ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Şehit Yaşar törenle memleketine uğurlandı
Şehit Yaşar törenle memleketine uğurlandı
'İsrail ile ihracat ve ithalat tamamen durduruldu'
'İsrail ile ihracat ve ithalat tamamen durduruldu'
542 düzensiz göçmen yakalandı
542 düzensiz göçmen yakalandı
Eğitimci Samancı: 'Aile herşeydir'
Eğitimci Samancı: 'Aile herşeydir'
Erzurum’da son 15 yılda 3 bin 382 şirket kuruldu
Erzurum’da son 15 yılda 3 bin 382 şirket kuruldu
HABERLER>TÜRKİYE
10 Nisan 2015 Cuma - 05:52

‘Bu kervan yürüyor, yürüyecek’

Erdoğan, "Onun için ısrarla bir şey söylüyorum, diyorum ki 'artık bu gömlek bu vücuda dar geliyor.' Bizim bir sistem değişikliğine gitmemiz şart. İşte bu da artık Türkiye başkanlık sistemiyle süratle bir sıçramayı gerçekleştirmesi gerektiriyor."dedi

‘Bu kervan yürüyor, yürüyecek’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık bu gömlek bu vücuda dar geliyor. Bizim bir sistem değişikliğine gitmemiz şart. Artık Türkiye başkanlık sistemiyle süratle bir sıçramayı gerçekleştirmesi gerektiriyor ve başkanlık sisteminde göreceksiniz ki artık Türkiye bir patinaja girmeyecek, hızla bir büyüme sürecine girecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye her alanda olduğu gibi sınai mülkiyet alanında da büyümeye, gelişmeye, dünyada adından söz ettirmeye devam ediyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sheraton Otel'de düzenlenen "4. Türk Patent Ödülleri" törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine ödül alacak tüm firmaları, kurumları ve kişileri tebrik ederek başladı.

Türkiye'nin "fikri ürün havuzunu" genişleten ve zenginleştiren herkese ayrı ayrı teşekkür eden Erdoğan, "Bugün ödül alacak firmalarımıza bu başarıyı kazandıran ar-ge çalışanlarımızı, mühendislerimizi ve tasarımcılarımızı huzurlarınızda kutluyorum. Türkiye'nin kendi alanlarında yenilik üreten isimsiz kahramanlarını buradan selamlıyor, problem çözme, buluş yapma, tasarım yapma, heyecan ve şevklerinin daim olmasını diliyorum" dedi.

"İLTİFATLARIN DA SÜREKLİLİK ARZ ETMESİ LAZIM"

Üretilen her yeniliği, buluşu, özgün tasarımı, "Türkiye'nin 2023 hedefleri yolunda atılmış kıymetli bir adım" olarak değerlendirdiğini belirten Erdoğan "Atalarımız, 'marifet iltifata tabidir' diyor. Bu bakımdan ortaya konulan marifetlerin ödüllendirilmesini önemli görüyorum. Ancak bu marifetlerin, buluşların ve tasarımların üretiminin sürdürülebilir olması için iltifatların da süreklilik arz etmesi gerekiyor. Ülkemizde çeşitli kamu çalışanları tarafından uygulanan ar-ge ve tasarım teşvik mekanizmaları bu bakımdan çok hayati ve çok hayırlı, önemli hizmetlerle bu süreç devam ediyor. Aynı duyarlılığı özel sektörümüzden de bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Ödüle layık görülen firma yöneticilerinden, ar-ge çalışanlarını, tasarımcılarını taltif etmelerini rica eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece en tepeden en alt kademeye kadar her aşamada yeniliğin, buluşun, problem çözmenin, teşvik edildiği bir sisteme sahip olacağımıza inanıyorum. Türkiye her alanda olduğu gibi sınai mülkiyet alanında da büyümeye, gelişmeye, dünyada adından söz ettirmeye devam ediyor. Bu alanda kaydedilen gelişmenin temel göstergesi olan başvuru sayıları düzenli bir şekilde artıyor. Bu durum Türkiye'nin fikri sermayesinin genişlemeye devam ettiğini gösteriyor" dedi.

