ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik 
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik 
Hainlere ait EYP ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi
Hainlere ait EYP ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi
Erzurum’un şirketleşme performansı düşüşte
Erzurum’un şirketleşme performansı düşüşte
MEB’den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
MEB’den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Hainler Avrupa’nın başına bela oldu
Hainler Avrupa’nın başına bela oldu

Abdurrezzak Türk

Erzurum’un Kandilleri – 19- İbrahim Hakkı Hazretleri
18 Kasım 2009 Çarşamba

İbrahim Hakkı Hazretleri, Erzurum’un yetiştirdiği dünya kandilidir. Bağbanımızın gülüdür. Rüzgâr esmeyince dal ırgalanmaz. Verimsiz, şorak topraklar nimet üretmez. Güneşin, Rahmetin bol olduğu yerlerde nimet ganidir. İşte Erzurum’umuz bu yönü ile belde i Tayyibedir. Büyük evliya ve âlimler yetiştirmiştir. Bu zatı şahanemizde, bağrımızda yetişen sanat, düşünce, ilim adamlarından ve Anadolu’nun büyük evliyalarındandır.

        18 Mayıs 1703 tarihinde sabah güneşi doğarken, Hasankale de dünyaya teşrif etmiştir. Annesi Şerife Hanife Hatun, babası Şeyh Osman Efendidir. İlk tahsilini babasından ve Hasankaleli

Hocalardan almıştır. “ Dört yaşında Kuran öğrenmeye başlar.”(1) Erzurum’a gelerek Sarı Gümrükçü Derviş Efendiden özel dersler alır. 7 yaşında anneden öksüz kalır. 9 yaşında amcasıyla beraber  babasının yanına Tillo’ya gider. Şeyh İsmail Fakirullah nezdinde tahsiline devam eder. Tefsir, hadis, fıkıh, akait, sarfu nahv gibi ilimleri genç yaşta iken hıfz eder. Molla Muhammet Sihrani’den Astronomi, Matematik gibi fen ilimleri alır. 17 yaşında 1719 tarihinde babası Osman Efendi Rahmeti Rahmana kavuşur. Tilloda bir müddet daha kaldıktan sonra, hocasının isteği üzerine Erzurum’a döner.

      Erzurum’da 8 yıl ilim tahsil eder. Müftü Ahmet Hazık Efendiden Farsça dersleri alır. Erzurum medreselerinde müderrislik yapar. Hacca gider. Bir buçuk yıl Mekke’de kalarak çalışmalar yapar. Hac dönüşü 1752 de Padişahtan davet alır. “Hocası Sarı Gümrükçü, onun oğlu Hacı Muhammet Sunullah beraberinde, Trabzon yolu ile İstanbul’a gider.”(2)Padişah  Sultan 1.Mahmut, İbrahim Hakkı Hazretlerini sevgi ve saygıyla karşılar. Özel izin vererek saray kütüphanesini açar. Bir yıl içerisinde 400  üzerinde eser tetkik eder. Okuma, yazma hastası kitap kurdudur. 1753 tarihinde talebe yetiştirmek için Abdurrahman Gazi zaviyesine tayin edilerek Erzurum’a geri döner. Gece gündüz hummalı çalışmalar yaparak önemli eserler telif eder.

        1755 tarihinde tekrar İstanbul’a gider,  Sultan 3. Mustafa Han zamanında Abdurrahman Gazi zaviyesi beratı yenilenir, Erzurum’a döner çalışmalarına devam eder. 1763 tarihinde Tillo’ya gider ve hayatının son yıllarını orada geçirir. Hayatında okumayı ve okutmayı elden bırakmayarak ideal insan tipi olarak, arif insanın nasıl olunabileceğini göstermiştir.

        Öğrenebildiğimiz kadarı ile hanımları Firdevs ve Fatma Azize hanımlar. Oğulları: İsmail Fehim, Ahmet Naimi, Mehmet Şakir, Ahmet Zakir. Kızları: Şemsi, Aişe ile Hanife hatunlar.

        1778 ömrünün sonuna yaklaşırken, vasiyetnamesini kendi söyledi oğulları yazdı. 22 Haziran 1780 Perşembe günü hayata gözlerini kapatarak, Mevla’ya kavuşmuştur. Kabri şeyhi Fakirullah’ın haziresindedir.” Türbesini kendisi hayatta iken yapmıştır. Türbe kubbesini geometrik hesapla ve çizimle öyle bir yön vererek yapmıştır ki Mart ayının 9. günü sabah güneş doğarken ışın demetlerinin aydınlatması önce hocası Fakirullah’ın kabrini, sonrada kendi kabrinin üzerinden geçerek yeryüzüne yayılmaktadır.”(3)

        İbrahim Hakkı Hazretleri zahir ve batın ilimlerde son derece yüksek bir bilgiye sahip olup İslam âlimleri ve tasavvuf şeyhleri arasında büyük bir değer olarak görülür. Bu duygu günümüzde de devam etmektedir.

