TOPARLAK BABA
Şeyh-i Zurvans (Toparlak baba Hz.) zaviye şeyhidir. Rufa-i tarikatına mensuptur. Selçuklular, Akkoyunlular ve Karakoyunluların istilalarından sonra harabe haline getirilmiş olan Erzurum Miladi 1514 tarihinde Osmanlı idaresine geçmiştir. Yavuz Sultan Selimin ve Kanuni sultan Süleyman’ın doğu seferlerinde şehrin stratejik önemini görerek, bilhassa Kanuni Sultan Süleyman Gürcü, Ermeni ve Safevi istilasını önlemek için şehrin iskânına sebep olacak zaviye şeyhlerine bazı vergi muafiyetleri tanımış mahiyetleri ile Erzurum’a yerleşmelerini sağlamıştır.
Zaviye: Herhangi bir tarikata mensup dervişlerin bir şeyhin idaresi altında toplu olarak yaşadıkları gelip geçen yolculara yiyecek içecek yatacak yer temin ettikleri güvenliklerini sağladıkları yerleşme merkezlerindeki veya yol üzerindeki yapılanmalardır. Yörenin kültür hayatında bilhassa edebiyat, tarih ve musiki gibi alanlarda önemli katkıları olan zaviyeler sadece dini tasavvufi tahsil mekânları olmamış aynı zamanda halk ile irtibatın sağlandığı bilim, sağlık ve kültür alışveriş merkezleri olmuştur.
Merkeze bağlı 12 km. mesafede Nenehatun köyünün güney tarafında bulunan Toparlak köyü tarihi bir geçit noktasındadır. Eski ipek yolu üzerinde bulunan tabyalar(Uzunahmet, büyük höyük, Ağzıaçık, Toparlak tabyaları) göz önüne alındığında yerleşim yerinin stratejik önemi ortaya çıkmaktadır.
Şeyh-i Zurvans (Toparlak Baba) miladi 1570 tarihinde Horasan ve Maveraünnehir taraflarından çıkarak kabrinin bulunduğu yere gelir ve yerleşir. Hem gaza hem de irşat işleri ile uğraşır.
Sultan Dördüncü Murat M.1635 de Revan seferine gidişi Şeyh-i Zurvans ile görüşür. Şeyhin hizmetlerini yakinen görür. Şeyh kısa boylu dolguncadır. Padişah şeyhe “senin adının söylenmesi birazca zor, gel senin adın Toparlak olsun herkesçe kolay ifade edilsin” der bundan sonra şeyh Zurvans ın adı Toparlak baba olarak anılır. Bulunduğu köy de aynı adı alır. Padişahın Revan seferi dönüşü şeyh Osmanlı ordusuna oğlu şeyh Mustafa yı da katarak gönderir.
Köye vardık. İmam ve halk ile sohbet ettikten sonra tamiratta olan camiyi ve türbeyi ziyaret ettik. Türbenin yan tarafında misafir ağırlama salonu, diğer tarafta şömine biçiminde ocak, yanında bir banyo mevcut olduğunu izledik.
