ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik 
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik 
Hainlere ait EYP ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi
Hainlere ait EYP ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi
Erzurum’un şirketleşme performansı düşüşte
Erzurum’un şirketleşme performansı düşüşte
MEB’den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
MEB’den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Hainler Avrupa’nın başına bela oldu
Hainler Avrupa’nın başına bela oldu
HABERLER>TÜRKİYE
12 Kasım 2014 Çarşamba - 01:02

‘Hesaplarını bozmaya kararlıyız’

Davutoğlu, "Biz bir taraftan çözüm sürecini bir barış projesi, bir daimi kalıcı kardeşlik projesi olarak hakim kılmaya çalışırken diğer taraftan Sünni, Alevi ayrımı üzerine hesap yapanların da hesaplarını bozmaya kararlıyız.' dedi.

‘Hesaplarını bozmaya kararlıyız’

Başbakan Davutoğlu, "Türkiye demokratik istikrarı sağlamış bir ülkedir. Önemli olan istikrarın demokrasiyle sağlanmış olmasıdır" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çevremiz siyasi istikrarsızlıklar içinde, ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmış olabilir ama bu çevre ülkelerin halkları bizim kardeş halklarımızdır ve onların ekonomik alanda ihtiyaçlarını karşılama gücüne de kudretine de sahip olan yegane devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Burada önemli olan Türkiye'deki siyasi istikrarın muhafazasıdır" dedi.
YENİ TÜRKİYE
Davutoğlu, TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Geçen haftayı önemli hamlelerle doldurduklarını belirten Davutoğlu, ekonomide yapısal dönüşüm stratejini açıkladıklarını hatırlattı. Türkiye'nin son 12 yıl içinde olağanüstü bir ekonomik performans sergilediğinin altını çizen Davutoğlu, bu performansı "Yeni Türkiye" anlayışı ile reel sektör odaklı olarak güçlendirme kararlılığında olduklarını söyledi.
EKONOMİK PROGRAM
Programın ilk 9 sektörünü reel sektör ağırlıklı olarak ve 457 eylem planı ile kamuoyuyla paylaştıklarını belirten Davutoğlu, buradaki temel amacın Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında ana odağı oluşturacak olan üretim kapasitesinin artmasını sağlamak, ARGE ve inovasyon programları ile Türkiye'deki emek yoğun sektörlerden teknoloji yoğun sektörlere geçiş çalışmasını yürütmek ve öncelikli programlar çerçevesinde ülkenin ekonomisindeki altyapı gücünü daha da kuvvetlendirmek olduğuna işaret etti.
HAMLE DÖNEMİ
Programda daha önce açıklanan öncelikli alanlar hakkında bilgi veren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler gibi çok değişik alanlarda ciddi bir hamle dönemini başlatmış bulunuyoruz. 12 yıldır ülkemizin ekonomik alanda katettiği mesafe ve başarı hikayesi herkesçe malumdur. Şimdi buna reel sektörü canlandıran bu hamle ile yeni boyutlar kazandırıyoruz. G-20 zirvesi'nden sonra döndüğümüzde inşallah makro ekonomik dönüşüm programlarından ibaret olan 8 madde, sektörel dönüşüm programını ve sosyal boyut ağırlıklı ayrıca 8 sektörel dönüşüm programı ile aslında bu paketin bir bütünlük içinde 2023 Türkiye'sine gidişin ana unsurlarını tespit etmiş olacağız."
"İŞ DÜNYAMIZIN ÖNÜNÜ AÇMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Ekonomik ilişkiler konusunda AB ve komşu havzaların yanında üçüncü alan olarak Afrika, Latin Amerika ve Doğu Asya açılımlarını seçtiklerini kaydeden Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Afrika açılımımızı, daralan Avrupa piyasasının, sıkıntılar içine girmiş Ortadoğu ve yakın havzalardaki piyasaların getirdiği problemleri aşmak için son derece öngörülü bir şekilde yeni bir ekonomik havzası olarak tanımladık. ve kesinlikle Afrika'da geçici değiliz, kalıcı olacağız. Latin Amerika'daki, Doğu Asya'daki ilişkiler onlar da kalıcı olacaktır. Biz hükümet olarak iş dünyamızın önünü açmaya çalışıyoruz. Önlerindeki tabiri caizse vize gibi, ticaret, gümrük kısıtlamaları gibi mayınları temizleyerek çok güvendiğimiz dinamizmini, Türkiye'nin dinamizmin olarak gördüğümüz işdünyamızın küresel ekonomik alana daha rahat bir şekilde girmesi çabası içindeyiz" diye konuştu. 
