ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
 Erdem’den Türkçe hassasiyeti vurgusu
 Erdem’den Türkçe hassasiyeti vurgusu
Erzurum SYDV verileri açıklandı
Erzurum SYDV verileri açıklandı
Oltu Derebaşı’nda gölet taştı
Oltu Derebaşı’nda gölet taştı
Askeri bando 19 Mayıs konseri büyük ilgi buldu
Askeri bando 19 Mayıs konseri büyük ilgi buldu
Tanfer: ’19 Mayıs milli uyanışın sembolü’
Tanfer: ’19 Mayıs milli uyanışın sembolü’
HABERLER>TÜRKİYE
8 Aralık 2013 Pazar - 19:58

‘Karar milletindir, söz milletindir’

Erdoğan, "Milletin meclisine, o meclisin içinden çıkmış hükümete bugüne kadar hiç kimse diz çöktüremedi. Bundan sonra da hiç kimse diz çöktüremeyecek. Bu ülkede sermayenin değil, manşetlerin değil, çetelerin değil artık sadece milletin dediği olacak, milletin arzusu olacak" diye konuştu.

‘Karar milletindir, söz milletindir’

ŞAHİN GİN
EDİRNE (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Milletin meclisine, o meclisin içinden çıkmış hükümete bugüne kadar hiç kimse diz çöktüremedi. Bundan sonra da hiç kimse diz çöktüremeyecek. Bu ülkede sermayenin değil, manşetlerin değil, çetelerin değil artık sadece milletin dediği olacak, milletin arzusu olacak" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Edirne’de katıldığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmasına, Edirneli olan Edirne’de doğan Fatih Sultan Mehmet’i, Edirne’yi donatan, Edirne’ye ustalık eserlerini veren, Edirne’ye tarihin ve yeryüzünün en güzel mimari eseri Selimiye’yi imar eden Mimar Koca Sinan’ı rahmet ve minnetle yad ederek başladı.
Konuşmasının başında Edirne'den övgüyle bahseden Erdoğan, "Öyle şehirler vardır ki adeta bir kutup yıldızıdır, adeta bir deniz feneridir. Öyle şehirler vardır ki tarihleriyle, medeniyetleriyle, insanlarıyla, mimari eserleriyle millete ufuk çizen, istikamet çizen, ülkeye yol gösterirler. Selçuklu’nun başkenti Konya işte böyle bir şehirdir. Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa böyle bir şehirdir. İstanbul bütün şehirlerin kutup yıldızıdır. Bütün şehirlerin annesi olarak böyle bir şehirdir. İşte Edirne de böyle büyük ve önemli bir şehirdir. Edirne bizim gururumuzdur. Edirne bizim medar-ı iftiharımızdır. Edirne’ye hizmet etmek Edirne’ye eser kazandırmak, Edirne’de Fatihlerin, kahramanların, şehitlerimizin izinden gitmek bizim tarihi vazifemizdir. Biz büyük bir milletin, büyük bir ecdadın, kadim bir tarih ve medeniyetin mirasçılarıyız. Bize küçük düşünmek yakışmaz. Biz Edirne Fatihi 1. Murat kadar büyük düşüneceğiz. Edirne’de doğan, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet kadar büyük düşüneceğiz. Selimiye’nin mimarı mimar Sinan kadar büyük düşüneceğiz. Küçük düşünmek, küçük hesaplar yapmak, küçük meselelerde kaybolup gitmek en başta şehitlerimizin, kahramanlarımızın hatırasına saygısızlık olur" dedi.
TÜRKİYE’Yİ İÇİNE KAPANIK HALE GETİRMİŞLERDİ