TOPARLAK BABA TÜRBESİ KİTABESİ
Nam-ı pak evvela Zurvans idi
Padişahlar Toparlak dedi ana
Şeyh kâmil arif-i billâh idi
Sıdk ile el kaldırıp eyle dua
Kudretinden Hak anı kılmış hekim
Her gelenler derdine buldu deva
Okuyup bir Fatiha ihlâs ile
Bahşeden izzet bula her dü-sera
Lütfuna mazhar kıla bari Hüda
Af edip Mevla KETENCİZADE yi
Tarihi Tamiri 1204(1789)
Kitabeden görevlerinin yanında şeyhin hekimliğin inde olduğunu görüyoruz. Köyde ailesinden kimsenin olup olmadığını sorduğumuzda Erzurum da onbirinci göbekten torunu Nuri TOPARLAK beyin olduğunu öğrendik. Nuri TOPARLAK Bey ile buluşup zaviye hakkında sohbet ettik. Tedavi işlerinin günümüz de de devam ettiğini öğrendik. Almış olduğumuz belgelerde:
“Erzurum Pasin sancağında Zurvans diyer ismi ile Toparlak köyünde bulunan daruşşifa(şifahane) ve Bimarhane(akıl hastanesi)tekke ve zaviye hizmetlerinin devamı için bir cebelü karşılığında tımar isteği ve Erzurum mutakasının izni tarih H. 1147, miladi 1715”
“Devlet arşivleri genel müdürlüğünde MAD.d05152 de kayıtlı bulunan evrak i müsbite de yazılı Zurvans medfeni hazretleri sultan Toparlak baba Nerverallahu Mergadahu neşri ile M.1642 de dünyasını değiştirmiş.”
Torununun ifadesi verilere göre şeyh efendi 110 yaş üzeri yaşamış, nesli hizmetini devam ettirmektedir.
Köyün üst tarafında şeyhin çıkarmış olduğu buz gibi leziz su kaynağı ve yan tarafında İbadethane-Ziyaret tepesi mevcut. Gaza ehli olduklarından tedbiri elden bırakmamış olacak ki ibadethane-ziyaret tepesi denilen yeri her ne kadar “Toparlak babanın halktan uzak kalmak için çıkıp ibadet ettiği zaman zaman itikâfa girdiği, yaz aylarında talebelerine ders verdiği yer. Onun için çevresi taşlarla çevrilidir. Bu çevirme, Toparlak baba ve müritleri tarafından yapılmıştır. Aynı zamanda mihrap düzenlemesi yapılmış, namazgâh olarak da kullanılmıştır. Bu tarihi ibadethane savaş zamanı toparlak geçidi üzerinde olduğu için harplerde mevzi olarak da kullanılmıştır”Bu anlatımdaki son cümle konunun aslını özetlemektedir. Gürcü, Ermeni, Safevi hareketlerinde gafil avlanmamak için tedbir noktasıdır. Özel mevzilerdir. Cihat ehli olan bir zaviye şeyhi bunları düşünmek zorundadır. Tarihi süreç içinde bu aileden şeyh İbrahim el Toparlak ve şeyh Ali Efendi Ermeniler tarafından şehit edilmiştir.
Tedavi uygulamalarının nasıl olduğunu sorduğumuzda Nuri Bey bize genelde ruhsal bunalımlar ve baş ağrıları gelir. Bunları abdest aldırır dergâhımıza götürürüz. Ocak karşısında diz çöküp otururlar. Bizim su kaynağından getirmiş olduğumuz dokuz adet taş bu ocak da akkor oluncaya kadar ısıtılır. Bir kaba su konularak hastanın baş üzeri tutulur. Ocaktaki taşlardan alınarak her biri için şifa ayeti ve duası okunur. Kova içine bırakılır. Üçtaş bu şekilde atıldıktan sonra kova hastanın sağ omzunda tutularak üç adet taş da bu şekilde okunup bırakılır. Sonunda kova hastanın önüne bırakılır üçtaşta aynı şekilde okunup bırakıldıktan sonra ocağın bitişiğindeki banyoya hasta gönderilerek yıkanması sağlanır. Çıkışta türbede iki rekât Allah rızası için namaz kılar duasını yapar. Tedavi böylece tamamlanır. Allahın izniyle şifa bulanlarımız çoğunluktadır
Bu yöremiz dünden bu güne kadar varlığını korumuş hizmetini devam ettirmektedir. Çevre düzenlemesi ile birlikte misafirhanelerde inşa edilecek olursa dini turizm açısından şehrimiz için önemli bir değerdir.
Devamlı ziyaretçisi eksik olmayan bir ziyaretgâhtır. Yatanların makamları cennet olsun.
(Devam edecek)