KADOSTROSUZLUK YATIRIMA ENGEL
Erzurum’da 554 köyün kadastrosunun yapılmadığını açıklayan Tapu Kadastro Bölge Müdürü Ali Ataman Kadastrosu yapılmayan arazilerde yatırım da yapılamayacağına dikkati çekti. Ataman kadastrosuz alanlarda alt yapı yatırımlarının da yapılamadığını vurguladı
DOĞUDA KADASTRO ÇALIŞMALARI YETERSİZ
Doğu Anadolu Bölgesi'nde köylülerin, köylerinin sınırlarını farklı yorumlamalarının anlaşmazlığa neden olduğu bildirildi.
Erzurum Tapu Kadastro Bölge Müdürü Ali Ataman, yaptığı açıklamada, bölgede köylerin sınırlarının bir kuşak önce yaşamış kişilerin tariflerine dayalı olduğunu belirterek, bu durumun özellikle kadastro çalışmalarında büyük sıkıntı yarattığını söyledi.
554 KÖY SINIRI BELİRSİZ
Doğu'da kadastro çalışması tamamlanan köy sayısının ülke ortalamasına oranla geride kalmasındaki en önemli faktörün köylerin sınırlarının belirsizlik arz etmesi olduğunu vurgulayan Ataman, şunları kaydetti: ''Bölgemizde bulunan köylerin sınırları bir haritaya dayalı değil. Sınırlar bilirkişi heyetinin tarifleri doğrultusunda hazırlanan bir belge ile sınırlı. Bir kuşak önce yaşamış kişilerin tarifleri ile belirlenen köylerin sınırları, yeni nesil tarafından farklı şekillerde yorumlanıyor. Kadastro çalışmalarında ise bir çalışma sınırı belirlenmeli. Köylüler, belirlenen bu çalışma sınırını köy sınırı olarak algıladıkları için engel çıkarıyorlar. Oysa, bu köy sınırı değil, yalnızca çalışma sınırı. Bu sıkıntıdan dolayı kadastrosu yapılmayan çok sayıda köy bulunuyor.''Ataman, köylüler arasında yer yer yaşanan anlaşmazlık yüzünden kavga ve cinayet olaylarının da süregeldiğini kaydetti.
GAYRİMENKUL ANLAŞMAZLIKLARI
Türkiye'de huzursuzluğun asıl kaynağının gayrimenkul anlaşmazlıklarından ileri geldiğini savunan Ataman, ülke genelinde cinayet davalarının yüzde 60'ının, asliye hukuk davalarının ise yüzde 70'inin gayrimenkul ihtilaflarından kaynaklandığını belirtti. Ataman, şöyle devam etti:''Özellikle köyler arasındaki sınır belirsizliği yüzünden kadastrosu yapılamayan köylerdeki arazi sınırı anlaşmazlığı, karşılıklı husumetleri kamçılamaktadır. Bu yüzden toplum bünyesinde derin yaralar açılmaktadır. Vatandaşların iş ve güçlerinden ayrılarak mahkemelerde zaman geçirmeleri ve huzursuz olarak yapılan işlerin verimsizliği önemli bir kayıptır. Bütün bu sakıncaların ortadan kaldırılması kadastronun yapılmasına bağlıdır. Almanya ve Rusya'da kadastro, planlar ve siciller sağlam esasa bağlandıktan sonra anlaşmazlıkların tamamen ortadan kalktığı görülmüştür.''
''KIRSAL KADASTRODA DOĞU, ÜLKE ORTALAMASININ ALTINDA''
Doğu'nun kırsal kesiminin kadastro konusunda ülke ortalamasının çok altında yer aldığını dile getiren Ataman, kentsel kadastroda ülke ortalamasının yakalandığını ancak kırsal kadastroda bu durumun bir türlü gerçekleştirilemediğini belirtti.
Doğu illerinin kırsal kadastro oranının yüzde 46 olduğunu belirten Ataman, Türkiye'de bu oranın yüzde 80 olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de kadastro çalışmalarının Cumhuriyetin kuruluşu ile başlanmış olmasına rağmen bitirilemediğini ifade eden Ataman, Ağrı'da 247, Ardahan'da 208, Erzincan'da 287, Erzurum'da 554, Iğdır'da 48 ve Kars'ta 244 olmak üzere toplam bin 588 köyün kadastrosunun yapılmadığını dile getirdi.
KADASTRO OLMAZSA YATIRIM DA OLMAZ
Taşınmaz malların tapu siciline geçirilmesinin sosyal, ekonomik, mali ve kalkınma amaçlı teknik proje uygulamasında birçok faydası bulunduğuna işaret eden Ataman, ''Tapu sicilleri sayesinde taşınmaz mallar tedavül kabiliyeti kazanırlar. Taşınmaz mala dayalı kredi müessesesi kolaylıkla işler ve iktisadi hayata canlılık gelir. Bina ve arazi vergileri gibi taşınmaz mallara ilişkin vergilerin adil olarak gerçekleştirilmesi ancak kadastro ile mümkündür'' diye konuştu.
Kadastrosu yapılmayan arazilerde yatırım da yapılamayacağına dikkati çeken Ataman, arazi ıslahı, sulama, kurutma, nehir ve ırmakların ıslahı, yol, demiryolu hizmetleri, toprak dağıtımı, arazi toplulaştırması ve iskan işleri gibi amaçlar için kadastronun yapılmasının zorunlu olduğunu sözlerine ekledi.