28 Ocak 2005 Cuma - 00:00

ERZURUM ŞEKER’DEN VADELİ ŞEKER SATIŞI

Erzurum Şeker Fabrikasında, vadeli şeker satışlarına başladığı bildirildi. Açıklamaya göre; Erzurum Şeker Fabrikasında 20 bin ton şeker, 120 gün vade ve 45 gün teslimat süresi çerçevesinde satılacak.

ERZURUM ŞEKER’DEN VADELİ ŞEKER SATIŞI Erzurum Şeker Fabrikasında, vadeli şeker satışlarına başladığı bildirildi. Açıklamaya göre; Erzurum Şeker Fabrikasında 20 bin ton şeker, 120 gün vade ve 45 gün teslimat süresi çerçevesinde satılacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, şeker fabrikalarında vadeli şeker satışlarına başlandığı ve kampanya süresince toplam 315 bin ton kristal şeker satışının yapılacağı vurgulandı. Dün başlayan sözleşme yapma süresi 15 Şubat tarihinde sona erecek. Vadeli şeker satışı yapacak fabrikalar ile vadeli satılacak şeker miktarları ve vade ve teslim süreleri şöyle: "Ağrı: 20 bin ton, 120-45 gün, Çarşamba: 25 bin ton, 120-45 gün, Çorum: 40 bin ton, 90-45 gün, Elazığ: 20 bin ton, 120-45 gün, Elbistan: 20 bin ton, 90-45 gün, Erciş: 20 bin ton, 120-45 gün, Erzincan: 30 bin ton, 120-45 gün, Erzurum: 20 bin ton, 120-45 gün, Kastamonu: 30 bin ton, 120-45 gün, Kars: 10 bin ton, 120-45 gün, Malatya: 15 bin ton, 120-45 gün, Muş: 20 bin ton, 120-45 gün, Yozgat: 35 bin ton, 90-45 gün."

Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları

YORUMLAR

Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

Gürhan Özorhan

9 Haziran 2010 Çarşamba 12:20

Sayın Okçu,Kurgulanan oyunun başrol oyuncusu,sağ elinde Kur'an,sol elinde tevrat,önünde ABD ve AB,arkasında,koltukçu cemaat yarenleri.Karşısında,çiçek bahçesinin genel müdürü.Kendini Hazreti Ali zanneden,zülfükardan ve kılıçtan yoksun kılıçdaroğlu donkişotu bir şovelya.Bu hal devam edip giderken,yüzüstü çok süründün,ayağı kalk sakarya diye beklediğimiz gençlikte çelik çomak oynamakta.Filistinde Türk bayraklarına sarılan,yenidoğan bebelere erdoğan isimlerinin verilmesi,diğer taraftan Afganistan,Türkistan,Çeçenistan,Karabağ ve kuzey Irakta yaşayan müslüman Türk, inim inim ,inleyerek kavim gardaş neredesin diye feryatlarını duymayıp,evlerine sağlıkla dönmeleri için dua eden,at sırtında durmayı beceremeyen,dinazor suratlı sahte kahraman.Mazlum halkın çığlıklarına kulaklarını tıkayan zihniyet,bedduaları duymamak için kıvırtanlar,hacivat karagöz sahnesinde boy göstermekteler.Hadi be yiğidim,nediye oyunda ve oynaştasın,Fatih'in İstanbul'u feth ettiği yaştasın,dizeleriyle Ülkü İle Kalınız.

Yorumu oyla 7 5

Numan Dumlu

9 Haziran 2010 Çarşamba 09:14

Dış politika benzetmesi harika. Evet. Yeraltı otoparkına para vereceğime yer üstünde veririm.Dış ve iç politika dip akışı gibi. Üstte heyecan yok, dipte akıl. Numan

Yorumu oyla 7 5