17 Mart 2005 Perşembe - 00:00

Doç. Dr. Zeki İşcan:

MİSYONERLERİN HEDEFİ MİLLİ BİRLİĞİMİZİ BOZMAK Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki İşcan, ''Misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi için İslam dininin doğru öğretilmesi gerekiyor'' dedi.

Doç. Dr. Zeki İşcan: MİSYONERLERİN HEDEFİ MİLLİ BİRLİĞİMİZİ BOZMAK Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki İşcan, ''Misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi için İslam dininin doğru öğretilmesi gerekiyor'' dedi.PANEL DÜZENLENDİ Eğitim Bir-Sen Erzurum Şube Başkanlığı tarafından Halk Eğitim Merkezi'nde ''Ülkemizdeki Misyonerlik Faaliyetleri ve Düşündürdükleri'' konulu bir panel düzenlendi. Doç. Dr. İşcan, panelde yaptığı konuşmada, Hıristiyan misyonerlerin Ortadoğu ve 3. dünya ülkelerindeki Müslümanları hedef aldığını ifade ederek, bu tehlikeyi önlemek için İslam dininin doğru öğretilmesi gerektiğini söyledi. MİSYONERLERİN ASIL AMACI MİLLİ BİRLİĞİ BOZMAK Misyonerlerin asıl amacının, Türkleri Hıristiyanlaştırmak olmadığını belirten Doç. Dr. İşcan, ''Amaçları, milli birliğimizi bozmak ve kültürümüzü yozlaştırmaktır. Misyonerlerin faaliyetlerini televizyon programlarında tartışmak, onların amaçlarına hizmet eder'' diye konuştu. Doç. İşcan, bu faaliyetlere karşı yapılması gerekenlerin bilimsel çalışmalar ve araştırmalar sonucu belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rafet Özkan da, Türkiye'de orta tabakanın Hıristiyan, elit tabakanın ise Budizm misyonerlerinin hedefinde olduğunu ileri sürdü.

Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları

YORUMLAR

Toplam 6 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 6 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

Nur eyidemir

8 Mayıs 2011 Pazar 19:24

EDİTÖR: SAYIN EYİDEMİR, YORUMUNUZ GAZETEMİZ NORMU DIŞIDIR. HER PARTİ VE HER PARTİ ADAYINA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI DOĞRULTUSUNDA, KİŞİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ EKSENİNDE SAYGI GÖSTERMEK DURUMUNDAYIZ. BİLGİLERİNİZİ RİCA EDİYORUZ.

Yorumu oyla 7 5

Aslı Ateş

7 Mayıs 2011 Cumartesi 01:01

sevgili büyüğüm her yazınız ayrı bir ders havası veriyor, okuyana daha çok ışık tutuyor..Öyle bir zamandayız ki işsiz olduğu için vekilliğe aday olanların Türkiyesin de yaşıyoruz .Yüce Allah memleketimizi kendini bilmez cahillerden korusun .Bunun için siz ve sizin gibi değerli ilim insanlarının desteği şart..Ellerinizden öpüyorum..

Yorumu oyla 7 5

Yavuz Erkan

17 Nisan 2011 Pazar 12:42

Ablacım yazılarında yine dokundurmuşsun, kalemine sağlık...

Yorumu oyla 7 5

16 Nisan 2011 Cumartesi 21:40

Yazının en sevdiğim kısmı "Siyasetci halk tarafından sevilip tanınan birileri olmalı, millet arkasından küfredip karşısına gelince korkusundan 'sayın vekilim' diye el bağlamamalı." kısmı. (yazar sayın vekilim diyenlerden bahsetmiş, ben buna sayın bakanım diyenleri de ekleyeyim. Özellikle son zamanlarda böyle münafıklar daha da çoğaldı). Gerçi sevilmek için sevmek lazım. Sayın bakan bir tek kendi kendini sevdiği için, fazla sevilmemesini çok garipsemiyorum.

Yorumu oyla 7 5

NAME

16 Nisan 2011 Cumartesi 12:38

Yine Cümlelerinizle ufkumuzu açmaya devam etmişsiniz evet veklin birkaç dil bilmesi önemli değil mühim olan bizim gibikonuşması şöyle taaa yürekten sizin gibi Caan diye bilmesi:(iyiki varsınız başkanım..çocuklarımz ve biz sizi çoook seviyoruz Erz.zihinselözürlüler der bşk yard name bayraktutar

Yorumu oyla 7 5