“DEĞİRMEN KAFE” DÖRTLEDİ

Su Dağlarında,şarap olacak üzüm asma dalının sitemi ile tatlanmıyormu.?Bilge adam. Şeytanlar nabızlara sızarken,aklım şaşkın ve karışık,bedenim yorgun ve güçsüz,kollarım pırangalı,gönlüm yaralı.Bu ben değilim aslında,şeytan makyaj yapıyor,uslanmayan deli gönlümü perdeliyor sanki.Tam bu sırada iç dünyamın kapılarını açıyorum size.Palandöken esintisi ile serinletiyor, duygu yüklü yazılarınız.Sıfıra yakın düşerken bedenim,bir dostun şevkatli kollarında hissediyor, bir kere geçmiş oldu kapınızdan,sevda yüklü kervan.Mümkünmü aşk şarabından içmemek ve senin derdine düşmemek.Elde değil dertlerinle dertlenmemek,sevinçlerinle çoşmamak,tuzu kuruların tuzlarına tükürerek yolumuza devam etmek var felsefemizde dostum arkadaşım sırdaşım.Bir siz varsınız beni benden iyi anlayan.Günümüzde okuyan insan yanlız,etrafım elifi mertek sayanlarla dopdolu.Zulüm yağmurundan korunmaya muhtaç aç ve yoksul beyinlerle mücadele etmek için,anlaşılmalıyız,anlatmalıyız bir siz ve ben kalsakta üstat.Ülkü İle Kalınız.

Egemen olmak için dinleri kullananlarla,hezayan olmamak için dinlerinden olan yönetimleri eleştirdiler.(Su Dağları,Çeçenya Ah Çeçanya sh 189-190 C.Okçu.) Yüreğiniz,yüreğimiz,Sesiniz Sesimiz,Sevdanız Sevdamız,üflenerek sönecek ateş değil yüreğimizde taşıdığımız.Bir tek kıvılcım bile dünyayı yakmaya kafi,gönüllü aldatılmalara kanmazsak. Anlaşılmalıyızki! Tarihi baştan yazdıran,Dağlara gemi tırmandıran,taşlara destanlar kazdıran ,TÜRK'ün,kandırılamıyacağını çağın arızalarına,tarih benim diyebilelim.Kötürüm olan belleğimi,yokuşaşağı kayan bahar dallarını tersine çevireyim. Bebek katiline ada tahsis edenlerden hesap sorayım,ciğerlerime batan kıymıkları bir mızrak gibi kalplerine saplayalım.Havayi fişeklerle geçeklerin üzeri örtülüyor.Çok söyleyip az işitiliyoruz ama,sonuçta işitiliyoruzya sağır kulaklara inat.Demokrat maskeli iltifat gören bazı çıkarcı sözde milliyetçi yazarlar ve siyasi amigoların kulaklarını tırmalıyor,kanaatkar hür irademiz