Mahmut Bey Kardeşim!..Çok güzel yazmışsınız.
Allah razı olsun.Âmin !..Siz güzel yazıyorsunuz,biz de bu yazılara yorum yapıyoruz.Şahsen bu konu ile bu sitede belki bu 5.yorumumdur.Bu konuda camilerde imamdam,müezzine,ezandan namaza,mevlitten, iskata vb.cemaatin o kadar sıkıntıları var ki bunlar dile getiriliyor ama yetkililerin hiç de aldırış ettikleri yok.Cemaat ne derse desin,imam bildiğini okur misali bütün bunlar aynen devam edip gidiyor.Bu kadar tenkit edilmesinin sebebi, hiç kuşkusuz Diyanet teşkilatıdır.Ne yazık ki bugüne kadar Diyanet,görevini hakkıyla yerine getirememe sebeplerini araştırırken hep maazeret üretti.Halbuki görevi için maazaret üretmek yerine,hiç özeleştiri yapma dürüstlüğü gösteremedi.Kaldıki il ve ilçelerdeki müftüler, camilerdeki imam ve müezzinler,kendilerini topluma kabul ettirecek bir karizmatik kişilik oluşturamadılar.Maalesef kendilerini hep yetiştirip yenileyemediler.Böyle bir çabanın içine girmediler,yenileme ihtiyacı da duymadılar.Metot ve yöntem,bundan yüz yıl öncekinin aynı.Değişen şartlara göre kendilerini bir türlü yenileyemediler.
İmamlar yine namaz kıldıran birer figüran.Maalesef aktif bir aktör olamadılar.Yani halkı,cemaati etkileyemiyorlar.Peşlerine cemaati takıp sürükleyemiyorlar.Bundan çok yoksun ve çok uzaklar.Eee bu nasıl kazanılır:Çok derin ve etkileyici bir bilgi,muazzam bir genel kültür,çok samimi davranış,pırıl pırıl tertemiz bir kıyafet ve giyim kuşam,mütevazi bir yaşayış,tevhidi ve tevhid ilmini çok iyi bilmeleri,
tevhid ile çelişen tüm durumları anlayıp bunları telafi yoluna gitmeleri,hele hele İslam fıkhını çok iyi bilerek zamanımızın siyasal,sosyal,iktisadi ve hukuki problemlerini,İslam'a göre çözümlemeleri,bunu yaparken de hele hele pedagoji ve psikoloji ilimlerini çok iyi bilmeleri,rehberlik ve İslam'a davet ilmini çok iyi bilerek dili çok etkin kullanabilen çok iyi birer hatip olmaları,insanlara sevgi ve saygı göstermesini bilerek insanları kazanmaları gerekir.Ama maalesef ne yazık ki bunlar,şu anki bizim din adamlarımızda yok yok yok.Bu insanlara dinini öğretemiyorlar.Müslümanlar da bu boşluğu doldurmak için, ehil olmayan din rantçılarına gidiyorlar,onlar da dini kullanarak insanları sömürüyorlar,bu mübarek din de işte böyle yaşanıyor.Halbuki din görevlileri ahlaken, ilmen, meziyyeten,davranış olarak örnek olması gereken kimselerdir. Din görevlisi, ruhları kurtaran bir nevi yaraları saran bir doktor gibi olması gerekir.Din görevlisi,nefsini unutmuş,menfaatlerden sıyrılmış,hele hele nefret ve kinden kurtulmuş,kafası ve kalbiyle Allah’ın kullarının imdadına yetişen bir hizmet eri ve kahramanı olmalıdır.Teganniden,terennümden,temcit ve ayinden uzak olmalıdır.Ama TV programlarına bakıyoruz da maalesef Diyanetin ve personelinin bunlardan uzak olamadığını görüyoruz.Maalesef,Diyanet,bu mübarek Din’i
toplumsal hayata yansıtamadı ve yaşatamadı.
Müslümanlara dinin pratiklerini sunamadılar.Çünkü vakıf olmaları gereken İslam’ın temel kaynaklarından çok uzaktalar.
Kurân ve Sünnet’ten fikir üretecek yetenekten fersah fersah uzaktalar.Dini her kesimden insanların idrak edebilecekleri Vahye dayalı din ile kültüre,adetlere dayalı dini anlayışı, birbirlerinden tefrik edemiyorlar.Böyle bir kadronun da toplumu dönüştürebilmesi, başarılı olabilmesi hiç mümkün değildir.Diyanet ve personeli uzun yıllar bir takım odakların kontrolünde oldular.Toplumu rejime yamadılar,rejime karışmayan,sistemi sorgulamayan,uysal,
itaatkâr fertler yetiştirdiler.Hiç soran,sorgulayan,eleştiren,itiraz eden insan tipine ağırlık vermediler.Sağlıklı aile ve dinamik gençliğin yetişmesine ön ayak olmadılar.Allah’a şükür,zaten ilahiyatçılar o saltanat duvarlarını hiç aşmak istemediler,toplumla yüzleşip dertlerine ortak olamadılar,dertelerine çözüm bulmadılar.Bu durumda da bayıra vurulan keçileri kurt kaptı.Tv programları ahlaksızlığı yaydı ve halkı zebun etti.
Ama bunun vebali büyüktür hepsi de bu din görevlilerinin üzerindedir. Ey Diyanet ve Müftüler!. Allah rızası için uyanınız.
Ezandan,namaza ve her türlü dini emirleri bu Müslümanlar öğretiniz.Bu insanları bilinçlendiriniz.Görevinizi dört dörtlük yapınız.Ezan nasıl okunur?Hoparlörden 65 desibel sesi uygulayınız. Müezzinlere beş vakit ezanı okumalarını,müezzinlik yapmalarını şart koşunuz.Müezzinlere sabah ezanını Saba,öğleyi Rast,ikindiyi Hicaz, akşamı Segah, yatsıyı Uşşak,Cuma içi ezanı Hicaz,Rast bazen de Hüseyni Makamlarında okumalarını öğretiniz. 104 desibel sesle insanların kulaklarını törpülemeyiniz.
Kıraatlarına ve seslerine dikkat etsinler.Teganniden uzak olsunlar.Allah rızası için Müslümanlara dinini öğretiniz.Onları başkalarına muhtaç etmeyiniz.Bir seferberlik başlatınız.
İnsanlara dinini öğretiniz.Çok çalışınız çok fedakârlık yapınız.Bu mübarek Din’i hep yüceltip yüksekte tutunuz.Bu mübarek Din’in evrenselliğini, Kur’ân ve Vahiy temelinden ele alan bir çalışma başlatınız.Lütfen,
piyasa Müslümanlığının önüne geçiniz.Farklı din algılayışını ortadan kaldırınız.Bu mübarek dini kendi çıkarlarına göre yorumlayan ve etkileyen din simsarlarının saltanatına son veriniz.Toplumu,Kurân’a göre dini algılayan hale getiriniz.Bu topluma” Kurân ne demek istiyor” sorusunun gereğini yerleştiriniz.Ticaretle iştigal eden, din adamlarınızı ıslah ediniz.
Mevlit’le para kazananlarla ve mezarlıkta Kur’ân satanlarla çok ciddi mücadele ediniz.Bid’atlara artık son veriniz ve bunları Müslümanların hayatından çıkarınız.Aslında yazılacak çok şey var.Ama biz muhtasar kıldık.Çok çok hem de çok çalışınız.Cum’a’nız mübarek olsun.Selam’un Âleykum.