Davutoğlu, verilerin ekonominin çarklarının güçlü şekilde döndüğünü gösterdiğini belirterek,
HESAPLARINI BOZMAYA KARARLIYIZ
Davutoğlu, "Biz bir taraftan çözüm sürecini bir barış projesi, bir daimi kalıcı kardeşlik projesi olarak hakim kılmaya çalışırken diğer taraftan Sünni, Alevi ayrımı üzerine hesap yapanların da hesaplarını bozmaya kararlıyız. Hiç kimsenin bu topraklarda etnik ve mezhep temelli bir ayrımı körüklemesine izin vermeyeceğiz" dedi.Davutoğlu, TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Hacıbektaş ziyaretini anlattı. Hacıbektaş'ta Aşure gününe katıldığını anımsatan Davutoğlu, "İkrar vermeye, destur almaya gittim" diye konuştu.

Davutoğlu, Başbakan olduktan sonra Hz. Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran'ın mekanını ziyaret ettiğini söyledi. Davutoğlu, "Emir Sultan, Ebu Eyyub El Ensari, Ertuğrul Gazi, Şeyh Edebali, Seyyid Burhaneddin Veli...Hepsi ortak bir mirası bize taşıyan erenlerdir. Horasan erenleridir. Biz ortak miras içinde herhangi bir mezhep ve meşrep ayrımını esas alan bir politikayı temelden reddederiz" şeklinde konuştu.
TARİH DE MİLLET DE ŞAHİT OLSUN
İki ay içerisinde  ziyaret ettiği her mekanda tarihten beslenen bu güçlü mesajı, o mekanlarda duymanın, hissetmenin kendisine büyük bir azim ve kararlılık verdiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:"Tarih de millet de şahit olsun ki bu topraklarda bu iman tohumunu eken, bu medeniyet tohumunu eken bütün bu erenlerin  mirasına sahip çıkmak en ulvi görevimizdir. Hacıbektaş'taki, Nevşehir'deki bütün vatandaşlarımıza, kardeşlerimize, dostlara, canlara, erenlere beni bağırlarına baktıkları için bir kez daha selam ediyorum.
Bizim için Hacı Bektaş-ı Veli ile Hz. Mevlana arasında bir fark yoktur. İkisi aynı güzel kaynaktan beslenen muhabbet pınarlarıdır. Hz. Mevlana'ya Konya'da gösterdiğimiz muhabbetle Hacı Bektaş-ı Veli'ye Hacıbektaş'ta gösterdiğimiz muhabbet aynı hissiyatın ürünüdür. İlk defa bir Aşure günü vesilesiyle Hacı Bektaş-ı Veli'yi ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmak bana büyük bir gurur vermiştir.
Bizim AK Parti olarak takip ettiğimiz 12 yıllık siyasetin temeli, bütün vatandaşlarımız arasındaki muhabbet bağlarını güçlendirmek, devletimiz ile vatandaşlarımız arasındaki aidiyet bağını tahkim etmektir. Bir devlet iki şeyle kaim olur. Vatandaşları arasındaki ortak kültür bağı, manevi bağ, tarihdaşlık ve vatandaşlarının bütünüyle devlet arasındaki ortak vatandaşlık, eşit vatandaşlık bilincidir. Bu aidiyetler zayıfladı mı ülkeler çözülmeye, dağılmaya başlarlar. İşte Irak işte Suriye. Biz bir taraftan çözüm sürecini bir barış projesi, bir daimi kalıcı kardeşlik projesi olarak hakim kılmaya çalışırken diğer taraftan Sünni, Alevi ayrımı üzerine hesap yapanların da hesaplarını bozmaya kararlıyız. Hiç kimsenin bu topraklarda etnik ve mezhep temelli bir ayrımı körüklemesine izin vermeyeceğiz."
"SADECE HUŞU İLE O MEKANLARA GİRECEKLER"
Davutoğlu, Alevi-Bektaşi geleneğinin iki ana damarı bulunduğunu belirterek, her yerde bu damara atıfla kültürel geleneğin sürdürüldüğünü söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti:"Bir, 12 İmam geleneği ve Hz. Peygamber'e kadar giden o köklü mübarek silsile. Bu en önemli referans noktasıdır. Hacı Bektaş-ı Veli'de de diğer birçok Alevi Bektaşi, Horasan ereninde de bu atıfı görürsünüz. İkinci kaynak Horasan erenleri ile ta Hoca Ahmet Yesevi'ye kadar giden kaynaktır ki bu iki kaynak Anadolu'da birleşmiş ve İslam kültürünün Anadolu'daki bir rengi, bir güzel çeşnisi olarak kökleşmiş, yerleşmiştir. Şimdi bizim bütün Alevi vatandaşlarımıza hem eşit vatandaşlık haklarından istifade etmek konusunda yardımcı olacağız hem de Alevilik'in bu özgün karakterinin korunması için ne gerekiyorsa onlara destekte bulunmaya devam edeceğiz."
ORTAK ÖZELLİKLERİ ZULÜMDE SEÇİCİLİK
  AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP'ye ve Çözüm Süreci'nin bütün taraflarına seslenerek, "Eğer Çözüm Süreci'ni kararlılıkla devam ettirmek hususunda iyi niyetliyseniz, bu iyi niyetinizi gösterin. Çıkın ve Çözüm Süreci'ni sabote eden bu şiddet sarmalına, vandalizme karşı olduğunuzu açık yüreklilikle ifade edin, hiç maskelerin arkasına saklanmayın. Siz bu açık yürekli ifadede bulunmanız halinde Çözüm Süreci ile ilgli diğer adımlar atılmaya devam edilecektir" dedi.
Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısındaki ifadelerine yanıt verdi. Bahçeli'nin kendisini "Türk milletini yezitlikle benzetmekle itham ettiğini" belirten Davutoğlu, "Nasıl bir Türkçe ile benim söylediğimde bunu çıkarmış, anlayamadım. Hangi Türkçe ile bu yorumu yapmış onu da anlayamadım. Ben böyle bir ithamı kendisine iade ederim. Aziz Türk milletini de Dersim cinayetiyle özdeşleştirmeyi de şiddetle men ederim. Bizim milletimiz bu tür cinayetlerden, bu tür katliamlardan, bu tür yanlış uygulamalardan beridir, beri olmaya devam edecektir. Birileri zulüm yapmışsa onun karşısında da bu zulmü dile getirmekten de hiç çekinmeyiz. Aramızdaki devlet anlayışı farkı bu. O diyor ki 'devlet adına birisi cinayet işlemişse dokunmayın.' Biz de diyoruz ki devletin bekası, devletin vatandaşlarıyla, vatandaşların bütün kesimleriyle buluşması ve aidiyet ilişkisi kurmasıyla irtibatlıdır. Devlet ancak böyle baki olur. Şu veya bu toplum kesimi, şu veya bu mezhebi öne çıkararak değil" diye konuştu.
Şeyh Edebali'nin "insanı yaşat ki devlet yaşasın" yüce mesajının kulaklarında olduğunu belirten Davutoğlu, Şeyh Edebali'nin "kayı boyunu yaşat ki devlet yaşasın, oğuz boylarını yaşatın ki devlet yaşasın' demiyor. Ben de Oğuz boylarındanım. 'Türkleri yaşatın, Sünnileri, Alevileri yaşatın ki  devlet yaşasın' demiyor. İnsanı yaşatın ki devlet yaşasın' diyor. İnsan, insan, insan..." dedi.
gözetmeden."
"SAKIN OLA Kİ..."
Kudüs'te Mescid-i Aksa'da son bir haftadır yaşanan zulme karşı, Mescid-i Aksa'yı kirleten İsrail askerine karşı en yüksek gür sedanın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nden çıktığın ve çıkmaya devam edeceğini belirten Davutoğlu, "Buradan bir kez daha İsrail' e ve İsrail'in zalim yöneticilerine sesleniyorum; sakın ola ki Suriye'de bir zalim kendi halkına zulmediyor diye ya da islam dünyasında iç karışıklıklar gerilimler sebebiyle bir takım problemler yaşanıyor diye bunu fırsat bilip Kudüs'e ve Mescidi Aksa'ya yönelttiğin bu saldırıları devam ettirmeyi düşünme. Herkes  sussa, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sessiz kalmayacaktır" dedi.
EKONOMİ DİREKSİYONU TÜRKİYE’DE OLACAK
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye 1 Aralık'tan itibaren G-20 dönem başkanlığını üstlenecek. Yani önümüzdeki 1 yıl dünya ekonomisinin direksiyonu Türkiye'nin ellerinde olacak" dedi.
Davutoğlu, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yarın iş güvenliği paketini kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek, "Hem iş güvenliği paketi hem de madenlerimizde yaşanan son gelişmelerle ilgili alacağımız tedbirleri kamuoyumuzla paylaşacağız" diye konuştu.
Bunun hükümetin kurulduğu ilk günlerde yaşanılan asansör faciasından sonra verilen bir talimat olduğunu anlatan Davutoğlu, bütün bakanlıkların yoğun bir tempoda çalıştığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın sektör temsilcileriyle istişare toplantıları yaptığını ve bugün paketi açıklama imkanına kavuşulduğunu söyledi.
YANLIŞA YANLIŞ, DOĞRUYA DOĞRU DİYORUZ
  AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Grup Toplantısına katılarak konuşma yaptı.Davutoğlu, "Bahçeli ile aramızdaki devlet anlayışı, farkı şu; Bahçeli devlet adına yanlış yapanlara sahip çıkmayı devlete sahip çıkmak zannediyor. O yüzden de devlete en büyük tahribatı veriyor. Biz ise kim, ne hal altında yapılırsa yapılsın yanlışa yanlış, doğruya doğru diyoruz; bu yolla halkımızın bütününü kucaklıyoruz" dedi.
Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, onlarca Alevi Bektaşi klasiklerini bastırdıklarını ifade ederek, "Niye biliyor musunuz? Yeni yetişen Alevi kökenli gençler, o geleneğin klasiklerini okusunlar ve bu geleneğin Hz. Peygamber'den, Hz. Ali'den ve bunun getirdiği çizgiden, Hoca Ahmet Yesevi'den uzak olmadığını görsünler" diye konuştu.
Kahramanmaraş'ta "ben dedeyim" diye seslenen otobüse aldığı Alevi dedesinin ilk söz olarak, "Hak Muhammed, Ali yardımcınız olsun" dediğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İçeriden ve dışarıdan yeni bir Alevilik çıkarma çabalarına karşı, eminim önce Alevi Bektaşi geleneğinin öncü şahsiyetleri, dedeleri, bu geleneği sürdüren 12 imam, hizmet erbabı karşı çıkacaktır. CHP Alevilik paketinde ne diyor? 'Din dersini kaldıralım' diyor. Çünkü, CHP'nin kafasında, zihninde hep dinle bir şekilde mücadele etmek var, hiç bundan kurtulamadılar. Eğer din kültürü ve ahlak derslerinde herhangi bir mezhep tahkir ediliyorsa, herhangi bir din, sadece Alevilik gibi, İslam kültürü içinde gelişmiş ve bu kavramlarla ortaya çıkmış bir mezhep ve meşrep değil, başka bir din, hatta İbrahim'i gelenek dışında, yani Budizm ve diğerleri tahkir ediliyorsa, onlara karşı bir nefret dili kullanılıyorsa ona önce ben, AK Parti karşı çıkar. Bizim anlayışımızda nefret dili hiç bir zaman olmamıştır. Ama böyle bir tahkir yoksa, her bir mezhep anlatılıyorsa, din anlatılıyorsa, yeni yetişen nesiller bu dinleri tanıma imkanı buluyorsa bundan ne zarar var? Nedir sizin bu mücadele anlayışınız?
Üç alternatif var. Bir alternatif; 'Bu dersi tümüyle kaldıralım.' Peki bunun kaldırdığımızda, eğitim içinde ki bugün IŞİD gibi radikalizm başta olmak üzere, bu tür radikal eğilimlerin toplumda yer almasını nasıl engelleyeceğiz? Yeni yetişen gençler, Sünni gençler, Alevi gençler yükselen bazı dini anlayışlara karşı gerçek din anlayışı hakkında nasıl bir fikir sahibi olacaklar? Din kültürü dersi olmadığı zaman bu ihtiyacı karşılamak üzere, nasıl son derece yanlış kanaatlerin ortaya çıkacağını görmüyorlar mı? Onlar yasakladılar, tek parti döneminde yasaklandı. Ne oldu? Maalesef yeni yetişen nesil 32 farzı bile sayamayacak hale geldi o dönemlerde. Ne zararı var din kültürü ile ilgili bilgi sahibi olmasının?
İkinci alternatif şu; 'Sünni gençler Sünniliği, Alevi gençler Aleviliği okusun.' Peki burada bir karşıtlık üzerinden dini kültürü anlayışı yaymak nasıl bir zarar verir düşünebilir misiniz, nasıl bir karşıtlık ortaya çıkar? Sünniler Sünni İslamı okuyacaklar, Hacı Bektaşı Veli'yi tanıyamayacaklar, Alevi gençler de Sünni geleneği bilmeyecekler ve zannedecekler ki okudukça, bu iki gelenek birbirine karşı. Bugün eğer Alevi ve Sünni geleneği birbirine karşı iki inanç gibi takdim etmek isteyen varsa, o bir tarih cahilidir, kültür cahilidir, Alevilik cahilidir, Sünnilik cahilidir. Ben Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzuruna vardığımda hiç bir yabancılık hissetmedim, hiç bir Sünni de hissetmesin. Üçüncü alternatif ise bizim savunduğumuz alternatif, 'din kültürü ve ahlak dersleri en geniş müfredatla, bütün mezhepleri, meşrepleri, dini anlayışları yeni nesillere öğretmek üzere okutulmalıdır. Bu derslerde bir dinin, mezhebin tahkir edilmesi sözkonusu olamaz, aşağılanması, ötelenmesi, bir mezhep mensubunun incinmesini biz izin vermeyiz."
"DERSİMİ ELEŞTİRİRSEM ULUSALCILAR KOPAR, PARTİ BÖLÜNÜR DİYE KORKUYOR"
Başbakan Davutoğlu, CHP'nin Alevi meselesindeki en önemli gündemlerinden birisinin Dersim meselesindeki ikircil tutumu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Dersim konusunda net bir tavır sergilediğini, 'devlet adını da işlenmiş olursa olsun yapılan her türlü zulme karşıyız" dediğini, Başbakan olarak bu olaylar dolayısıyla özür dilediğini vurgulayan Davutoğlu, CHP ve MHP'den, bu çerçevede son günlerde karşı bir tavır alışın sözkonusu olduğunu bildirdi.
Davutoğlu, CHP'nin Dersim konusunda hala bir açıklamada bulunmadığını ifade ederek, "Neden bulunamadı biliyor musunuz? Çünkü korkuyor, elindeki adalet terazisi ile partisinin yapısı uygun değil. 'Dersimi eleştirirsem ulusalcılar kopar, parti bölünür' diye korkuyor. Ama AK Parti böyle bir şeyden korkmaz. Çünkü AK Parti'nin ortak vicdanı her türlü zulme ve yanlışa karşı ayakta durma vicdanıdır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Alevi öncülerini ve dedelerini Cumhurbaşkanlığı'na davet ederek yemek verdiğini anımsatan Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu, onları haram yemekle suçluyor. Kılıçdaroğlu, Alevi geleneğinde düşkün ilan etmek vardır ama o senin haddin değil, sen kimseyi haram yemekle itham edemezsin. Oraya gelen Alevi dedeleri, öncüleri edebi erkanın temsilcileridir ve hepsi eline, beline, diline sahip çıkan insanlardır. Onlar bilir kimi ziyaret edeceklerini, kimi ziyaret etmeyeceklerini. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı davet ettiğinde onurla ve vakarla o daveti kabul ederler ve giderler. Bundan rahatsız olma. Bu, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın ne kadar kucaklayıcı olduğunun işaretidir ve Türkiye'deki Alevi toplumunun temsilcilerinin devlete olan saygılarının ifadeleridir" dedi.