Türkiye'nin 10 yıllar boyunca küçük meselelerle vakit kaybettiğini belirten Erdoğan, "Türkiye küçük sorunlara takılıp büyük sorunlarını öteledi, erteledi. Türkiye kendi içine kapatılmak istendi, kendi kendisiyle uğraştı, kendi vatandaşıyla uğraştı. 10 yıllar boyunca dünyadan geri kaldı, imkanlardan geri kaldı, büyük fırsatlardan geri kaldı. İçinde kapanan bir ülke büyük hayaller kuramaz. Kendi kendisiyle uğraşan ülke büyük hedefler ortaya koyama. Kendi vatandaşıyla, kendi vatandaşının diliyle, kendi vatandaşının kökeniyle, inançlarıyla, değerleriyle, yeme - içmesiyle, giyim kuşamıyla, yaşam tarzıyla meşgul olan bir ülke büyük adımlar artamaz, büyük ufuklara yelken açamaz. Kendi vatandaşını düşman ilan eden, kendi vatandaşını tehdit olarak gören, kendi vatandaşları arasında ayrım yapan, vatandaşlarının bazılarını horlayan, inkar eden, yok sayan bir ülke büyük eseler inşa edemez. Edirne’de soruyorum. 10 yıllar boyunca bu ülkede Kürt demek, Laz demek, Roman demek, Gürcü demek, Boşnak, Arnavut, Pomak hor görüldü, yasaklandı. Türkiye bölünür dediler, dağılır dediler. 11 yıldır herkes kimliğini özgürce beyan ediyor. Herkes düşüncesini, fikrini özgürce beyan ediyor. Soruyorum. Bölündük mü?, parçalandık mı? Hazmedemeyenler yok mu? Hala var. Bakıyorsunuz öyle bir gençler var ki üniversiteli genç ağzından küfürler çıkıyor. Hele hele bayanın ağzından küfür çıkar mı? Erkek genç küfür eder mi? Fikrine güvenen fikir özgürlüğünden korkmaz. Düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden korkmaz, inancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz. Ama bunlarda maalesef fikrine, düşüncesine, inancına güvenmediği için karşı düşüncede olanlara saldırıyorlar. Kimisi silahla saldırıyor, kimisi palayla saldırıyor, kimisi kavga gürültü peşinde, molotof kokteyliyle dolaşıyor. Bunlar özgürlük arayanı değildir. Bunlar ülkemizi karıştırmaktan başka derdi olmayandır. Türk kardeşim de, Kardeşim de, Roman kardeşim de, Pomak, Boşnak, Çerkez, Laz, Gürcü kardeşim de bu ülkede haklarına tek tek kavuşuyor. Türkiye bölünmüyor, Türkiye parçalanmıyor, Türkiye dağılmıyor. Tam tersine Türkiye güçleniyor, büyüyor, kardeşliğini daha da pekiştiriyor. 10 yıllar boyunca bu ülkenin inansını irtica diyerek, gericilik diyerek, bölücülük diyerek en temel haklarından, milli değerlerinden koparmaya çalıştılar. Şimdi isteyen gidiyor bütün okullarda istediği şekilde özgürce seçiyor Kuran-ı Kerim okuyor, seçiyor Peygamber Efendimizin hayatını öğreniyor. Ne oldu bölündük mü? Parçalandık mı? Bırakın okusunlar. Kat sayı getirdiler meslek liselerine. Kaldırdık kat sayıyı. Ne oldu parçalandık mı? Bölündük mü? Normalleştik, normalleştik" dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Başörtülü kızlarımızı okulların kapısından geri çevirdiler. Ne oldu şu anda üniversitelere başörtülü kızlarımız rahatlıkla girebiliyor. Ne oldu? Dinamit mi oldular? Ne oldu? Molotof kokteyli mi attılar? Niçin bu kadar çekindiniz, korktunuz? Onların eğitim- öğretim özgürlüğünü niye ellerinden aldınız yıllarca? Bu yıl devletin kurumlarında şimdi başörtülü, başı açık beraberce çalışmaya başladılar. Ne oldu yıkıldık mı? Bölündük mü? Parçalandık mı? Tam aksine haklarını iade ettik. Bu bir lütuf değildi. Devletin yerine getirmesi gereken görevdi. Türkiye şimdi normalleşiyor. Demokrasi bu. Ama demokrasi dediler maalesef kendileri müsaade ettiği kadar düşündürdüler. Müsaade ettikleri kadar dediler hareket alanın var. Bunların hepsi yanlış. Yanlışları bir kenara koyduk. Doğrularla yolumuza devam ediyoruz. Ve böyle gideceğiz. Bize korkmak yakışmaz. Millet olarak yakışmaz. 1. Murat korksaydı Edirne’yi fethedemezdi. Edirneli Fatih Sultan Mehmet korksaydı İstanbul’u fethedemezdi. Şükrü Paşa korksaydı Edirne’yi kahramanca savunamazdı. Eğer Mehmetçik korksaydı yanı başımızda tarihin en büyük destanını yazmadı. Eğer Gazi Mustafa Kemal korksaydı Samsun’a çıkamaz, milli mücadelenin kıvılcımını yakamazdı. Eğer merhum Menderes, merhum Özal korksaydı bu ülkeye bu kadar hizmet, eser kazandıramaz, bu ülkede demokrasiye bu kadar güç katamazdı. İşte bizler de korkmuyoruz korkmayacağız. Başbakanlar olarak, bakanlar olarak, milletvekilleri, idareciler olarak korkmayacağız. Millet olarak, vatandaş olarak korkmayacağız. Ecdadımız gibi, tarihimiz gibi cesur olacak, büyük odaklar belirleyecek, bu büyük hedeflere emin adımlara yürüyeceğiz. Bizi korkutanlara boyun eğmeyeceğiz. Bizi tehdit edenlere boyun eğmeyeceğiz. Kışkırtmalar, tahrikler, saldırılar karşısında asla geri adım atmayacağız. Türkiye şu anda kutlu bir yürüyüş yapıyor. Türkiye büyüyor, gelişiyor. Türkiye dünyada artık sözü dinlenen, sözünün ağırlığı olan, sözleri kabul gören, dikkate alınan bir ülke olarak görülüyor. Artık Türkiye gündemi belirlenen ülke değil, gündem belirleyen ülkedir. Hiç kimsenin bunu durdurmasına, bunu sekteye uğratmasına, bunu engellemesine müsaade etmeyeceğiz".
MİLLET NE DERSE

Millet ne derse onun olacağını kaydeden Erdoğan, "Türkiye’de karar milletindir, söz milletindir, yetki milletindir. Türkiye’nin istikametini sadece millet belirler. Millet ne derse o olur. Millet neye arzu ederse, millet neyi isterse, millet nasıl bir istikamet talep ederse o yerine getirilir.
Türkiye’de artık çetelerin dönemi sona ermiştir. Türkiye’de sermayenin, medyanın, karanlık örgütlerin hükümet kurup hükümet devirme sona ermiştir. Bu ülkede meclisi artık sadece siz şekillendirir, hükümetleri artık sadece siz göreve getirir, siz görevden alabilirsiniz. Milli irade üzerinde Allah’tan başka hiç bir güç yoktur. 30 Mart seçimlerine sadece 3 buçuk ay kaldı. Her seçim öncesinde Türkiye’de uygulanmak istenen kirli senaryolar bugünlerde yeniden devreye girmeye başladı. Her seçim öncesinde oluşturulmak istenen kaos ve kargaşa ortamı bugünlerde yeniden sahne alma niyetini belli etti. Her seçim öncesinde milletin milli iradenin, özgür iradenin üzerine ipotek koyma girişimi bugünlerde yeniden harekete geçti. 11 yılda 3 genel seçime, 2 mahalli seçime, 2 halk oylamasına girdik. Her birinin öncesinde işte bu bayat senaryolar, bu çirkin oyunlar oynanmak istendi. Allah’a hamdolsun milletim 7 seçimde de bunlara prim vermedi. Millet artık iradesine çok güçlü şekilde sahip çıkıyor. İnşallah bundan sonra da güçlü şekilde sahip çıkacak. eğer olların tuzağı varsa hiç merak etmesinler milletin de bir tuzağı var.
Eğer onların bir hesabı varsa hiç merak etmesinler Allah’ın da bir hesabı var. Bütün kirli ittifaklar, milletin hesabı karşısında bugüne kadar darmadağın oldu. Bundan sonra da darmadağın olacak. Bütün kirli ilişkiler, nankörlükler, ahde vefasızlıklar, kanunsuzluklar, çirkin oyunlar, tehditler bugüne kadar sandıktan döndü. 30 Mart’ta bir kez daha inşallah sandıktan dönecek. Milletin meclisine, o meclisin içinden çıkmış hükümete bugüne kadar hiç kimse diz çöktüremedi. Bundan sonra da hiç kimse diz çöktüremeyecek. Bu ülkede sermayenin değil, manşetlerin değil, çetelerin değil artık sadece milletin dediği olacak, milletin arzusu olacak" diye konuştu.

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE OLSUN İSTİYORLAR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversite öğrencileri için yasa hazırladıklarını belirterek, "6 yıl, 7 yıl. Bitirdin bitirdin, bitiremediğin takdirde artık güle güle" dedi.
Konuşmasında, Balkanlar'ın 100 yıl önce çok acılar çektiğini hatırlatan Erdoğan, "Trakya bölgemiz Tekirdağ, Kırklareli, Edirne çok büyük acılar yaşadı. 100 yıl önce Osmanlı ordusu Edirne’yi düşman işgalinden kurtarmak için ilerlerken birileri ne diyordu biliyor musunuz? Gençler bunu iyi dinleyin. Gideceğiniz her yerde bunu anlatmanız lazım. Edirne’de o zaman yaşayanlar ne diyordu biliyor musunuz? ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ diyorlardı. 100 yıl önce bu densizliği yapanlar işte bugün de aynısını yapıyorlar. Türkiye o eski Türkiye olsun istiyorlar. Türkiye küçük olsun ama bizim kontrolümüz altında olsun diyorlar. Ya bunlar bizim şu güzelim tarihi eserlerimizi yıkanlar değil mi? Bu CHP zihniyeti camilerimizi yıkıp satanlar değil mi? Bunların hepsi elimizde belgeyle mevcut. Edirne’de 150’ye yakın camimizi yıktılar ve yerlerini sattılar. Şu eserleri iktidarımızda biz restore ettik. Hala ediyoruz ve edeceğiz. Şu anda yoğun bir şekilde bu tarih şehrini, Osmanlı başkentinin her adımında tarih yatan bu şehrin turistlerden geçilmemesi lazım. Bu eserler yapılmış olsa bunlar ihya edilmiş olsa inanın burada yerli ve yabancı 10 binlerce, yüz binlerce, milyonlarca turist sadece buraya gelir. Ama biz bu adımları attık ve şu ana kadar hamdolsun Edirne’mizde bir çok eseri ihya ettik. Devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ama istiyorum ki yerel yönetimler de bu konuda bir adım atsın ve merkezi yönetimle el ele versinler. Diyorlar ki Türkiye yeter ki bizim olsun ama içine kapansın. Türkiye’ye yeter ki biz hükmedelim gerekirse yoksul olsun, gerekirse geri kalsın, zayıflasın diyorlar. Yeter ki biz kazanalım millet kaybetsin, ülke kaybetsin diyorlar. İşte biz buna izin vermeyeceğiz. Ve çok daha önemli yatırımları inşallah gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Türkiye kazanacak, kazanmaya devam edecek. Onlar da kaybetmeye devam edecek. Milletin iradesi inşallah muzaffer olmaya devam edecektir. Türkiye hep birlikte büyüyecek. 81 vilayetiyle büyüyecek. Belli zümreler, çevreler, elitler, zenginler değil bu ülkede artık 76 milyon topyekün kazanacak. Türkiye’yi hep birlikte kardeşlik içinde büyüttük. Şehirlerimiz, bölgelerimiz, insanlarımız arasında ayrım yapmadık. Etnik kökenler, inançlar, değerler, yaşam tarzları üzerinden bir ayrıma prim vermedik. Edirne’den, tüm Trakya bölgemizden rica ediyorum iftiralara, ithamlara kulak asmayın. Niyet okuyucuların kara propagandalarına kulak asmayın, ayrıma prim vermeyin" dedi.
HERKES BİRBİRİNE SAYGI İÇİNDE

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında İstanbul’da hiç kimsenin yaşam tarzına ne dokunduklarını ne dokundurttuklarını ifade eden Erdoğan, "Bunlara asla izin vermedik. 11 yıl boyunca hükümette yasaklayan, kısıtlayan, sınırlandıran değil, bilhakis özgürlükleri genişleten, hakları daha ileri seviyelere taşıyan, yaşam tarzlarını garanti altına alan, bir çizgiyi biz izledik. Hiç kimsenin yaşam tarzına karışmayız, karışılmasına da izin vermeyiz. Herkes birbirine saygı içinde, hoşgörü içinde, birbirinin sınırlarını ihlal etmeden, bu topraklar üzerinde yaşayacak. Demokrasiyle milli iradeyle, en önemlisi de kardeşçe yürümeye, kardeşçe büyümeye devam edeceğiz. Özgürlük, bir başkasının özgürlük sınırına kadardır. Öyle, istediğim gibi, istediğim şekilde, istediğim yere kadar özgürlük olmaz. Bir başkasının özgürlük sınırına kadar özgürlüğünüzü kullanabilirsiniz. Eğer o özgürlük sınırına müdahale edersiniz işte bu müdahale etmektir. Buna müsaade edemeyiz" dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün Edirne merkezde ardından Uzunköprü ve Keşan’da açılışlar yapıyoruz. Bugün merkezde 142 milyon liralık yatırımı hizmete alıyoruz. Yani 142 trilyon. Orman ve Su İşleri Bakanlığımız Meriç, ergene ilerim kanlını tamamladı. 30 trilyon liralık bir yatırımla Edirneli çiftçimiz çok önemli bir hizmete kavuşuyor. Milli Eğitim Bakanlığımız yeni 36 derslik ve 1 kapalı spor salonunu Edirne’ye kazandırdı. Toplu Konut İdaremiz bin 702 konutu ve sosyal tesislerini bitirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığımız 8 spor tesisini tamamladı. İl Özel İdare 2 sulama projesini Edirne’ye kazandırdı. Uzunköprü ve Keşan’da toplu açılışını yapacağımız hizmetlerle 1 gün içinde Edirne’ye toplamda 209 milyon liralık eser kazandırmış olacağız. Edirne’ye 11 yıl içinde yaklaşık 5 buçuk milyar liralık yatırım kazandırdık. Trakya Üniversitesi’nde şimdi Roman dili bölümünü açıyoruz. Burada isteyen sadece Türkiye içinden değil, Türkiye dışından da gelip burada Roman dilini okuma imkanı bulacak. Biz buyuz. Rahatız, herhangi bir korkumuz yok. Edirne için hizmet etmeye, Edirne’ye eserler, hizmetler kazandırmaya devam edeceğiz. Sağlıkta aynı şekilde istediğin hastaneye gidebiliyor musun? İstediğin eczaneden ilacını alabiliyor musun? Niye geçmişte bunlar yoktu. CHP zihniyeti bunları niye yapmadı. CHP’nin genel müdürü olduğu zamanlar ilaç bulamıyorduk ilaç. Ama şu anda böyle bir sıkıntı söz konusu değil. Niye? Bizim bu millete aşkımız var. Ne denik? Yoksullukla mücadele edeceğiz, yasaklarla mücadele edeceğiz, bunu yanında yoksullukla mücadele edeceğiz dedik. İşte bu mücadelede hamdolsun çok büyük neticeler aldık. Adalet, emniyet, ulaşımda adımlarımızı atıyoruz. İnşallah çok daha iyi bir konuma geleceğiz".
Üniversitelerde defalarca af ilan ettiklerinin altını çizen Erdoğan, "Ama bu aflarda yolsuzluklar vardı. Şu anda sınırsız bir af diye bir şey tanımıyoruz. Çünkü sınırsız affı verdiğimiz öğrenciler üniversitelerimizi terör alanına çevirdiler. Bundan sonra buna müsaade etmeyeceğiz. Belli bir yılda üniversiteyi bitiren bitirecek. Bitiremeyen kusura bakmasın. Artık diyor ki ben nasıl olsa üniversite öğrencisiyim. Kardeşim 6 yılda bitireceksen bitir. 7 yıl, 8 yıl, 9 yıl, 10 yıl sınırsız böyle bir şey olur mu? Bütün bu adımlarla birlikte bizler şunu iyi bilmemiz lazım. Öğrencilik bir hedefe kilitlenmektir. Öğrenci terör alanına üniversiteyi çeviren değildir. Öğrenci öğrenciliğini bilecek. Okuyacak okulunu bitirecek. Bu ülkede bu millet kendi vergisiyle, parasıyla, her şeyiyle seni okutuyor, yetiştiriyor. Sen ise okumaya değil tam aksine bir alanı provoke etmeyi düşünüyorsun. Onun için de artık hedef koyuyoruz. Şimdi onun yasasını hazırlıyoruz. 6 yıl, 7 yıl. bitirdin bitirdin. Bitiremediğin takdirde artık güle güle. Ve bir çok eylemlere bir çok terör eylemlerine karışmış olanlar ne yazık ki bu tür haklardan istifade etmek suretiyle okullarımızı çok berbat duruma getirdiler. Artık bunlara fırsat vermeyiz. İstiyoruz ki bu ülkenin gençliği gerçekten bilgisayarına kilitlensin. Kitabına kilitlensin ve diğer ülkelerle yarış eder hale gelsin. Bunu başarmamız lazım. Bu adımları atarken harç dediler harcı kaldırdık. Üniversitelerde şu an harç alınmıyor. Harcın kalkmasını isteyen o malum çevreler hala terör estiriyorlar. Üniversitelerde harç alınmıyor böyle bir şey yok. Devletin üniversitelerinde harç alınmıyor. Hangi üniversitelerde alınıyorsa bize söyleyin biz gereğini yaparız, böyle bir şey yok. Hiçbir üniversitede harç alınmıyor" şeklinde konuştu.
 

 
Bayburtspor nazara geldi
 
400 köy yolu ulaşıma kapadı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'AK Parti belediyecilik anlayışı ile kimse yarışamaz’
Erdoğan, AK Parti’nin belediyecilik anlayışı ile kimsenin yarışamayacağını ...
Erzurum’da küresel ekonomiye uyum atılımı
AB ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile aralarında ETSO’nun ...
Erzurum Büyükşehir adayı Mehmet Sekmen
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan adayını ...
 
‘Nerede şehidimiz varsa biz oraya gideriz’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dış politikayla ilgili yapılan eleştirilere ...
Erdoğan: ‘Türkiye ekonomisini 3 kattan fazla büyüttük’
Başbakan Erdoğan, güçlü, kararlı, planı ve projesi olan, vizyonu olan ...
‘Taklit eden, takip eden asla öne geçemez’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin bilgi ve ilim üretme noktasında ...
 
Görmez'den 'dershane' açıklaması
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, dershane düzenlemesiyle ...
‘Allah ona utanma duygusu versin’
Genç'i eleştiren Arınç, "Allah ona akıl, fikir izan versin, utanma duygusu ...
‘İftiralar hezeyandır’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Hiç kimsenin çıkıp bize ‘bölen, parçalayan, ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Gazze’den Doğu Türkistan’a Dinmeyen Ağıt: Akif’in Uyarısı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Konunun Mülkiyeti 
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Ülkü Ocakları Mektebi ve Yiğido Mehmet Şarkışla
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva