Bahçeli evini mütayite verdinde ne oldu? Şimdi leylek yuvası gibi bilmem kaç katlı binanın bilmem kaçıncı katında yaşıyorsun, bazen balkona çıkıyorsun oturuyorsun o güzelim bahçende yayılıp ayaklarını uzattığın günleri hatırlıyorsun değil mi? Ama bu balkonda ancak ayaklarını 90 derecelik bir açı ile tutabiliyorsun ayaklarını uzatamıyorsun bile değil mi? Ama olsun senin birkaç dairen daha var onları da kiraya verdin, ohhh ayda şu kadar da gelirin var ne güzel, ama gayrimenkul kira geliri vergisini verdiğin zaman böyle düşünmeyeceksin, kiracın evden çıkınca aldığın kira parasını o evin tamiratına verdiğinde de böyle düşünmeyeceksin. Kiracı bulamayıp birkaç ay evin giderlerini cepten ödediğin zamanda, kiracı ile tartışın zamanlarda da böyle düşünmeyeceksin.

            Mütayitten kaç daire almıştın 3 mü? 5 mi? Sen şimdi 3 dairen olduğunu zannediyorsun ama aslında senin 3 dairen yok, 3 sanal dairen var, eskiden bahçeli evin ve arsan senin iken şimdi havada duran 3 dairen var.

            Sanal 3 daire, elle tutamıyorsun, gözle göremiyorsun. Bir düşün üst kattaki kişinin tabanı ayağını bastığı yer senin tavanın, senin ayağını bastığın yer aşağı kattakinin tavanı, hemen bir tuğla ilerisi başka bir daire, başka bir dünya.

            Allah korusun bir deprem olursa evin yok, sadece dairenin hissesi olan yüzde kaç arsan var orada da ancak ayakta durursun zaten.

            Hele komşularınla tartışmaya başlamadın değil mi? Merak etme evin yeni, biraz sonra onlarla da tartışmaya başlayacaksın, üst kattakinin gürültüsünden yakınacaksın. Bir tuğla ilerideki başka dünyadan elinde pompalı tüfeği ile gelen sinirli adam, senin çocuklarının çok gürültü yaptığını söyleyecek, bir şey diyemeyeceksin, aidat için kapını çalan kapıcı sana daha neler söyleyecek, ortak giderler toplanamadığı için birileriyle mahkemelik olacaksın, ortak yaşamın ne anlama gelmediğini bilmeyen birçok kişi ile aynı apartmanda kuzu kuzu yaşayacaksın.

            O güzelim bahçede hiç canın sıkılmazdı değil mi? Ektiğin bostan ile ilgilenirdin kimse senin gürültü yapmandan şikâyet etmezdi, istediğin zaman sevdiğin müziği sonuna kadar açar karınla doyasıya kavga ederdin hiç kimse karışmazdı. Yaz günlerinde semaveri yakıp şöyle kurulduğun zamanları hiç hatırlatmayayım.

            Şimdi canın mı sıkılıyor dört duvar arasında, onun kolayı var kira paralarını sayarsın canının sıkıntısı hemencecik geçer.

             Haaa Sen uyanıklık edip bahçeli evini mütayite verdikten sonra bahane edecek bir şey bulup batıya mı göç etttin?

            İyi bundan sonraki makalemi de senin için yazacağım uyanık kardeşim…