 

"AR-GE HARCAMALARIMIZIN YILLIK TUTARI 13 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI"

Türkiye'nin yıllık yerli patent başvuru sayısının 12 yıl öncesinin seviyesinin 11 katına çıkarak 5 binler seviyesine ulaştığına dikkat çeken Erdoğan, faydalı model başvurularıyla birlikte değerlendirildiğinde yerli buluş sayısının 8 binin üzerine çıktığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014 yılında 40 bini aşan tasarım başvurusuyla Türkiye'nin en fazla tasarım başvurusu yapılan ülkeler arasında Avrupa'da ikinci, dünyada ise dördüncü sırada yer aldığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye 2014 yılında 110 binin üzerinde marka başvurusuyla Avrupa'nın en fazla marka başvurusu yapılan ülkesi durumunda. Uluslararası patent başvurusu da 2002 yılında yılda sadece 85 iken bugün yılda 600'e yaklaştı. Ar-ge harcamalarımızın yıllık tutarı 13 milyar doların üzerine çıktı. Bu gelişmeleri destekleyen en önemli kurumlar olan üniversitelerimizin sayısı 76'dan geçtiğimiz günlerde kurulanlarla birlikte 181'e yükseldi. Buna paralel olarak bilimsel yayın sayımızda da 3.5 kata varan bir artış oldu. Bu bile tek başına ülkemizdeki dinamizmi ve potansiyeli ortaya koyan çok önemli bir göstergedir. Bu rakamlara Türkiye'nin kabına sığmadığını gösteriyor. Bugüne kadar elde ettiğimiz neticeler elbette önemlidir ama asla yeterli değildir. Zira bizim 2023 hedeflerimiz var. Bunun için katetmemiz gereken daha çok mesafe bulunuyor. İnşallah Türkiye'yi 2023 hedeflerine sizlerle birlikte ulaştıracağız. Esasen bu coğrafya bilgiye, bilime, yeniliğe, buluşa, tasarıma asla yabancı değildir. Kayseri'den Bursa'ya Edirne'den Manisa'ya kadar pek çok şehrimiz dönemlerinin eğitim ve bilim merkezleri olmuşlardır."

4. TÜRK PATENT ÖDÜLLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sheraton Otel'de düzenlenen "4. Türk Patent Ödülleri" törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada artık ekonomik gücün bilgiyi üreten ve bilgiye sahip olanın eline geçtiğini belirtti.

Türkiye'nin hızla mal üreten, ekonomiden değer üreten ekonomiye geçmenin çabası içerisinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Daha fazla üretme, daha fazla istihdam sağlama gayretimizi bu doğrultuda şekillendirmek durumundayız" dedi.

EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

Ekonomide yaşanan gelişmeler konusundaki görüşlerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:"2000 yılı Kasım ve 2001 Şubat krizlerinin ardından içine düşülen o dar boğazı sadece 1 milyar dolar kredi için günlerce IMF kapısında yatılan günleri görmezden gelenler ısrarla bugün felaket tellalığı yapmaya çalışıyor. Halbuki o günden bugüne Türkiye çok değişti. Bugün bırakın IMF'ten borç almayı, göreve geldiğimizde 23.5 milyar dolar IMF'ye borcumuz vardı. Şu anda böyle bir durum söz konusu değil. Şimdi biz IMF borç verme durumuna gelmiş bir Türkiye'yiz. Eskiden Türkiye herhangi bir dış etkiye bağlı olmaksızın kendi iç dinamikleri sebebiyle sürekli krize girerdi. Türkiye, bugün dünyayı kasıp kavuran ve Avrupa Birliği'nin (AB) hala etkilerinden kurtulamadığı 2008 Küresel Finansal Krizi'nin en az zararla atlatmış bir ülkedir. Gezi parkı eylemleri bir yönüyle de ekonomiyi hedef alıyordu aynı şekilde 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün en önemli hedeflerinden biri de ekonomiydi. Bunlar içeride tezgahlanmış olaylar değildi, tamamıyla içeride ve dışarıyla intisaklı olan bir darbe girişimiydi. Türkiye tüm badireleri atlatarak bugünlere geldi. Bugünü değerlendirirken tüm bu faktörleri gözardı edemeyiz. Elbette gönlümüz çok daha iyisini isterdi ama içinden geçtiğimiz şartları gözönüne aldığımızda mevcut durumun da önemli bir başarıya işaret ettiğini kabul etmeliyiz."

 

"ARTIK BU GÖMLEK BU VÜCUDA DAR GELİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için ısrarla bir şey söylüyorum, diyorum ki 'artık bu gömlek bu vücuda dar geliyor.' Bizim bir sistem değişikliğine gitmemiz şart. İşte bu da artık Türkiye başkanlık sistemiyle süratle bir sıçramayı gerçekleştirmesi gerektiriyor ve bu başkanlık sisteminde göreceksiniz ki artık Türkiye bir patinaja girmeyecek, hızla bir büyüme sürecine girecektir" dedi.

Kasım ayında G-20 toplantısının Türkiye'de yapılacağına işaret eden Erdoğan, söz konusu toplantıya katılan ülkelerin ilk 10 sırasında olanların başkanlık sistemiyle yönetildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkeler acaba kendilerine zarar vermenin gayretiyle mi bu sistemi kabullendiler. Veya ilk 10 nasıl yakalandı. Eğer bu incelenirse 'ha demek ki idari sistemde yapılmış olan bu reform onları buraya taşıdı.' Şimdi Türkiye'nin de bakın 10 yılda 12 yılda biz bir sıçrama yaptık. 2014 sonu itibarıyla 230 milyar dolardan aldığımız gayri safi milli hasılayı 820 milyar dolara kadar çıkarttık ama burada bir tıkanma var. Onun için bir sıçramaya ihtiyacımız var. İdari yapıda bir başkanlık sistemi Türkiye'yi farklı yere taşıyacaktır. Hız kesenler var ama başkanlık sisteminde bu hızımızı kesemeyecekler. Çok daha seri karar alma imkanına ulaşacağız ve çok daha seri karar alarak bu yürüyüşü devam ettireceğiz. Milli gelirini kişi başına 3 bin 500 dolardan 10 bin 500 dolara çıkartan bir Türkiye bütün bu gayretlerin neticesinde oluşan bir Türkiye'dir. Dünyada, bölgemizde ticareti engelleyecek pek çok olumsuz gelişme yaşanmasına rağmen yıllık ihracatımız 2002 sonunda 36 milyar dolardı. Şu anda 158 milyar dolara yükseldi. Yeterli mi, asla. Bizim çok daha ileride olmamız lazım."

 

"ENERJİ FİYAT ETKİSİ ÇIKARILDIĞINDA CARİ AÇIĞIMIZIN NEREDEYSE KAPANDIĞINI GÖRÜYORUZ"

"Bir patinaj söz konusu" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılı sonu itibarıyla söz konusu rakamların aşılacağını söyleyerek, "2015-2014, 2005-2014 yılları arasında avro bölgesinde ihracat performansı yüzde 3,6 oranında artarken bu rakam bizde yılda 5,8 olarak gerçekleşmiş oldu. Hatırlarsanız bu süreçte bize en çok cari açık rakamları üzerinden eleştiriler yapıldı, özellikle ülkemizde. Bundan hareketle kırılgan ülke olarak gösterilmeye çalışıldık. Bugün baktığımızda enerji-fiyat etkisi çıkarıldığında cari açığımızın neredeyse kapandığını görüyoruz. Türkiye'yi cari açık üzerinden kırılganlıkla itham edenler bu gelişmeyi hiç dile getirmiyorlar. Şu anda bunu konuşanlar var mı, yok. Buna hiç bakmıyorlar. Tabi biz bununla da yetinmiyoruz. Enerji alanında yenilenebilir ve nükleer enerji başta olmak üzere enerji bağımlılığımızı ortadan kaldırmaya yönelik projelerimizi hayata geçirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

 

"DOĞALGAZI AŞAĞI ÇEKME NOKTASINDA ADIMLAR ATIYORUZ"

2002 yılında AK Parti'nin iktidara geldiğinde Türkiye'de enerjinin nereden elde edildiğine bakıldığında yenilenebilir enerjiyle alakalı sadece hidroelektrik santralleri ile doğalgaz çevirim santrallerinin görüldüğünü hatırlatan Erdoğan, "Ama şimdi yenilenebilir enerjide çok ciddi bir çeşitlendirmeye gittik. Şimdi güneş enerjisi de var, bununla beraber rüzgar enerjisi de var, hidroelektrik santrallerde çok ciddi bir gelişim söz konusu. Aynı şekilde doğalgazı aşağı çekme noktasında adımlar atıyoruz, çünkü bunun bir bedeli var. Öyleyse ne yapacağız, termik santrallerde de şu anda emisyon hacimlerini gayet başarılı bir şekilde ölçümleme ve onu da adeta yenilenebilir enerji olarak kullanma sürecine girmiş bulunuyoruz. Böyle bir durum var. Bu da yetmedi şimdi yeni adım attık. Nükleer enerjiye geçiyoruz. Nükleer enerjide de şu anda gerek Akkuyu gerek Sinop'la ilgili süreç devam ediyor" dedi.

 

"İNŞAATTA KRİZ BALONUNU ŞİŞİREREK ORTAYA ATTILAR"

"Türkiye ne zaman seçime gitse bir de ortaya inşaat sektörüyle ilgili bir kriz atılır ve böyle bir krizi de o balonu şişirerek ortaya attılar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnşaat sektörünün olmadığı ülke bitmiş demektir. İnşaat sektörünü hiçbir zaman bir yere koyamazsınız. Herhalde çadırda yaşayacak halimiz yok değil mi, öyle bir durum söz konusu değil. İki, taahhütlerde altyapısı olmayan ülkeden bir şey olur mu? Biz modern bir Türkiye'yi konuşuyoruz. Modern bir Türkiye'nin altyapısı olmazsa, üst yapısı olmazsa sanayileşmeyi nasıl yapacak. Kuru kuruya konuşuyoruz. Sanayici, sanayileşme, kardeşim sanayileşmenin olabilmesi için önce inşaat sektörüyle siz altyapınızı, üst yapınızı yapacaksınız ve sanayicinin ihtiyacı olan o altyapı ve üst yapıyı yapmadığınız sürece siz sanayide de o patlamayı yapamazsınız.

İstihdama gelince şu anda artık sanayide istihdam emek yoğun değildir, teknoloji yoğundur ama inşaat sektöründe emek yoğun istihdam hala devam etmektedir. İnşaat sektörü bizim şu anda adeta hizmet sektörü noktasında devam etmektedir. Dolayısıyla bizim istihdam açığımızı kapama alanımız burasıdır. İnşaatta eğer biz bugün dünyada Çin'in arkasından ikinci sıraya yerleştiysek bu başarıda emeği olanları kutluyorum. Diyorum ki inşaat sektörüyle şu anda sanayiyi atbaşı götürmemiz lazım, bunu bu şekilde yürütmemiz gerekiyor."

 

"BUNLAR BU ÜLKENİN KALKINMASINI İSTEMİYORLAR"

İstanbul'daki yeni havalimanı, boğaza üçüncü köprü ve Kanal İstanbul gibi projeler üzerinde birçok yalan yanlış dezenformasyon haberlerin yayınlandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar bu ülkenin kalkınmasını da istemiyorlar. Göreve geldiğimizde Türkiye'de 26 havalimanı vardı, şimdi bunların sayısı 53'e çıktı, bundan rahatsız olanlar da var. İnanın bunlar ne istiyor biliyor musunuz. 'Siz hala kağnıyla binin otobüsle yürüyün gidin' diyorlar, 'öyle uçmak senin neyine' diyorlar fakat şimdi otobüs fiyatına uçakla seyahat edilen bir Türkiye var. Bu yeterli mi, değil. Arabaya bindiğin zaman yarım saatte havalimanına ulaşabilmelisin ki zamanla yarışma imkanını yakalayasın. İşte şimdi bu 53 tane havalimanıyla bunu da yaptık. Bu sayı artarak devam ediyor. İstanbul'daki Üçüncü Havalimanı bir ihtiyaçtan doğmuştur, herhalde bir lüks olarak değil ihtiyaç, niye çünkü Atatürk Havalimanı şu anda doğru dürüst slot veremiyor, ciddi bir sıkıntı var. Öyleyse bu alanı bizim yaygınlaştırabilmemiz için de yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bu yeni havalimanını yapmak durumundaydık, onun için temelini attık ve şu anda da bu inşaatımız devam ediyor" dedi.

 

"KRİZ TELLALŞARI İSTEDİĞİ KADAR BAĞIRSIN BU KERVAN YÜRÜYOR"

"İstanbul'da ulaşım sıkıntısı var' diye durmadan bağırırlar çağırırlar, şudur budur, vesaire. Peki ne yapacağız?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Denizin altından Marmaray'ı yaptık, şimdi Avrasya Tüneli devam ediyor. İnşallah önümüzdeki yıl o da açılacak. Hem raylı sistem hem lastikli sistem şimdi üçüncüsünün de projeleri hazırlanıyor. Ama bir taraftan dedik ki iki köprü yetmiyor şimdi bir üçüncü köprüyle Yavuz Sultan Selim Köprüsü'yle üçüncü bir adım daha atalım ama bunda hem lastikli hem de hızlı trenlerin geçişi için böyle bir sistemi kuralım. Aynı zamanda da Asya ve Avrupa Yakası'nı Üçüncü Havalimanı'yla birleştirmiş olalım, hem Sabiha Gökçen hem Üçüncü Havalimanı. Bütün bunlarla beraber modern bir Türkiye, modern bir İstanbul bunun halledilmesi gerekir dedik, bu adımları attık ama hazmedemiyorlar, rahatsızlık var. Yani kendi ülkesinde atılan bu güzel adımları hazmedemeyen insanlardan doğrusu ben de rahatsız oluyorum. İsteseler de istemeseler de biz inandığımız bu doğru yolda, kararlı bir şekilde yolculuğumuzu devam ettireceğiz.

Bakınız, inşaat sektörümüzün geldiği nokta ortada. Büyüyor, gelişiyor ve çok farklı projeler ortaya çıkıyor. Bir ara dolar kurunu dillerine dolamışlardı, Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesinden bu durumun ihracata darbe vuracağından söz ediyorlardı. Şimdi kur yeni bir dengeye oturdu onu da eleştiriyorlar. İhracatta yeni pazarlar, yeni fırsatlar bulma yönünde çok ciddi gayretler var. Biz de gittiğimiz her yerde yaptığımız her görüşmede iş adamlarımızın önünü açmak, onlara yardımcı olmak için çalışıyoruz, gayret gösteriyoruz. Kriz tellalları istediği kadar bağırsın bu kervan yürüyor, yürüyecek. Türkiye büyümeye, gelişmeye, kalkınmaya devam edecek. Yeni Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz, edeceğiz. Yeni Anayasa ve başkanlık sistemiyle Türkiye'nin bir kez daha vites yükselteceğine bir kez daha sınıf atlayacağına inanıyorum."

 
Davutoğlu gündemi değerlendirdi
 
Ekonomiye ‘hava’ desteği
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Davutoğlu gündemi değerlendirdi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Üst limitim yok. Birisi iddialı giriyorsa zaten, ...
‘Milletimle arama aracı koymadım ‘
Erdoğan, “Artık Türkiye tüm gücünü, tüm imkanlarını, tüm enerjisini 2023 ...
Davutoğlu:‘12 yıl gerçek bir başarı öyküsüdür’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Son 12 yıl bir başarı öyküsüdür. Kim ne derse ...
 
Şentop adayları değerlendirdi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, AK Parti'nin adaylarını ...
Dünya Kırım Tatar Kongresi Türkiye’de toplanacak
Türkiye’de kurulan Kırım Tatar Teşkilatları Platformu Yönetim Kurulu üyeleri ...
TESUD 31’inci yılında
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)’nin Kuruluş Yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
 
"Kimse bize demokrasi dersi veremez"
Başbakan Davutoğlu, "14, 15 Nisan'da hem adaylarımızın toplu tanıtımını ...
Sağlıkta Sessiz Devrim
Sağlık Bakanlığı, Türkiye’nin en kapsamlı kişisel e-sağlık hizmetini geliştirdi.
Kurtulmuş siyasi gündemi değerlendirdi
Kurtulmuş, çözüm süreciyle ilgili, "Terör örgütüne diyorsunuz ki 'silahları ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Güvenin Verilmeyeni
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva