''BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARI VE DOĞU ANADOLU''PANELİNDE KONUŞAN TOBB YÖNETİM KURULU BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU:
“DOĞUANADOLU EKONOMİSİ MARKA SORUNU YAŞIYOR”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:” Kendi değerlerimize sahip çıkalım. Marka yapalım. Bugün Erzurum'un bir çok değeri var. Oltu Taşı, Çağ Kebabı marka olabilecek değerlerdir. Hayvancılık sektörü önemli bir değerdir.” dedi.“Dünya'nın en pahalı etini Türk'ler yemektedir.” diyen Hisarcıklıoğlu Doğuanadolu hayvancılığın merkezi. Ama 10 yıldır bitmiş. Çözüm kendi potansiyelimizi harekete geçirmektir.” önerisinde bulundu.
PANEL BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Erzurum'da Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) işbirliğiyle ortaklaşa düzenlenen "Bölgesel Kalkınma Politikalarında Dönüşüm ve Doğu Anadolu Bölgesi" konulu paneli yapıldı.
CİNDİLLİ:ERZURUM TÜRK EKONOMİSİ İÇİN ÖNEMLİ
Panele katılan Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Muammer Cindilli, Erzurum'un Türkiye ekonomisindeki önemini vurguladı. Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Erkol Demirci de Atatürk Üniversitesi tarihi hakkında bilgi verdi. Erzurum Vali Yardımcısı Hanlar İden ise bir selamlama konuşması yaparak, panelin Erzurum'da yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
BİRİNCİ MESELE İŞSİZLİK
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin birinci meselesinin işsizlik olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı ile Atatürk Üniversitesi Rektörlüğünün, Kültür Merkezi'nde ortaklaşa düzenlediği ''Bölgesel Kalkınma Politikaları ve Doğu Anadolu Bölgesi'' konulu panele katıldı.
ÖZEL SEKTÖR OLMAZSA…
Panelin açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de resmi rakamlara göre 2,5 milyon, gayri resmi rakamlara göre ise 5 milyon işsiz bulunduğunu söyledi.
Özel sektörün her yıl 1 milyon 200 bin kişiyi istihdam ettiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, ''Ancak her yıl işsizler sınıfına 700 bin kişi de dahil oluyor. Türkiye'nin birinci meselesi işsizliktir. Yerel ve bölgesel kalkınmayı gerçekleştirerek bu sorunu aşabiliriz'' diye konuştu.
Dünyada kalkınmanın yerelden genele doğru yayıldığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, yerel kalkınma sağlanmadıkça genel kalkınmanın gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı.
''KALKINMA AJANSLARINDA ESAS İŞİ YAPACAK ÖZEL SEKTÖR YOK''
Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği üyelik süreci kapsamında Türkiye'de yerel kalkınma ajansları kurulduğunu belirterek, ''Kalkınma ajanslarında esas işi yapacak olan özel sektör yok'' dedi. Söz konusu ajansların yapılanmasında tüm bürokratların yerini alırken özel sektörden 1-2 kişinin temsil edildiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: ''Kalkınmayı sanki devlet yapacakmış gibi, yerel kalkınma ajanslarında özel sektör bir iki kişiyle temsil ediliyor. Yatırımı yapacaklar işin içinde yok. Özel sektör temsilcilerine “siz bu işi bilmezsiniz, biz Ankara'dan karar veririz siz de uygularsınız” deniliyor. Kalkınmanın esas unsuru olan özel sektör gelişmiş ülkelerde herkesin baş tacı. Özel sektörü aşağılamaya devam ederseniz yerel kalkınmayı gerçekleştiremezsiniz.''
''TÜRKİYE'NİN GURUR DUYACAĞI 10 İL...''
Hisarcıklıoğlu, son 20 yılda yerel kalkınmayı başaran ve Türkiye'nin gurur duyacağı 10 il bulunduğu belirterek, bu illerden en önemlilerinin Gaziantep, Denizli ve Kayseri olduğunu belirtti. Kayseri'de yaşanan kalkınmayı bir başarı hikayesi olarak değerlendiren Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi: ''Kayseride 25 yıl önce sanayi yoktu. 1990'lı yıllardan sonra modernleşti. Vali, belediye başkanı, milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, herkes bir araya geldi ve siyasi görüşleri farklı olmasına rağmen (Kayseri için ne yapabiliriz, çorbada tuzumuz ne olur) düşüncesiyle hareket etti. 16 senede müthiş başarı hikayesi yazdılar. Geçen yıl Başbakan 106 tane fabrikanın açılışını yaptı. 141 tane de fabrikanın temeli atıldı. Bu birlikte hareket etmekle mümkün oldu.''
KAYIT DIŞI EKONOMİ...
Hisarcıklıoğlu, vergi oranlarındaki artışın ekonomiye etkisini de değerlendirerek, vergi oranları arttığında kayıt dışı ekonominin devreye girdiğini, bunun akaryakıtta yaşandığını söyledi.
Akaryakıttaki vergi oranların artırılmasının ardından bu sektörde kaçakçılığın ortaya çıktığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
''Türkiye'de son yıllarda ithal edilen ham petrol miktarında azalma ortaya çıktı. Diğer taraftan araç sayısının artmasına rağmen motorin ve LPG kullanımı da azaldı. Sanayisi büyüyen bir ülkede petrol tüketiminin azalması mümkün değil. Bu akaryakıtta kaçakçılığın yaşandığını gösteriyor.''
''DÜNYANIN EN PAHALI ETİNİ TÜKETİYORUZ''
Erzurum bölgesinde yaşanan ekonomik sıkıntıları da değerlendiren Hisarcıklıoğlu, bu sıkıntıların giderilmesinde çözümün Ankara olmadığını, bölgedeki özel sektörün kendi potansiyelini değerlendirerek, birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Bölgenin kalkınmasında hayvancılığın önemine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: ''Erzurum, 10 yıl öncesine kadar Türkiye'nin et ihtiyacının önemli kısmını karşılıyordu. Ancak bölgede hayvancılığın giderek gerilemesiyle birlikte et ithal eder hale geldik. Dünyada en pahalı eti tüketiyoruz. Niye? Kendimiz yapamadığımızdan. 10 yıldır Erzurum'u kaybetmiş bulunuyoruz. Son 3 yıldır düzelme görünüyor. Ama bunu canlı hayvan satışı olarak düşünmemiz lazım. Hayvancılık bu ülkenin beslenmesi açısından çok önemli. Nihai et ürünlerinin tamamının üretileceği yer burası olmalı. Bunun için kendi potansiyelimizi harekete geçirmeliyiz.''
Hisarcıklıoğlu, Erzurum'un kalkınması için Oltu taşı takı ürünleri, Erzurum peyniri ve cağ kebabının da marka haline getirilmesi gerektiğini kaydetti.
TÜRKİYE İYİ YÖNETİLİRSE...
Türkiye'nin ekonomik büyüme oranlarına da değinen Hisarcıklıoğlu, ülke ekonomisinin son 5 yılda önemli oranlarda büyümesine rağmen bunun topluma yansımadığını belirtti.
Ekonomideki büyümenin topluma yansımamasının ülkedeki harcamaların enflasyon oranından çok fazla olmasından kaynaklandığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''Fakat bizim tespitlerimize göre ülkemiz iyi yönetilirse, 2019 kişi başına düşen gelir 21 bin dolar olacak. Eğer standart, yani eskisi gibi kötü yönetilirsek bu gelir 13 bin dolar olacak. Yani fert olarak kaybımız 8 bin dolar olacak. Ülke olarak ise 700 milyar dolar kaybedeceğiz.''
''BORÇ ALAN EMİR ALIR...''
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de önceki yıllarda büyümenin kamu tarafından borca dayalı olarak gerçekleştirildiğini, bu nedenle ekonomik krizler yaşandığını kaydetti.
Borç alan ülkelerin durumuyla ilgili Osmanlı Padişahı Kanun Sultan Süleyman'ın ''borç alan emir alır'' sözünü hatırlatan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Geçmişte Türkiye'yi büyüten kamu yatırımlarıydı. Bu alınan dış borçlarla gerçekleştiriliyordu. 2 yıl büyüme yaşar, 3. yıl kriz yaşardık. İşte 2001 krizi de bunlardan biriydi. Bu kriz özel sektör için milat oldu. Çünkü düşünüp bundan ders aldık. Daha önce devletin bütçesine bakmazdık. Ama artık ülkemizde özel sektör önemlerini alarak son 5 yılda yüzde 36 büyüme gerçekleştirdi. Bu cumhuriyet tarihinden bu yana ilk kez yaşanıyor.''
Türkiye'nin iş yapma ortamı bakımından Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında sonuncu sırada yer aldığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, buna rağmen özel sektörün büyük bir başarı elde ettiğini belirterek, ''Biz para değil, yatırım yapacak uygun ortam istiyoruz'' dedi.
''TÜRKİYE'DE KİMSE HESAP SORAMIYOR-''
Hisarcıklıoğlu, ayrıca Türkiye'de hiç kimsenin kimseye hesap soramadığını söyledi. AB normları kapsamında çıkarılan Bilgi Edinme Yasası'nın müthiş bir hak olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ancak bu yasadan yararlanarak kamudan hesap soran bir bürokratın sürgün edildiğini öne sürerek, şöyle konuştu: ''Ülkemizde kimse kimseye hesap soramıyor. Özel sektör hesap sorduğunda (getir bakalım gelir defterini) diyor. Kimse hesap veremiyor. Hesap vermiyorsun ki hesap sorasın. Sistem herkesi defolu hale getirmiştir. Bu nedenle zihniyet değişimine de ihtiyacımız var.''
BİLİM ADAMLARI BÖLGE EKONOMİSİNİN NABZINI TUTTULAR
Hisarcıklıoğlu'nun sunumunun ardından TOBB Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güven Sak'ın oturum başkanlığını yaptığı Panelin ikinci bölümüne geçildi. Panelin ikinci bölümüne TOBB Üniversitesinden Prof. Dr. Fatih Özatay, Koç Üniversitesinden Prof. Dr. Sumru Altuğ, Gazi Üniversitesinden Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ve Atatürk Üniversitesinden Doç. Dr. Erol Çakmak, panelist olarak katıldılar.