Milli Eğitim Bakanı hafta sonu Erzurum’daydı…
Ertelenmiş bir ziyareti yerine getirdi…
Geleceğini duyunca bir yazı kaleme almış ve “Milli Eğitim Bakanı’na kim ne söylemeli?” demiştik…
Ardından da…
Özellikle, Eğitim Camiasıyla ilintili STK’lara büyük görev düştüğünün altını çizmiştik…
Bu kadar sendika, dernek, vakıf örgütlenmesi içinde bir dernek duyarlı çıktı…
ÖĞDER!
Şuurlu Öğretmenler Derneği…
Hakikaten ismiyle müsemma bir dernek…
Başkan Abdullah İkinci imzasıyla ciddi bir çalışma Bakan’a sunuldu…
Bütün Basın kuruluşlarına da E-Posta vasıtasıyla geçilmiş…
Okuduk…
Tek kelimeyle mükemmel bulduk…
Budur işte…
Sorumluluk sahibi olmak…
Şuurlu olmak…
***
Siyasi gelecek hesapları yapan çok sayıda Sendika, Dernek ve Vakıf var…
Kendilerini tarif eden kurumsal yapının isminde de eğitim geçiyor üstelik…
Mesela Türk-Eğitim-Sen
Yahut Eğitim-Sen gibi…
Bu anlamda bu güne kadar en küçük bir duyarlılık görmedik bunlardan…
Bol bol siyasal içerikli beyanat verirler…
Siyasi partilerin yan kuruluşu gibi bir duruş sergilerler…
Kusura bakmasınlar ama, temsilcilerinin çoğunun bir kitap sayfası açtığını dahi sanmıyoruz…
Zira, iş başa düştüğünde “buyur bir iki laf da sen söyle” deyin, hemen makyajın aktığına şahit olacaksınız…
Her neyse…
Hiç değilse, bizi utandırmayan bir STK’mız var…
***
ÖĞDER’in Milli Eğitim Bakanı’na sunduğu raporda ciddi tespitler var…
Okullara verilen maddi desteğin yetersizliğinden tutun da…
Fatih projesinin tahtalarının teknik yetersizliklerden dolayı çalışmadığına varıncaya kadar…
Yine bir vesileyle bizim de kaleme aldığımız ÖĞDER’in bir başka teklifi bu defa Milli Eğitim Bakanına da sunulmuş…
“Okullarda mesai ayarlaması yapılırken cuma ibadetine engel olmayacak bir düzenleme yapılması. Çok ayıda öğretmen ve öğrenci cumaya gidemiyor.12-13
arasına kesinlikle ders konulmaması Okullarda mutlaka mescit açılması. Din derslerinin bir kısmının mescitte uygulamalı yapılmasının sağlanması” istenmiş…
Sonuna kadar doğru ve yerinde bir teklif…
Bakan Bey’in hassasiyetle üzerinde durması gerektiğine biz de inanıyoruz…
ÖĞDER’in raporunu ayrıntılı bir biçimde gazetelerden okuyacaksınız…
Detaya bu köşeden girmeği gereksiz görüyoruz…
Ancak…
Rapor’da bir madde var ki…
Fevkalade önemli…
“Taşımalı eğitim uygulamasından bir an önce süratle vazgeçilmeli” deniyor…
Gerekçesini de sunmuşlar…
Diyorlar ki…
“ 5-6 yaşında bir çocuğun her gün o soğuk kış koşullarında merkezlere taşınması ruh
sağlıklarını da olumsuz etkilediğinden, bu uygulamadan hemen vazgeçilmeli. Köy okulları, Bölge yatılı okullarının yaygınlaştırılmasına çalışılmalı. Merkez öğrencileriyle kırsal öğrencileri arasında ki seviye farklılıklarının önüne geçilmeli…”
Yakın tanıdıklarımızdan biliyoruz ki…
Hakikaten çocukların hem fiziki hem de ruhi gelişimini etkileyen bur durum bu…
Bir an önce alternatif uygulamalar geliştirilmeli…
***
Bu arada birkaç bayan öğretmen adayının da Milli Eğitim Bakanıyla görüşmesi oldu…
Göreve atanmalarının önündeki engelleri dile getirdiler…
Bunu da çok yerinde ve doğru biri girişim olarak gördük…
Bir defa medeni cesaret sahibi olunması noktasında çok önemli…
Sonra…
İçinde bulunduğu sorunun halline katkı sağlamak yüksek bir ahlaki davranıştır diye düşünüyoruz…
Bu anlamda da bu hanım öğretmen adaylarımızın yaptığı önemliydi…
Tebrik ediyoruz…
Hususen ÖĞDER’e şükran sunuyoruz…
Ola ki…
Bazı STK’lar ders alalar…