Piyasalardaki kazanç beklentisini yükselten Ramazan ayı, bakkalcı esnafına buruk bir sevinç yaşattı. Bakkallar ve Manavlar Odası Başkanı Fuat Tizgili, önceleri Ramazan ayından bir gün öncesini, ertesi gün bayrammış gibi kutladıklarını hatırlatarak, “Ramazan ayı küçük esnaf için, özellikle de bakkallar için bayram demekti. Ramazan ayına girilmeden bir önceki gün, bizim nazarımızda Arefe günüydü, çünkü Ramazan, bakkalcılar içim bayram demekti. Ama o günler çok geride kaldı. Küçük esnaf artık ne Ramazan’a sevinebiliyor, ne de bayrama.” ifadelerini kullandı.
Bakkalcıların büyük bir çoğunluğunu oluşturduğu küçük esnafın başlıca sıkıntısının, artık herkes tarafından bilindiğini vurgulayan Fuat Tizgili, “Biz yıllardır bu konuyu dile getirmekten artık bıktık usandık. Büyük alışveriş merkezleri karşısında ezildik, elimizden tutan olmadı, tükendik.” diye konuştu.
“PEŞİNE GELİNCE MARKETLERE, VERESİYEDE BAKKALARA GİDİLİYOR”
Her geçen gün kan kaybeden bakkalcı esnafını ayakta tutmak ve büyük alışveriş merkezlerine karşı dirençlerini koruyabilmek için bir takım önlemlere başvurduklarını dile getiren Fuat Tizgili, artık bakkalcıların bile post cihazı kullanmaya başladıklarını ifade etti. Tizgili, “Küçük esnafın işyerinde kredi kartı kullanma imkanı olmadığı için büyük alışveriş merkezlerini tercih ettiklerini söyleyenler çoğunlukta olduğu için, bizler de bakkalcı esnafının bu konudaki eksikliği üzerinde çalışmalar yaptık. Artık küçük esnafımız işyerlerinde kredi kartı kullanımı için post cihazı bulundurmaya başladılar.” şeklinde konuştu.
HÜKÜMETE SİTEM
Bakkalcı esnafının Ramazan ayı boyunca pek hatırlanmayacağını, ama bayram yaklaşınca işlerde hareketlilik başlayacağını vurgulayan Fuat Tizgili, bu hareketliliğin yüzde 80’lik kısmını ise, veresiye alışverişlerin oluşturacağını ifade etti. Başkan Tizgili, “Vatandaş peşin alışverişe gelince büyük alışveriş merkezlerine, veresiye alışverişe gelince de bakkallara koşuyor. Bakkalcı esnafı da, ayakta kalabilmek ve satış yapabilmek için çaresiz veresiyeye razı oluyor. Bu çaresizliğin müsebbibi ise, bugüne kadar sesimizi duymayan Ankara’dır.” dedi.