Çıldır Gölü’nün geleceği bilimsel olarak tartışıldı
Seminerde konuşan Atatürk Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Özer Ayık her şeyden önce bölgede yaşayanların ve bu yolla gelir sağlayanların gölü kurtarabileceğini, bunun da bilimsel yollarla gerçekleşebileceğini savundu.
Çıldır Gölü'nde bitmek üzere olan balıkçılığı yeniden canlandırmak için Çıldır Gölü ve Adalarını Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği (ÇAĞDER) ve Atatürk Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Bölümü öğretim üyeleri tarafından balıkçılara yönelik düzenlenen eğitim seminerinde çeşitli bilgiler verildi.
Çıldır Gölü kenarında bulunan Gençlik Merkezi sosyal tesislerinde düzenlenen ve Erzurum Atatürk Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Bölümü'nden Doç. Dr. Özer Ayık ile Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Aras tarafından verilen eğitim seminerine; çevre ilçe kaymakamları, ÇAĞDER Başkanı Ümit Kılıç, Doğruyol Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Selami Şaran, UNDP Proje sorumlusu Eren Atak ve Çıldır Gölü üzerinde balıkçılık yapanlar katıldı.
Seminerde konuşan Atatürk Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Özer Ayık her şeyden önce bölgede yaşayanların ve bu yolla gelir sağlayanların gölü kurtarabileceğini, bunun da bilimsel yollarla gerçekleşebileceğini savundu. Doç. Dr. Ayık, "Bağırarak kimse problemleri çözemez. Fukaralık ve yokluk kültüründen geliyoruz. Açlığı ve yokluğu paylaştık, maalesef varlığı paylaşamıyoruz. Sadece balıkçılık değil bir çok alanda yanı başımızda olan ve ülke ekonomisine büyük faydalar sağlayabilecek varlıkların değeri bilinmiyor" dedi.
Bölgede yapılan kaçak avlanmanın elde olan balık türlerini azalttığı gibi yok olmasıyla karşı karşıya bıraktığını vurgulayan Ayık, her balığa yılda bir defa üreme şansı verilmesinin gerektiğini bunun da kaçak avlanmanın önüne geçilmesiyle olabileceğini kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Aras ise dikkatleri düzenli, planlı ve bilimsel balıkçılık için çok çalışmanın önemine çekti ve bunu da Çin örneğiyle gözler önüne serdi. Dünyada en çok balık üreten ve her sokak başında balıkçılık tesislerinin bulunduğu Çin'in dünya balık üretiminin en az üçte birini karşıladığını ifade eden Aras, "45 milyon tonluk toplam balık üretiminde 20 milyon tondan fazlası yetiştiriciliğe dayalı. Bu da doğal tabii avcılıkla değil kültürel yolla insan kontrolünde yapılan yetiştiriciliğe dayalı ki Türkiye'nin deniz ve iç sular dahil kültür yoluyla ürettiği balık 80 bin ton civarında. Çin'de 20 milyon tonun üzerinde, Türkiye'de ise 80 bin ton" diye konuştu.
Çin'deki balıkçılığın bu kadar yaygınlaşmasının temel unsurlarından birinin üretime ve yavrulama dönemine verilen önem olduğunun altını çizen Aras, balıkçılara Çin'deki tesisleri fotoğraflarla göstererek bunların ülkemizde de uygulanmasıyla bu alanda büyük gelirler sağlanabileceğine işaret etti.