        Meşhur eseri Marifetname: Dünyanın yaratılışı, tıp, Fizik, kimya, astronomi, burçlar, gezegenler, uzay, matematik,  cebir, geometri, denizler ve okyanus hareketleri gibi bilgileri ihtiva eden devrinin ansiklopedisidir. Bazı mezhep karşıtlarınca, Marifetname değil rezaletname denip bazı basit örnekler verilerek yargılanması üzücüdür. Bu eserin yaklaşık üç yüz yıl önce yazıldığı, yaşadığı dönemin bütün bilgilerini kapsayıp günümüze getirdiği, değerinden bir şey kayıp etmediği bilenlerce malumdur. Bu insanlar, tarikat okulu mezunu John Dalton’un (1766–1844) atom teorisinden, sadece maddenin en küçük yapı taşı atomdur. İbaresinin kaldığını diğer teorilerinin günümüzde değerini kayıp ettiğine bir şeyler söylemezler. Canlılar hakkında çeşitli teoriler ileri süren Lamarck (1744–1829), Darvin (1809–1882), Hugo de Vres(1848–1935) gibi İlim adamlarından çok önce canlılar hakkında “En basitinden en mükemmeline kadar düzgün bir tekâmül vardır.  Derin düşüncesiyle cisimlerin birleşmesini, hayatın doğuşunu, cinslerin gelişmesini yepyeni bir görüşle ortaya atmıştır.”

        “Bütün varlıklar küre şeklindedir. Âlemin her ne tarafına nazar olunursa şekli muhaddep görür. Arz da ve semada müşahede olunan bütün şekiller yuvarlaktır.” Einstein, İbrahim Hakkı Hazretlerinin bu görüşünü 1915 tarihinde matematiksel yollardan göstermiştir. Tenkitçiler bunlarıda görmezden gelirler. Ne var ki “İnsanı kendisi kadar kimse kandıramaz.” 

       Eserlerini genelde üç dilde yazıp yayınlamıştır. Yetmişten fazla eserinin olduğu belirtilmektedir. Bunlardan: Marifetname, İrfaniye, İhsaniye, İlahiname, Mecmuatü’l me’ani, Tuhfü’l-Kiram, Ülfetül-Enam, Nuhbetül-Kelam, Şeşari Kül-Yüh, Sefinei Nuh, Kenzül-Fütüh, Definetür-Ruh, Ruhüş-sürüh, Urvetül-İslam, Heyyetül-İslam, Lübbül-İrfan, Vuslat name, Sülüki-Nakşî. Gibi

                               İbrahim Hakkı Hazretlerinin oğullarına öğüdü:

        Ey oğul: Vasiyet ederimki cemi-i ahvalde ilm ü edeb senin üzerine lazım olsun. Ve fıkıh ve hadis ve tefsir öğrenesin. Ve cahil sofulardan ihtiraz edesin. Ve namazı cemaatle eda edesin. Şol şartla ki imam ve müezzin olmayasın. Ve hergis şöhret talep etmeyesin. Şöhrette afet yoktur. Ve mansıbla mukayyed olmayasın. Ve mektuplarda ve mahzarlarda kendi adın yazmayasın. Ve mahkeme-i kazaya hazır olmayasın. Ve beylerle ve ağniya ile ülfet etmeyesin. Ve sırrını izhar etmeyesin. Zira bunların zararı çoktur. Kimseyi ayıbı ile zikretmeyesin. Ve ihtiyacını kimseye bildirmeyesin. Az yiyesin ve az uyuyasın ve az söyleyesin. Ve halktan aslandan kaçar gibi kaçasın ve kendi hanında kalbine mülazım olasın ve haram sarraftan perhiz edesin ve emanet almayasın. Ve çok gülmeyesin zinhar, Zira gülmek kalbi öldürür. Ve cemi kimseye şefkat göz ile nazar eyleyesin. Ve herkesi senden eyi bilesin. Bir ferdi hakir saymayasın. Ve halkla muarız olmayasın ve mücadele eylemeyesin ve kimseden nesne istemeye ve kimseye hizmet buyurmayasın. Ve ulemayı amiline malla canla hizmet eyleyesin. Ve onları inkâr eylemeyesin ve ehli dünyaya hizmet etmeyesin ve zahirini bezetmiyesin ve Bâtıni güzel huylarla bezetesin ve nefes haktan gafil olmayasın. 1764 “(4)

                İbrahim Hakkı Hazretlerinin divanından bazı beyitleri:

                                “ Harabat ehlini hor görme Zakir

                                 Defineye malik viraneler var.”

 

                                  “Hak şerleri hayr eyler

                                    Zannetme ki gayr eyler

                                    Arif anı seyr eyler

                                    Mevla görelim neyler

                                    Neylerse güzel eyler”

 

                        Ruhu şad makamı cennet olsun.                  

 

       Kaynak: (1–3) Tarihçei –Erzurum M.Nusret Efendi. S.126

                     (2–4) Selçuklulardan Cumhuriyete E.Konukçu S.244

 

                                                                                      (Devam edecek)

                      

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 6 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Abuş özçelik (sıdddık) 8 Aralık 2009 Salı  20:09

dedecim senin yazını okudum.öyle güzel diki aynı bir mevlana yazısına benziyordu.inşaL- Lah bidaha yazarsın.Keşke benimde böyle yazılarım olacakmı?Milletime ulusuma yurdu- ma yardımcı olabilecek miyim?

Yorumu oyla      6      4  
23 Kasım 2009 Pazartesi  00:10

vazgeçmez.Yolunuz açık İndellahta şafiiniz çok olsun.Baki selam veselam.

Yorumu oyla      6      4  
Yorumcu 23 Kasım 2009 Pazartesi  00:07

Evliyalar diyarı,Mübarek i şerif ERZURUM'umuz bağrında doğup,besleyip,büyüttüğü Alleme-i Cihan şahsiyetleriyle nam-ı değer bir memlekettir.Bu değerleri unutan veya görmemezlikten gelen bizler bugün çok zavallı durumdayız.Tarihini unutan bir millet yok olmaya mahkumdur.Binaanaleyh bu şerefli tarihin yadedilmesi velinimet ve büyük bir hizmettir.'Yazana değil yazdırana bak.'deyimince kendi gamburumuzu görmek gibi erdem olmaz.Bir süpürgede çöp olup Erzurum'u saçma sapan adetlerden ve maneviyatsızlık pisliğinden temizleyebilirsek ne mutlu bize.Veya bir kaleme mürekkep olup Hakikatleri neşreden bir kelime olabilirsek Rüz'i cezada umuyoruzki mağfiret buluruz.Herkesin namında sorgulanacağı ogüne yine herkes kendisi beraatnamesini hazırlayacaktır.Çalışmalarından dolayı yazarımıza canı gönülden teşşekkür eder,Evliyaullahın himmet ve şefaatine nail olacağı yazılarının devamını temenni ediyorum.'Meyveli ağaç taşlanır.'ama taşı atan zalim ayıplanır.Meyve zarar görür ama ağaç yine meyve vermekten

Yorumu oyla      6      4  
Gürhan Özorhan 21 Kasım 2009 Cumartesi  16:29

Sayın Türk,Anadolu ayni zamanda erenler yurdu ve evliyalar ocağıdır diyor,yazar Nezihe Aras"Anadolu Evliyaları Kitabında" sizin bu değerli çalışmalarınızda ileride kitap olur kütüphanelerde yerini alırsa,işte o zaman görevini yerine getiren bir nefer olduğunuzun mutluluğunu tadarsınız inşallah.Peyganberimizin S.A.V. Mutlu asker dediği saflarda yerini alan İ.Hakkı Hazretlerini,diğerleri gibi çok güzel bir üslupla anlatmışsınız.Bu güzide allah dostlarının olmadığı dünya renksiz,nimetsiz ve yoksul bir dünya değilmidir.Yeni ve mutlu bir dünyada yaşamak için,geçmiş bütün değerlerimizi bilmek,anlayıp sevmemize bağlı değilmidir."Allah'tan, mazlumluğumuza nihayet verecek sabahın nurlu şafağını diliyoruz." diyor üstad N.F.Kısakürek.BİLİRİM BEN YALAN DÜNYASIN.EVLİYALAR ALAN DÜNYASIN.Aşk ile mamur olur,Hanei Viranımız,Hüzn ile Mesrur Olur,Talibi Cananımız.Sevgi Değirmeniniz Susuz Kalmasın.Ülkü İle sağlıcakla kalınız sevgili hocam.

Yorumu oyla      6      4  
Akademisyen. 20 Kasım 2009 Cuma  11:34

Üniversite camiası olarak ilgili yazıları yakından takip ediyoruz.Yazar, zaman zaman arşiv belgesi, kitabe... gibi temel kaynakları da kullanıyor. Daha önceki yorumlarımızda da yapılanın güzel bir hizmet olduğunu dile getirmiştik. Tarihi şahsiyetleri, eserleri dillendirmek -helede bu devirde- büyük hizmet. Gazete yazıları bu noktada güzel bir vasıta... Bu noktada "Selami Kıl" isimli yorumcuyu anlamak mümkün değil. Üzüm yemek varken, neden bağcıya saldırılıyor!...

Yorumu oyla      6      4  
sefer kemaloğlu 18 Kasım 2009 Çarşamba  23:55

işte biz buyuz.biz buluruz ama itibar etmezler.bizim bulduğumuzu yıllar sonra bir frenk buldum deyince göklere çıkarırız.

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva