Prof. Dr. Bıyıkoğlu’nun, özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarla üniversiteyi bir bütün haline getirdiği kaydedilirken, Ziraat Fakültesi’nde görevli öğretim üyelerinin ise, mesailerinin büyük bölümünü köylerde geçirdikleri belirtildi.
BIYIKOĞLU DÖNEMİ VE HALKLA İLİŞKİLER
Üniversite arşivlerinden edinilen bilgilere göre, Türkiye’nin gözde bilim yuvaları arasındaki Atatürk Üniversitesi, halkla iç içe olma ve insanların sorunlarına bilimsel çareler üretme noktasında en önemli atılımını 1969-1976 yılları arasında yaptı. Atatürk Üniversitesi’nin kapıları, Rektör Bıyıkoğlu’nun talimatı ile köylüye ve halka açılırken, öğretim üyeleri ise mesailerinin büyük bir bölümünü Erzurum ve çevresinde düzenlenen halk toplantılarına ayırdı. Tarım, hayvancılık, ekonomi ve ulaşım gibi konularda vatandaşın istek ve görüşlerine her fırsatta kulak verilen bu dönemde, Ziraat Fakültesi’ndeki öğretim görevlilerine de, bizzat Rektör Bıyıkoğlu tarafından; “gözünüz ve kulağınız her zaman köylünün üzerinde olsun” tavsiyesinde bulunuldu.
BIYIKOĞLU A.Ü.’YÜ HALKA AÇTI
Rektör Kemal Bıyıkoğlu döneminde Ziraat Fakültesinde görevli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Karataş’ın köylü çocuklarla birlikte görüntülendiği bu fotoğraf, bilim adamlarının köylerdeki ahırlara varıncaya kadar faaliyet halinde olduklarını ortaya koyarken, Prof. Dr. Karataş’ın da, tıpkı Rektör Bıyıkoğlu gibi, ‘halkın üniversiteye değil, üniversitenin halka inmesi’ gerektiği görüşünü benimsediği ifade edildi.
Ziraat Fakültesi’nde görevli öğretim üyeleri tarafından köylere yönelik olarak gerçekleştirilen ziyaretlerin, bazen de öğrencilerin katılımına da imkan sunduğu belirtilirken, bu tip bir eğitim anlayışının, öğrencilerin pratik bilgi edinmesini sağladığı dile getirildi.
BİLİMSEL ÜRÜN VERİMLİLİĞİ
Öte yandan Atatürk Üniversitesi’nin ‘halkla iç içe’ bilim üretme hızını, Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak’la yeniden yakalaması bekleniyor. Göreve gelir gelmez yaptığı; “Kapımız herkese ve istişareye açık olacak” şeklinde açıklamasıyla Erzurum’un takdirini toplayan Koçak, daha sonra çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de bir araya gelmişti. Üniversitelerin, sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmanın önemli bir parçası olduğunu sık sık ifade eden Koçak’ın, yine her fırsatta dile getirdiği ‘insanlık için bilim’ anlayışının, Atatürk Üniversitesi’nde ikinci Kemal Bıyıkoğlu dönemini yaşatacağı öne sürülüyor.
Üniversite görevli bazı öğretim üyeleri, “Üzülerek ifade edelim ki, üniversitenin halkla olan münasebetleri maalesef son yıllarda minimuma indirilmişti. Umuyoruz Rektör Hikmet Koçak sayesinde bu seviye en zirveye kadar çıkacak” dediler.