut iktidar da dahil olmak üzere, hiçbir siyasi parti ve adayı Büyükşehir babında olduğu gibi ilçe ve beldeler için üretilmiş, tasarlanmış ve kararlaştırılmış projelerle seçmen karşısına çıkmamışlar, tamamen Genel merkezlerinin ağırlığıyla seçime girmişlerdir.
Büyükşehir için bakıldığında, ortada hemen her Erzurumlu seçmenin tartışacağı bir proje yoktur.
KONJoNKTÜREL TASARIMLARI
Sadece konjonktüre göre ifade edilmiş, tasarımı yapılmamış, biraz da uçuk söylemler vardır.
Acıdır, ama gerçektir ki, proje üreterek seçime hazırlanmak sürecinde bir samimiyetsizlik sergilenmiştir.
Denilebilir ki, aday belirlenmesinde siyasi partiler net bir tavır izlememiş, haliyle adaylar proje hazırlamamıştır.
Böylesi bir mazeret ileriye sürülebilir.
Haklılık payı da vardır..
PROJE BAZLI ADAYLIK BAŞVURUSU KRİTERİ
Ancak, siyasi partiler Büyükşehir adayı, yada diğer belediye adaylarını belirlerken proje bazlı bir anlayışı ortaya koysalardı,-ki öyle olması icap eder- böylesi trajik bir durum görülmezdi.
Basın gözüyle bakıldığında hemen tüm adayların ve partilerin seçime oldukça hazırlık girildiği belirlenmektedir.
Adaylar ortaya proje koymamışlar, Erzurum için yol haritası oluşturacak anlayışları sergilememişlerdir.
Bu elbette yalnız bu seçime münhasır değildir.
Proje üreten adaylara, siyasi partiler hemen her dönemde soğuk yaklaşmakta ve hemen her seçim sürecinde üretenler dışlanmaktadır.
Bunun sonucunda, Erzurum kaybetmektedir.
DİĞER İLLERDEN FARKIMIZ
İçanadolu Bölgesi’nde Eskişehir, Kayseri, Konya, Doğu Anadolu Bölgesinde Malatya, Karadeniz Bölgesinde Trabzon, Giresun, Güneydoğu’da Gaziantep, Akdeniz Bölgesinde Antalya, Ege’de Denizli, Uşak, Marmara Bölgesinde Balıkesir, Çanakkale illerinde son on yıldır şehircilik atılımları, bu illeri kalkınmış kentler arasına sokmuştur.
Antalya ilini turizm cazibe merkezi olması sebebiyle dışarıda bırakırsanız, diğer saydığımız tüm illerde Organize Sanayi Bölgesi sayısı en az üçe ulaşmış, çoğu teşvik uygulaması kapsamındaki bu illerde göç durmuş, yatırım ivme kazanmıştır.
ŞEHİRCİLİK OLGUSU
Ama Erzurum ölçeğinde şehircilik hep ikinci plana atılmış, rutin belediyecilik hizmetleri yerel yönetimlerde odak oluşturmuş, beklentiler ise mazeretlerle savuşturulmuştur.
Şimdi Erzurum’un temel ihtiyaçlarına ve beklentilerine vurgu yapalım.
Erzurum planlanmış bir imar hareketliliği olmadığı için gerek Büyükşehir ve gerekse merkez ve diğer ilçeler bazında çarpık bir yapılaşmaya mahkum haldedir.
Büyükşehir babında, Erzurum’un tarihsel ve kültürel dokusu çarpık yapılaşmanın kurbanı edilmiş, tarihi örgü kaybolmuştur.Betonlaşma belirli alanlarda yoğunlaşırken, kentin önemli bir bölümü de gecekondu manzarasına terkedilmiştir.
ÇARPIK KENTLEŞME SORUNU
Bugün Erzurum’un 17 ana semti virane haldedir.
Çarpık yapılaşma sorunu giderilemediği için, kentin önemli bir bölümünde içme suyu, kanalizasyon ve ulaşım altyapısı yoktur. Dahası yapılaşma alt yapısı yoktur.
Sağlıklı yapılaşma için arsa üretilecek saha daralmıştır.
Diğer bir önemli husus, belki de en önemli husus Erzurum’u tarif ve karakterize eden tarih unsurlarının korunmasına yönelik ne bir proje üretimi gerçekleşmiş ne de bir tasarruf sergilenmiştir,
TADİHİ ERZURUM MAHALLELERİNİ TARİHTEN DE SİLDİK
Herkes bir yirmi yıl öncesine gitsin ve bugünkü Erzurum fotoğrafının yanına izdüşümünü koysun.
Narmanlı Mahallesi, Dere Mahallesi, Vaniefendi Mahallesi, Emirşeyh Mahallesi, Köse Ömerağa Mahallesi, Dervişağa Mahallesi, Caferiye Mahallesi, Mumcu Mahallesi gibi tarihi mahalleler bugün nerede?
Kaçında tarihi Erzurum evi var?
Tarihi Erzurum mahallelerinden kaçı, tarihi ve kültürel birikimi, donanımıyla bugün duruyor?
Erzurum’u tarif eden yerleşim alanları nerede?
Erzurum tarihini gerek yapılaşması ve gerekse bünyesinde gerçekleştiren olaylarla sergileyen Çortan Sokağından eser var mı?
ÇAĞDAŞLAŞMA MI ÇAĞDIŞILIK MI?
Kastamonu Safranbolu, Bursa, Çanakkale, Kayseri, Konya, Kars, Malatya gibi illerde birkaç tarihi mahalle, tüm dokusuyla korunuyor, sergileniyor.
Erzurum’un tarihi mahallesi hemen hiç yok artık..
Erzurum evleri birer ikişer yıkılıyor.
ERZURUM TARİFSİZLEŞTİ
Ne yazık ki, bunların korunması ve Erzurum’un tarifinde ana unsur olan tarihi mahallerin korunarak gelecek nesillere aktarılması, hiçbir Belediye başkanının meselesi olmadığı gibi, daha birkaç gün önce sonuçlanan seçim sürecinde de adayların da kazananların da meselesi olmamıştır.
Erzurum’u sahiplenmek, onun değerlerini ifade edecek tüm motiflerin korunması ve yaşatılması noktasında ciddi bir kararlılık demektir. Geçmişinden kopartılmış bir Erzurum var ortada.
Tarifi mümkün değil..
Adını da koyamazsınız..
Dadaşlığı bir zığva ve bar ile tarif edebilir misiniz?
Elbette hayır..Erzurum’u insan sermayesi, tarihi haşmetiyle bugün, şu durumda nasıl tarif edeceksiniz?
ERZURUMLU, ERZURUM’U MESELE EDİYOR MU?
Şimdi asıl konuya rücu edelim. Yani adayların proje noktasındaki hazırlıksızlıklarına. Buna kaç Erzurumlu dikkat kesilmiş ve oyunun adresini belirlemiştir. İtiraf edelim ki, Erzurumlunun da maalesef böyle bir meselesi yoktur.
Hemen her on Erzurumludan en az beşinin düşü 200 metrekarelik bir ev sahibi olmak, şehrin tarihi geçmişiyle hiç alakası olmayan mutena bir semtinde mesela Gez’de, mesela Kayak yolunda, Mesela Terminal caddesinde oturmaktır bugün..
İçinde Erzurumluluk olmayan bir düş..
SORUNU KİMDE ARAYACAĞIZ?
Bu noktada adayların, Erzurum dokusunu korumak şeklinde biçimlenmiş projelerinin de olmaması gayet doğal olmuştur..
Ne ki, Erzurum sevdasına tutulmuşlar için de yeis sebebi oluşturulmuştur.
Çarpık yapılaşma Erzurum’un en ciddi sorunudur. Plansız yapılaşma Erzurum’un hava kirliliği noktasında nefesini kesmiş, görünümünü bozmuştur.
Mevcut Belediye yönetiminin sıkça vurguladığı, beş yıldır hala uygulamaya sokulamayan “Kentsel Dönüşüm” projesi içinde maalesef, tarihi dokunun korunması vurgusu yoktur.
Sadece gecekondu semtlerinin TOKİ eliyle toplu konuta kavuşturulması düşüncesi ön plandadır.
Yani Erzurum asıl unsurlarını ifade edecek bir kente değil, tarihinden kopmuş, beton yığınlarına gömülmüş bir Erzurum kastı vardır kentsel dönüşümde.
(DEVAM EDECEK)