"12 EYLÜL'CÜLER CHP'DEN ÖĞRENDİ"
Başbakan Davutoğlu, bu yemeğe katılan Alevi toplumunun tüm temsilcilerine bir kez daha teşekkür etti. Davutoğlu, şöyle konuştu:"Ama Kılıçdaroğlu sesini yükseltemez, çünkü yarası var ve arkasına güvenemiyor. Son bir hafta 10 gün içinde, bir milletvekili ağır ithamlarla istifa etti. başka bir milletvekili ihraç talebiyle disipline sevkedildi, üçüncü milletvekili de 'Kılıçdaroğlu istifa etsin' diye çağrıda bulunuyor. Şöyle bir takım düşünün; herkes ayağına topu almış kendi oyununu oynuyor, birisi de kendisini antrenör zannedip ortalıkta dolaşıyor. Her gün bir açıklamasıyla birini memnun etmeye çalışıyor, Bakıyor ulusalcılar rahatsız oldu, bir açıklama yapıyor, öbürkülerini kırıyor; öbürküler rahatsız oluyor, bir açıklama yapıyor onları kırıyor. Bu CHP'nin bir türlü iki yakası bir araya gelemedi, gelemez. Çünkü, milletin gönlü ile buluşamayanların yakası bir araya gelemez. Küstahça çıkıp, 'Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık makamı boş' diyor. Sen onlarla kaygılanma, millet biliyor bu makamların dolu olduğunu. Sen kendi küçük sandalyenin derdine düş, bırak büyük makamları. Biz o makamların nasıl doldurulacağını gayet iyi biliriz ve o makamları hakkıyla doldurduğumuz için millet emaneti bize tekrar tekrar veriyor ve vermeye devam edecek. Şimdi buradan bir çağrıda bulunuyorum; biz Dersim'de vicdanın sesi olduğumuz için, onlar sessiz kaldı. Seyit Rıza'nın oğlu Hüseyin 17 yaşındaydı. İdama gidecek yaşta değildi, yaşı 21'e yükseltildi idam edildi. Aynı şey 12 Eylül'de Erdal Eren için yapıldı, yaşı büyütüldü idam edildi. Ben hep merak ederdim, bu yaş büyütülerek idam edilme geleneği nereden geliyor, 12 Eylül'cüler nereden öğrendi diye. Şimdi farkettim, CHP'den öğrendiler. Kılıçdaroğlu, Dersim'de yapılanları İhsan Sabri Çağlayangil'den öğrensin. Çıksın bunun zulüm olduğunu açık yüreklilikle söylesin ya da Tunceli'ye gitmesin. Eğer devlet adına birisi yanlışlık yapmışsa, o yanlış devletin yanlışı değildir, o yanlış o yapanların üzerinde kalır.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından, Polonya Euro Cup'ta şampiyon olan Ampute Futbol Milli Takımı ile görüştü ve hatıra fotoğrafı çektirdi. Milli Takım, Davutoğlu'na milli takım forması hediye etti.

 
Bilmen Hoca sempozyumunda örnek etkinlik
 
En çok kentsel dönüşümü izledik
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanı’ndan tarihi hatırlatma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Yeni Türkiye’ Vurgusu ilk kez Gazi Mustafa Kemal ...
‘Nihai karar sadece milletin olacak’
Davutoğlu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından ATO Congresium'da ...
Dadaş paşa siperde
Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı, Savunma ...
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemi değerlendirdi
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Türkmenistan’a giden Cumhurbaşkanı ...
Ekonomide Yeni Eylem Planı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ''Güçlü ve Dengeli Büyüme için Yapısal Dönüşüm'' ...
‘Zalimler farklı, zulüm aynıdır’
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, geçmişte yaşanan soykırımların, ...
 
Güllüce’den önemli açıklamalar
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “İş kazalarının sıfıra indirilmesi ...
"İsrail hem alçaksın hem de barbar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan Esenboğa Havalima'nında Türkmenistan ziyareti öncesi ...
‘Türkiye G-20’ye başkanlık yapacak..
Davutoğlu, Türkiye’nin, gelecek sene uzun yıllar anılacak bir G20 Dönem ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva