ERZURUM GAZETESİ, ismi ile müsemma Erzurum’un sesi, Erzurum’un nefesi olmuştur. 20. Yılında başarılı olmanın sevicini yaşamaktadır.

 ERZURUM GAZETESİ, değerli kardeşimiz İbrahim Aydemir’in istikrarlı, dengeli duruşu sayesinde bugünlere ulaşmıştır. Gazete çalışanlarının fedakârlıkları, bir aile muhabbeti ile koşmaları neticesinde Erzurum Gazetesi, Erzurum’un gazetesi olmuş, günden güne büyüyerek Türkiye sınırlarını aşmıştır.

Tarafsızlık, hakkaniyet ve adalet gazetenin yayın hedefi olarak temel esas kabul edilmiş, yayın hayatını başarıyla bugünlere taşımıştır.

                Erzurum’un derdine derman olmayı şiar edinen ERZURUM GAZETESİ, çaresizlerin çaresini göstermeyi, dertlilerin derdine derman olmayı kendisine dert edinmiş bir vizyonun sembolü haline gelmiş, okuyucuların coşkun sevgisine mazhar olmuştur.

                Habercilikte Erzurum ve Erzurumlu ön planda tutulmuş, bu heyecanla 20 yıl durmadan dinlenmeden koşmuştur. Başarılarının uzun süre devam etmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyor, gazete çalışanlarına tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.

 Gazete vasıtasıyla Allah aşkının ve Peygamber muhabbetinin kalplerde bayraklaşması için “ GÖNÜL PENCERESİ” köşesinden yazdığım yazılar, ERZURUM GAZETESİ vasıtasıyla gönülden gönüle ulaştı.

 Allah sevgine hasret kalmış dudaklarda bir su olmayı gaye edindik, yazılarımızı bu niyetle kaleme aldık. Gazetemiz bu kutsal hizmete vesile oldu.

Yeryüzünde Allah’ın memuru Kitabullah’ın memuru olma yolunda tebliğ heyecanıyla kalplere ulaşma aşkımız ERZURUM GAZETESİ ile okuyucularımıza ulaştı.

Bu hizmetlerin yapılmasında ERZURUM GAZETESİ üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmiş, halis niyetinin semeresini 20. Yılında görme mutluluğuna erişmiştir.

 Sıla hasretiyle yanıp tutuşan Dadaşların imdadına yetişen ilk ses Erzurum Gazetesi olmuştur.

Gazetemizin 20.Başarılı yılını kutluyor, gazete çalışanlarına sağlık ve mutluluk diliyorum.

 Gazete söz konusu olunca Âşık Yaşar REYHANİ’nin bir şiiri ile seslenmek istiyorum:

 

 

 AMAN GAZETECİ GEL BİZİM KÖYE

Aman gazeteci gel bizim köye

Bizde olan türlü halleri de yaz

Yalnız saçlıyı başlıyı değil

Uyuzu koturu kelleri de yaz

 **

Tütmez oldu köyümüzün bacası

Ne gündüzü belli ne de gecesi

Dokuz yıldır Almanya'da kocası

Çoluklu çocuklu dulları da yaz

 **

Zannetme ki bütün millet bütündür

Bilmez misin bir tarafı yetimdir

Senin için şark hizmeti çetindir

Uzaktan görünen illeri de yaz

 **

Vallahi doğuda yaşamak hata

Bir köyde bir ağa biniyor ata

Bir baş kırar on bin verir av(u)kata

İfadeden aciz dilleri de yaz

 **

Benim neme lazım koskoca ırmak

Çünkü taksimimde var susuz durmak

Senin bahsettigin ojeli parmak

İçi nasırlanmıs elleri de yaz

** 

 Bir de tennezzül et bizim köyde yat

Gel sor soruştur derdimiz kat kat

Taş koyulmamış Kars'a bir göz at

Ardahan'a gitmez yolları da yaz

** 

Reyhani'yim ne karalı yazım var

Ben insanım bir çok yerde arzum var

Ne yazık ki bir kırılmış sazım var

Üstünde paslanmış telleri de yaz